Hesabım
    Büyük Balık
    Ortalama puan
    4,5
    1289 Puanlama
    Büyük Balık hakkında görüşlerin ?

    214 Kullanıcı yorumları

    5
    75 Eleştiri
    4
    97 Eleştiri
    3
    16 Eleştiri
    2
    15 Eleştiri
    1
    5 Eleştiri
    0
    6 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    elifkn
    elifkn

    Takipçi 10 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    3 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    Filmin mizahını anlamayanlar filmi beğenmemiş. Oysa ne müthiş bir film... Anlayana.
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    Bir macera hikayesinin fantastik soslarla süslenmiş hali Big Fish.Film izlemek istediğim filmlerden biriydi ve beklentilerim de yüksekti dün televizyondan izleme fırsatı buldum.Tim Burton'dan yine başarılı bir film ama film biraz benim beklentilerimin altında çıktı neden bilmiyorum belki etkileyici müzik olmaması veya Edward Bloom'un gençliğinin az anlatılmış olması olabilir ama beklentilerimin altında çıkmasına rağmen başarılı bir film ve beğendim diyebilirim.Öncelikle film keşke Forrest Gump tadında anlatılsaymış yani Edward Bloom'un gençliği daha fazla yazılıp daha fazla çekilseymiş yaşlı halindeki olaylara ise keşke daha az yer verilseymiş ben filmden o zaman daha fazla haz alırdım.Filmin zaten en güzel kısımları Edward Bloom'un masal tadında gençliğinde yaşadığı olaylar tam Tim Burton işi ve izlemesi gerçekten keyifli ve sürükleyici.Evet belki çoğu kişi babasını Ed Bloom gibi tanımak isterdi ama ben Will Bloom gibi babamı gerçekleriyle tanımak isterim.Birkaç müzik haricinde filmin genel olarak müzikleri daha etkileyici olabilirmiş.Filmin bence en büyük eksikliği etkileyiciliği evet anlatılanlar masal tadında ve bazı görüntüler gerçekten çok güzel olmasına rağmen ben filmden pek etkilenmedim bunun nedeni dramatik sahnelerin eksikliği veya filmin müzikleri olabilir.Oyunculuklar iyi özellikle Ewan McGregor yine çok güzel oynamış.Son olarak ben filmi beğendim bence bir başyapıt değil ama farklı ve izlenmesi gereken izlenildiğinde sıkmayan,sürükleyen ve keyif veren bir film Big Fish,tavsiye ederim.

    7/10
    tatar16
    tatar16

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    18 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Muhteşem bir film..
    Tim Burton yine hayal gücünü konuşturmuş, izlerken kendinizden geçebilirsiniz..
    sipru
    sipru

    Takipçi 66 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    film güzeldi gerçekten :)
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    3 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Çoğumuz internette ya da gazetelerin bir köşesinde şöyle bir yazıyla karşı karşıya gelmişizdir :
    4 yaş: babam her şeyi bilir./10 yaş: babamın gençliğinde her şey çok farklıymış./15 yaş: ben de babam kadar biliyorum./
    21 yaş: babam mı? aman tanrım! o hiçbir işe yaramaz. /
    30 yaş: bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur./
    35 yaş: babama sormadan hiçbir şey yapmasam iyi olacak./40 yaş: acaba babam bu konunun nasıl üstesinden gelirdi? ne de olsa babam bazı şeyleri biliyor./50 yaş: babamın hayatta (yanımda) olması ve bu konu hakkında fikir vermesini ne kadar çok isterdim. onun ne kadar akıllı olduğunu hiç takdir etmemişim. ondan çok şey öğrenebilirdim.
    Masalın ve gerçeğin güzel harmanıyla benden 2 damla gözyaşı alan film.
    Be-Mine
    Be-Mine

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    İzlediğim en güzel filmlerden. Tim Burton yapımı olması da ilgi çekici zaten :)Zaman zaman gerçek mi yoksa hikaye mi dediğim olmuştur.Hayal gücü ürünü güzel bir film.İzlemediyseniz daha fazla beklemeyin derim ben :)
    dercan
    dercan

    Takipçi 24 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    10 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    İnsanı hayatın sıkıcılıgında uzaklaştıran farklı dünyalar içine alan bir film,

    Film masalsı diyen arkadaşlar var sanki bütün filmlerden realizm fışkırıyor veya bütün filmler bu kurala bağlı olamalı !, tım borton sineması insana yaşanmamış dünyalar sunarak farklı tatlar aldırmakta ,kim bilir belkide yaşanabilir, iyi bir çocuk olursak şirinleri de görebiliriz ,iyiki varsın tım burton.. kesinlikle izlenmeli,
    begumm-
    begumm-

