En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
demirbascoskun39
10 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
7 Ocak 2024 tarihinde eklendi
Aslında bir spor filminden çok daha fazlası. Normalde spor filmleri insana gaz verip spora teşvik eder ancak bu film spora teşvik etmesinin yanısıra bir aileye sahip olmayı teşvik ediyor. Ben oldukça beğendim.
Filmin benzerleri çokça var, yanlız şunu hemen soylim Rocky filmi ile boy ölçüşemez. Russel için kesinlikle izlenir. Bu tür filmleri seviyorsanız izleyin derim.
İzleyin, eğlenin, motive olun, böyle sevin, böyle mücadele edin,, böyle kaybedin ve böyle kazanın. İste gerçek bir başarı hikayesi. Harika oyuncu performansları mÜthiş bir spor dram; muthis bir dip- zirve filmi. İzleyin efendim, iyi seyirler..
böyle bir hayat yok inanılmaz bir başarı öyküsü gerçek bir hayat hikayesi olması önemli... ne hayatlar ne zorluklar var herkes şanslı doğmuyor kimsenin hayatı öyle tozpembe değil ..gerçekten izlenmesi gereken bir başyapıt
Açıkça söylemek gerekirse bu film beni üzerine eleştiri yazısı yazacak kadar çok etkilememişti ilk başlarda. Gayet hayatın içinden çıkmış bir hikâye gibi gelmişti sadece bana. Gerçek hayat hikâyesine dayanıyor olması bunu çokça etkiliyordu. Ama film ilerledikçe adamın umudunu hiç yitirmeyişi çok etkileyici geldi gerçekten ve bu yüzden filmi çok beğendim. Özellikle son sahnelere bayıldım.
Şimdi gelelim filmin içeriğine…spoiler: Başkahramanımız Jim adında bir adam ve oldukça fakir. Ekonomik buhranın hüküm sürdüğü 1930'lu yıllarda Amerika’da hayatını limanlarda işçilik yapıyor çünkü ailesine bakmak zorunda. Bu yüzden de eli kırık olmasına rağmen hala maçlara çıkmaya devam ediyor. Bir süre elinin kırıldığını gizlese de üst üste alınan kötü sonuçlardan sonra lisansı iptal ediliyor. Lisansı alındıktan sonra çalışamadığından durumları daha da kötüleşiyor ama sonrasında Jim durumu toparlamaya başlıyor. Ardından eline çok büyük bir fırsat geçiyor. O yılların önde gelen boksörlerinden birisi olan Corn Griffin’in rakibi sakatlanmış ve kimse 2-3 günlük antrenmanla Griffin’in karşısına çıkmak istemiyor. Braddock menajeri Joe’nun aracılığıyla bu maça çıkma fırsatı yakalıyor ve karşılığında sadece 200 dolar alıyor. Bu sayede borçlarını ödeyip rahatlıyor. Lisansının tek maçlık yenilenmiş olmasına karşın Braddock bu fırsatı kaçırmak istemiyor ve maçı kimsenin beklemediği bir şekilde nakavt ile kazanıyor. Bu maçı kazanması onun önünü tekrardan açıyor, menajerinin bağlantılarıyla dünya klasmanında 2. Sıra da bulunan ve yakın zamanda şampiyonluk maçına çıkması beklenen Art Lasky ile bir maça çıkıyor. Braddock bu fırsatı değerlendirip rakibini puanla yenmeyi başarıyor. Sakatlanmasına rağmen dönemin en güçlü boksörüyle maça çıkma hakkını kazandığı için bu maça çıkmak istiyor. Bu maça çıkması için de sakatlığının bilinmemesi şart. Rakibi Max Baer ve artık dünya şampiyonluğu için önün de ki tek engel son bir maç. Max’a ve diğer insanlara göre Jim ölebilir çünkü Max diğer maçlarında iki adamın ölümüne sebep olmuş. Hatta Jim’in karısı da Jim için çok endişeleniyor ilk başta karşı çıkıyor ama sonradan kabul ediyor
Filmin son kısmında bu maçı izliyoruz, Jim rakibini puanla yenerek dünya şampiyonu oluyor. Film burada bitiyor ve adamın hayatının devamında ne olduğu filmin sonunda yazılarla belirtiliyor. Jim 1938 yılında boksu bırakıyor, 2. Dünya Savaşında Amerikan ordusuna katılıyor ve 1974 yılında 69 yaşındayken ölüyor.
Kısacası Romantik-dram türündeki bu film, ABD tarihinde bir efsane haline gelmiş depresif bir dövüşçü, James Braddock'ın hayatını konu alıyor.
Filmin yönetmenliğini Ron Howard üstlenmiş. İki oscarlı oyuncu crowe ve Zellweger’in iyi bir iş çıkarttığı güzel bir film olmuş. Açıkçası senaryo ve kurgu olarak güzel bir film olmuş. Aslında senaryonun güzel olması pek fazla senariste bağlı bir şey değil çünkü bu film gerçek hayat hikâyesinden alınmış ama yine de senaristi tebrik etmek gerek böyle bir yapıma imza attığı için.
Dediğim gibi filmi beğendim, nabız yükselten sahneleri çok fazlaydı bu hoşuma gitti. Özellikle filmin sonundaki maçı bende oradaki seyirciler gibi büyük bir heyecanla ve soluksuz izledim.
Ayrıca Jim’in ailesine olan sevgisi, bağlılığının onu hayata bağlıyor olması kıskanılası bir şeydi. Yani öylesine ki hiç yılmıyor, yıkılmadım ayaktayım diyor, mücadeleye devam ediyor. Tam bir mücadele örneği…
Beni en çok etkileyen sahne ise Jim’in arkadaşlarından para istediği sahneydi. O sahnede hatta filmin genelinde kendimi başkahramanın yerine koyabildim ve bu açıdan onların hissettiklerini hissedebildim. Bu his çok etkileyiciydi. Bunun dışında Braddock’un maçını çocuklarının büyük bir heyecanla izlemesi de çok güzeldi. Oyunculuklara zaten laf edemem. Duygu yüklü ve birçok mesaj veren güzel bir filmdi.
Kısacası izlenmeye değer.
konusu boks olan bir film ancak bu kadar Duygusallığa dökülebilir müthiş bir hayatın gerçekleri ve keyifli bir boks filmi Russell Crow efsane bir oyuncu
Başyapıt film. Ailesini kötü şartlardan kurtarmak isteyen bir aile babası. Konusu boks olmasına rağmen herkesin izleyebileceği bir dramda anlatılıyor aynı zamanda. Kavurma yediği sahneyi unutamıyorum. Crowe'un eksik olmayan tebessümü filme ayrı bir samimiyet katıyor.
bu filmi izleyipte beğenmeyecek yoktur bence harika!!! 2-3 yılda bir mutlaka severek izliyorum , güçlüklere karşı güzel bir başarı öyküsüdür aynı zamanda.
Müthiş oyunculuk, harika yönetim, kusursuza yakın muhteşem bir film... Aile, sevgi, boks gibi konuları çok iyi bağdaştırarak usta işi bir film çıkarmış Howard. Hala izlemeyen varsa "daha ne duruyorsun, hemen izle" demekten başka bir şey söyleyemem.
Bir aktörün her filmi mi bu kadar iyi olur. crowe yine döktürmüs. Bu filmi bu kadar geç izledigim için üzüldüm açikcasi. gerçek bir hayat hikayesine dayanan bu film izleyenleri derinden etkiliyor. tipki akil oyunlarinda oldugu gibi. Herseyini bir anda kaybeden bu adamin yeniden varolus çabasina taniklik edin ve sadece izleyin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.