Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
4,4
769 Puanlama
İçimdeki Deniz hakkında görüşlerin ?
5
41 Eleştiri
4
85 Eleştiri
3
6 Eleştiri
2
13 Eleştiri
1
3 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
Ne izlersem izleyeyim öyle kolay kolay ağlamam ama hıçkıra hıçkıra ağladım izlerken. Söylenecek çok bi şey yok izleyince dugular şelale. Film zaten 2005 bütün Goyaları alıp götürüyor. Ayrıca Amenabar bu filmle yabancı dilde en iyi film oscar'ını alıyor. Maalesef bence bu filmden sonra yaptığı hiçbir şey daha iyi olmuyor. Hep bi yavan geliyor artık amenabar'ın işleri. En son pandemide bi dizi yapmıştı 6 bölümlük, tam bir fiyaskoydu. neyse işte izleyin bu filmi
Size tavsiyem bir film çok puan almış diye güzel sanmayın
Konusu basit olmasına rağmen 2 saatlik uzun bir ağır ileriyeyen bir olmuş ara
Konusu basit olmasına rağmen 2 saatlik uzun bir ağır ileriyeyen bir olmuş ara
ötenazi konusunun bir hak olduğuna değinen ve başrolünde javier bardem'in yıldızlaştığı fazlasıyla iyi bir film.
iki embesilin 5-10 dakika sıvı salgılamak için bu rezil dünyaya getirdiği insana bunu bir lütuf gibi sunması, ancak kendi arzusuyla ölmek isteyince bunun laik devletçe bir suç , din\toplum içinse cehennemlik bir günah olarak görülmesi konusuna 28 yıldır boynundan aşağısı felç olan bir adam aracılığıyla değiniyor.
öyle sansasyonel yada ağır bir dram yaratmaya çalışmıyor. laf kalabalığı etmeden akıcı bir şekilde anlatacağını anlatıp eleştirisini yapıyor.
rahip efendi: "özgürlük yaşama engel olmamalı "
ramon: " yaşam özgürlüğe engel olmamalı"
iki embesilin 5-10 dakika sıvı salgılamak için bu rezil dünyaya getirdiği insana bunu bir lütuf gibi sunması, ancak kendi arzusuyla ölmek isteyince bunun laik devletçe bir suç , din\toplum içinse cehennemlik bir günah olarak görülmesi konusuna 28 yıldır boynundan aşağısı felç olan bir adam aracılığıyla değiniyor.
öyle sansasyonel yada ağır bir dram yaratmaya çalışmıyor. laf kalabalığı etmeden akıcı bir şekilde anlatacağını anlatıp eleştirisini yapıyor.
rahip efendi: "özgürlük yaşama engel olmamalı "
ramon: " yaşam özgürlüğe engel olmamalı"
“İçimdeki Deniz” acıyı,gerçek ve büyük bir kederi elle tutulur bir hâle getirerek anlatıyor. Bunu da başarıyor. Kusursuz bir senaryo,inceliklerle yüklü bir anlatım.Son zamanlarda çok önemsenen duygusal zekâsı yüksek olanlara göre.Zira bu filmin -çifte ödül aldığı Venedik Şenliği’nden sonra olduğu gibi-hiç tadına varamayıp da vur abalıya diyenler,yüksek zekâ sahipleri oldu.Ama zekânın aslında duygusallığın bir işlevi olduğunu bilenler,bu filme bayılacak.
Hayatınızdan memun mu değilsiniz? Saçma sapan dertlerden mi müzdaripsiniz? Bu filmi izleyin film bittiğinde filmin başından farklı bir insan olarak kalkacaksınız. Türünün başyapıtı bence.
Ama film gerçekten çok ağır bir dram içeriyor. Belirli bir derinliği olmayan insanlar izlemesin. Boğulabilirler.
Ama film gerçekten çok ağır bir dram içeriyor. Belirli bir derinliği olmayan insanlar izlemesin. Boğulabilirler.
