Bundan tam 10 yıl önce, Iron Man ve The Dark Knight'ın çıkmasıyla birlikte, çizgi roman filmleri dev bir ivme kazanmıştı. Fakat ben bile işlerin bu kadar büyük bir hal alacağını ön göremezdim. MCU'nun 19 filmlik dev serisinin sonunun başlangıcını temsil eden Avengers: Infinity War, nihayet vizyona girdi. Bu incelemeyi bu kadar geç yazmamın sebebiyse, film hakkındaki düşüncelerimin her gün değişmesinden kaynaklanıyor. Çünkü ortada konuşulması gereken ve aklıma takılmış olan bazı şeyler var. Bunları nasıl yazacağımı çözmek de epey zaman aldı doğrusu. Ve madem aradan epey zaman geçti, ben de incelemeyi spoiler içeren bir şekilde hazırladım. Bu yazıda her bir sahnede yaşanan olayları açıklamaktan ziyade, hikayenin ele alınış tarzını, filmin ön plana çıkan taraflarından ve kafamı kurcalayan bazı olaylardan bahsedeceğim.
Böylesine büyük ve eşi benzeri görülmemiş bir film vizyona girdiğinde, doğal haliyle insanların beklentileri ve endişeleri epey yüksek oluyor. Infinity War'ı izlemeden önce "Bu kadar karaktere yeterli süre tanıyabilecekler mi?", "Görsel efektler aceleye gelecek mi?", "Thanos bir kötü adam olarak beklentileri karşılayacak mı?" gibi aklımda sayısız soru vardı. Bu yüzden ilk izleyişimde filmin bende nasıl bir izlenim bıraktığından emin değildim. Ben de her şeyi o kadar kafaya takmadan, daha sakin bir şekilde filmi ikinci bir defa izledim. Filmi anlamak bakımından ikinci izleyişin daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Gerek filmin fragmanlarından ve hatta adından olsun, Avengers: Infinity War hakkında beni en çok şaşırtan şey, hikayenin Yenilmezler'den ziyade Thanos'a odaklanmasıydı. Filme sığdırılacak çok şey olduğu için Thanos'un geçmişi hakkında pek fazla bir bilgi öğrenemesek de, onun kişiliği ve motivasyonunu kolayca anlayabiliyoruz. Bu konuda Thanos'un "Sıradan bir Marvel kötü adamı" olmaması gerçekten de ferahlatıcıydı. Hikayenin büyük çoğunluğu onun bakış açısından ilerliyor ve hatta Thanos'u kendi hikayesinin iyi adamı olarak gösteriyor. Filmin sonunda da kazanan kişi o oluyor.
Ayrıca Thanos'un bu kadar anlaşılabilir ve güçlü olması, Infinity War'daki tehlikenin seviyesini daha da arttırmış. Thanos'un ekranda ilk göründüğü sahneden itibaren kimsenin güvende olmadığını anlıyorsunuz. Bunun nedeniyse Thanos'un insanları öldürmekten hoşlanması değil (Thanos'un eline Yenilmezler'i öldürmek için sayısız fırsat geçse de kimseyi öldürmüyor), tek yegane amacını yerine getirmek için asla vazgeçmemesi oluyor. Bu da filme, Marvel filmlerinde alışkın olduğumuz komedi ve eğlencenin ötesinde bir ciddiyet kazandırmış. Örneğin ilk Avengers filminde insanlar kendilerini koruyamadığı için kahramanlar yardıma koşarken, bu filmdeyse kahramanlar bile kendilerini koruyamıyor. Filmdeki kahramanların her birinin derin bir umutsuzluk içinde oluşu ve dünyayı kurtarmak için yaptıkları çabaların hiçbirinin işe yaramaması, Infinity War'ı bilindik süper kahraman filmlerinden bir üst seviyeye çıkarıyor.
Infinity War, kelimenin her anlamıyla dev bir risk. Eğer bu film kahramanlarını iyi kullanamazsa, etkileyici bir kötü adam yaratamazsa, hikayenin tonlarını iyi dengeleyemezse ve kısacası beklentileri karşılayamazsa, MCU'nun tamamı bir hiç uğruna var olmuş olacaktı. Bu yüzden günün sonunda filmin gerçekten iyi olmasını kafam bir türlü almıyor doğrusu. Bu bakımdan filmin yönetmenleri ve senaristleri, resmen imkansızı başarmış.
Biraz da süper kahramanların Infinity War'daki kullanımından konuşalım. Thanos'un dışında bu filmde herkesin görmeyi en çok istediği şey, son 10 yıl içerisinde tanıyıp sevdiğimiz bu kahramanların aynı karede bulunup birbirleriyle iletişim kurmalarıydı. Ve film bu bakımdan çoğunlukla iyi bir çıkarıyor.
Senaristler burada akıllıca bir hamle yapıp, kahramanları gruplara ayırmayı tercih etmişler. Thor, Groot ve Rocket kendi aralarında, Spider-Man, Iron Man, Doctor Strange ile Galaksinin Koruyucuları'nın geriye kalan üyeleri kendi aralarında ve diğer Yenilmezler ise Wakanda'da. Her ne kadar bu esnada bazı kahramanlar çok arka planda kalmış olsa da (Black Widow, Bucky, Falcon gibi), filmin temposu hiçbir zaman düşmüyor. Karakterler arasında yapılan etkileşimlerin yerli yerinde olması ise, filmin ciddi havasını bozmadan eğlence getirmeyi başarıyor.
