Hesabım
    Takva
    Ortalama puan
    3,8
    1324 Puanlama
    Takva hakkında görüşlerin ?

    224 Kullanıcı yorumları

    5
    27 Eleştiri
    4
    100 Eleştiri
    3
    39 Eleştiri
    2
    33 Eleştiri
    1
    15 Eleştiri
    0
    10 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    AKIN ŞENEL
    AKIN ŞENEL

    22 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Aralık 2024 tarihinde eklendi
    Gösterime girdiği dönemde hem yerel hem de uluslararası ölçekte dikkat çeken Takva filmi, özellikle İslami hassasiyetleri modern kent yaşamının gereklilikleriyle harmanlayarak farklı bir perspektif sunar. Bu film, inancın günlük pratiklerle sınandığı bir öykü kurarak izleyicinin zihin dünyasında derin bir iz bırakmayı hedefler.

    Hikâye, mütevazı bir hayat süren, dindar ve içine kapanık bir adam olan Muharrem’in etrafında şekillenir. Muharrem, İstanbul’un kenar sokaklarında sakin ve geleneksel bir yaşantı sürdürürken, bir tarikat tarafından kendisine verilen yeni bir görevle hayatını değiştirmek zorunda kalır: Tarikata ait gayrimenkullerin kira tahsilatını yapacaktır. Bu beklenmedik görev, onun uzun yıllardır özenle koruduğu manevî saflığı ve iç huzurunu giderek zorlamaya başlar. Bir yandan kendisini manevi bir yücelişin eşiğinde hisseder, diğer yandan modern dünyanın maddi çekim gücü ve alışkın olmadığı sorumluluklar ruhunda bir ikilem yaratır. Muharrem, bu iç çatışmaların ortasında, dünyevi kaygılarla tasavvufi bağlılığı arasındaki dengeyi korumaya çabalar.

    Tasavvufi Derinlik: Sahnelerle Derinleşme
    Filmde tasavvufun derin sularına inen yolculuk, belirli sahnelerde imgesel ve anlatısal olarak vurgulanır. Bu sahneler, sadece hikâyeyi ileri taşımakla kalmaz, aynı zamanda izleyiciyi de içsel bir sorgulamanın eşiğine getirir. Her detay, tasavvuf yolunun inceliklerini, nefs terbiyesinin sancılarını ve dünyevi sınavların manevî boyutunu simgeler.

    Örneğin, filmin erken sahnelerinde Muharrem’in hayatını gözler önüne seren detaylar, zahiri dinginliğin ardındaki batıni hassasiyeti hissettirir. Sade döşenmiş küçük odasında huşû içinde namaz kılışı, tesbihi yavaşça elinde çevirirken yüzündeki huzur ve tevazu, izleyiciyi dervişane bir atmosferin içine çeker. Bu an, tarikat ehlinin gündelik yaşam pratiğinin, dünyevi koşuşturmanın ötesinde Allah’ı sürekli hatırlayarak (zikrullah) yaşamayı hedefleyen bir konsantrasyon olduğuna işaret eder. Bu sahne, tasavvufun dünyevi kaygıları nötralize eden içsel sükûnetini dolaylı yoldan aktarır.

    Sonraki sahnelerde Muharrem’in tarikat tarafından kendisine verilen görevle birlikte yaşadığı dönüşüm, tasavvufun en çok vurguladığı "nefs ile mücadele" temasıyla iç içe geçer. Mesela, Muharrem ilk kez kira tahsilatı yapmak için kiracıların kapısını çaldığında, kapı aralığından görünen kiracıların gündelik gaileleri, birbirine karışan insan sesleri ve bekleyen ödenmemiş borçlar, tasavvufun öngördüğü iç huzuru tehdit eden dünyevi gerçekliği yansıtır. Bu dış dünyanın baskısı, Muharrem’in yüzünde beliren tereddütlü ifade, titreyen elleri ve söylemekte zorlandığı cümlelerle açığa çıkar. Sahnede paranın, malın ve mülkün sembolize ettiği her şey, tasavvufun manevî boyutunda aşılması gereken bir engele dönüşür.

    Ayrıca zikir sahneleri, filmin tasavvufi özünü kristalize eden anlardan biridir. Dar, loş bir odada toplanmış dervişler, hep birlikte Allah’ın isimlerini anarken oluşan ses titreşimleri, kameranın yaklaşan ve uzaklaşan hareketleri, izleyiciye manevî bir boyuta geçiş duygusu verir. Bu sahnelerdeki tempo, nefes ve ses düzeni, tasavvufta hatırlamanın, hatırda tutmanın (zikrin) insanın iç yapısını arındırıcı gücüne göndermede bulunur. Bir yandan da Muharrem’in yüzünde beliren huşû ve gözlerindeki nem, bu deneyimin ruhunda yarattığı titreşimleri görünür kılar.

