En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Ahmet Büke
Takipçi
935 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
12 Haziran 2022 tarihinde eklendi
abartılı hikayeler anlatan babayla oğlu arasında çatışmaları içeren film. Sürükleyici. Konu müthiş. Biraz fantastik olaylarıda barındıran on numara film olmuş. Kadro ve oyunculuk çok çok başarılı. 10 / 10
Güzel bir Tim Burton filmidir. en sevdiğim Tim Burton filmi olmasa da en sevdiklerimden. Her zamanki gibi o masalsı tadı var. Albert Finney çok iyi oynamış. Helena Bonham Carter da filme harika bir renk katmış. Tim Burton hayranıysanız filmi kesinlikle beğenirsiniz. Edward Makasel kadar sevmesem de güzeldi.spoiler: Edward Bloom'un öldüğü sahne çok hüzünlüydü. Ailecek izleyebilirsiniz.
Bu zamana kadar izlediğim en iyi filmlerden biri. Yaşanan olaylar Tim Burton’ın dünyaya farklı bakan gözüyle ve süslü üslubuyla seyirciye aktarılmış olsa da çok içselleştirdiğim, rüzgarına kendimi teslim ettiğim bir film. Tamamı metaforlar, tespitler ve anlamlar ile yüklü iki saatlik bir şov. Tim Burton’ın sinema konusundaki yetkinliğini gözler önüne seren muhteşem bir film. Çok temiz bir iş olmuş bana göre. Her sahnenin çözümlenmesi gerektiğini düşünüyorum ki bunu yapmak bir tez konusu olabilir.
Baba oğul ilişkisinin filmde ana konu olarak işlendiğini düşünüyorum. Öyle ki Edward Bloom’un yaşadıkları da bu konuyu irdelemek için kullanılmış birer araç. Klasik aile kurumu içerisinde baba ile yeterince iletişimde bulunmayan çocukların zıt kutuplara yöneldiğini görebiliyoruz. Bu filmde de Edward ne kadar masalsı anlatıma sadık bir karakterse oğlu da o kadar gerçeğin peşinde. Kuşak çatışmasına da yorabileceğimiz bu durum aslında birbirini tam olarak tanıyamamaktan kaynaklanıyor. Will karakteri babasının anı anlatmak konusundaki tercihlerini final sahnesine kadar anlayamıyor. Sıklıkla evden uzakta olan babasının yaşadığı hayattan memnun olmadığını, aile hayatına alışamadığını bu yüzden gerçeği anlatmadığını düşünüyor. Para kazanıp ailesini geçindirmek için günün çoğunu dışarıda geçiren baba figürünün çocuklar ile yeterince bağ kuramadığını görebiliriz. Anne sevgisinin temelinde de bu durum yatıyor olabilir. Zamanın çoğunu anneyle geçirmeyi gerektiren bir düzende babanın varlığı bir çatıdan ibaret kalıyor. Bunun tam tersi olarak iyi veya kötü bütün anıları birlikte yaşadığın anne figürüne bağlanmak daha kolay oluyor.
Olayları masal olarak anlatma mevzusuna gelince bana göre bu durum herkesin başına farklı aile üyeleri ile gelmiştir. Yaz tatilinde gittiğimiz dedemin köy evinde geçirdiğim zamanlarda dinlediğim hikayeler de bende aynı etkiyi yaratırdı. Dedem yaşadığı olayları kendi filtresinden geçirerek anlatır, ben ise duyduklarımda sürekli bir açık arar, masal dinlediğimin bilincinde olmak isterdim. Oysaki şimdi geçmişe dönüp baktığımda dedem yaşadıklarını algıladığı biçimde anlatıyormuş diyorum. Masalın sahte olduğunu kutlu dava gibi savunmak yerine tadına varmanın en iyi tercih olduğunu düşünüp üzülüyorum.
Filmin ağırlık noktalarından biri de masal anlatıcılığıdır. Sık sık replikler ile perçinlenen masal mevzusu sanat çevreleri tarafından yoğun olarak tartışılır. Masalsı anlatım veya büyülü gerçekçilik, yaşamı eğip büktükten sonra tüketiciye aktarmak olduğu için gerçeklikten kopmak gibi algılanıyor. Ancak durum bir ürünün paketlenmesinden ibaret aslında. Bir hikâyeyi meydana getiren hayali unsurlarla bağ kurmak market rafları arasında gezinirken ambalajların çekimine kapılmakla aynı durum. Ürün daha güzel gözüksün diye renkli ambalaja saran fabrika ile hikâye hafızaya kazınsın diye büyülü olaylarla harmanlayan sanatçı aynı cephede yer alıyor. Bu yanlış bir tercih olamaz çünkü insanların duygularına hâkim olmak ve zihnine yön vermek adına başvurulan bir yöntemdir bu. Bence bir sanat eseri tüketiciye sunduğu değerler doğrultusunda eleştirilmeli. Tüketici bir eserin özünü kendine yakın bulduğu zaman koşullar her ne olursa olsun gereken mesajı ve duyguyu edinecektir. Hikâyenin akışını sağlayan unsurlar gerçek dünyada rast gelemeyeceğimiz varlıklar olsa da ana olgu insani olduğu müddetçe okur eseri kendinden bir parça olarak görür.
