Alejandro Amenabar: Henüz iyi filmden anlamadığım dönemlerde Türkiyede gösterime giren ilk filmi olan Abre Los Ojos o sıralar sinema listemde son sıralarda bile değildi. ?Kim gider İspanyol filmine!? filmlerinden biriydi ama geçen senelerde de herhangi bir şekilde izleyebilmek için VHS-DVD-VCD aradığım yapımlardan biri haline geldi. Ama yönetmenle ilk başta ?Diğerleri? filminde tanıştım. Kanım donmuş bir biçimde filmi izlerken son dakikalarda tersyüz edilmiş bir portreyle karşılaşmam ?afallama? ya da ?dumur? sözcükleriyle ifade edilebilir belki... Sonra filmi irdeledikçe dramatik yapıdaki mükemmelliği keşfettim ve Amenabar beynimin kült yönetmenler köşesinde kendine yer edindi... Orjinal VCD'si çıkan Abre Los Ojos'u ise Vanilla Sky'dan sonra izlediğim için izlenmişlik hissiyle bakabildim olaya fakat Vanilla Sky filmini beğenmemin sebebi herhalde Amenabar'ın öyküsünden esinlenmiş olmasıdır. Filmografide sondan başa doğru gidiyorum ama Tez filmini dün izledim. Açıkça ifade etmeliyim ki bu gerilim başyapıtı aynı zamanda Amenabar'ın da en iyi filmi. Mükemmel bir öykü mükemmel yerleştirilmiş geliştirilmiş ve öyküye yedirilmiş tema son dakikaya kadar bir dakika bile sizi rahat bırakmayan muhteşem gerilim ve sorunun muğlak yanıt arayışı... Filme adını veren Tezin konusu gibi filmin de teması şiddet ve toplum.İlk ve son sahnelerle bir özetleme klasiği sunması da filmin en lezzetli kısmı. Tez filminde konu şiddet saplantısı değil.Şiddet ticareti. Evet ciddi bir şekilde arz talep dengesi bile kurulmuş olan bu sermayenin insanlar tarafından istenmiyor görünüp bilinçaltı dürtüleriyle en çok istenen görüntüler olduğunu itiraf ediyor yönetmen filmde...Öykünün gelişmesine en uygun tür olarak ?snuff? diye adlandırılan gerçek işkence sahneleriyle verilen bu durumu,siz hangi kategoriyle konumlandırırsanız konumlandırın sonuç aynı. Şiddetten hoşlanmam diyen Angela'nın bile parmaklarının arasından olayı takip etmesi neyle açıklanabilir ki... Gerçekten bir başyapıt ama dramatik yapının tam kurulabilmesi için bazı şeyler abartılı çoğu yer de klişe. Abartılı yerler eksi puan olarak gözümüze çok çarpıyor ama aynı şeyi klişeler için söyleyemeyiz.Çünkü Amenabar bunu bilerek yapıyor.?Diğerleri'nde de dikkat etmişsinizdir bu klişelerle biryerlere varmak hedefinde ve bunu başarıyor. Gerek ortalama izleyiciye hitap etmesi bakımından gerekse altmetinlerinin zenginliği ve dramatik yapısının sağlamlığıyla eleştirmenlerin de gözbebeği olması bakımından zor bir görevi hakkıyla tamamlayan Amenabar'ın bu klasiğini kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.Zaten birçok kişiye festivalde ulaştı ama çok çok az sayıda salonda da olsa vizyona girmişken bu filmi kaçırmayın derim ben. İzleyenler için ikinci bir deneyim de abartılı durmaz herhalde... Bol sinemalı günleeeeeeer
bu film daha önce İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. Ayrıca bir süredir, İstanbul’daki birkaç yerde DVD ve VCD’sini bulmak da mümkündü. Hiç de azımsanmayacak sayıda kişi bu filmi gördü. Umarım çok daha fazlası görür. Müthiş bir film.
bu yılın others'ı diyorum efendim... hatta ondan çok daha kaliteli ve çok daha özgün diyorum. ve hatta eşdeğer bir film bulup "bu yılın şusu busu" diyemiyorum bile. vizyona girmesine sadece 5 gün var olduğu için heyecanlanıyorum...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.