    Takipçi 55 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    23 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Big Fish
    Bu film için kitap bile yazılabilir tıpkı vişneli kek gibi bir film.Kek tatlıdır ama vişneler ağza geldikçe ekşi tatlı bi tad bırakırya damağımızda aynen öle.Zaman zaman eğlenceli ve komik zaman zamanda romantik ve duygusal.Big Fish için şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim.Hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biri.Bu tür filmleri gördükçe insanoğlunun zekasına ve hayal gücüne hayran oluyorum.Ewan Mcgregoru pek sevmememe rağmen bu tür masalsı fantastik filmlerde çok yakışıyor.Film hem çok hayalci hemde çok mantıklı zaten çekici olan tarafıda bu.Ed Bloom anlattıgı masalsı hikayelerle insanı hipnotize ediyor.Ağlıyorsun,şaşırıyorsun bazende yüzünde koccaman bir gülümseme ile kucaklıyor kareler seni.Özellikle çocukluk sekanslarını çok beğendim büyük balık ve cadı hikayesini...Tabi tutkulu aşık sahneleride çok hoştu.Nilüferden tarlalar yada gökteki Seni Seviyorum yazısı tamda bizim masalcı Edimize göre bi ilan-ı aşk şekliydi..

    Tim Burton filmleri kesinlikle sinemada başka bir dünya.İnsanı büyüleyen,yaratıcılıgına zekasına bayıldığımız bir yönetmen.Sinemasal anlatımı cidden muazzam bu adamın Oz Büyücüsünden hiçbir farkı yok bence.Bizim gibi büyeyen çocukların böle filmlerde 2 saatde olsa herşeyin sıkıcı ve rutin oldugu dünyada bir nebze olsun masaldaki kahramanlar gibi hissetmemizi sağlayan biri.Duygularımızın köreldiği,herşeye duyarsız ve tarafsız oldugumuz ruh halinden çıkıp bizi çoşturan ,merak uyandıran,sıradışılığıyla etkileyen hissedebileceğimiz bir film.Yüreğini mantık şemsiyesinin altına gömen,içindeki çocugu susturan herkese şiddetle tavsiye olunur...
    mamoru
    mamoru

    Takipçi 147 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Kesinlikle başyapıtlardan bir tanesi bencede :)) Yaşam felsefesi ve hayatın akışı arasındaki dengeyi, ilişkiyi, olabilecekleri harika anlatmış Tim Burton ;)

    10 / 10 başka söze gerek yok :P
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    6 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    Harika bir Tim Burton masalıydı. Vizyona girmemiş olması büyük kayıptı...
    StarsailOr
    StarsailOr

