Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
4,1
1007 Puanlama
Kefaret hakkında görüşlerin ?
5
37 Eleştiri
4
67 Eleştiri
3
21 Eleştiri
2
38 Eleştiri
1
8 Eleştiri
0
4 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
bucket: Konusuna bakmadan seyrettim ilk başta yalnızca köşkte geçecek bir drama sandım ama 2. perde kocaman şeyiylen başıma vurdu. Hahahahaha Gatessssss
Gates: Öncelikle bir british sexuel olarak köşk ve çevre beni bi çekti içine. Kira abla tamamen bu filmler için doğmuş çok zarif bir hanfendi. O zeynep ezra(ellerim tombik tombik)'lı kızın ben taaaaaaa. 2. dünya savaşı filmlerini severim, aşkta severim.Kalbimi kırmayı başardı.yani evet
Gates: Öncelikle bir british sexuel olarak köşk ve çevre beni bi çekti içine. Kira abla tamamen bu filmler için doğmuş çok zarif bir hanfendi. O zeynep ezra(ellerim tombik tombik)'lı kızın ben taaaaaaa. 2. dünya savaşı filmlerini severim, aşkta severim.Kalbimi kırmayı başardı.yani evet
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki; filmimiz kesinlikle bir aşk filmi değil. Evet, başlarda Londra'nın o büyük malikanelerinde, çokça kez izlemiş ve okumuş olduğumuz o eski zamanlara özgü aşk filmleri havasıyla başlıyor. Etrafında insanı büyüler nitelikle görkemli bir yeşillik zenginliğine sahip, kısa bir yürüme mesafesinde bir su kaynağına sahip, kocaman odaları ve onlarca hizmetkarı ile adeta masalsı bir yaşantının portrelerini görerek başlıyorsunuz filme.
Ancak filmin adeta 3 farklı yapısı var denebilir. Bir anda kendinizi Dunkirk olayları ile birlikte savaş yıllarında buluyorsunuz. Dakikalar önce bir aşk filmi hayali ile izlediğiniz film, bir anda bambaşka bir havaya bürünüyor ve bu geçiş de epey sert oluyor.
Son kısım ise Bronie adlı karakterin itirafları ile geçiyor. Aslında bence vurucu nokta burası olmuş çünkü izlerken dahi başrol oyuncularının ölümünden bahsettiği yerde ufak bir duygu seline kapılmadım değil. Birkaç saniyeliğine size, hayatımızdaki ufak bir olayın ne kadar önemli olduğunu düşündürüyor. Bir akşam, bütün hayatınız değişebiliyor. Hayalleriniz, hedefleriniz...
Filme dair en büyük eleştirim, savaş kısmının bence gerektiğinden fazla gösterilmesi oldu. Nihayetinde dram-aşk merkezli bir filmde, o atmosferi bu kadar solumamız gerekmiyordu. Çünkü pembe bulutlar üstünde başlayan filme anında gri bulutların çökmesi bir duygu karmaşası da oluşturuyor.
Genel olarak baktığınızda çok kuvvetli bir senaryodan bahsetmek mümkün değil. Başrol oyuncularının aşkına dair de çok şeyler izleme fırsatımız olmadı. Kendilerini kısa sürede bambaşka bir hayatın içinde izledik. O yüzden kesinlikle aşkın arka planda kaldığı bir senaryo demek mümkündür.
Filmin başlarında çekilen bazı sahneler, görsel anlamda çok estetikti. Gayet arka plan yapılacak cinsten fotoğraflar yakalanabilir. Filmimizin Cecilia'sı olan Keira Knightley ise sanırım dünyaya aşk filmlerinde başrol oynamak için gelmiş.
Ancak filmin adeta 3 farklı yapısı var denebilir. Bir anda kendinizi Dunkirk olayları ile birlikte savaş yıllarında buluyorsunuz. Dakikalar önce bir aşk filmi hayali ile izlediğiniz film, bir anda bambaşka bir havaya bürünüyor ve bu geçiş de epey sert oluyor.
