En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Eva Arrt
1 değerlendirme
Takip Et!
4,0
8 Kasım 2024 tarihinde eklendi
Film değil sanat hatta birkaç defa izlenmesi gereken bir film. Yönetmen her karede hem görsel olarak,hem anlatım ile etkiledi beni❤️ Not: Bu film alışılagelmiş anlatımdan,klişelerden uzaktır. Eğer Hollywood filmi tadında beklentiniz varsa size uygun bir film olmayabilir.
son derece sacma bir filmdi, hayatimda ilk defa bir filme yorum yaziyorum. 600 metrede göbek atiyorlar resmen, akbabayi yedi temel reisin ispanak yemesinden fazla genclesti resmen kiz. sofor bile fazla
Şok oldum psikolojim bozuldu.Ben normalde filmlerde kolay kolay ağlamam.İçim karardı yemin ediyorum.Kızın spoiler: "Benim ayakkabımı alamazsın çünkü ben aşağı düştüm.Çantaya tutunamadım ya hani." Dediği ve kadınız kulenin en üstünde TEK BAŞINA mahsur kaldığı yerde şok yaşadım.Ve birkaç saniye sonra Hunter'ın spoiler: "Benim ayakkabımı alamazsın çünkü ben aşağı düştüm.Çantaya tutunamadım ya hani."spoiler: dediği yer aklıma geldi ve ağladım annem bile resmen 3 Litrelik ter attı.Böyle filmlerden kaçınan ve çabuk etkilenen kişiler izlemeyi düşünmeyi aklına bile almasın bence. (Film en fazla 10 gün rüyama girecek kesin)
KUSURSUZ TEK KELİME İLE BAŞYAPIT Bir çocuğa gerçek hayat, ironik de olsa, en iyi masallarla anlatılır. Filmin masalcı karakteri Roy, kendi masalını anlatarak kendisinin yapamayacağı şeyleri Alexandria’dan yapmasını istiyor. Tabi Alexandria masalın sonunu dinlemek isterse… Bu sayede Roy masalını anlatıyor fakat biz herşeye Alexandria’nın hayal dünyasından bakıyoruz. Çünkü minik kızın da dediği gibi masal her ne kadar Roy’un da olsa aslında Alexandria’nın da. Film mükemmel siyah-beyaz sahneler ve bu sahneler ile eşsiz uyumlu klasik müzikle başlangıç yapıyor ve evet tanıdık melodiler de Ludvig Van Beethoven’in 7. Senfonisinden. Açılış sahnesindeki siyah beyaz görüntülerin aksine filmin geri kalanı bayağı bir renkli. Alexandria minik bir çiftçi kızı, çalışmak zorunda ama çiftlikteki çalışma koşulları ona bir kırık kola mal olmuş ve bu yüzden hastanede. Roy ise aşık olduğu kadın tarafından bir başkası için terkedilmiş, ilk işinde sakatlanan ve Alexandria ile aynı hastaneye yatırılan bir dublör. Bu iki farklı insanın masalla devam eden arkadaşlığı kızın yazdığı bir notun Roy’a geçmesi ile başlıyor. Masalın 6 tane kahramanı var. Eski bir köle olan Otta Benga, patlayıcı uzmanı Luigi, karısının intikamı peşindeki Hintli, yarı çatlak ingiliz bilimci Charles Darwin, ormanlarla konuşabilen, karnında kuşlar besleyen Mystic ve Red Bandit. Ve tabi ki bu 6 kahramanın ortak amacı her birine bir şekilde kötülük yapan Vali Odius’tan intikam almak. Masal tek ama Alexandria’nın hayal gücü sayesinde masalın geçtiği mekanlar 16 farklı ülkede çekilmiş. Sahneler 5 ya da 10 saniyelik olsa bile… Roy bize çok güzel bir tablo çizmeye çalışıyor zira Tarsem de bunu sinamatografik açıdan çok iyi başarmış, filmin görselliği mükemmel. Tarsem’in çizmeye çalıştığı tablo aslında karanlık ama diyor ki:” izlediğinizden daha karanlık bir film yapmak istemiştim ama Catinca(Alexandria) bunun önüne geçti”. Böylelikle filmin sonunda da minik kızın umudu bu mükemmel görsellikteki tabloyu değiştiriyor. Bu filmde diğer filmlerin aksine işlenen çok fazla alt metin var çünkü her ismin, filmdeki neredeyse her ögenin bir manası var ve yazarlar bunları çok zekice kurgulamış. Film hakkında birçok güzel şey söylenebilir sadece masumiyetin kullanılışıyla ilgili bile sayfalarca yazılabilir. Ama bu kadar söyleyecek sözü olan bir filmi kimsenin duymaması da filmin başka bir ironisi olsa gerek. Özellikle sinemasever diye adlandırılan kesimin muhakkak izlemesi ve tabi ki arşivcilerde bulunması gereken bir film.
