En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
NEÇİRVAN
Takipçi
88 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
4 Şubat 2024 tarihinde eklendi
Kaotik atmosferi olan distopik bir film. Film genel olarak idare eder lakin izlerken yoruldum, yorucu bir atmosferi var. Filmde uzun yıllar tek bir çocuğun dünyaya gelmemesi ve sonunda çocuğun doğması ile beraber onu korumaya alan bir adam ve yanında bulunan birkaç kişinin mevzusu anlatılıyor. konu olarak süper,işleyiş olarak daha iyi olabilirdi.
Bu film saygıyı sonuna kadar hak eden bir sanat eseri. Bütün tercihler yerinde, alt metin çok güçlü ve sahneler incelikle işlenmiş. Bilim kurgu temeline oturtulmuş bir senaryonun ve yer yer aksiyon sahnelerinin barındığı bir filmin nasıl sanatla dolup taşabileceğine dair bir başyapıt. Filmin izleyeni düşünmeye sevk etmesi, okunmaya ve yorumlamaya açık olması çok güzel. Sahne tasarımları, görsel efektler ve ses kullanımı usta işi. Clive Owen, Clare-Hope Ashitey ve Michael Caine rolünü adeta yaşamış. Yönetmen Alfonso Cuaron'un bir sinema dâhisi olduğunu söyleyebiliriz. Tek çekimlerin nasıl yapılacağına dair diğer yönetmenlerin kafasına vura vura ders vermiş adeta. Öyle bir ton tutturmuş ki bırakın filmi beğenmeyi anlatılan hikâyeyi yaşıyor, endişe ve heyecanı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Her sahnesi mesaj içeren, hicvi kör gözüne parmak değil de yer yer vahşi yer yer zarif bir şekilde yapan muhteşem bir yapıt. Işığın ve sesin uyum içinde olması görüntüyü hafızaya kazıyor. Ekranda kuş uçsa insanın tüylerini diken diken ediyor. Cuaron şov yapmış ve bu şov beni derinden etkiledi.
Çocukların olmadığı bir gelecek dünyası tasvir edilirken olası sonuçların tek tek yansıtılması çok iyi bir tercih olmuş. Çoğu insanın yaşama amacı olan iyi bir evlat yetiştirmekten mahrum olmak birçok değerden kopuşu beraberinde getirir. Hâlâ çoğu ideoloji bugüne değil de yarının dünyasına egemen olmak için genç nesle yönelik faaliyette bulunur. Bunun ve daha basit düşüncelerin temel sebebi çocuk dediğimiz varlığın toplumu yaşatacak ana unsur olması. Tarihte gençlerine değer vermeyen, onları zor durumda bırakan toplumların belli bir süre içinde çöktüğü sıkça görülmüştür. Çocuk sahibi olmayan insanların daha güne dayalı yaşadığını, çocuk sahibi olanların ise daha geniş çaplı planlar yapmak zorunda olduğu sıkça gözlemlenebilir. Bunu genele yaydığımız zaman çocuksuz bir toplumun hızla çözülmeye başlayacağını, bir sonraki adımın dahi nereye atılacağı bilinmeyen bir kargaşanın meydana geleceğini düşünebiliriz. Birçok sektör müşteri bulamadığından yok olacak, binlerce insan bir anda işsiz kalacaktır. Dünya halkları bu yoksunluğun ertesinde akıl sağlıklarını korumakta güçlük çekecektir. Toplumun masum ve aydınlık yüzü olan çocukların yokluğu sadece maddesel değil ruhani olarak da insanları mahvedecektir. İşten eve yorgun argın dönen bir babanın çocuğuna sarılarak nasıl güç ve motivasyon bulduğunu, idealist öğretmenlerin yetiştirdiği her bir genç için nasıl gururlandığını düşününce bu durumu daha net anlayabiliriz. Bu durumları filmin dünyasından çıkarıp kendi hayatımıza entegre edersek hayatı güzelleştiren hiçbir kesime kötü gözle bakmamamız gerektiğini anlayabiliriz. Gözünün üstünde kaşı var diye, ten rengini beğenmedik diye, yaşadığı coğrafyayı sevmedik diye ayrıştırdığımız insanların yokluğu durumunda yaşayacağımız hem ruhsal hem de maddi buhranlar önü alınamaz bir biçimde sert olacaktır.