    27 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    2 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    kesinlikle başyapıt...tim burton kılasiği
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    6 Ekim 2010 tarihinde eklendi
    Büyük Balık ya da orijinal adıyla Big Fish, Tim Burtonın yönettiği John Augustun yazdığı 2003, ABD yapımı fantastik drama filmidir. Daniel Wallaceın Big Fish: A Novel of Mythic Proportions adlı romanından uyarlanan filmin başrollerinde Ewan McGregor, Albert Finney, Billy Crudup, Jessica Lange, Alison Lohman, Steve Buscemi, Helena Bonham Carter ve Danny DeVito yer alır.Will Bloom (Crudup), babası Edward (Finney) ile hiç konuşmadan geçirdiği üç yılın ardından Alabamadaki ailesinin yanına döner. Ölmek üzere olan Edward hayat hikâyesini kendi eşsiz, abartılı ve tamamen fantastik olaylara dayanan üslubuyla anlatmaya başlar (bu geriye dönüşlerde Edwardın gençliği McGregor tarafından canlandırılır).Filmin, babasının ölümüyle birlikte projeyi alan, Tim Burtondan önce, ilk olarak Steven Spielberg tarafından yönetilmesi planlanmıştı.[4] Büyük oranda Alabamada çekilen film Burtonın Makas Eller ve Hayalet Süvari gibi filmleri kadar gotik tonlar içermez. Eleştirmenler filmi Burtonın başyapıtı olarak göstermişlerdir. Ayrıca film dört dalda Altın Küreye ve Danny Elfmanın özgün bestesiyle de bir dalda Oscara aday oldu.Edward Bloom yıllar boyunca oğlu Wille hep aynı hikâyeyi anlatmıştır: Willin doğduğu gün, o yakalanması mümkün olmayan dev bir balığı kendi nişan yüzüğü ile birlikte yakalıyordur. Babası bu hikâyeyi Willin düğün töreninde de anlatınca ilişkileri gerilir ve üç yıl boyunca birbirleriyle hiç konuşmazlar.Will, Pariste gazeteci olur. Babasının sağlığı kötüye gitmeye başlayınca Will ve eşi Josephine, Alabamaya dönerler. Uçakta, Will babasının çocukken bataklığa girdiği ve cam gözüyle ona nasıl öleceğini gösteren bir cadıyla karşılaştığı hikâyesini anımsar. Artık nasıl öleceğini bilen Edward yüzleşemeyeceği hiçbir garip durumun olmadığını bilir.Edward hala hikâye anlatmak konusunda ustadır. Hikayesine göre çocukken vücudu inanılmaz bir şekilde şişmanlayana kadar üç yıl boyunca yatalak kalmıştır daha sonra da başarılı bir sporcu olmuştur ancak Ashton kasabası Edwardın tutkuları için fazla küçüktür. Edward yanlış anlaşılmış bir dev olan Karlda kafa dengi bir ruh bulur ve birlikte yola çıkarlar. Yolculuk, sırasında bir daha asla Ashtona dönmeyeceğine söz veren Edward hayaletli olduğu söylenen bir yola sapar. Ormanın içinde, misafirperver dost canlısı insanlarla birlikte kaybolmuş şair Norther Winslowun da yaşadığı ve kimsenin ayakkabı giymediği Spectre adında küçük bir kasaba keşfeder. Edward hala herhangi bir yere yerleşmek istememektedir ve kasabadan ayrılır ancak küçük kız Jennyye tekrar döneceğine dair söz verir. Edward Bloom (Ewan McGregor)Karl ve Edward birlikte bir sirke gittiklerinde, Karl sirkin sahibi Amos Calloway ile sözleşme imzalar. Bu sırada Edward hayatının aşkını görür ve zaman durur. Zaman tekrar ilerlemeye başladığında Edward kızı kaybeder ve Amosa, onun kim olduğunu öğrenmek için gece gündüz hiçbir ücret almadan çalışacağına dair söz verir. Üç yıl boyunca her ay kız hakkında, ismi ve adresi hariç, yeni bir şey öğrenir. Bir gün Edward Amosun kurtadam olduğunu keşfeder ve onu sakinleştirebilmek için onunla sopa oyunu oynamaya başlar. Amos, Edwardın sevecenliğine ve iyiliğine karşılık teşekkür etmek için kızın adının Sandra olduğunu ve Auburn Üniversitesine gittiğini söyler.Edward, Sandradan onun Ashtonlı Don Price ile nişanlı olduğunu öğrenir. Edward ona olan aşkını göstermek için beş eyalette bulunan bütün nergisleri (Sandranın en sevdiği çiçekler) toplamak da dahil birçok girişimde bulunur. İkisi nergislerin üzerindeyken Don gelir ve Edwarda bir yumruk atar bunun üzerine Sandra nişan yüzüğünü Dona geri verir. Edward hastanede iyileştiği anda ordu tarafından askere çağrılır ve Koreye gönderilir. Edward, Korede paraşütle bir eğlence yerine atlar burada tanıştığı vücutları birleşik dansçılar Ping ve Jingi, onları ünlü yapacağı ABDye dönüşte, yardım etmesi için ikna eder. Ordu kayıp Edwardın öldüğünü düşünür ve