En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
HAKAN u
19 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
31 Ekim 2023 tarihinde eklendi
Hızlı başlıyor, dakikalarca izlettirip sonra konuya girmiyor. Matt damon karakteri iyi yansıtmış, çok donuk oynamış. Hissizliği anlıyorsunuz. En olumsuz yanı ise baştan sağma senaryosu. Parayı nereden buluyor ? Neden kimse tanımıyor ? Tüm dünyada aranırken nasıl seyahat edebiliyor ? Bir çok mantık hatası var ve filmden soğutuyor.
1 yıllık aradan sonra üçlemeyi dayanamayıp bir daha izledim. Bana göre tarihin en iyi aksiyon filmi adaylığında bununla yarışabilecek tek tük seri vardır. Hele ki başrolü Matt Damon olunca işleri epey bir zorlaşıyor. Genellikler yapımcılar yaptığı film tutunca devam bölümlerini çekip suyunu çıkartana kadar seriyi zorlarlar. Lakin bu kanının aksine ilk filmde bulduğunuz keyfi ikinci ve üçüncüde de yeterince alıyorsunuz. Her ne kadar ilk film yine de benim favorim olarak kalsa da. Keyifli izlemeler...
Serinin zirvesi çok mantıklı çok güzel çok özel bir film seyir zevki yüksek aksiyonu zirve yapmış ve tüm merakların giderildiği muhteşem finalli Denizde başlayıp spoiler: denizde bitmesi
Vay be! Hiç bu kadar heyecanlı, aksiyon dolu ve hikayesi muhteşem olduğunu hiç düşünmemiştim. Film ilk iki filmden daha heyecanlı öncelikle, o kesin. Zaten film müthiş. Yani ne diyeyim bilemedim. Bence mutlaka izleyin özellikle aksiyon sahneleri sayesinde film daha hızlı geçiyor. (Bir kısımdan itibaren) İzleyin. 4.5/5
Filmde biri mantık biride cast hatası olmak üzere 2 hata vardı. Ama bu filmin şaheserliğine gölge düşürmüyor. Mantık hatası= Nicky Parsons Jason Bourne'e hafıza kaybından önce romantik takıldıklarını ima ediyor. İlk iki filmde böyle birşey yoktu. Nereden çıkarttınız bunu diye sormazlarmı. Cast Hatası=İlk filmde Mary'nin üvey abisini bu filmde karşımıza çıkarttılar ama bu o değil. Zannedersem adamı bulamamışlar onun yerine Daniel Brühl'ü oynatmışlar. Bu filmi seyredeceklere tavsiyem serinin birincisinden başlıyarak seyretsinler. Hatta bulabilirlerse serinin ilkinin TV dizisi olarak çekilen 1988 yapımını seyretsinler. O zaman taşlar yerine oturuyor. Zaten finalde serinin ilk sahnesine göndermede bulunuyor. Sonunu dördüncü film için açık bırakmışlar ama Matt Damon oynamayacak. The Bourne Legacy adıyla ağustos ayında gösterime girecek. Scott Glenn'ide Kuzuların Sessizliği filminden sonra yaşlanmışta olsa görmek keyif vericiydi. Filme gelecek olursak. Aksiyonun en bol olduğu film olmuş. Tabii bütçe 110 milyon $ olursa normaldir. Zaten karşılığınıda fazlası ile almış. Dünya gişe hasılatı 450 milyon $ olmuş.Bence James Bond serileri ayarında bir yapım. Mutlaka hepsini sırası ile seyredin.
Serinin en iyisi olmasının yanında tüm seriyi birçok yönden güzel şekilde bağlaması(suda başlayıp suda bitmesi gibi) Bourne hem kendi hemde devletle hesaplaşmasının bitmesi sisteme karşı büyük başarı kazanmasıyla sona eren mükemmel serinin mükemmel son halkası ve büyük bir başyapıt.
jason bourne kesinlikle çok iyi bir seri ve izleyen herkesin kalbinde yeri ayrı bir film bence...başarılıı mat damon un kariyerinde zirve yapan bir seri...tadında bırakılması değerini katlıyo umarım devamını çekmez ler..
Tanık olduğumuz bir sürü Jason Bourne anısı artık sinemaya bu mükemmel üçlemenin son filmiyle veda ediyor. Kesinlikle bir devam filmi düşünülse de, aynı tadı vermeyecek, aynı güzellikte olmayacak ama zaten asıl güzelliği hissettiren yarım kalması.
The Bourne Ultimatum, Rus yazar -kendisi 2001de öldü- Robert Ludlumun, Bourne üçlemesinin son filmi. Artık Jason Bourne ülkesini dönüyor. Son radde yuvasına kendisini yetiştiren insanlara dönüyor. Kim olduğunu artık tam anlamıyla bulmaya çalışıyor.
Hikaye ise hala ülkeden ülkeye, şehirden şehire akmakta. Kuzey afrikada Jason Bourne son derece mantık içinde adam kovalıyor, kovalanıyor.
Aksiyon sahneleri dorukta, ayrıntılar zamanın getirdiği teknolojiyle daha da bir gerçekçi, yakın dövüş sahneleri izlediğimiz üçüncü sınıf amerikan filmlerinden kat kat daha doğru. Fizik kuralları asla altüst edilmemiş, her bir sahne mantığa oturtulmuş, "Casus dediğin böyle olur" dedirten türden. Doug Limanın çektiği ilk Bourne serisi olan The Bourne Identity filminin ikincisini de çeken Paul Greengrass yine yönetmen koltuğunda. Robert Ludlumun yarattığı Matt Damonun canlandırdığı Jason Bourne karakteriyle, seri artık kendini buluyor. Akademi ödüllerinin de bu emeği unutmadığını ve 80.Oscar ödüllerinde 3 oscarla hakkını verdiğini unutmayalım. Noah Vosen adlı karakterle telefonda konuştuğu dilayog ise bana göre filmin repliği. Jason Bourneun bir şaşırtmacayla bütün personeli bir sokağa göndermesinin ardından, kendisini arayanların mekanına girmesi ve bu kurumun başını -Noah Voseni- araması ve aralarındaki konuşma Noah Vosen : "Gel konuşalım?" Bourne :"Tamam nerdesin?" Noah Vosen : "Ofisimde oturuyorum" Bourne "Hiç sanmıyorum, ofisinde oturuyo olsaydık, bu konuşmayı yüz yüze yapıyor olurduk!" 10 üzerinden 10 veriyorum ben bu filme. Kaçıran üzülür, ya da zaman kaybı demiyeceğim, gidin Robert Ludlumun kitabını okuyun veya alın bu seriyi izleyin.. Asla.. ama asla Pişman olmayacaksınız..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.