KUSURSUZ BİR BAŞYAPIT
MAR ADENTRO - I Özgürlüğe mal olan hayat,hayat değildir - Eğer kaçamıyorsan,tamamen başkalarına bağımlıysan,gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun .. Yaşarken,ölüm seni hiç bulmayacakmış gibi gelir.Anı yaşar ve ileride ne olacağına bakarsın.Bu sürede ölüm düşünüldüğünde hep en uzak ihtimal olduğu akla gelir.Gerçekliği reddedilemez ve hayata dair belki de tek gerçek olduğu halde,ondan her zaman kaçınılır.Pek düşünülmek ve hatırlanmak istendiği söylenemez ama o her zaman sürekli reddedilen gerçeğin ta kendisidir.İhtimaller dahilinde ve gerçekleştiğinde durdurulması imkansız bir olay.Belki de kesin bir son ya da yepyeni bir başlangıç.Modası asla geçmeyecek bir trend.. O herkesin,her şeyin bir organı gibi sahip olduğu parçası.Onunla yüzleşmek hayal edilemeyecek kadar güç olsa da bir gün olur.Ve zamanı geldiğinde derin bir sonsuzluğa yelken açarsın .. Tüm bunlar düşünüldüğünde yaşamak,bile bile uçurumdan atlamaya benziyor.Ama bunun için seçim şansı verilmedi.Bir şekilde yaşamak.Doğum,büyümek ve kaçınılmaz ölüm.Ölüm akla geldiğinde gerçekten diğer her şey saçma ve küçük önemsiz detay olarak kalıyor.. Nefesin kesilir,kalbin durur ve o durduğunda her şey biter.Hepsi bu .. Peki hayatı dolu dolu yaşayan bir adamın geçirdiği talihsiz bir an sonrası,ömrünün geri kalanını yatakta geçirmesi ne kadar adil ?. Bu onun için bir ödül mü yoksa ölümün,yanında büyük ödül kalacağı bir ceza mı ?.Bu durumda yaşamak gerçekten her şeye değer mi,ölmediğine şükretmeli mi insan,bir bitkiden farksız yaşayacağını bile bile ? .. Belki de her şeyi unutup sonsuz yolculuğa hazırlanmak en kolayı gibi gelebilir.Ama buradaki en büyük trajedi ise bunu tek başına yapamayacak olman.Üstelik çevrendeki herkes bitki gibi yaşamanı isterken.Kendinle ilgili yapman gereken her şeyde başkalarına muhtaç olman ne büyük acizliktir.Bu duruma gelmek ne tür bi adalet böyle.Sadece nefes alıp,konuşabilen,yemek yiyen ve duyguları olan çok değişik bir bitki türü.Hayat bazen çok acımasız olabiliyor .. Ve böyle bir durumda \'onurlu\' bir ölümü seçmek,bir bitki gibi yaşamaktan çok daha erdemli bir davranış.Yaşamak nasıl bir özgürlük ve haksa,ölümü seçmekte aynı şekilde.Bir tercih meselesi.Bunu tek başına yapamayacak olmak büyük bir zavallılık.Öyle ki,kendini öldürmek için hukuki bir mücadeleye girmek zorundasın.Tüm bunları toplayıp,yatakta geçirdiğin zamanla eşitlediğinde gerçekten büyük bir acizlik abidesi oluyorsun .. Tek istenen şey,ölüm.Ve onunla birlikte vazgeçilemez okyanus ve sevdiğin kadının kokusunu hissetmek.Yatak seni tüm hayatından mahrum etti.Her şey bir kabus ve ölümle sonlanacak bir hapis hayatı ..
MAR ADENTRO - I Özgürlüğe mal olan hayat,hayat değildir - Eğer kaçamıyorsan,tamamen başkalarına bağımlıysan,gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun .. Yaşarken,ölüm seni hiç bulmayacakmış gibi gelir.Anı yaşar ve ileride ne olacağına bakarsın.Bu sürede ölüm düşünüldüğünde hep en uzak ihtimal olduğu akla gelir.Gerçekliği reddedilemez ve hayata dair belki de tek gerçek olduğu halde,ondan her zaman kaçınılır.Pek düşünülmek ve hatırlanmak istendiği söylenemez ama o her zaman sürekli reddedilen gerçeğin ta kendisidir.İhtimaller dahilinde ve gerçekleştiğinde durdurulması imkansız bir olay.Belki de kesin bir son ya da yepyeni bir başlangıç.Modası asla geçmeyecek bir trend.. O herkesin,her şeyin bir organı gibi sahip olduğu parçası.Onunla yüzleşmek hayal edilemeyecek kadar güç olsa da bir gün olur.Ve zamanı geldiğinde derin bir sonsuzluğa yelken açarsın .. Tüm bunlar düşünüldüğünde yaşamak,bile bile uçurumdan atlamaya benziyor.Ama bunun için seçim şansı verilmedi.Bir şekilde yaşamak.Doğum,büyümek ve kaçınılmaz ölüm.Ölüm akla geldiğinde gerçekten diğer her şey saçma ve küçük önemsiz detay olarak kalıyor.. Nefesin kesilir,kalbin durur ve o durduğunda her şey biter.Hepsi bu .. Peki hayatı dolu dolu yaşayan bir adamın geçirdiği talihsiz bir an sonrası,ömrünün geri kalanını yatakta geçirmesi ne kadar adil ?. Bu onun için bir ödül mü yoksa ölümün,yanında büyük ödül kalacağı bir ceza mı ?.Bu durumda yaşamak gerçekten her şeye değer mi,ölmediğine şükretmeli mi insan,bir bitkiden farksız yaşayacağını bile bile ? .. Belki de her şeyi unutup sonsuz yolculuğa hazırlanmak en kolayı gibi gelebilir.Ama buradaki en büyük trajedi ise bunu tek başına yapamayacak olman.Üstelik çevrendeki herkes bitki gibi yaşamanı isterken.Kendinle ilgili yapman gereken her şeyde başkalarına muhtaç olman ne büyük acizliktir.Bu duruma gelmek ne tür bi adalet böyle.Sadece nefes alıp,konuşabilen,yemek yiyen ve duyguları olan çok değişik bir bitki türü.Hayat bazen çok acımasız olabiliyor .. Ve böyle bir durumda \'onurlu\' bir ölümü seçmek,bir bitki gibi yaşamaktan çok daha erdemli bir davranış.Yaşamak nasıl bir özgürlük ve haksa,ölümü seçmekte aynı şekilde.Bir tercih meselesi.Bunu tek başına yapamayacak olmak büyük bir zavallılık.Öyle ki,kendini öldürmek için hukuki bir mücadeleye girmek zorundasın.Tüm bunları toplayıp,yatakta geçirdiğin zamanla eşitlediğinde gerçekten büyük bir acizlik abidesi oluyorsun .. Tek istenen şey,ölüm.Ve onunla birlikte vazgeçilemez okyanus ve sevdiğin kadının kokusunu hissetmek.Yatak seni tüm hayatından mahrum etti.Her şey bir kabus ve ölümle sonlanacak bir hapis hayatı ..
