En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Hasan Akif Aycibin
Takipçi
99 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
1 Mart 2020 tarihinde eklendi
Güzel, hoş bir filmdi. Juno adlı bir genç kızın hamile kalmasından sonra hamilelik sürecini anlatıyor film. 16 yaşındaki bir kız, hamile kaldıktan sonra ne yaşar, psikolojisi bundan nasıl etkilenir gibi soruların cevaplarını Juno karakteriyle açıklıyor film. İlk sahnede Juno, erkek arkadaşı Bleeker ile cinsel ilişkiye girer. Daha sonra hamilelik testi yaptırır ve sonuç "pozitif" çıkar. Juno, 16 yaşındayken hamile kalmıştır. Juno, bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başlar. Kürtaj yaptırmayı düşünür. Daha sonra arkadaşıyla görüşür ve bebeği doğurup çocukları olmayan bir aileye vermeye karar verir. Çekingen bir tavırla babası ve üvey annesine hamile kaldığını söyler. Ailesi gayet normal karşılar bunu. Bazı insanlar o yaşta hamile kalınca depresyona bile girebilirler. Bunda insanın yetişmiş olduğu aile ve çevre çok önemlidir tabi ki de. Muhafazakâr bir ailede büyüyen biri olmuş olsaydı o kadar rahat davranamazdı Juno. Neyse devam edelim; daha sonra babasıyla bebeğini vereceği ailenin evine giderler. Juno, burada çiftin erkek bireyi olan Mark'a yakınlaşır. Mark, Juno'nun da sevdiği müziklere ilgi duyduğu içindir bu. Birkaç defa bu eve gelip gider Juno. Bir gün Mark'ın bebeği istemediğini, henüz buna hazır olmadığını duyar. Anladığım kadarıyla Mark daha sonra karısı Vanessa'dan ayrılıyor çünki bebek doğduktan sonra Vanessa'nın yanında değildi. Sonlara doğru Juno bebeği doğrurur ve hamilelik sürecini bitirmiş olur. Son sahnede, Juno ve Bleeker, gitar çalarak şarkı söylerler ve film biter. Bitiş sahnesini hoş buldum. Filmin içinde Juno ve Bleeker'ın ilişkileri de bir muammaydı. Bu sahnede anlıyoruz ki birlikte kalmışlar. Juno karakterini canlandıran Ellen Page o kadar doğal oynamış ki, hayran oldum oyunculuğuna. Mimikleri, diyalogları çok iyiydi. Film, doğal bir izlenim sunuyor. Gerçekçi bir film diyebilirim. Filme verdiğim puan= 8
Belli ki değişik bir şey yapmaya çalışmışlar. Olayı farklı bir açıdan gösterme çabalarını takdir ediyorum.Ama bu kadar çetrefilli bir mevzudan komedi çıkarma çabasını izlemek benim için oldukça rahatsız edici bir deneyimdi.Pollyanna misali dayanıksız masalsı pozitiflik sinirlerimi bozdu.Tamam filmler ille de gerçekçi olmak zorunda değiller, biliyorum. Ama eğer izlediğiniz film ne denli gerçek dışı olursa olsun sizi kendi evrenine çekip götüremiyor ise bu filmin inandırıcılığının yetersiz olduğu anlamına gelir.
Büyük beklentileriniz varsa izlemeyin. Bütün başyapıtları izlemişseniz, filmi de çok merak ediyorsanız ve bol bol boş zamanınız varsa zaman geçirmek için izlenicek bir film. Eğer zamanınız kısıtlıyken 1-2 saat boş zaman bulduysanız tavsiye etmem. Çünkü pek de sizi etkileyecek, bakış açınızı değiştiricek bir film değil. Ancak benzer şeyler yaşayan bir genç kız için güzel olabilir. Ülkemizde cinayet sebebi olabilecek bir konuya klasik Amerikan anne ve babanın tepkileri komikti. 😉 Kıssadan hisse beğenmedim tavsiye etmem.
teknik ve düz düşününce gerçekten farklı ve bu tür başka bir film olmadığından 4/5 lik bir film, ama senaryosu ne kadar farklı olsa da harika bir film değil. özellikle film-jenarik müzikleri, filmde müziğe ve korku filmlerine değinişi çok hoştu. juno'nun hamilelik sürecini daha doğrusu etkilerini daha çok yansıtabilirlerdi gerçeklik katardı ama bu filmi gençlik filmi kategorisinden drama doğru çekerdi ve izleyiciyi bunaltırdı. aslına bakarsanız farklı bir film, güzel de bir film ilgi çekmiş doğal olarak lakin daha fazlasını bekliyordum desem yalan olmaz, gerçi hayal kırıklığı da yaratmadı.
Juno'yu izlemek için oldukça heyecanlıydım çünkü bu film zamanında çok konuşulmuş, Oscar'a aday gösterilmiş, ünlü oyunculara sahip bir film. İzledim ve pişman olmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Juno, izlediğim en iyi gençlik filmlerinden birisi. Genç yaşta hamilelik konusunu melankolikleşmeden enerjik ve gerçekçi bir tarzda işliyor. Bu sayede de filmdeki bütün karakterlere yakınlaşıyorsunuz. Ellen Page, bu filmde müthiş bir iş çıkarmış. Bu filmi sırf onun oyunculuğu için izleyebilirsiniz. Eğer Juno'yu izlemediyseniz, izlemenizi tavsiye ediyorum.
öncelikle filmin konusu bizim milletimize bir hayli farklı ve ters düşebilecek bir yapıya sahip buda sizi biraz kasıyor ama fazla etkilenmenize sebep değil film bir hayli sıcak ve sıradışı diyebilirim özellikle oyunculuk yönünden Ellen Page tek başına filmi alıp götürüyor zaten bu filmden sonra en sağlam yapımlarda kendini göstermesiyle oyunculuğunun ne kadar etkili olduğunu ispatlıyor onun için bile bu film izlenir sonuç olarak sıkılmadan izleyebileceğiniz romantik biraz komik ve farklı tarzıyla sizi etkileyecek bir yapım izleyin pişman olmazsınız iyi seyirler...
Sevimli bir gençlik filmi ‘’Juno’’.Evlilik dışı hamilelik gibi bıçak sırtı bir konuyu azami şekilde tarafsız,dışarıdan gözlemliyor.Vizyona girdiği dönem kürtaj karşıtı olduğu ve dolayısıyla alt metniyle muhafazakar mesajlar verdiği yönünde eleştirilmişti ancak ben Diablo Cody’nin ekranlardan gördüğümüz kadarıyla personasında bu tür bir amaç taşımadığını düşünüyorum.Kaldı ki marjinal olmadığı sürece ideolojilerin samimi bir şekilde filmlerde dile getirilmesinde de bir sakınca yoktur bence.Dozajı tutturulamayan övgülerden nasibini almıştı hemen her iyi film gibi.Ellen Page ve Jennifer Garner’ın özellikle parladığı,nihayetinde sıcak bir ‘’kendini iyi hisset’’ filmi.Ele aldığı konunun zorluklarından ustalıkla sıyrılıp, bir de üstüne tüm eksileri artıya çevirip pozitif bir film olmayı başarmış.
Juno isimli farklı kızımızın, annelik niteliklerini taşımadığı halde hamile kalması ve başka bir çıkış yolu bulması. Senaryo muhteşem. Diablo Cody bu senaryoyu bir cafede yazdığına inanmak bile zor. Her cümlenin içinde ince bir espri bir doğallık içtenlik var. Juno'nun düşünce yapısı harika, Ellen Page ile harika bir şekilde karakter ete kemiğe bürünmüş. Sempatisi yüksek hem komedi hem dram. Bir yandan bebeğe sahip olmak için elindeki her şeyi feda edebilecek duygusal bir anne, diğer yanda bebeğini sadece karnına ve hayatına bir yük ağırlık gören Juno. Hiçbir dakikası sıkmıyor. Su gibi akan eğlenceli trajik komedi. Harika bir film. Hayatını özgürce yaşayan, kafası dik, başına buyruk kızın hikayesi...
Minnesota’lı zeki bir kız olan Juno (Ellen Page). hayatını kendi koyduğu kurallara göre yaşar. Her zamanki gibi sıkıcı geçen bir öğle sonrasında erkek arkadaşı Paulie Bleeker (Michael Cera) ile sevişmeye karar verir. Cinsel ilişki sonrasında önceden planlanmamış bir hamilelikle yüz yüze kalan Juno ile en iyi kız arkadaşı Leah (Olivia Thirlby), Juno’nun henüz doğmamış bebeğini evlat edinecek bir aile bulmak için bir plan geliştirirler. İkisinin gözüne kestirdiği ilk aile, evlat edinme özlemiyle yanıp tutuşan Mark ve Vanessa Loring (Jason Bateman ve Jennifer Garner) çifti olur. Biricik kızlarının Bleeker ile cinsel ilişkiye girdiğini öğrendikten sonra ilk şoku atlatan ailesi de Juno’ya yardımcı olmak için devreye girer. Juno’nun gözüne kestirdiği çiftin “düzgün olmayan” bir çift olmadığından emin olmak isteyen Baba Mac, biricik kızının bebeğine uygun aile bulma girişimlerinde ona eşlik eder. Bu arada üvey annesi Bren de, 18 yaş altı hamilelikle ilgili önyargılarla boğuşan Juno’ya duygusal destek sağlar. Sonbalar kışa, kış ilkbahara dönüşürken Juno artık doğum yapacağı güne adım adım yaklaşmaktadır. Juno’nun fiziksel görünümündeki değişiklikler onun kişisel olgunlaşmasının aynası olurken, bebeği evlat edinmek isteyen Mark ve Vanessa çiftinde tam ters yönde gelişmeler olur ve görünüşte mutlu hayatlarında çatırdama sinyalleri başlar. Böyle bir durumla karşılaşan ergenlik çağındaki genç kızların tipik öfkesinden uzak duran Juno, karşısına çıkan problemlerin üstüne korkusuzca giderek engelleri tek tek ortadan kaldıracak; bunu yaparken gençlik enerjisini sonuna kadar sergilemekten çekinmeyecektir. bu film mutheşem... :D
''Juno'' çok ilginç, sasirtici,sizi ters köseye yatiran bir senaryosu olmamasina ragmen o kadar rahat ve de yumusak ilerleyen senaryosu sayesinde bastan sona keyifle kendini izlettiriyor. Ellen Page'in inanilmaz derecedeki dogal oyunculugu ile sanki gerçek bir kisiye dönüsen ''Juno'' karakteri sayesinde ortaya çikan seyir zevki bir kat daha artmis. ''Little Miss Sunshine'' ile beraber son 1 kaç yilin en keyifli iki filmden biri.
Film amerikan aile yapısını sahip olduğu genel özelliklere uygun olarak ele almasada farklı anlatımı ve enteresan tarzı sayesinde akademinin Diablo Cody nin yıldızını parlatmasını sağladı.Ne de olsa bir nevi amerikan rüyasıydı Diablo nun kendi özel yaşam hikayesi ve amerikanın fırsatlar ülkesi olduğunu bütün dünyaya bir kez daha dikte etme fırsatı vermişti onlara bu kadın bu güzel senaryosuyla..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.