Geçen on sekiz yılın ardından bir hayat kadının ilk defa çocuk doğurması da çok sağlam bir mesaj veriyor. Savaş esnasında bebeğin ağlamalarını duyan insanların ruh halini görünce de bu mesaj daha da güçlü bir hale geliyor. Bugün hâlâ ‘kirli bir nesne’ gözüyle bakılan hayat kadınları toplum tarafından dışlanıp hor görülüyor. Suç ve Ceza’da Raskolnikov’a sığınılacak bir liman ve kurtarıcı bir melek olan Sonya’nın yeri bu filmdeki Kee karakteriyle neredeyse aynı. Ekonomik ve sosyal olarak zor durumda kalan insanların hayatını devam ettirmek için seks işçiliği yapmasında ayıp bulmak yerine düzeni yargılamaktan uzak oluşumuz çoğu hayat kadınının topluma hak ettiği kadar dahil olmasının önüne geçiyor. Fakat bu filmde umut, Suç ve Ceza’da bağışlanmanın sembolü olan hayat kadınlarının da birer insan olduğunu hatırlayıp ona göre davrandığımız zaman vicdanla yaşamış olacağız. Kim bilir nice ‘umut’ harcadık bu zamana kadar.
Theo karakterinin filmde silah kullanmaması da ayrıca övülmesi gereken bir tercih çünkü karakteri kahramanlaştırma çabasından uzak. Kendimizi Theo’nun yerine koymamızın tek sebebi kamera açıları değil. Clive Owen’ın oyunculuğunun da katkısıyla Theo karakterinin bütün tepkileri insancıl olduğundan biz o dünyada yer alsak ne yaşayacağımızı net bir şekilde görüyoruz. Bu ve daha nice sebepten ötürü çok kaliteli bir film. Kesinlikle izlemeli ve izletmeli bu filmi.
Oyuncu kalitesi iyi olsa da filmde istenilen duyguyu bulamadım. Kurgu da eksiklik olduğunu düşünüyorum. Arka planda Batı'nın zulüm kokan yüzüne ve müslümanların azınlık mülteci ve trrst gösterilişine dem vurmuş. Neslin gidişatını yansıtmaya çalışmış. İzlenmeye değer.
İzlediğim en iyi distopya! Clive Owen çok iyi oyuncu zaten,senaryo harika kurgu süper,kamera çekimleri efsane zaten bilen bilir bu filmde ara ara geçen tek plan aksiyon sahneleri için ne kadar uğraşıldığını.Bir efsane,hem bu gün hem de gelecekte...İyi seyirler.