Tarsem’den bu kadar bahsetmişken David Fincher ve Spike Jonze isimlerini film başlarken görmek şaşırtmasın. Çünkü 2006 yılında Tarsem’in yönetmenliğinde piyasaya sürülmeye çalışılan bu film gişeyi bırakın birkaç festivalde bile kendine zor yer bulmuştur. Bu cümleler bir önyargı oluşturmasın gerçi filmi izlemeye başladığınızda ilk önce müzik sizi saracak ve Alexandria ile tanışınca film bitene kadar başından kalkamayacaksınız. Masal ise diğer masallardan çok farklı diyarlara götürecek sizi. Bütün bunların farkına varan gerçek sinemacılardan bu iki insan da 2008 yılında filme destek olmuşlardır. Böylelikle film milyonlarca fazlası olması gerekirken yaklaşık 3 milyon dolarlık gişeye ulaşabilmiştir. Bence bu yüzden yılda iki kere film yapmak yerine birkaç yılda böyle bir film ortaya çıkarmak gerçek sinemadır. İyi seyirler…
Mükemmel bir filmdi.Masalla gerçek dünyanın içiiçe geçişini müthiş görsellerle anlatan harika bir filmdi.İzlerken gözlerinize inanamıyacağınız çekimler var.Kaçırmayın.
Yönetmenin hayal gücüne hayran olmakla birlikte filmi çok fazla beğenmedim.Ama genel anlamda farklı ve izlenilmesi gereken filmlerden biri.Özellikle Alexandra nın hikayeyi dinlerken hayal ettiği kişileri gerçek hayatta tanıdığı insanlarla özdeşleştirmesi ve hapşırdığı sahne ile Troyun yaptığından pişman olarak itirafta bulunduğu sahneler aklımda iz bırakanlar.
Meyve toplarken kolu kırılan 10 yaşındaki Alexandra ve dublör olan,çekimlerde sakatlanan Roy.İkisinin hayatı bir hastanede kesişiyor.Roy çok kötü bir ruh haline sahiptir,karamsardır.Hayata tutunacak birşeyin olmadığını düşünmektedir.Ve karşılaştıkları anda kendimizi bir renkli mi renkli bir hikayenin içinde buluyoruz.Bu hikayeyi Roy anlatıyor.Tabi hayal gücü, sınırı yok.Aynı zamanda eğlenceli de bir hikaye.Ama Roy giderek kötüleşen ruh halinden dolayı, giderek hikayeyi dramatikleştiriyor.Ne olursa olsun hayata tutunmanın önemini vurgulayan bir film.Sonuçta hayatta yaşamaya değecek muhakkak birşeyler var.Genel olarak ilk başlardaki ağır tempodan dolayı biraz sıkılmıştım.Sonra giderek eğlenceli bir hal aldı film.Ama hikayede mizahın suyunu çıkardıkları kısımlar da var.Pek ahım şahım bir film değil,ama keyifliydi kendi açımdan.(7/10)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.