FİNALİYLE SİNEMA TARİHİNE GEÇEN KÜLT FİM 10 ÜZERİNDEN 10 ''İNSANLARIN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN ONLARIN OMUZLARINA DOKUNMANIZ ARTIK YETERLİ DEĞİL. ONLARA BİR BALYOZLA VURMANIZ GEREKİYOR.'' bu film de insanın omzuna sağlam bir balyoz indiriyor… çok iyi formülize edilmiş senaryosu, vermek istediği mesajın verme yolu ve yönetmen başarısı ile zamanında oldukça başarılı olmuş ve hala da önemli bir yerde duran önemli bir film ‘SE7EN’.Filme yüklenmiş olan kült ve psikolojik gerilimin en önemli eserlerinden biri yakıştırmalarını sonuna kadar hak ediyor. olay örgüsü son derece güzel kurgulanmış. filmin girişinden itibaren verilmek istenen gerilim insanı ilk andan itibaren etkisine almakta… Fincher, nefis bir hikâyeye ve sağlam karakter gelişimine sahip olan bu filmin görsel çözümlemesini bu kez gerçekten aşırıya kaçmadan yapıyor. Diğer bir deyişle, hikâyeyi elinden kaçırmadan, dramatik yapıya zarar vermeden ve karakterlerin önemini küçümsemeden stilize bir anlatım kurabiliyor ‘SE7EN’ de gerek hikâyesi gerekse görüntüleriyle kara film tarihinde eşine benzerine az rastlanır bir film. …Ağır ama kesinlikle sıkmayan bir tempo, film boyunca ıslak, yağmurlu bir şehir,emekliliğine 1 hafta kalmış eski kurt bir cinayet masası dedektifi ve yeni gelen çaylağın işe başladığı anda ortaya çıkan seri ve dinsel temalı cinayetler, incilde bulunan 7 ölümcül günah sırasıyla işleniyor…. 1) Oburluk 2) Açgözlülük 3) Tembellik 4) Öfke 5) Kibir 6) Şehvet 7)Kıskançlık… hikaye temel olarak yedi ölümcül günahı işliyor ama esas vurgulamak istediği ölümcül günahlar olarak adledilen şeylerin günlük yaşantının içerisinde sıradanlaşması, hayatın ritminin içerisinde sıradanlık ile adeta cehennem yaşantısı bugünün modern yaşantısı içerisinde kamufle olmasıdır.. evet filmin ana konusu her ne kadar bir seri katilin cinayetleri olarak gözükse de, aslında kötülüğün ve iyiliğin bütünlüğü ve ayrılmazlığı ne kadar birbirilerine benzedikleri aslında kötülüğün tek başına değil, iyilikle beraber olduğudur…Hikaye sürekli yağmurun yağdığı, kasvetli ve isimsiz bir şehirde geçmesi bu mekan içine aldığı insanlara kapanı kısılmışlık hissini aşılıyor, banliyö etkisi yaratıp mevcut düzenin en ufak dış tehdit ile paramparça olabileceği stresini seyirciye geçiriyor... Fincher bu unsurları çok güzel bir şekilde filme yaymış ve öyle bir atmosfer oluşturmuştur ki izleyici filmi diken üzerinde izliyor. Ayrıca filmin depresif, karanlık ve klostrofobik yapısı kendine yabancılaşmış, izole olmuş 20. yy insanın durumunu başarılı bir şekilde simgeliyor, toplumsal eleştiri yani düşünüldüğünde bir post-postmodern film gibi gelir bana...Polisiyelerden aşina olduğumuz dedektif ortaklığı şemasını kullanıyor SE7EN.. Katilin peşindeki polislerin bize hiç de yabancı gelmediğini hemen anlayabiliriz aslında. Yaşlı, tecrübeli ve soğukkanlı bir dedektif ve ona yardım etmesi için görevlendirilen genç, bütün karanlıkları aydınlatabileceğini düşünen ve kendini kanıtlamak için yanıp tutuşan başka bir dedektif. Birbirlerinin tam anlamıyla zıttı ama birbirlerini tamamlayan iki karakter. Polisiye film türünün bu klişesini Fincher filmde çok iyi kullanmış. Tabi bunda Brad Pitt ve Morgan Freemanın kimyasının tutması da önemli bir etken…Filmdeki oyuncular da rollerinin hakkını vermişlerdir . Brad Pitt'i her zaman özel hayatından çok; rol aldığı Fight Club ve Snatch'de ki üstün performansıyla hatırlarım ve buna Se7en'da kuşkusuz eklendi .. Morgan Freeman'da hangi rol olsa 40 yıldır o görevi yapıyormuş gibi hiçbir rolde sırıtmıyor. Bu filmin ikilisi birbirini bana göre çok güzel tamamlamış… Filmin en beğendiğim performansı ise filmin gizeminin bozulamaması açısından jenerikte adı yazmayan Kevin Spacey'in performansıdır. Aynı yılda çekilmiş olan ve OSCAR’ını kazandığı Usual Suspects ve üzerine bu filmdeki rolü ise 1995 Spacey'nin yılı olmuştur… Filmde ayrıca sayısız göndermede mevcuttur. Dante'nin İlahi Komedyası'ndan bir sürü farklı kaynağa farklı bir bakış atan felsefi bir seri katil filmidir.. Kurgu dalında Oscar'a aday olmuş ve farklı birçok ödüle layık görülmüştür. Kendisinden sonraki birçok gerilim filmine kaynak olmuştur. Bunların en önemlileri de kuşkusuz SAW'dır
Tüm zamanların en iyi gerilim filmi. İzledikten sonra David Fincher’ın ustalığına hayran kaldım sebebi ise diğer polisiye filmlerden farklı olması. Finaliyle gerilimin dozunu arttırıyor , ters köşe yapıyor ve ernest hemingway’in sözüyle filmi bitiriyor hayran kalmamak elde değil
İşte bu süper bi filmdi. Hayran bıraktıran katil ve o cool hali süperdi. Cinayetler belki biraz daha gösterilebilirdi çok üstün körü geçildi o vahşeti ve acıyı hissedemedik ama kesinlikle İzlenmeliiiiii....
Brad Pitt ve Morgan Freeman ile soluksuz cinayet soruşturması.. Katil(Kevin Spacey) tam bir psikopat. Öldürdüğü kişiler belki masum değil ama onların hakkında hüküm uygulamak katile düşmez. spoiler: Filmin sonunda eşi Tracy’e üzüldüm. Kim olsa katilin kafasına sıkabilirdi o anda sanırım veya dövebilirdi.
Filmin verdiği mesaj çok. Brad’in evinde artık taciz e uğrayan bi kadın imdat diye değil yangın var diye bağırırsa o zaman gelirler gibi vs. Güzel bir dedektif filmiydi.
bu filmi bi kaç kere seyredenler varmış gerçekten sabırlarından dolayı tebrik ederim başından sonuna kadar nerde bi olay olcak diye bekledim son sahnede biraz bişey oldu dedim heralde süper bitcek bi baktım saçma sapan bi bitiş Bu Puanı Kesinlikle Haketmiyor
Bir film 20 küsür yıl sonra kendini izlettirdikten sonra vay be dedirtiyorsa iyidir. Senaryo ve yönetim kısmı mükemmel. Oyunculuk kısmında Morgan Freeman duruşu ve o buğulu bakışı bile yeter. Kevin Spacey kısa süresine rağmen performansı ile göz kamaştırdı. Gelelim başrol oyuncumuz Brad Pitt'e. Kanımca hayal kırıklığı. Senaryo gereği ona atfedilen pozitif ayrımcılığı hakedecek bir rolü olduğunu düşünmüyorum. Kafası çalışan Mills fakat onur David'in oluyor ne hikmetse. 30 milyon dolar bütçe ile 350 milyon dolar gişe yapan bir film elbette başarılıdır. İzlenmelik.
Polisiye gerilim filmleri aslında hiç ilgimi çekmezdi.Brad Pitt hayranlığımdan dolayı filmi izledim ve türüne göre mükemmel bir senaryosu olduğunu gördüm.Eh birde küçük bir mesajı var.Şaşırtıcı bir kurgu beklenmemeli.9/10
yedi günah. Seri katil.. Dedektifler. İncil. Film durağan bir seviyede giderken öyle bir sonla bitiyor ki.. Film bir anda on numara beş yıldız bir klasik oluveriyor
Katilin amaci gunahkarlara gunahlarini odetmek toplumu seytanlardan temizlemekti ki son sahneye kadar tum goruslerim degisti katilin bir amaci amac hristiyan inancina gore 7 buyuk gunahi isliyenleri temizlemekti gunahlarini odetmek degil 6 buyuk gunah isleyenleri oldurdu 1 buyuk gunah kaldi kiskanclik kendisi kiskacin onde gideniydi Dedektiv Davidin hayatini kiskandi bunun icin rahminde bebegini tasiyan dedektifin karisini merhamet etmeden basini kesti boglelikle kiskanclik gunahi yuzunden David tarafindan oldurulecek ve projesi if David adina cok uzuldum ailesini ve gelecegini kaybetti bu dunyada haklanamasada obur tarafta namus sebebiyle adam oldurmekten haklanir. Filme gelince cok basarili suc filmi olmus harcadiginin 10 katini kazanmis sonuna kadar hak etmis
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.