Bugün Orta Dünya, Buz ve Ateşin Şarkısı veya Harry Potter evrenine sevgi ve saygı duyan insanlar hikâyede özdeşim kurabileceği kişi ya da olaylar bulmuştur. Fantastik bir esere bakıp ‘çocuksu’ demek yerine dış kabuğu yararak öze odaklanmak gerekir. Aksi takdirde yapılan eleştiriler bir arpa boyu yol alamayacak, yüzeysellikten kurtulamayarak fikir değiştirme gücünden yoksun kalacaktır. Bu türden eserleri kuytu köşelere mahkûm ettiğimiz müddetçe elimizde kupkuru ve hayal gücünden yoksun anlatılar kalacaktır. Hem sanatı hem de hayatı değerli kılan masalsı anlatım binlerce yıldır insanları hayata bağlayan şeydir. Birçok sanatçı tarih boyunca kendi algı süzgecinden geçirdiği olayları süsleyip insanlara sunarak birçok kaybolmuş ruha yol göstermiştir. Kıymetli olduğu su götürmez olan umut, ahlak, haysiyet, cesaret gibi değerleri canlı tutan destanların varlığı buna kanıttır. Karanlığa küfretmek yerine bir mum yakmayı tercih eden fantastik eserleri ben her zaman beğenip takdir etmişimdir.
Yetişkinler için masallar tadında bir filmdi. Eğer kafanız doluysa ve biraz dünyadan kopup hayal kurmak istiyorsanız izlemeniz gerek filmlerden biri. Kesinlikle yormadan tatlı tatlı ilerliyor.
Son zamanlarda izlediğim en akıcı filmdi , gerek oyunculuklar gerek senaryo çok iyiydi. Zaten türünde de belirtildiği gibi fantastik öğeler içeriyor bu yüzden aşırı gerçeklik bekleyenler izlemesin
böyle filmler bence bu puanları hak etmiyor babası olayları abartarak anlatıyor kendi masalsı yorumunu katıyor oğluna bu saçma geliyor küsüyor ve sonra babasına hak veriyor film bu yani yazık 2 saatimize
film forrest gump ile talihsiz serüvenler dizisi karışımı bir film olmuş.tabiki ne forrest gump ne de talihsiz serüvenler dizisi olabilmiş ama oyuncuların kalitesi filmi izlenebilir hale getirmiş.
Tim Burton döktürmüş. Öncelikle filmi daha yeni izlediğimi belirtiyim.Filmi ben çok beğendim ama benimle beraber izleyen ablam ve halam filmi beğenmediklerini söylediler.Filmden çok şey beklemişler beklediklerini bulamamışlar. Puanına bakılırsa bence tam yerinde ne fazla ne az. İçinizde çocuksu bir ruh varsa veyahut hayatı çok materyelist görmüyorsanız izleyin derim. Gerçi bununla pek alakası yok sanırım. film zevkiniz çok fazla aksiyon çok fazla dram çok fazla aşk içeriyorsa uzak durun ondan sonra saçma yorumlar yazmayın buraya
Çok enteresan bir konusu olan, kurgusu işleyişi senaryosu daha önce izlediğim hiçbir filme benzemeyen; sürükleyici, bilgece, güzel, insanın içini sıcacık yapan bir yapım...
Hayatın sadece materyalist gerçekler üzerine kurulu olmadığına,saçma deyip burun kıvırdığımız,anlamsız bulup yüz çevirdiğimiz şeylerin belkide bizi daha da mutlu edebileceğine dair masalsı bir film..
hayata farklı bir açıdan yaklaşan,sahnelerin çok iyi kurgulandığı,güzel sözlerin ve anlatımın olduğu keyifli bir film..Büyük balık daima yaşayacak.. :)
Bir Tim Burton hayranı değilim ve filmlerine de hep mesafeli yaklaşmışımdır bugüne kadar.Acaba bu yüzden mi bilmiyorum,yere göğe sığdırılamayan bu filmde pek de bir özellik göremedim.Evet masalsı atmosferi ve oyunculukları şahane ama bunun dışında etkileyicilik adına hiç bir şey bulamadım.Burton ciddi sayıda takipçisi olan yönetmenlerden.Sadece ''Big Fish'' için değil,diğer filmleri için de forumlarda okuduklarımız kafa karıştırıcı olabiliyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.