Bu film için ne söylense az. Bir film nasıl olmalı sorusuna, Sergio Leone noktayı koymuş. Gerçek anlamda bir sanat eseri. Ben sinema severim diyen herkesin mutlaka en az bir kere izlemesi gereken bir şaheser. İyi Kötü Çirkin efsanesinden sonra en iyi ikinci Sergio Leone filmi olarak benim zihnime kazınmıştır.
Filmin süresi bakımından bakarsanız iki film süresi kadar ama içeriğini ele alırsanız belki 5,6 filmde işlenebilecek konunun hepsi bu filmde var. Bu film hatta zamanında eleştirmenler tarafından o yılın en kötü filmi seçilmiş. Neden mi ? Çünkü adamlar filmin 2 saatlik kısa bir versiyonunu izlemişler ve haliyle tabi hiçbir şey anlamamışlar. Daha sonra ayn eleştirmenler film 4 saat'e yakın gerçek versiyonunu izledikten sonra 80 lerin en iyi filmi demişler bu filme. Dediğim gibi bir sanat eseri. Ama her saniyesi değerli bir sanat eseri. Nakış gibi işlenmiş bir eser.
Buradan sonrası spoiler içerebilir...
Filmi tek sefer de bitirmiş olanlar olabilir. Ben bölerek izledim. Benim gibi izleyenler belki bazı şeyleri unutmuş ve tam kavrayamamış olabilirler. Bu bakımdan bitirdikten sonra tekrar en başını açıp ilk 15 dakikalık bölümü bir defa daha izlemelerini tavsiye ederim. Olayları daha iyi kavrama ve bağdaştırma açısından. Çünkü bildiğiniz gibi film, düz bir şekilde ilerlemiyor. 3 farklı zamanı karışık ve iç içe geçmiş şekilde anlatıyor. Hem dostluğu, hem ihaneti, hem aşkı, hem vefakarlığı bir arda işlemiş bir film. Her türlü duyguyu size yaşatıyor. Üzülüyor, seviniyor, şaşırıyor, sinirleniyorsunuz. Bazen kızıyorsunuz. Onlara dostuna bu yapılır mı be diyorsunuz. Acıyorsunuz, daha çok gençken sönen hayatlara üzülüyorsunuz. Seviniyorsunuz, mutlu oluyorsunuz onlar gülünce, eğlenince. O denizde ilk işlerini başarıyla tamamladıklarında, bankaya gidip paraları kasaya koyduklarında.
Ben en çok çocukluk zamanında geçen bölümleri beğendim. O saf arkadaşlık ve kardeşlik duygusu, gençliğin verdiği heyecan ve bazı saçmalıklar, o küçük çete ve onların şapşallıkları çok hoşuma gitti. Bir de bazı şeyler gençken güzel oluyor. Yaşlanınca bir kıymeti kalmıyor. Yaşlanınca bazı şeylerin anlamı kalmıyor. Ve işler artık eskisi gibi kolay olmuyor. Ve o saf yüreklerin yerini hırs duygusu, istekler, arzular alıyor. Filmde aynı zamanda boşa geçmiş bir ömrü anlatıyor. Önce bir arkadaşı uğruna kendini feda ediyor. Daha sonra ise arkadaşı tarafından ihanete uğruyor. Çok kolay değil bu filmi sindirebilmek. İzlerken bazen hiç bitmese diyorsunuz. Aslında başlarda biraz sıkılmıştım ama film bittikten sonra anladım ki filmin en önemli kısımları başlarda anlatılıyormuş.
Daha oyuncu performanslarına değinmedim bile. Ama onlardan önce bir konu daha var ki, müzikler. Efsane yönetmen ve efsane müzik adamı, Ennio Morricone bir daha bir araya gelmişler ve yine çok dokunaklı ve kulaklardan gitmeyecek müzikler, tınılar oluşmuş. Hala daha zihnimde dönüyor müziği. Dram yönünden insanı derinden etkileyen bir yapısı var aynı zamanda müziğin.
Robert De Niro için ne söylenebilir ki olağanüstü bir performans. Hepsi öyle aslında. Bütün performanslar çok çok iyi. Hayattan bir kesit gibi adeta. Çocuk oyuncusundan, figüranına kadar. Ben Joe Pesci ismini duyunca daha fazla süre alır diye düşünmüştüm. O da sevdiğim oyunculardandır. Ama o pek rol almamış.
Filme alakalı farklı bir yorum; Film Robet De Niro nun bir afyon batakhanesinde afyon çekmesiyle başlar ve hikaye anlatılır, tüm senaryo zamanın içinde gidiş gelişler üzerine kurulmuştur, zira bu yüzden montaj sırasında kısaltılması filme çok zarar vermiştir. Filmin bitiş sekansı Robert De Niro'nun bir yere uzanması ve pis pis sırıtmasıdır. İlk gösterimden çıkan bir seyirci sinemanın karşısında çıkanları izleyen Sergio Leone'yi tanır ve yanına giderek tebrik eder, hemen peşi sıra bir soru sormak istediğini söyler ve Robert De Niro'nun sonunda öyle pis pis sırıtmasının anlamanı sorar. Yönetmen gülümser ve filmin başlangıç sekansını hatırlatır sözünü bitirmeden izleyici onu susturur ve sorusunu geri alır, zira bütün hikayenin afyon çeken bir adamın kabusundan ibaret olmasından korkmuştur. Gerçekten öyle midir? Kim bilebilir ki..! İyi seyirler... 9.1/10