    Daha sonraları, Muharrem’in iç dünyasında kopan fırtınaların dışa vurumu, tasavvufi terbiyenin zorlu bir sınavıdır. Kiraları topladıkça elinde biriken paranın ağırlığı, onun ilahi düzende kendine sorduğu soruları artırır. Bir sahnede, gece vakti odasında elindeki paraları titreyen ellerle sayarken yüzündeki huzursuzluk, tasavvufta "maddeden sıyrılma" idealinin tam karşısında durur. Bu an, onun takva anlayışının keskin bir virajdan geçtiğini gösterir. Tarikatın kuralcı yapısı, toplumsal beklentiler ve dünyevi yükümlülükler, maneviyatın sığınılacak bir liman olmaktan nasıl bir mücadele sahasına dönüştüğünü hissettirir.

    Muharrem’in bir ara dönüp tarikatın merkezine, şeyhin huzuruna sığınma anı ise tasavvufi rehberliğin önemine işaret eder. Bu sahnede onun sessizce şeyhinin önünde oturuşu, bakışlarındaki boyun eğiş ve içinde kopan sorular, tasavvuf yolcusunun rehbere muhtaçlığını sembolize eder. Bu yüzleşme anı, tasavvufun bireysel bir tefekkür süreci olmasının yanı sıra bir mürşidin kılavuzluğuna da işaret ettiğini anlatır.

    Son bölümde Muharrem’in ruhsal buhranları, giderek bir çılgınlığa yaklaşan içsel gelgitlerle dışa vurulduğunda, tasavvufun en temel sorusunu yeniden duyarız: Takva, yani Allah korkusu ve sevgisi, dünyevi imtihanlarla zedelendiğinde insanın içsel dengesi nasıl korunur? Muharrem’in bakışlarında beliren tedirginlik, onun nefsinin direnci ile teslimiyet arasındaki sınırda savrulduğunu gösterir. Bu final sekansları, tasavvufun yaşamın her anında süregelen dinamik bir süreç olduğunu, sabit bir mertebeye ulaşmaktan ziyade sürekli bir çaba, sürekli bir uyanıklık gerektiğini vurgular.

    Bu sahneler boyunca Takva, tasavvufun içsel mücadele, derin sorgulama, nefs terbiyesi ve Allah’a yakınlaşma arzusunu bir dramatik anlatıya dönüştürür. Film, dünyevi ile uhrevi arasındaki gelgiti, soyut tasavvufi kavramları somut yaşam kesitlerine taşıyarak anbean resmeder. Böylece izleyici, tasavvufun teorik boyutunu izole bir metin gibi değil, bir insanın gündelik yaşamında çatırdayan, yeniden kurulan, kanayan ve iyileşen bir ruh iklimi olarak deneyimler.

    Takva, hem geleneksel inanç pratiklerinin modern yaşamın talepleriyle iç içe geçtiği bir dönemde şekillenen, hem de tasavvufun derinliklerine bir pencere aralayan bir yapımdır. Maddi dünyanın ağırlığıyla ruhun özgürleşme çabasını aynı karede sunarken, izleyiciyi de kendi iç yolculuğunu düşünmeye iter. Bu film, sadece bir insanın yaşadığı iç ikilemi değil, toplumun genelinde inanç ve kimlik meselelerinin nasıl bıçak sırtında dengelendiğini hatırlatarak kalıcılığını korur. Gösterdiği manevi karmaşa, tasavvufun dingin gölgesinde modern hayata dair sarsıcı sorular sormaya devam eder.
    semstc /
    semstc /

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    4 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    O kadar güzel bir film ki ,hayran kaldım.
    Türkiye'nin Tarikat bataklığında can verişinin bir filmi.
    Bu tüccarlar için din sadece aracı, önemli olan para.
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    23 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Elveda Rumeli, Yalanci Yarim gibi ratingi iyi dizilerde gördüğümüz Özer Kızıltan'ı "Beni Unutma" filmindede beğenip takdir etmiştim. Takva içerik olarak konusu itibarı ile bıçak sırtı diyebileceğimiz bir satıhta. Her ne kadar yönetmen objektif davrandığını dile getirsede, inceden inceye mütedeyyin kesime karşı bir snob duruşu sezinlemek mümkün. Yapım aşamasında belli ki din konusunda pek bir hakimiyeti olmadığından danıştığı insanlar olmuş fakat filmin pekçok yerinde o ortamlarda bulunmuş kişilerin gözünden kaçmayacak türden komik tuhaflıklar var. Oyunculuğunu çok beğendiğim Güven Kıraç'ın zikir sırasındaki görüntüleri trajikomik bir durumdu. Ama Erkan Can tartışmasız filmin en iyi oyuncusuydu. Elveda Rumeli'nin Dilaver'ini de uzun saçlı görmek ilginçti. 10/6
    Eskiden Beri
    Eskiden Beri