İnternet sitesinin birinde dolanirken "İzlenilmesi gereken ilk 10 film" yada "Mutlaka izlemeni gereken 20 önemli film" gibi ibarlerle paylaşilan film listelerinin birinde karşıma çıkmıştı Children of Men. Çıkmaz olaydı. Bu kadar duragan, bu kadar sıkıcı ve yapı olarak bu kadar boguk ve asla kendine baglayamayan bir film uzun suredir izlememistim. Film imdb puanina bakildiginda ve genel yorumlarda baya iyi gozukurken aslinda genel olarak yorumlarin çogunun belli bir kitle tarafindan yazilmiş olduğu anlaşılıyor. Ve sürü psikolojisi ile yapilan yorumlarin olumlu olduğunu gören bir çok diğer izleyicide aman insanlardan farkli düşünmeyeyim de arada sırıtmayayım diye yorumunu eleştiri dozu en düşükte tutmuş. Ama ben öyle yapmayacagım benim 100 dakikami çalan bu sacma sapan yapimi sonuna kadar eleştireceğim kardesim. Konusuna ilk baktiginizda sizi bekleyen ilginç bir yapim olduğu kanaatine kapiliyorsunuz ama film başladığı andan bitiş zamanina kadar hep ayni tempoda çok sıkıcı ve kendine bir türlü baglayamayan bir şekilde sürüp gidiyor. Siz ha şimdi bir şey olacak ve bir farklilik yaşayacağiz derken asla öyle bir şey olmuyor. Apokaliptik ve kaotik bir yakin gelecek dünyasinin resmedildiği yapim sonu itibari ile de beni hiç mi hiç etkilemedi. Clive Owen'i seven biri olarak bu denli vasat ve bana göre etkisiz bir yapimda oynadiğini çözebilmiş değilim. Peki o Julianne Moore ve Michael Caine'e ne demeli. Aslinda bu filme bu kadar yorum bile fazla. O yüzden son cümlemi kurup olayı kapatmayı düşünüyorum. Eger zamaniniz varsa ve film izlemek istiyorsaniz bu filmi izlemek yerine daha eğlenceli başka uğraşlar bulun. Bu filmden mutlaka uzak durun derim. Boşa giden zamaniniza yazik. Benim puanim 5/2.5
Çoğu kişi gibi olmasa da filmin ilk dakikaları biraz sıkıcı gelmişti ban. Ama film ilerledikçe gerçekten süper bir hal aldı. Alfonso Cuaron'un müthiş yönetmenliği ve Clive Owen'in oyunculuğu insanı çok fazla etkiliyor. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
alfonso cuaron imzali clive owen, julianne moore ve michael caine gibi unlu oyunculari bunyesinde barindian quasi-apokaliptik temali film. artik hicbir bebegin dunyaya gelmedigi 2027 yilinin dunyasinda gecen film bir kahraman ve tek umut bir kadin klisesine gore yazilmis olsa da fragman itibariyle olmus sanki. p d james'in ayni isimli romanindan esinlenerek yapilmis. 2027 yilinda londra'da geciyor hikaye ama 2027 deki londra ile bugunku londra arasinda hic fark yok. bi' kere burdan aliyor ilk puanini alfonso cuaron. bilimkurgu illa isiklar sacan acaip teknolojik seylerin etrafta yanip sondugu bir gelecek vizyonu gerektirmiyor. aslinda filme gercekci bile diyesim var. zaten bu amacin guduldugu saniyorum. su andaki fasizan politikalarin gittigi yer dogurganligin sona ermesi hikayesine yedirilmis. ama goren gozlere bu mesele -dogurganlik- bir sure sonra detay gibi gelmeye basliyor. herseyden once filmde buyuk britanya nin gocmen politikalarina ciddi bir elestiri var ki 'yapayim da entel olayim' diye de yapilmamis gibi geldi bana. ayrica filmin basindan sonuna kadar londra'ya ve temsil ettiklerine dair arkadan, gorsel olarak verilen ama sozu edilmeyen cok onemli ayrintilar var. bir ornek: bir yanda sokakta grafitiler temizlenirken, diger yanda unlu bir sanatcinin evinde, duvarin sokulup getirilmesi marifetiyle orada olan, banksy nin grafitisini goruyoruz, ki kor goze parmak degil. oyle arkada gelip geciyor yakalayana. muthis bir sanat ve goruntu yonetmenligi de var