Ece Dizdar’ın canlandırdığı Deniz karakteri gerçekten altından kalkılması güç bir rol. Senaryo yazım sürecinde kafanızda oyuncu olarak net bir isim var mıydı yoksa, oyuncu seçmeleri ile mi Ece Dizdar’a karar verildi? Benzer bir durum Taner Birsel’in canlandırdığı Ayhan karakteri için de geçerli?
Caner Alper: Ece ve Tilbe başından beri belliydi. Deniz karakteri gerçek bir karakterden yola çıkılsa bile Ece Dizdar’ın görüntüsü, oyunculuğuyla şekil aldı. Tilbe Saran’ı etkileyici Saadet rolünde seyrediyorsunuz ama o da yazım sürecinde vardı. Hatta pek çok sahneye muhalifti, her şeyi ilk ve en çok didikleyen oydu. İyi de yapmış... Taner Birsel’in babayı oynamak isteyeceğini bize Tilbe fısıldadı. Biz de buluştuğumuzda kendisini korkutmadan senaryoyu eline verdik. Taner çok çalışkan, dikkatli ve romantik bir oyuncu. Eline alışından tam 24 saat sonra beni aradı ve Ayhan’ı oynamak istediğini söyledi. Korkuları, endişeleri vardı özellikle küçük oyuncularla yapılacak sahneler için.
Mehmet Binay: Onlar dışında herkes oyuncu seçmelerine tabii tutuldu. Hepsi filmden bir sahneyi 10 kişilik bir grup önünde oynadı. ‘Ben audition’a girmem, merhaba demeye geldim’ diyen oyuncularla çalışamıyoruz. Zaten yaptığımız şey onların ne kadar yetenekli, becerikli olduğunu görmek değil teklif etmeyi düşündüğümüz karakter bizim bakış açımızda ona ne kadar yakışacak, bilmek istiyoruz. Ilk film Zenne’de başrolde seyrettiğiniz Kerem Can bile seçmelere katıldı...