Sandrayı büyük bir üzüntü içinde bırakan haberi verirler ancak Edward nihayet dönmüştür. Yasal olarak ölü olan Edwardın iş imkânlarını kısıtlanmıştır ve o kapıdan kapıya dolaşan bir satıcı olur. Edward tekrar Winslowu gördüğünde ona henüz iflas etmiş bir bankayı soymasında farkında olmadan yardımcı olur. Edward, Winslowa Wall Steette çalışması için tavsiyede bulunur ve Winslow kazandığı ilk milyondan on bin doları kariyer yol göstericisi olan Edwarda gönderir. Edward bu parayı ailesinin rüya evini satın almakta kullanır.Babasının anlattığı hikâyelerden hala etkilenmeyen Will gerçeği öğrenmek istediğini söyler. Edward kim olduğunu açıklamaya çalışır: Bir hikâyeci. Will, Edwardın eski ofisini araştırırken Spectreden gelen şüpheli bir mektup bulur. Spectreye giden Will orada artık bir yetişkin olan Jenny ile tanışır. Jenny, Spectrenin iflas ettiğini ama Edwardın bütün tanıdıklarının finansal yardımlarıyla kasabayı açık artırmada satın aldığını ve yeniden nasıl inşaa ettiğini Wille anlatır. Jenny ayrıca Edwarda aşık olduğunu ancak Edward için dünyadaki tek kadının Sandra olduğunu da anlatır.Eve döndüğünde Will babasının kalp krizi geçirdiğini ve hastanede olduğunu öğrenir. Hastanede Will babasına kendi hikâyesini anlatmaya başlar: hastaneden kaçarak herkesin Edwardın son yolculuk şovuna katılmak için geldiği nehire giderler. Will babasını büyük balığa dönüşeceği nehire taşır. Edward ölmeden önce 'hayatımın hikâyesi' der. Cenaze töreninde Will babasının hikâyelerindeki gerçeği doğrulayan birçok sıradışı arkadaşını görür. Amosu, Karlı, Ping ve Jingi, Norther Winslowu ve daha birçoklarını görür.1999da senarist John August babasının ölümünün ardından Big Fish romanına ait bir müsvedde okudu ve bir uyarlama için Columbia Picturesın desteğini elde etti.[5] Steven Spielberg Ağustos 2000de yönetmenlik için imzayı attı,[6] ve yaşlı Edward Bloom karakteri için Jack Nicholsonı düşünürek Augusta iki tane taslak yazdırdı.[5] August bölümlerden oluşmuş bir kitaptan kaynaşmış bir hikâye çıkarabilmek için çok çalıştı, birçok anlatıcıda karar kıldı ve sonrasında Spielbergin diğer projelerle uğraşmaya başlaması üzerine üçüncü bir taslak hazırladı.[5] Yapımcılar Dan Jinks ve Bruce Cohen üçüncü taslağı Burtona göndermeden önce ilk olarak Stephen Daldry ile görüştüler.[7] Tim Burton, Nisan 2002de imzayı attı.[8] 2 Mayıs 2002de filmi Burtonın yöneteceği duyuruldu.[9]Burton hiçbir zaman ebeveynlerine yakın olmamıştı.[10] Ancak Ekim 2000de babasının ve Mart 2002de annesinin ölümü onu derinden etkiledi. Maymunlar Gezegeninin yapımının ardından Burton yeniden daha küçük bir film yapmayı istiyordu. Büyük Balıkın senaryosunu beğenen Burton, bunun Beter Böcekten sonra kendisine teklif edilen ilk eşsiz hikâye olduğunu düşünüyordu. Burton ayrıca farklı türlerden çeşitli hikâyeleri anlatmasına izin veren abartılı masallarla duygusal bir dramanın birleşimindeki çekiciliğe kapıldığını belirtti. Burton, Jack Nicholson ile bilgisayar efekti kullanarak genç karakteri oynamasının mümkün olup olmaması konusunda kısa bir görüşme yaptı. Sonrasında yönetmen, aynı karakter için farklı aktörler kullanmak gibi zor bir sürece girdi,[5] bunun sonucu olarak filmin çekimleri Ekim 2002 yerine Ocak 2003te başladı.[11]1 Ağustos 2002de Ewan McGregor ve Albert Finney genç ve yaşlı Edward Bloom rolleri için belirlendi.[12] Bu oyuncu kombinasyonu daha önce Aşka Veda (Down with Love) filminde McGregor ile birlikte çalışan yapımcılar Jinks ve Cohen tarafından önerildi. Burton, McGregorı düzenli olarak çalıştığı oyuncu Johnny Depp ile benzer bulmuştu.[5] Finneyin Tom Jones filmindeki performansını seyreden Burton onun McGregora benzediğini gördü ve tesadüf eseri People dergisinde iki oyuncuyu kıyaslayan bir makale buldu.[13] Kasım ayı itibarı ile oyuncu kadrosunun büyük bir bölümü belirlendi.[14]Filmin çekimleri 13 Ocak 2003te başladı ve Mayısın başlarında bitti.