Son kısım ise Bronie adlı karakterin itirafları ile geçiyor. Aslında bence vurucu nokta burası olmuş çünkü izlerken dahi başrol oyuncularının ölümünden bahsettiği yerde ufak bir duygu seline kapılmadım değil. Birkaç saniyeliğine size, hayatımızdaki ufak bir olayın ne kadar önemli olduğunu düşündürüyor. Bir akşam, bütün hayatınız değişebiliyor. Hayalleriniz, hedefleriniz...
Filme dair en büyük eleştirim, savaş kısmının bence gerektiğinden fazla gösterilmesi oldu. Nihayetinde dram-aşk merkezli bir filmde, o atmosferi bu kadar solumamız gerekmiyordu. Çünkü pembe bulutlar üstünde başlayan filme anında gri bulutların çökmesi bir duygu karmaşası da oluşturuyor.
Genel olarak baktığınızda çok kuvvetli bir senaryodan bahsetmek mümkün değil. Başrol oyuncularının aşkına dair de çok şeyler izleme fırsatımız olmadı. Kendilerini kısa sürede bambaşka bir hayatın içinde izledik. O yüzden kesinlikle aşkın arka planda kaldığı bir senaryo demek mümkündür.
Filmin başlarında çekilen bazı sahneler, görsel anlamda çok estetikti. Gayet arka plan yapılacak cinsten fotoğraflar yakalanabilir. Filmimizin Cecilia'sı olan Keira Knightley ise sanırım dünyaya aşk filmlerinde başrol oynamak için gelmiş.
13 yaşında bir kızın attığı iftiranın neler doğurduğunuok güzel işlemiş etkileyici bir dram. Görsel efektler çok güzel. Ders verici ibretlik düşündürücü empati duygularını harekete geçiren bir film
konu çok sıradan basit bir aşk filmi gibi.. İlginç değişik sonlu bir drama aşk filmi… sürükleyici ama bazen inceden sıkıyor.. Kodro oyunculuk .çok iyi.. Sonu kurtarmış filmi
Bu pazar gösterilen dizide başkası tarafindan vurulan kadına yaklaşıp yarasini tedavi ederken elindeki silahı almak ne demek.? Böyle bir senaryo olamaz .Biz salakmiyiz.yuh yani ..Biraz inandırıcı olsun yaptığınız film çok saçma .kim alıp sipitir atar silahı .Enayimi kadın.? Hemen başka kanala geçtim.ayiptir ayıp ayıp...
Malesef hayal kırıklığına uğradım detay vermem spoiler olduğu için yazmayacağım ama daktilo sesi ve sürekli ağır ağır okunan mektuplardan sıkıldım ben. 40 dakikalık filmi uzatmış da uzatmışlar bence zaman kaybı malesef.
Nurgül Yeşilçayın bütün dizileri güzel izliyorum çok başarılı gerçek hayatta çok oluyor böyle olaylar
Hayatımda izlediğim en sıkıcı en saçma filmlerin başında gelebilir diyebilirim konusu güzel olmasına rağmen bu kadar mı kötü işlenir ve batırılabilir zaman kaybından da ötesi son 50 dksını sardırmamak için zor tuttum kendimi ha şimdi ha birazdan saracak derken baydı da baydı yine de izleyin ki kötü filmler arşivinizde yer alsın 🤦🏼♀️
Dram filmlerini pek sevmem genelde James McAvoy'un oyunculuğuna hayran kaldığım için bir şans verdim. Genelde film yorumlarına da bakmam fakat bir sitede "vakit kaybı,önemsiz" yorumunu gördüm ve bunu yazan kişi kesinlikle haksız. Filmi beğenmeyenler, vakit kaybı olarak görenler belli ki kendisini filme bırakmamış,duyguların ona temas etmesine izin vermemiş sadece seyirci olarak katılmış. Gerçekten KUSURSUZ! Dram kategorisinde en başa geçti benim gözümde. Sadece ufak bir tavsiye, aşk konusunda yalnız hissediyorsanız biraz daha fazla üzebilir sizi.