Dublaj izlediğimden midir bilinmez , filmi pek beğenmedim aslında çok güzel cümleler var ama pek değerlendirilememiş gibi.ayrica duygularida pek hissedemedim mesela baba karakterinde bi çetin tekindor rolü aradı gözlerim. Filmin sonunda vaktim için pismanlik duymadım değil yani :(
agir bir konusu olmasina ragmen basarili isleyisi filmin agir temposunu asla yasatmiyor. çok basarili anlatilmis bir durum dünyada belkide milyonlarca insanin yasadigi bi durum yada benzerlerini .. oyunculuk harika film harika kesinlikle izlenmeli ...
Bu dünya bir imtihan dünyası bazılarımızın imtihanı ağır olabiliyor. Ama sabır gösterirsek elbetteki öbür alemde mükafatı çok fazla olacak. Ama bu söylediklerin inananlar için. Filmdeki kahramanımız roman 26 yıldır bir yatağa mahkum yaşıyor. İnanç düzeyinde problemleri var ve ölümü sıkıntılardan kurtulmak olarak görüyor. Ölümden sonraki bir yaşama inanmıyor. Böyle olunca da ötenazi onun tutunduğu tek dal oluyor. Film çaresiz durumdaki bir hastanın iç dünyasını büyük bir başarıyla yansıtmış. Oyunculuklar çok güzel. Dramdan hoşlananlar kaçırmasın...
Mesaj olarak çok iyi.Bazı replikler müthiş düşündürücü ve etkileyici ama ağır film sevmeyenler hiç yaklaşmasın bayılırsınız...
Ağır bir konuya sahip olmasına rağmen gerek oyunculukla gerek müziklerle ve gerek işlenişle ağır yükün altından çok başarılı bir şekilde kalkılmış.
gülerken ağlamak bu olsa gerek...
10/8.6
gülerken ağlamak bu olsa gerek...
10/8.6
gerçek bir dram...........
Tek kelimeyle çarpıcı bir film.. konu, oyunculuk, senaryo, reji, müzik her şey ama her şey harika.. ramon içindeki denizde kayboldu çünkü onun sadece hayalleri vardı, inancı yoktu... javier bardem ve yönetmen alejandro amenabar muhteşem bir iş çıkarmış.. 10/10
Farklı ötenazi hikayesiyle etkileyici bir film İçimdeki Deniz.
Oyunculuklar başarılı.
Müzikler, görüntüler güzel.
Hayatın, sahip olunanların farkına dikkat çeken bir film.
Hikayeler farklı, kesişmeler doğal, anlatım gerçekçi ve etkileyici.
10/8
Oyunculuklar başarılı.
Müzikler, görüntüler güzel.
Hayatın, sahip olunanların farkına dikkat çeken bir film.
Hikayeler farklı, kesişmeler doğal, anlatım gerçekçi ve etkileyici.
10/8
bugune kadar beni derinden sarsan bittikten sonra oturup dusundugum kendimi sorguladigim beni buralardan alip apayri diyarlara goturen nadir filmlerden biri oldu konu oylesine etkileyiciki cogu filmde isledikleri olum temasini farkli bir bakis acisindan insani ancak bu kadar sarsabilirdi birde bu temaya javier bardemin olaganustu oyunculugu eklenmis filmi bir kademe daha uste tasimis bu filmi neden bu kadar gec izledim diye kendime kiziyorum siki bir dram isteyenlere siddetle tavsiyemdir bu filmi begenmeyenlerin tek aciklamasi sinemadan anlamiyor olmalaridir bazilari film cok agir ilerliyor diye elestirmisler onlara diyecek lafim yok artik izleyin hakli oldugumu anlarsiniz puanim... 108.5...
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler