Mucize eleştirileri - Sayfa 4

Filmi daha yeni seyrettim. Mahsun Kırmızıgül fena değildi diyebileceğimiz bir yapıta imza atmış. Türk sinemasının kalitesiz komedi ve aşk filmlerini çıkardığı son yıllarda seyredilesi bir film olmuş. Bazı yorumcu arkadaşların da değindiği birkaç konuya değinmek istiyorum. Film görsellik açısından doyurucuydu. Filmin ikinci yarısını götüren ise Aziz oldu. Deli rolü çok iyi oynanmış. Teknik açıdan film de epey tezat sözkonusu. Daha filmin başında öğretmenin dağ aşıp köye gitmesi bence abartılıydı. Daha sonra bu köye bir dolu inşaat malzemesi nasıl geldi? Bu köy madem mahrumiyet bölgesi o kadınlar gelin bulmak için başka köylere nasıl gidiyorlardı kadın başlarına, hani yol yoktu. Filmde civarda gözüken yakın bir köy de yoktu.Senaryoda takıldığım şey ise eşkıyanın sempatik, eğitim yanlısı gösterilmesiydi. Okul yapan ve dağların aslanı olan eşkıyalar seyirciye sempatik gösterilmeye çalışılmış. Şantiye, okul,dersane, araç yakan daha da kötüsü haklarını savunuyorum dediği halkı bile acımsızca öldüren eşkıya ne yazık ki iyilik meleği gibi gösterilmeye çalışılmış. Ama sürükleyiciydi, hem güldük hem üzüldük. Yerli filmlerin desteklenmesinden yanayım daha iyilei çıkması adına...

Daha önceden mahsun kırmızıgülün filmlerini izlediğimde bu kadar kaliteli filmlerde nasıl mahsunun imzası olur diye hep düşünmüşümdür.Seyrettiğim filmlerinde sosyal içerikli mesajlar doluydu.Bu filme giderkende beklentim çok büyüktü.İnanın hayal kırıklığı yaşadım.Film başından sonuna kadar tabiri caizse saçmaydı.Hiçbir gerçeklik payı yoktu.Gerçeklik payından vazgeçtim sosyal içerik açısından olumlu mesajlar yerine tam tersi olumsuz mesajlar veriyordu.Benden koca bir sıfır bu filme

Kötü film değil ama abartıldığı kadar güzel de değil bence.
Uzun süresini dolu dolu geçirdiğini söylemek olmaz. Eşkiya'dan sonra çekilmiş en iyi yerli film olduğunu zannederek izlerseniz hayal kırıklığına uğramanız muhtemel.

“Mucize” gerçek bi hikayeye dayanmasından sebep, filmin mucizesini gerçekçi kılıyor. Sondaki fotoğraf karesini görmeseydim, “yok ebesinin Ali Sami” derdim. Ama yaşanmış hikayeler her zaman kurgulanmış yapaylıktan insanları daha fazla duygu yoğunluğuna itiyor. Türkücü diye ön yargıyla baktığımız Mahsun Kırmızıgül’ün, Türkiye’de artık kendi has bir sinema dünyası ve izleyici kitlesi var. Yönetmenin, resim kareleri, bakış açıları muhteşem, bunun yanı sıra Doğu’nun kendine has kıraç doğasını, seçtiği mekanlar ve görüntülerle çok iyi beyaz perdeye taşıyor ve bizlerle tanıştırıyor. Kırmızıgül daha önceki bol acılı filmlerine “Mucize” ile bir yenisini daha eklerken. Bu filmde öncekilerden farklı olarak komedi unsurlarına bolca yer vermiş. Film ister istemez Doğu Anadolu insanını ve şartlarını anlatan, bu işlerin ilk öncülerinden olan Vizontele’yi akla getiriyor. Hatta yan hikaye Vizontele Tuuba ile benzerlik gösteriyor. Ama ülkemizin kanayan yarası okulsuz köyler, 1960’lı yıllarda geçen bir film olunca ve bu konular ortak dertlerimiz olduğundan, benzerlik göstermesini olağan karşılayabiliyoruz. Bir Mahsun Kırmızıgül filminde komedi unsuru bol olunca, tehlike, kötülük nereden gelecek diye diken üstünde izliyorsunuz filmi. Anlayacağınız cebinizde mendilinizi hazırda bekletiyorsunuz. Uzaklara dalan bir kadından, sakat kahramanımızın davranışlarından, “ulan kötü bir şey olacak” diyosunuz içinizden. Hikayede Mahsun Kırmızıgül’ün en büyük yanlışı ise tek bir hikayeye birden fazla konuyu sığdırmaya çalışması. Bu yüzden bazı karakterler ve hikayeler çok havada kalıyor. Bazıları mesaj kaygılı olsa da bu niye filmde vardı diye soruyorsunuz? Mahsun acıtasyon yaparak Türk Sinema severinin zaafını biliyor diyebilirsiniz. Ama bu tarzda filmler yapan Sarhoş Atlar Zamanı, Kaplumbağalar’da Uçar’ın İranlı Yönetmeni Behmen Kubadi’ye saygı duyuyoruz. Mahsun Kırmızgül’ün oyunculuğu ne kadar kötü de olsa yönetmenliği her geçen gün daha iyiye gidiyor. Piyasada sabun köpüğü gibi yüzlerce komedi filmi üretileceğine, böyle eli ayağı düzgün emek harcanan filmleri görmek için Mahsun Kırmızgül’ü desteklemeliyiz. Bu arada Talat Bulut’u Mutluluk filminde çok sevmiştim, bu filmde de oyunculuğu çok başarılı, dozunda Ege şiveside çok yakışmış. Sağlıklı bir insanın, konuşamayan ve hareketleri kısıtlı sakat birini eğreti durmadan oynamasıyla da Mert Turak, filmde pastanın en büyüğünü hak eden oyunculardan.

