Terminatör,bir devam filmi olan Aliens(Yaratıklar),Gerçek Yalanlar,Terminatör 2:Kıyamet Günü,The Abyys ve oscar ödüllerini silip süpüren,gişe rekortmeni Titanik gibi filmlerin usta yönetmeni James Cameron,uzun bir aradan sonra yönetmen koltuğuna oturduğu son filmi Avatar ile karşımıza çıktı.Bilimkurgu/fantastik/macera ve aksiyon türlerinin bir karması olan Avatar,muhteşem özel efektleri ve animasyonlarıyla önümüzdeki oscar yarışında teknik dalda epey iddialı bir aday olacaktır.Aslen fizikçi olan James Cameron,Kanada doğumlu ve Kanada kökenli bir yönetmen ve de film yapımcısı.Yüksek bütçeli ve pahalı bir yapım olan başarılı yönetmenin bu son filmi,pek de orjinal olmayan bir öyküye sahip aslında.Birçok filmin Avatara esin kaynağı olduğu söylenebilir.ama Avatarın 3D bir film olması büyük bir avantaj tabii.Film vizyona girdiği sadece 17 günde dünya çapında 1 milyar doları bulan bir gişe hasılatı yaptı.Anlaşılan James Cameron kendi kendisiyle yarışıyor.Çünkü ünlü yönetmenin bir önceki filmi Titanikin de gişesi 2 milyar dolara yaklaşmış ve bu rekoru geçen başka bir yönetmen olmamıştı.Dünyanın en çok kazanan ender yönetmenlerinden biri olan teknoloji manyağı Cameron,Avatarda da,yine teknolojinin sınırlarını zorlamış.Avatarın tam bir görsel şölen olduğunu söylemek mümkün.Teknik ve görsel açıdan çok başarılı bir yapım.Eğer sinema en başta bir eğlence sanatıysa Avatar bunu fazlasıyla yerine getiriyor ve soluksuz bir 162 dakika geçirtiyor izleyene.Filmin tek ünlü oyuncusu Alien serisinden hatırladığımız başarılı aktirist Sigourney Weaver.O da yan bir rolde görünüyor.Avatar,Cameronın;çok iyi çekilmiş ve çok iyi yönetilmiş filmlerinden biri.Etkileyici atmosferiyle de izleyeni büyülüyor.Yönetmenin Avatar ile,Terminatör serisi ve Titanik gibi filmlerinde olduğu gibi teknik olarak sinemada bir kez daha yeni bir çığır açtığı kesin.ABDnin Irak işgaline dair pek çok göndermede ve yoğun eleştiride bulunan filmimiz;küresel ısınma,insanların doğayı-evreni tahrip etmesi ve kapitalizm gibi birçok konuda da muhalif tavrını açıkça ortaya koyuyor ki,böylesi yüksek bütçeli başka bir hollywood filminde asla göremeyeceğiniz türden üstelik.James Camerondan da aksi beklen(e)mezdi.Avatar; bilinmeyen bir zamanda,tarihi belli olmayan bir gelecekte geçiyor.Hatta filmin bir yerinde ABDnin Güney Amerika ülkelerinden Venezuellayı işgal ettiği söyleniyor.2 metreden uzun,insansı ve mavi tenli yaratıklar olan Navi ırkı Amerikadaki Kızılderilililerin bir metaforu.Amerika kıtası keşfedildiğinde,Avrupalı insanlar altın madenleri ve diğer yeraltı kaynakları için Amerikan yerlileri olan Kızılderililerin yaşadıkları topraklara gelip bir Kızılderili katliamına girişmişlerdi.Hatta Kızılderililer bile altını çıkardıktan sonra beyaz adamın kendi ülkesine geri döneceğini,gideceğini sanıyorlardı;ama öyle olmadı.Afrikada da benzer bir manzara yaşanmıştı.James Cameron imzalı Avatarda;tıpkı Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde olduğu gibi(Elflerin konuştuğu)gerçekte varolmayan bir dil geliştirilmiş.Navice dili.Bunun gibi oldukça yaratıcı öğeler var filmde.Pandora gezegenindeki yaratık ve hayvan tasarımları çok orjinal olmasa da başarılı.Ama helikopter ve uçak tasarımları için benzer şeyler söyleyemeyeceğim.Mesela bilgisayar tasarımları;Steven Spielbergün yönettiği Azınlık Raporu filmiyle aynı.Filmde askerlerin kullandığı savaş robotları Matrix filmdeki robotlara benzese de;burada bir yanlışı düzeltmeliyim.Yine James Cameronın çektiği 1986 yapımı Aliens filminin finalinde de benzer robatlar vardı.Yani Aliens filmi,Matrixden çok daha önce çekilmiş olduğu için Matrix filmindeki robot tasarımları Cameronın Aliens filminden esinlenilmiş.Avatardaki sert ve acımasız asker tiplemesi(filmin kötü adamı)Cameronın bir başka filmi The Abyysda da vardı.Sonuç olarak Avatar;zaman zaman inandırıcılık sorunu yaşasa bile;hatta kimi izleyici için bir bilgisayar oyunu ya da çocuk filmi gibi olsa da gidip görülmeli.Star Wars ya da Yüzüklerin Efendisi gibi bir kült olamayacak belki;ama Avatara bir devam filmi geleceği belli.