Eğer biraz da teknik taraflara değinecek olursam, görsel efektler çoğunlukla başarılıydı. Thanos'un bazı sahneleri, Iron Man'in yeni kostümü ve arka planın yeşil ekran olduğu çok bariz olan bazı kısımlar dışında filmin her bir karesinde o kadar çok karmaşık görsel efekt vardı ki, zayıf taraflarına rağmen filmden hiç koptuğunuzu hissetmiyorsunuz bile. Film her haliyle epik hissettiriyor. Bütün filmin IMAX kameralarıyla çekilmiş olması da buna çok yardımcı olmuş.
Fakat Infinity War, tahmin ettiğim gibi kusursuz bir film değildi. Hatta benim için en iyi Marvel filmi olmaktan biraz uzakta. Infinity War, genel anlamıyla çok hızlı ve eğlenceli ilerlediği için film esnasında zayıf taraflar aklınıza pek takılmasa da, film bittikten sonra bazı şeylerin gereğinden hızlı geçiştirildiğini ve bazı gereksiz bölümleri fark etmeye başlıyorsunuz.
Örneğin Thanos'un "Black Order" denilen yardımcılarının filmdeki yeri son derecede gereksizdi ve onların bulunduğu sahneler hikayenin en sıkıcı tarafıydı. Hatta onların amacı, Justice League'in kötü adamı olan Steppenwolf ile birebir aynıydı. Amaçsız bir şekilde kötülük yapmak isteyen bir bilgisayar efekti sadece.
Infinity War'ın senaryosu bazen bunun gibi gereksiz yollara sapıp hikayeyi gereksiz yere uzatabiliyor doğrusu. Mesela Thor'un yeni çekicini yaptığı bölümü de epey gereksiz buldum. Bu bölümde herkesin yaşayacağı çoktan garanti olduğundan ortada gerçek bir risk de yoktu. Yine de bu sahne kötü değildi, sadece gereğinden fazla uzundu ve finalde de Thor'un yeni bir çekici olması dışında başka hiçbir yere bağlanmıyordu.
Son olarak, bu tamamen kendi düşüncem bu arada, eğer MCU'dan Thor ile Guardians Of The Galaxy filmlerini çıkarırsak Infinity War'un taşıdığı içerik, MCU'nun diğer filmleriyle pek uyuşmuyor. Çünkü eğer ilk Avengers filmindeki uzaylılar bölümünü çıkarırsak, kahramanların karşılaştıkları sorunların bunlarla fazla alakası yoktu. Örneğin Iron Man, The Winter Soldier ve hatta Ant-Man gibi filmler daha çok kişisel sorunlar üzerine kuruluydu ve daha sade bir içeriğe sahipti. Aynı evrende yer alan bir diğer film Civil War'ın tamamıysa politika üzerine kuruluydu. Yani kahramanlar çoğunlukla bu tarz sorunlarla uğraştıktan sonra Thanos gelir gelmez herkesin aniden bir araya gelip savaş durumuna hazır olması biraz aceleye gelmiş gibiydi. Senaryonun bir tek bu konuda sıkıntı yaşadığını düşünüyorum;diğer filmlerde kurulan sağlam zeminin üzerine bu kadar yeni gelişmeye alışmak için gereken sürenin tanınmamış olması. Bu yüzden ortada kahramanların değişimine dair bazı ek sahneler görmek daha tatmin edici olurdu. Bu formülü kullanarak filmde ön plana çıkmayı başaran tek kahraman sadece Thor oluyor. Geriye kalan herkes ise her haliyle değişmiş olarak görünse de, film herkesi aynı gösteriyor.
Genel itibariyle Infinity War, izlerken hiç sıkılmadığım ve harika vakit geçirdiğim bir filmdi. Russo Kardeşler'in çekilmesi imkansız olan bir filmi sanki hiç efor sarfetmeden halletmiş olmaları gerçekten de inanılmaz bir başarı doğrusu. Aksiyon sahneleri, görsel efektler ve tonun taşıdığı denge oldukça başarılıydı. Filmdeki kahramanları bir arada görmek harikaydı, Thanos ise tahmin ettiğimden çok daha etkiliydi. Infinity War, seyirciye bir anda o kadar çok şey sunmayı başarıyor ki, kendinizi anında filme kaptırıyorsunuz. Bir de, filmin finaline bayıldım. Üstelik -yönetmenlerin yaptığı açıklamaya göre- bu bölümdeki ölümlerin hepsinin gerçek olduğunu ve kimsenin yeniden yaşamayacağını da düşünürsek, Avengers 4'ün nasıl biteceği hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Bu yüzden böyle dev bütçeli filmlerin büyük riskler alıyor olması gerçekten de takdir edilesi bir olay. Infinity War, Marvel hayranları ve normal seyirci kitlesi dahil olmak üzere herkesi memnun edecek, bilet parasının tamamını hak eden bir seyirlik. Sakın kaçırmayın.
PUANIM: 8.3/10