[11] Çekimler Montgomery, Alabamada başladı. Sahnelerinin duygusal zorluğu nedeniyle Albert Finneynin yaşlı Edwardı oynadığı sahneler ilk olarak çekildi. McGregor başlangıçtan ber setteydi ve Finneynin çalışmasını gözlemliyordu. Bundan sonra, Burton ve McGregor çekimlere başladığında filmin atmosferi yeni bir ruh kazanarak daha eğlenceli bir hale geldi. Filmin büyük bir kısmı doğaçlamalardan oluşuyordu özellikle Edwardın doğum sahnesi ve Koredeki sahneler. Sirk sahnelerinin çekimi esnasında sert rüzgarlar seti vurdu ve setin büyük bölümü sular altında kaldı, ancak bunlar çekimleri program dışına çıkarmadı. Alabamadaki çekimler Nisanda bitti ve filmin tamamlanmasından önce çekimler bir hafta için Parise taşındı.[5][11] Burton bilgisayar animasyonunun yanı sıra pratik özel efektler kullanmayı da tercih etti. Karlın, Jennynin evini yeniden düzenlediği sahnede ve Will ve Edwardın trafikte yollarını açmak için bir arabayı kaldırdığı sahnede forced perspective yöntemi kullanıldı. Burton ayrıca filmin fantastik sahelerine ayrı bir hava katan color grading yöntemini de ilk kez bu filminde kullandı.[15]Büyük Balık filminin müzikleri Burtonın sıklıkla birlikte çalıştığı Danny Elfman tarafından bestelendi. Ayrıca Pearl Jamden Eddie Vedder filmi seyrettikten sonra 'Man of the Hour' adlı şarkısıyla katkıda bulundu.[5]Albert Finney, yaşlı Edward Bloom rolünde: Hikaye anlatmayı seven eski bir satıcı. Ewan McGregor: Filmdeki fantastik geri dönüşlerdeki genç Edward rolünde. Edwardın çocukluğunu ise Perry Waltson canlandırdı.Billy Crudup, Will Bloom rolünde: Edwardın oğlu.Jessica Lange, Sandra Bloom rolünde: Edwardın eşi. Alison Lohman, Sandra Templeton rolünde: Edwardın ilk görüşte aşık olduğu genç kız.Marion Cotillard, Joséphine rolünde: Willin Fransız eşi.Helena Bonham Carter, Jenny rolünde: Spectrede yaşayan, boşanmış piyano öğretmeni. Hailey Anne Nelson: Sekiz yaşındaki Jenny rolünde.Carter ayrıca Edwarda çocukken nasıl öleceğini gösteren yaşlı cadıyı da canlandırdı.Robert Guillaume, Dr. Bennett rolünde: Aile doktoru.Matthew McGrory, Karl the Giant: Ashtonda çiftlik hayvalarını yiyerek sorun yaratan bir dev. Edwardın arkadaşı olur ve birlikte Ashtonı terkederler.Danny DeVito, Amos Calloway rolünde: Karl ve Edwarda iş veren sirk müdürü. O ayrıca bir kurtadamdır.Steve Buscemi, Norther Winslow rolünde: Ashtonlı koybolmuş şair. Bloom, Spectreden ayrılınca Winslow bütün dünyayı gezer daha sonra Edwardın teşvikiyle Wall Streette broker olurAda Tai ve Arlene Tai, Ping ve Jing rolünde: Korede askerlere şarkı söyleyen Çinli siyam ikizleri.David Denman, Don Price rolünde: Sürekli Edwardın başarılarının gölgesinde kalmış Ashtonlı bir zavallı. Sandra ile nişanlanmıştır fakat Edwarda olan acımasız tavırları damadın Edward olarak değişmesine sebep olur. Daha sonra, çocukken cadının gözünde gördüğü gibi, tuvalette ölür.Loudon Wainwright III, Beamen rolünde: Spectrenin belediye başkanı ve Jennynin babası.Missi Pyle, Mildred rolünde: Beamenın karısı.Miley Cyrus, sekiz yaşındaki Ruthie rolündeDaniel Wallace, Ekonomi öğretmeniDeep Roy, Bay Soggybottom rolünde: Sirk palyaçosu ve gözüpek avukat.
    alpertini
    alpertini

    28 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    21 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    buradaki yorumlara göre izlediğim ve beni en fazla hayal kırıklığına uğratan film. bom boş bir film, bitirebilene helal olsun, bitincede eee ne bu şimdi diyorsunuz. kesinlikle uzak durun derim.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    16 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    yönetmeniyle,oyuncularıyla,masalsı anlatımıyla çok farklı ve güzel bir film.samimi,sıcak.inanılmaz sürükleyici,merak uyandırıcı,son saniyesine kadar gözleriniz açık izleyeceğiniz bir tim burton filmi.genelde alışık olduğumuz o karanlık,ne bileyim belki biraz grotesk,biraz gerilimli havasının tamamen dışında bu sefer.tam tersine rengarenk,içinizi ısıtan bir atmosfer her sahneye hakim diyebiliriz.zaten filmi en iyi özetleyen kelime sanırım 'masal',finale doğru da güzel bağlanıyor herşey.tek tek oyuncuların hepsi filmin havasına harika eşlik ediyorlar.izlenmesi gerekir.
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    27 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    Tim Burton dan mükemmel bir film daha..İki saatlik masal tadında bir film..Gerçekten harika.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top