filmde. bir baska ornek: clive owen ve kuzenini oyanayan karakter konusurlarken arkada battersea power station ve havada ucan balon seklinde domuzlar goruluyor. battersea power station in pink floyd un animals albumunun kapagindaki yapi oldugunu ekleyeyim. bu arada sunu da ekleyeylim, icine girilen bina tate modern nin binasi iken disaridaki manzara battersea power station manzarasi. yani ayni yerde olmayan iki mekan, yani cok bilincli, nakis gibi. kamera... bir catisma sahnesi var ki, kameraya kan sicriyor ve bu belgesel teknigi ile o kamera uc dakikadan fazla kesintisiz bir cekim yapiyor. belki baska bir filmde abarti gelebilecek bir yontemken bu, yonetmenin bastan beri sectigi ' bu hakikaten gecelegin kendisi olabilir, butun bunlar sizin evinizin onunde gerceklesebilir' tarzi ile sureklili gosterdigi icin cok da yerinde olmus. son olarak filmdeki gocmen kampinin -ki bir yer alti sehri, getto havasi var burda- su anda londra'nin finans merkesi olan bank oldugunu da soylemeli. bir de alinti yapalim: "politikacilarimizdan birinin basi ne zaman derde girse bi' yerde bi' bomba patliyor"
filim yabancı gözüyle bakılırsa gayet başarılı ve güzel bir senaryo ama gel gelelım türk gözüyle baktığımızda tam bir rezalet filimde türkler resemen aşalanıyor hiç başarıyla kazanadıkları bir sahne yok hep mağlubiyet filimde üstüne üstülük ALLAHÜ EKBER nidalarıyla kazandiğimiz çanakale zafarini içki alemıyle kutluyoruz çanakele zaferini kazanan kumandanlar içkici ayaş ve uçkur düşkünü olarak gösteriliyor hele hele filimde oynayan ünlü 2 oyuncumuz bu sahnelerde oynamayı nasıl kabul ettiklerını anlamış değilim filim türkler açısından tam bir fiyasko
Film kalite olarak çok güzel .Sinemayı Türk sineması diye izlemek için gitmeyin çünkü konu yalnız aznaklar,Aznaklar onurlandırılıyor Türkler aşağılanıyor,Türkiyede acayip giyimli kadınlar,yengesine göz koyan Türk ve yabancı müşteriye iş koyan kadın.Çatışmalarda yenilen ve kaçan Türkaskerleri ve Subayları..Yılmaz ERDOĞAN ve Cem YILMAZ kurtuluş savaşı filmi çekerse fazla birşey beklememek gerek.spoiler:
Bir kere filmin Türkler tarafından çekilmediği çok belli. Gerçekten Türklere Fransız kalmışlar. Türk askeri alkolik gibi gösteriliyor. Türk komutanları anzak komutanlarının ayaklarına çağrılıyor. Türk kadını el alemin Anzağına yavşıyor filmde. yani Türk kadını hafif kadın olarak gösterilmiş. dışarıda örtülü içeride açık dolaşıyor. konu desen zaten saçma sapan bir konu. Türkler kahve falına bakarak geleceklerini belirleyen bir toplummuş gibi gösteriliyor. anlayacağınız parana ve zamanına değer veriyorsan bu filme gitme.
Bir TURK ancak bu kadar asagilanir. filmde TURKler SEX eglenceden baska bise yapmayan, savas stratejisi gelistiremeyen. Yigitlikten bi haber gerilla yapamayan bir avuc topluluk olarak gosteriliyor. Bi kac savas sahnesinde 1 dakikadan kisa surede SEHIT dusmesi gercekten sacmaydi. Tabiki bi TURK yazmadigi icin bu sekilde bi rezalet ortaya cikmis. Asil sinir bozan TURKIYEMde sohretin zirvesinde olan sozum ona iki TURKUN (cem ve yilmazdan bahsediyorum) bu senaryoyu kabul etmis ve Turkiyede bu kadar propagandasini yapmis olmasi. Film dram yonunden orta derece fakat yilmaz ve cem bi TURK olarak rezalet. Kisacasi; GITMEYIN PARANIZA VE PARANIZDAN ZIYADE ZAMANINIZA YAZIK!!!
Çok çok başarılı bir senaryo, iyi çekim, iyi oyunculuklar hele Clive Owen harikalar yaratıyor. Cuaron, kendi tarzını filme çok iyi yansıtmış ve başarılı olmuş.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.