En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
patoshik
Takipçi
58 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
28 Mayıs 2024 tarihinde eklendi
Tavsiye üzerine izlediğim bir film. Eski yapım olduğu içinde fazla ön yargılı yaklaşmamaya çalıştım ama izleyiciyi ters köşe yapma uğruna baya saçmalamışlar. Seri katilli bir film izleyecekseniz eğer önceliğiniz bu film olmasın...
GERİLİM FİLMLERİ İÇİNDE ELMAS GİBİ PARLAYAN GERÇEK BİR BAŞYAPIT 10/10
İspanyol sinemasının son yıllarda ki en büyük isimlerinden Alejandro Amenàbar’ın Tez’i ülkemize bir hayli geç gelsede yönetmenin genç yaşta çektiği bu film 1996 yılında onun ne büyük sinemacı olacağını müjdeler gibiymiş. Amenábar'ın tezi niteliğinde ki bu olağanüstü film hem baştan sona bitmeyen adrenalin dolu bir film, hem de kusursuz bir snuff filmi. Bu ilk filmi ile Tez korku sinemasının en iyi örneklerinden, gerçek bir başyapıt.
Abre los ojos (1997), The Others (2001) ve Mar adentrö (2004) gibi önemli filmleri yöneten Alejandro Amenábar, İspanyol sinemasının önemli yönetmenlerinden birisi. İkinci uzun metrajlı filmi “Tesis” ile adından söz ettirmeyi başarmıştı. Alejandro Amenábar, bu filmi çektiğinde henüz öğrenciydi ve mekan olarak okulunu kullanmış. 1996 yılındaki bir film için oldukça cesur ve marjinal bir konuya değinilmiş. Şiddet üzerinden şiddet içerikli bir filme imza aran Amenábar, sinemada farklı bir yerde durmak istediğini daha o zaman belli etmiş. Angela üniversitede şiddet içerikli bir tez hazırlarken, araştırmaları sırasında acı bir gerçekle karşılaşıyor. Aynı üniversitede okuyan başka bir gencin vahşi bir şekilde öldürüldüğüne tanık oluyor. Hazırladığı tez sıradan bir konu olmaktan çıkıyor ve gerçek hayata adım atıyor. Şiddet bir şekilde boyut değiştiriyor. Sinemada şiddet sahneleri her zaman prim yapan bir konu olmuştur fakat şiddeti bu kadar farklı bir şekilde ele alan filmlere rastlamak oldukça zor. Tesis’in hikaye anlatımı, sinema dili ve korku kavramını ele alış biçimi dikkat çekiyor. Gerilim unsurları başarılı bir şekilde aktarılmış. Korkunun saf halini yansıtmaya çalışmış ve bu açıdan özgün bir çalışma olmuş. İspanya’nın Oscar’ı olarak bilinen Goya’da 8 dalda adaylık almış ve bunlardan 7 tanesini kazanmıştı. Ángela karakterini canlandıran (Ana Torrent) oyuncunun soyisminin “Torrent” olması beni gülümsetti. Eduardo Noriega yönetmenin bir sonraki filmi olan “Abre los ojos”un kadrosunda yer aldığını hatırlatalım.
Tesis-Tez (1996)Yönetmen: Alejandro Amenabar21.Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde büyük beğeni toplayan,Amenabar'ın ilk filmi Tez?-spoiler-Filmin konusu kısaca şöyle; Angela Sinema-televizyon bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisidir. Şiddetten nefret eden Angela nefretinin sebebinin üzerine gitmek istediğinden midir bilinmez ?Sinemada Şiddet? konulu bir tez hazırlamak ister. Ve bu konuda araştırma yapmaya başlar. Bunun için sınıf arkadaşı ve hastalık derecesinde korku filmi fanatiği olan arkadaşı Chema'dan yardım ister. İkili bu konuda birlikte çalışmaya başlarken ellerine snuff film geçer ve filmi izlediklerinde geçen yıllarda kaybolan sınıf arkadaşlarının öldürüldüğünü görürler. Kameranın seri numarasını bulmak için girdikleri yol onları aslında çok iyi bildikleri yerlere çıkaracak,katilin ya da katillerin aralarında olma ihtimali onları daha temkinli davranmaya,izleyiciyi ise daha dik oturmaya zorlayacaktır.Film tren sahnesiyle açılıyor; kana,şiddete dayanamayan Angela'nın trenin altında kalan birini görmek isteme dürtüsü, filmin ortalarında profesörün ?Şiddet insanın yaradılışında var.? cümlesini haklı çıkarıyor. Bir cinayeti izlemek için televizyon karşısına oturan Angela'nın korkudan elleriyle yüzünü kapatırken dayanamayıp parmaklarının arasından izlemeye devam etmesinin başka bir izahatı yok gibi. En narin yapıda insanın bile içinde şiddet eğilimi var aslında. Yeter ki gerekli ortam oluşsun. Tabi bu ortam tamamen kişinin içinde bastırdığı duygulara ve tehlikenin boyutuna bağlı?Filmi izlerken ?snuff? türüne değindiği için belki de aklıma Irak halkına yaşatılan vahşet geldi. Televizyonlara yansıyan şiddete dayanamamışken ya yansıtılmayanlar? diye sordum kendi kendime. Snuff türünün müptelaları azımsanmayacak ölçüde,bu işin ticareti de. Türün psikopatlarının sayısını ve Irak'ın aranıp da bulunamayacak bir pazar yerine döndüğünü düşündükçe kanım dondu. Kullanılmış mıydı bu pazar için oradaki insanlar? Kadınlar,çocuklar? Filmi izlerken kendimi bu bilinmeyeni hayal ederken yakaladığımı hatırlıyorum.Kansız bıçaksız bir gerilim filmi nasıl çekilir sorusunun cevabıydı Tez. Efektlerle seyirciyi gerilime sürükleme amacı güden filmlerden uzak bir yapımdı her şeyden önce. Bu ise benim nazarımda büyük bir artı. Filmin ayakları yere basan,hiçbir saniyesinde havada kalmayan senaryosu izleyeni etkilemeye yetiyor. Film sonuna kadar katil o mu'yok diğeri,yok yok kesin bu gibi cümleleri kurup duruyorsunuz. Korku-gerilim türünde genelde cinsellik ön plandadır. Seyirciyi bu unsurla yakalamak hedeflenir. Hatta bazen durum o kadar abartılır ki türünden şüphe duymaya başlarsınız:) bu filmde ise diğerlerinin aksine neredeyse hiç işlenmemiş bu durum. Angela'nın cinsel dürtülerine, dahası mantığıyla dürtüleri arasında yaşadığı paradoksa şöyle bir değinilmiş o kadar. Şiddet eğiliminin insan psikolojisindeki etkisini incelerken cinsellik dürtüsü de biraz daha derin incelenebilirdi belki. Ya da artık filmlerde görmeye alıştığımız için bana öyle geliyor. (?cinsellik ve şiddet? konulu bir tez hazırlamak da bana düştü böylelikle:) )Kısaca bu filmi gerçekten çok beğendim. Amenabar'ın ilk filmi olduğuna ve bu filmi 23 yaşında çektiğine inanamayan kaç kişiyiz?
Konu olarak çok başarılı diyebilirim tesis için.Çoğu tür filmden esinlenmeleri görmek mümkün eserin içinde.Hep aynı senaryoların ürediği bu yıllarda soluk almak için önereceğim bir film tesis.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.