Buruk bir sızı... içinizde bir yerde o acı sizi eğer bulduysa boğazınızın düğümlenmesine ve göz yaşlarınıza engel olamayacaksınız . Keşkelerin soluksuz kaldığı Acımasız kaderin en sert ekrana yansımış hali bu film. James Mcavoy'un performansının kalbinize dokunmama şansı yok.
Sabırsız yeni nesil için böyle başyapıtlar uygun değil. Çabuk tüketilecek çerez filmlerden değil. Çerezciyseniz uzaklaşın. Tek saniye sıkılmadım tek saniye...Boş geçen, aman ne gerek vardı dedirten tek saniyesi bile yok. Oyunculuk, senaryo muhteşem.
izlerken açıkçası çok sıkıldım filmin gitiiği nokta çok belliydi ve iyi gelmedi bana zamanınız olsada izlemeyin bence
Yillar önce yapilan bir hatanin bugünlere kadar getirdigi iç burkan olaylar ve pismanlik. Yaptigi yanlisin kefaretini yillar sonra ödeyen bir kiz, genç, kadin. Çocuklugunda karsilastigi olayi farkli bir sekilde anlatan ve birkaç kisinin askini, hayatini bilmeyerek söndüren bir kiz. Zaman geçtikçe içinde daha çok katmerlenip, yogunlasiyor, katilasiyor bu olay. Tasiyamayacak kadar agir olunca bunu yapmayi en sevdigi isi yaparak azaltmaya çalisiyor; yazarak. Sonlarina dogru harikaydi film, gidisati hizli, hüzünlü, dramatik ve anlamli. Ama baslarina dönecek olursak asiri derecede duragan, biktirici ve yüzeysel bir anlatim vardi karsimizda. Ortalarina kadar devam eden bu artik bikkinlik verecek raddeye ulasan yavas akis ancak sonuna yaklastikça rayina oturdu. Film aslinda bir romani anlatiyor bunu sonradan anliyoruz. Aslinda kendisi de bir kitap uyarlamasi filmin. Yani gerçekten kitaptan uyarlanmis dramatik olaylar. Kitabini okumak daha iyi olurdu muhtemelen. Kitaptaki gibi anlatilmis, tipki bir kitaptan çikarcasina gidiyor zaten hikaye.Zaman zaman geriye dönüslerle sonra birden yillar sonrasina ulasmasiyla. Izleyene duyguyu, yasanmisligi ve gerçekçiligi geçirememis bence sadece sonunda duyguyu biraz hissediyorsunuz o zamana kadar olan bölümlerde, karelerde izleyene iyi geçmiyor. Ama izlemek zaman kaybi olacak kadar kötü bir yapim degil. Etkilenmiyorsunuz izlediginizde tek sorun bu aslinda. Yinede zamaninizi ayirip izlerseniz çok bir sey kaybetmezsiniz. Iyi bir görüntü sunuyor çünkü. Pismanlik konusu ele aldigi için bile izlenilebilir. 10/6
Ben hiç begenmedim izledigimede pisman oldum iki dakikalik bir son için izlemeye degmez kesinlikle tavsiye etmiyorum....
ONLARI AŞK BİRLEŞTİRDİ,KORKU AYIRDI,KEFARETİ UMUTTU...
Şu anlamlı sözlerimi yazmak bana her zaman keyif vermiştir...Aynı zamanda bu filmde bana keyif verdiği için şimdi daha da mutlu oluyorum.İlk bölümümüz filme genel yorumum olacaktırFilm bana özellikle de sonlarına doğru Titanici hatılattı.Filmin başını pek anlayamdım aslında o kızın aynı sahneleri terar görmesi falan değişik geldi bana.Ama senaryo olarak doğrusu çok beğendim.Son yıllarda bu türe dayanarak yapılan çok film var bu da onlardan biri ve bu sanki onlardan daha güzel gibi.Oyunculuğu da beğendim zaten tanınmış oyuncular otnadığı için filmi daha güzel görüyorsunuz bence...
