Bucket List’i eminim birçok kişi beğenmiştir. Elbette bende de farklı bir durum söz konusu değil, ben de beğendim filmi. Ancak birşeyin sanırım herkes farkındadır, Bucket List esasen çok bilindik -veya çok işlenmiş diyelim- bir hikayeyi anlatıyor. Üstelik çom da derinlikli anlattığı söylenemez. Ancak derin veya sığ farketmez, benim tarzım olmayan bir hikayeyi anlatıyor...Her ne kadar hikayesi tarzım olmasa da başrollerdeki iki oyuncu, Jack Nicholson ve Morgan Freeman, filmi kesinlikle izlenir kılıyor. Öyle ki, Nicholson ve Freeman adeta oyunculuk dersi veriyor Bucket List’te...Filmde bu iki oyuncuyu, adlarını duyduğumuzda kafamızdaki imajları ne ise buna benzer karakterler canlandırıyorlar filmde. Ölümcül bir hastalığa yakalanan iki insanın tanışıp ahbap olmaları ile başlayan hikayeyi, hastanede geçen ve sonrası olarak iki kısma ayırmak sanırım yanlış olmaz. Şahsen ben her iki kısmını da beğendim ancak ilk kısmın ikinciye göre daha inandırıcı olduğu da bir gerçek...Bu filmde başka iyi oyuncu oynasa muhtemelen çok beğenmezdim. Yukarıda da belirttiğim gibi hikaye kesinlikle benim sevdiğim türden değil. Ancak Jack Nicholson ve Morgan Freeman faktörü olayı tamamen değiştiriyor benim açımdan. İzlemeyi düşünen arkadaşlara son bir tavsiye; Nicholson ve Freeman beklentileri boşa çıkarmıyor ama çok da fazla birşey beklemeden izlemelerinde fayda var...