yaşamın kıyısındayı merakla bekleyip heyecanla izlemeye gittim.uzun süredir sinemaya gidemiyordum.özlemişim sinemanın o heyacanını.sinema farklı bir zevk insan hayatında. hikayeler, öyküler,karekterler,ülkeler,şehirler,farklı evler,insanlar,hayatın,kaderin ta kendisi.işte Fatih Akının filmide ( daha doğrusu bütün filmlerinde oluşturduğu kendine has sineması)daha fazlasını içerisine alıyor tümüyle.farklılıkaları öyle perdede su gibi akıyorki sizde içindesiniz hikayelerin.zamanın farkında değilsiniz.O Karadeniz manzaraları fondaki müzikle harmanlanıyorki içiniz kıpır kıpır çocuklar gibi Almanya Türkiye iki ülkenin farklılıkları,insanları,şehirleri,yerleşim alanları,kültürel değerleri,siyasal yapısı,ahlakı,sanların özgürlükleri,yaşam hakları,aşkları,heyecanları.ayrıca iki genç kızın birbirinde buldukları sevgi,bağlılık,aşk,cinsellik,dost arayışı ve en önemlisi merhamet duygusu.Birbirinden habersiz ama bir zincirin halkası olan 6 farklı hayat önünüzde mücadele veriyor. finalde o sadelik dalgaların sesi bitiş biraz şaşırtıyor insan bitmesin diyor bu sanat eseri ve Fatih Akın yine yapacağını yapıyor. bir sonraki hikayesini dört gözle bekletiyor....