Film konu itibariyle kitaptan da alıntı olduğu için aslında senaryoyu kitaba borçluyuz.Kitabı da çok güzel olduğu için konuya da diyecek lifım yok.Tek kelime ille harika...Filmin konusu zaten üst köşe de yazdığı için buraya bir daha uzun uzn yazmama gerek yok sanırım...İlk başlarda anlaşılması zor bir filmde olsa daha sonra sizi büyüleyecek bir film haline dönüşecektir..
Filmi oyunculuğuna da diyecek epk fazla lafım yok zaten KEIRA KNIGHTLEY ve JAMES MCAVOY yakından tanıdığımız yıldız oyuncular ki ikisi de bence bu filmde ne kadar iyi bir oyuncu olduklarını bbir kez daha kanıtlıyorlar.Aslında SAOİRSE RONANnın dda performansını beğendim.Gerçekten yetenekli bir oyuncu.Kısacası oyunculuk ta çok iyi...
Filmin diğer kısımlarına da bakalım.Filmin müziklierini çok beğendim bu arada onu da söyleyeyim.Müzisyenleri tebrik ederim.Yönetmen de ne kadar ust olduğunu bu filminde bana kanıtladı.Kostümler ise eski zamana uyduğu için beğendim.Son bir hatılatma film 2007 yapımı olduğu için filmin dvd ve vcdlerini kolaylıkla bulabilirsiniz.Arşivinizde yer etmesi gerekn çok güzel bir film bence.İyi seyirler...
Şu anlamlı sözlerimi yazmak bana her zaman keyif vermiştir...Aynı zamanda bu filmde bana keyif verdiği için şimdi daha da mutlu oluyorum.İlk bölümümüz filme genel yorumum olacaktırFilm bana özellikle de sonlarına doğru Titanici hatılattı.Filmin başını pek anlayamdım aslında o kızın aynı sahneleri terar görmesi falan değişik geldi bana.Ama senaryo olarak doğrusu çok beğendim.Son yıllarda bu türe dayanarak yapılan çok film var bu da onlardan biri ve bu sanki onlardan daha güzel gibi.Oyunculuğu da beğendim zaten tanınmış oyuncular otnadığı için filmi daha güzel görüyorsunuz bence...
Film konu itibariyle kitaptan da alıntı olduğu için aslında senaryoyu kitaba borçluyuz.Kitabı da çok güzel olduğu için konuya da diyecek lifım yok.Tek kelime ille harika...Filmin konusu zaten üst köşe de yazdığı için buraya bir daha uzun uzn yazmama gerek yok sanırım...İlk başlarda anlaşılması zor bir filmde olsa daha sonra sizi büyüleyecek bir film haline dönüşecektir..
Filmi oyunculuğuna da diyecek epk fazla lafım yok zaten KEIRA KNIGHTLEY ve JAMES MCAVOY yakından tanıdığımız yıldız oyuncular ki ikisi de bence bu filmde ne kadar iyi bir oyuncu olduklarını bbir kez daha kanıtlıyorlar.Aslında SAOİRSE RONANnın dda performansını beğendim.Gerçekten yetenekli bir oyuncu.Kısacası oyunculuk ta çok iyi...
Filmin diğer kısımlarına da bakalım.Filmin müziklierini çok beğendim bu arada onu da söyleyeyim.Müzisyenleri tebrik ederim.Yönetmen de ne kadar ust olduğunu bu filminde bana kanıtladı.Kostümler ise eski zamana uyduğu için beğendim.Son bir hatılatma film 2007 yapımı olduğu için filmin dvd ve vcdlerini kolaylıkla bulabilirsiniz.Arşivinizde yer etmesi gerekn çok güzel bir film bence.İyi seyirler...
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler