En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
FilmSever
Takipçi
29 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
25 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
Film çerez niyetine izlenebilir. Gerilim hafiften verilmiş. Çok da anlamlı bir film değildi. Eski olmasına veriyorum. Sonunda yarım kalmış gibi hissettim. Birazda olsa geleceği anımsatan bir sahne olmalıydı.
Kurgusal anlamda 1972 yılında çevrilenden daha iyi ve geliştirilmiş senaryosu ile ön plana çıkıyor. Keza bu sefer amatör değilde profesyonel oyuncular ile çalışmanın yararı görülmüş. Bir tek Mari'nin babasını oynayan zatı rolüne yakıştıramadım. Aaron Paul "Breaking Bad" dizisinde kazandığı tecrübeyi buraya yansıtmış. Sara Paxton güzelliği ve masumiyeti ile 1972'nin Mari'si Sandra Peabody(Cassell) den daha alımlı gözüktü. Bu sefer bütçe ilkindeki komik rakam olan 90 bin $ değilde 15 milyon $ olması yapımın Güney Afrika'da ki elverişli sayfiye bölgesinde çekilmesine vesile olmuş. Çoğunluğun sitem ettiği tecavüz sahnesi gerçekten insana sıkıntı verecek derecede uzatılmış. Belki de Mari'nin ebeveynlerinin intikamında biz izleyicilere bir sus payı olabilecek mesajda olabilir. Rahmetli Wes Craven bu sefer yapımcı olarak filme destek vermiş. Seyrettiğinize pişman olmayacağınız türden..
Aslında katillerin niçin bu duruma geldikleriyle ilgili biraz daha bilgi verebilirdi diye düşünüyorum film için ama yönetmen bence başarılı bir iş çıkarmış hemde ilk deneyimi olmasına rağmen;sürükleyicilik,kurgu,oyunculuk falan hepsi üst düzeyde,bu tarz bir filmden beklentilerinizi kesinlikle karşılıyor yer yer sinirinizi bozsada bence olmuş..
Wes Cravenın 1972 tarihli oldukça vasat B filminden uyarlanan oldukça güzel modernize edilen sürükleyici anlatımı, başarılı atmosfer yaratımı oldukça iyi oyuncu performanlarıyla orjinalinden çok daha başarılı bir film çıkmış ortaya. 10/7
İlk film izlemediğim için kıyas yapamıyorum. Yorumum sadece bu filmle ilgili ve açıkçası pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Vasatı aşmayan bir film olmuş bana göre. Oyunculuklr için iyi diyebilirim ama film çok birşey sunmuyor.
Wes Cravenın aynı adlı bu kült filmi kötü remakeler yüzünden önyargılı izlemeye başlamıştım ama sonuç beni ters köşeye yatırdı.İlk yönetmenlik deneyimini sergileyen Dennis Illiadis müthiş bir iş çıkarmış ortaya...Filme gelince tüm zamanların en sinir paralayan filmlerinden biridir The Last House on the Left,öyle ki filmin eski versiyonu vizyona çıktığı zaman çoğu insan sinir krizlerine girmiş,hatta öfkeden bayılanlar da olmuş bunun üzerine Wes Craven filmin tanıtım afişlerine 'Bu yalnızca bir filmdir...' gibi bir uyarı koydurttmak zorunda kalmış.Sonuç olarak hayatın her anında karşılaşabileceğimiz cani insanlar ve ironik bir şekilde o insanların kötülük yaptığı birinin evine denk gelmesi ve izleyeni düşünmeye iten bir soru 'siz olsaydınız ne yapardınız?' müthiş bir film,1972 tarihli ilk filmi de görmek gerek...
Öylesine ucube yeniden çevrimler izledik ki The Last House on the Left işi biraz sıkı tutunca diğerlerinden ayrılıyor hemen.Karakterleri tanıtmada biraz sorun yaşıyor belki ama Dennis Iliadis gelecek için iyi sinyaller veriyor.Hollywood gibi bir mecradaki ilk filminde izleyiciye küçük oyunlar hazırlamadaki cesareti de takdire şayan ayrıca.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.