mahsun kırmızıgül bu işi beceriyor ve ortaya görseliyle oyunculuğuyla konusuyla çekimleriyle herşeyi ile güzel bir film ortaya koyuyor 8/10

Acıtasyon.. Acıtasyon.. Acıtasyon..uzayan bitmek bilmeyen sahneler mantiksiz hikaye çok sıkıldim kesinlikle önermiyorum spoiler:

Bu sefer yapmamıştır, akıllanmıştır dedim ama yok. Yine duygusallığı gözümüze gözümüze sokmuş, yine üzülmemizi duygulanmamızı istediği sahnelerde beni sinir küpü yapmayı başarmıştır.

Kırmızıgül, yeni bir formül denemiş. Gişe sinemasında tutan bütün formülleri potada eriterek yeni bir şablon üretmiş. Ajitasyon+kaba komedi. Güldüğüm yerler oldu. Ağladığım bir iki yer de oldu. Ama filmin genelinde ajtasyon var. Talat Bulut ve Mert Turak çok iyi ama onun dışında bir şey yok. Senaryo vasatın altında. Filmin ritmi gevşek işliyor. Kalite açısından bana kalırsa beklentiyi düşürüp öyle izlemenizi tavsiye ederim.

Down sendromlu kişilerin hep bizden daha hisli olduklarına inanmışımdır. Hayvansever biri olarak filmde en hoşlanmadığım sahnelerden biri kuşun kafasını koparmalarıydı; ama bir tek Aziz bunu yapmıyor kuşu öpüyor. O zaman hangisi esas özürlü düşündüm açıkçası. Atıyla kurduğu diyalog, arkadaşlığı… Bu sahnelerde çok güzeldi. Oyunculuğunu tebrik etmek istiyorum hiçbir sahnede rol olduğu anlaşılmadı gerçekmiş gibi.. Gerçek hayattan alıntı olması ayrıca etkileyici yönüydü. Hoşlanmadığım kısımlarsa ; filmde altyazılı kısım olmamalıydı. Bütün konuşmalar TÜRKÇE olmalıydı. Ayrıca diş olayını uç noktada abarttıklarını düşünüyorum. Herkesin dişler kapkara çürümüş bir de bunları ağzının içinden yakın çekim yapmışlar falan… Aziz ve azizin gelişimi hassasiyeti beni etkiledi. Yoksa giyim kuşam kıyafet, yol yok acıtasyonu ; ama yol yokken okul yapılacak malzemenin şak diye gelmesi falan hoşlanmadığım kısımlardı. Hele o eşkıya dediklerini iyi diye göstermesi… Her eşkıya ; okul yapılacak olsa yardımcı mı olur yani???? Madem bu kadar iyiler niye eşkıya olmuşlar, neden sırtta silah dağlarda yaşıyorlar? Sadece Azizli kısımları güzeldi bir de Erdem Yenerli sahneler oldukça komikti…

doğuda bir köy ve sakat bir adamın hikayesi.. Ve yanında bir sürü yan olay.. Bütün roller bütün yan konular harika ötesi.. Sürükleyicilik kurgu oyunculuk seneryo hepsi gereğinden fazla başarılı.. Gelmiş geçmiş ve hatta gelecek en iyi 3 5 türk filmi arasında yer alacak mükemmel bir film.. müthiş bir drama ama o kadar da güldürüyorki aralarda... mahsun gibi bir arabesk kaynaklı insandan bekenmeyecek kadar güzel.. özür dilerim mahsun kırmızıgül.. 10 /10

Mahsun Kırmızıgül yine şaşırtmadı. isimler farkli olsada devam filmleri çekiyor gibi geliyor bana. Seyredenin içinde farklı duygular yaşatmıyor. Nereden vuracağını öğrenmiş ve sürekli oraya çalışan bir boksör gibi... Senaryosu vasatın altında desem içim acımaz. fakat bu Mahsun Kırmızıgül'ün bu alanda yeteneği olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İzleyince pişman olunmayacak filmler kategorisine girer bence.

vasatın altında bir film. hele bazı sahnelerde gereksiz efektler anlamsız geldi. o derece bir özürlünün filmin son sahnesinde o şekilde gelmesi hiç inandırıcı değildi. hele bir de ameliyat bile olmadan sadece aşkın gücüyle :) sahneler birbirini aynısı birçok mantık hatasıyla dolu bu film zaman kaybı...

Zayıf senaryo, abartılı oyunculuk ,sıkıcı konu...vasatın da altında bir film..vakit ve nakit harcadığıma üzüldüm...

Pkk yandascisi bir film ve kesinlikle verdigim paraya aciyorum.Engelli bi insani konu alipta nasil eskiyayi iyi gosterebiliyor onlar bizim evladimizdir onlardan korkmayiz onlar dagin sahibi diyipte bize pkk yi iyi gostermeye calisan bir film .

Gerçekten çok güzel bir film 7 den 70 e herkesin izleyebileceği ve herkesin kendinden birşeyler bulacağı harika bir film olmuş.Aziz karakterini de ayrıca tebrik etmek isterim:) Yüreğinize emeğinize sağlık