Pek çok ödül ve övgü alan ilk filminiz Zenne de yaşanmış bir hikâyeden yola çıkılarak beyazperdeye aktarılmıştı; bu filminizde de oldukça çarpıcı bir hayat öyküsüyle karşılaşıyoruz. Film öykülerine bakış açınız bu yönden mi şekilleniyor?
Caner Alper:: Her iki filmin de gerçek kişi ve olaylardan esinlenilmiş olması bundan sonra tamamen bu kanalda ilerleyeceğimiz anlamına gelmemeli. Tamamıyle kurgu da ilgimizi çekiyor aslında.
Mehmet Binay: Kurgu hikayeler de son derece güçlü olabiliyor ama insanı doğrudan etkileyen ve gözlem yapma imkanı sağlayan gerçek hikayeler bize de yapım için direnç, sabır ve güç veriyor.