    Takipçi 23 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    7 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Muharrem dergâhtaki görevine atandıktan sonra şeytan devreye girmektedir. Antiparantez, işin bu kısmı beni başta çok heyecanlandırmıştı. Engin Günaydın’ı (Çuval satın alan Erol rolünde) gördüğümde olaylar giriftleşecek ve Muharrem şeytanla amansız bir mücadeleye girecek belki de şeytana yoldaş olacak ve saire gibi David Lynch tarzı bir izlek bizi bekliyor diye düşünmüştüm ancak o bölüm tam anlamıyla boğuldu ve kişinin ruhsal çözümlemelerini, bireysel gelgitlerini dramatize etmek yerine tribüne oynanarak dergahtan, şeyhten zikirden dem vuruldu böylece benim hevesim de kursağımda kaldı.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    29 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    Kendimizi bu dünyada tartmamız gerektiğini neyin içinde olduğumuzu kime hizmet ettiğimizi kimlere kullanıldığımızı anlatan güzel bir film. Sonu iyi bağlanamamış Nazım Hikmetin şiiri biraz durumu kurtarmış. İzlenmeye değer. 7/10
    camseytani
    camseytani

    26 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    20 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Mükemmel film..(9/10)
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Haziran 2012 tarihinde eklendi
    uğur tazegül...............................tolga_taze24@hotmail.comfilm hakkındaki yorumumtakva ; Allahtan korkan sakinan kimse.Kendini günahlardan koruyan kimse.Bu fani dünyada nefsine zikkeyi cakan kimse'Takva filmine gelince,basarilari kesinlikle tescillenmis yönetmenimiz fatih akin`a ve son yillarda kalem olarak türkiyenin en iyi senaristi saydigim ve ayni zamanda kendisi idolümdür önder cakar`a ragmen hayal kirikligina ugradim.Günümüzde sinema artik gercegi esas alir.Mademki sinema artik realiteyse kusursuza yakin filmler cekmemiz lazim.Heleki konu,öykü islam dini ve tassavvuf gibi hassas ise terazinin kefeleri milim sapmamali.Filme senaryo,oyunculuk,cekim ve kurgu olarak deginmeden önce kutlamak istedigim sadece görüntü ve sanat yönetmenidir.Dogalki ekipleriyle'Filmin henüz jeneriginde her müslüman icin farz olan namazdan önce alinan abdest devinimi dogru degilse ilerleyen dakikalari da düsündürücüdür.Nitekim hatalar zinciri birbirini takip etmistir.O ne bicim seyhtir ki bu kadar ari bir türkce konussun,o ne bicim seyhtir ki yoksul bir aile ile bir tekke ögrencisini ayni kefelere koysun,o ne bicim cuma namazidirki hosgörü dini olan müslümanlikta saflar yarilarak gecilsin ve cuma namazinin farzi imam tarafindan dua icinden okunarak kilinsin.Senaryoda ayrica zorlama planlar ve sahneler mevcut(bunlari sizlerle daha sonraki günlerde detayli olarak paylasacagim).Bu arada sayin önder cakar`a iletmek istedigim birsey var.Biz zikirlerin böyle yapildigini düsünüyoruz düsüncesiyle yola cikarak bir zikir sahnesi cekilmez.Düsünceniz ya dogru degilse ya gercegi yansitmiyorsa, ki kesinlikle yansitmiyor.Nedense 20 yildan beri hicbir zikri ve namazi tekkede kacirmayan muharrem efendi seyhin kizini tanimiyor:Kizcagizda muharrem efendiye dogrudan ismiyle hitap ediyor?.ve cok basit bir iltiham akabinde bir kücük ticaret yada hesap hatasindan dolayi islamda yüksek bir mertebe olan takva yikiliyor.Sizin cekeceginiz filmin adi Kus Imanli olabilirdi ama asla Takva degil.Gelelim filmin sonuna?.degerli arkadaslarim filmin sonu yok diyenlere bir cevabim var.Arkadaslar filmin sonunda seyh efendi kizini muharrem efendi ile evlendiriyor.Lakin bunu anlamakta cagan irmak`in,aydin bulut`un yada mustafa altioklar`in isi.Yada iyi kötü sinemanin bizzat kalbinde calisanlarin bazende cok dikkatli izleyicilerin isi.Hatta siz belkide filmin sonunda benimde yasadigim almanyada tasarlanan afislerde Ayet-i Kerimenin suyla nasil yikandigina da dikkat cekmemissinizdir.Lütfen filmin sonunu tekrar izleyiniz.Kurguya gelince ; filmin arkasinda fatih akinin oldugunu görmek kahinlik degil?.esma-ül hüsna dan(zikir) sonra yani maneviyattan maddeye gecis bu kadar sert olmamaliydi.Zikrin ardindan baglanilan plan seyirciyi hemen filmin etkisine ve sokuna girecek sekilde sokulmus lakin seyircide ters tepkiye yol acmistir.Kurgu ve senaryoyla ilgili bircok düsüncemide ilerleyen günlerde sizlerle paylasacagim?..Firsat buldukca lütfen yeni türk filmlerine gitmek dilegiyle !
    velnmt
    velnmt

    Takipçi 45 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    17 Eylül 2010 tarihinde eklendi
    Çok güzel bir film olmuş. Erkan Can muhteşem bir oyunculuk sergilemiş. Güven Kıraç rolüne çalışmış, ancak zikirlerde başarılı değil. Zikir sahneleri biraz daha doğal olabilirdi.Mekanlar çok iyi seçilmiş. Cinsellik dozu için bir şeyler denebilir. Sert çarpıcı, sarsıcı. Biraz daha basit olsa nasıl olurdu bilemiyorum. Türk sinemasında benzer filmlerin en başarılısı. Konusunu çok iyi anlatmış. Tekrar izlemeyi özlediğim ender filmlerden.
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    17 Şubat 2010 tarihinde eklendi
    süper bir film...atmosfer i çok çok iyi...erkan can rölünü hakkını fazlasıyla vermiş...zikir sahneleride çok iyi olmuş ve yönetmeni tebrik etmek gerekir bence iyi bir iş çıkartmış...türkiye böyle filmlere aç ve böyle filmler geldikçe kalitemiz de artacak en kötü filmimiz böyle olsun :D...çok iyi bir türk filmi izlenmeli bence ben 9 verdim 1 puanıda sonu için kırdım daha iyi olabilirmiş bence...
    fatih-2007
    fatih-2007

    77 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    1 Ocak 2010 tarihinde eklendi
    Harika bir film gerçekten. 10 üzerinden 9.
    fthgzl79
    fthgzl79

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    filmin sonu başı benim için önemli değil filmde oynayan oyuncular gerçekten harikaysa filmin sonu başı önemli değildir.oyunculuklar harika gerçekten 1010 son zamanlarda çekilmiş bir Türk filmini bu filmin karşısına rakip olarak zor koyarsınız.başyapıt...
    hapisci35
    hapisci35

    29 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    mesajlarini cok guzel aktarmis bir film , guzel oyunculuk..hosuma gitti 8 puan
    gokhankocgida
    gokhankocgida

    Takipçi 213 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    1 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    ısmıne bakıp basıt yanlı bır cemaat reklamı sanmayın cok ıyı orjınal bır sanat eserı..boyle fılmlere popcorn degıl sanat eserı demelıyız..

    fakat karakter degısımı pat dıye olmus..yavas gecıs olmalı.bırde sonundakı fınalın muzık eslıgınde yavas verılmesı gerekırdı..9 verdım.
    stenzas
    stenzas

    60 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Ekim 2009 tarihinde eklendi
    en çok dindarların beğendiği sinema filmi, iyi niyetli olan dindar kesim bir kaç kere seyretsede seyrediyor, insanın kendi iç benliğindeki düşüncelerin aslında insanı nasıl sarabileceğini hedeflemeden anlatmış, insanın en büyük sınavının insan ve insan ilişkileri olduğunu bununda araçlandırılmışının maddi ilişkiler olduğunuda ortaya koymuş. takvadan çok sınav yakışırdı bu filme isim olarak.
    ercan-akbay
    ercan-akbay

    65 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    Çok beğendim bu filmi,fakat diğer arkadaşların dediği gibi iyi bitmemiş..Daha çarpıcı ve etkin bitebilirdi..Birçok konuya parmak basarak,seyredene neyin ne olduğunu gösteren iyi bir senaryosu var..Ayrıca yönetim ve çekimde güzel..Son zamanlarda seyrettiğim kaliteli fimlerden Takva
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top