David Fincher yönetmenliğindeki "Seven" filmi birçok alanda kült olmuş bir yapım olarak tarihe geçmiştir.Dedektif filmlerinin en parlak yapıtlarından biri olarak görmekteyim.Her yönüyle, ince detaylarıyla, oyunculuklarıyla, kitaplarla bağlantı kurulmasıyla, filmin samimi ortamıyla vb. Filmin görüntü yönetmenliği hârika.Sürekli yağmurlu, kasvetli, küf kokulu, bıkkın bir ortam bu filme güzel uyumu sağlıyor.Ayrıca filmde bahsedilen günahları ve yozlaşmayı temsil ediyor.Şehirdeki insanların bu günahlara haiz olmasını imgeliyor.Katil John Doe'nin çıktığı sahne yani teslim olduğu ve sondaki kutu sahnesi kırsalda güneşli.Amacı zaten serikatilin insanların günahlarını temizlemekti burada da onun bakışıyla bir sembolizm var.Görevini başarıyla tamamladı gibi vurgu var. Bu filmde hiç cinayetlere tanık olmuyoruz, dedektifler gibi biz de cinayet mahâlini görüp ipuçlarını yakalamaya çalışıyoruz.Dedektiflerin bakış açısıyla 1.kişili anlatım var.Filmin hiçbir yerinde izleyiciye ekstra bir şey sunmamış.Bence iyi de yapmış.Katilin cinayetleri işleme motivasyonu ahlakî ve dinî temelli.Dante'nin "İlahi Komedya' kitabındaki 7 büyük günahı işleyenleri o günahlarla yüzleştirerek öldürüyor.Örnek Oburluk günahını işleyeni makarna dolu bir tabağa bağlayarak, tembellik günahı için yatağa uzun süreli bağlı kalmasını sağlayarak, kibirde de kendini çok beğenmiş birinin yüzünü keserek kendisinin intihar etmesini sağlayarak oluyor.Cinayet mahalide bu tip ipuçlarıyla dolu.Seri katil John Doe okuyan ve kültürlü biridir.O yüzden genellikle dedektif Mills ve William'dan öndedir.Zaten kendi teslim olmuştur en sonunda. Serikatil bu cinayetleri işlerken kendini özel üstün bir kategoriye koymuyor o yüzden kendini de Mills'in hayatını kıskandığı için öldürtüyor.Mills, öfkeyi temsil ediyor ama ölmüyor.Ama tabiri caizse ruhen ölüyor.Karısı ve ruh dünyası bozulmuş şekilde hapse gidiyor.Kahramanların geçmişine atıf yapılmıyor.Flashbackler yok.Sadece ufak atıflar var.Dedektif William rolündeki Morgan Freeman daha önce bir evlilik işi geç kalmış, acısını uzun yıllar çekmiş.Dedektif David pek talep görmeyen bölgeye tekrar gelerek kahraman olma peşinde ve ailesiyle sorun yaşayan bir karakterdir.Eşi Tracy aslında David ile mutsuz olan çocuğu aldırmak isteyen bir karakterdir.Bir ayrıntı da John Doe ismi Amerika'da kimliği belirlenemeyen ölülere verilen bir isimmiş.Filmde hem Dedektif William hem Serikatil John Doe bu konuya atıfta bulunuyor.Aslında toplumda her şeyi kayıtsız kalmanın fazilet durumuna geçtiğini söylüyor.Omzuna vurmak yetmez balyozla vurmak lazım deniyor.Polis merkezine gelen John Doe'nin bir iki defa seslenmede duymayıp avazı çıktığı kadar bağırınca duyulması metaforu var mesela.Bu dedektif filminde serikatil kazanıyor istediği amaca ulaşıyor ama Serikatilin amacına ulaşmak için masum Tracy'i öldürmesi de hastalıklı bir ruh hâli olduğunun kanıtı sayılıyor.Filmdeki oyunculuklar zaten hârika.Morgen Freeman, Brad Pit, Gwyneth Paltrow mükemmeldi.Kevin Spacey en sonunda merakı ve gerilimi bambaşka bir noktaya taşıdı.Gerek araba sahnesi gerek kutu sahnesinde olduğu gibi.Herkesin izlemesi gereken bir film olmuş.Yıllar sonra bile konuşulması o yüzden tesadüf değil. Dedektif David ile Serikatil John Doe fikir ve yakındıkları yönünde birbirine çok benzeyen karakterdir.O yüzden Dedektif David arabada üçü giderken çok dikkatli dinliyor ve Serikatil John Doe'yi bir insan olarak tanımlıyor.David ise bir canavar.Kesinlikle tavsiye ettiğim bir filmdir.