Hesabım
    Bir Zamanlar Amerika’da
    Ortalama puan
    4,5
    685 Puanlama
    Bir Zamanlar Amerika’da hakkında görüşlerin ?

    121 Kullanıcı yorumları

    5
    44 Eleştiri
    4
    47 Eleştiri
    3
    12 Eleştiri
    2
    13 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    deckard76
    deckard76

    Takipçi 317 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Mayıs 2011 tarihinde eklendi
    Sergio Leone ustanın her sahnesiyle sinema dersi verdiği muhteşem klasik.Geçtiği dönemlerin mükemmel atmosferi,ustalıklı oyunculukları ve olağanüstü kurgusu,Ennio Morricone imzalı gelmiş geçmiş en hüzünlü vurucu müzikler.Favori sahnem ufaklık Dominicin vurulup öldüğü sahne.Sinema tarihinde böyle hazin,etkiliyeci ve acıklı bir sahne daha yok eminim.10/10
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    13 Mayıs 2011 tarihinde eklendi
    Yönetmenin anlatımı iyi ama bu tür filmlerden hoşlanmadığım için etkilenmedim.. uzun süresinden dolayı da zaman zaman sıkıldım.. robert de niro yine çok sempatik ve başarılı.. film müzikleri hoş.. sevdiğim tür olmadığı için çok fazla eleştirmeye gerek yok.. ortalama bir film bence.. 6/10
    emiroz
    emiroz

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    26 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    gereksiz uzun.bu puanı haketmiyor 6/10
    safakmystery
    safakmystery

    52 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    6 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    bu yönetmenin tüm filmleri bir rüya gibi.. ve kamerayı çok iyi kullanıyor. film süperdi robert de niro gibi bir dostun olsun başka ne istersin değilmi :D
    strength
    strength

    18 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    24 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    burada filmin süresi 139 dk diyor ama benim arşivimdeki versiyonu(bu arada filmi henüz izlemedim) tam 223 dk..arada nerdeyse 2 saatlik fark var.buraya yanlış yazılmış heralde
    VcdSamimiyeti
    VcdSamimiyeti

    Takipçi 283 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    16 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Gangsterler,,içki yasağı,ihanetler,arkadaşlık,koca bir dönem...

    Suç filmlerinde en çok işlenen konular..Ancak bu filmde hepsinden iyi işlenmiş,özellikle arkadaşlık.Yani bence the godfather ve goodfellas tan çok daha iyi bir film.
    Ve yönetmeninden zaten kötü bir film beklemem.Hele hele bu filmde üstün bir yönetmenlik hakim,bunu anlamak için öyle çok film izlemeye falanda gerek yok..
    Beni en çok etkileyen sahneler çocukluk sahneleri..Muhteşemdi.

    Süresi bir filme göre epey uzun,bu nedenle tekrar tekrar izlemek zorlaşıyor,ama bence bu filme zaman ayırılmalı.
    8/10
    suadiyekartali
    suadiyekartali

    Takipçi 357 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    13 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    filmdeki işleniş ve kurgu o kadar iyiydiki sanki anlatılmak istenen o zamanı ve olayları yaşıyorsunuz.işte budur dedirtedek bi polisiye 10/9
    üsstad
    üsstad

    Takipçi 187 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    çok güzel bir film.
    Fogarty-2
    Fogarty-2

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    5 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Güzel bir MAfia filmiydi Godfather dan sonra en iyiler arasında gösterilebir.Noodles karakterine Rober De Niro can vermiş cann...
    -alp-
    -alp-

    Takipçi 195 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ekim 2010 tarihinde eklendi
    Bir gangster destanı... Dört sıkı arkadaşın, gangster dünyasında yükseliş ve düşüş hikayelesinin efsanevi anlatımı.. Leone ustanın kamera arkasında adeta şov yaptığı bu sinema harikasın da De Nironun da en iyi oyunculuklarından birisini ortaya koyduğu rahatlıkla söylenebilir.. Sonuçta farklı kurgusal yapısı, muazzam oyunculukları ve hayli ilginç finali ile gerçek bir başyapıt bu film.. Her sinema sever görmeli...
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Haziran 2012 tarihinde eklendi
    ugur tazegül..................tolga_taze@hotmail.comfilm hakkindaki yorumumSergio Leonenin Türkçeye Bir Zamanlar Amerika adiyla kazandirilmis filminin adinin peri masallarinin anlatiminda kullanilan ve Türkçede 'bir varmis, bir yokmus' kalibiyla karsilik bulan 'once upon a time' kalibindan gelmesi önemli bir detaydir. Once upon a time kalibi tipki 'bir varmis, bir yokmus'ta oldugu gibi, masala 'çok eskiden ama tam ne zaman oldugu belli olmayan bir zamanda' anlami katmaktadir. Filmin adinda bu atfin yapilmasi izleyiciye masalsi bir anlatiyla karsi karsiya oldugu ön kanisini vermeye yöneliktir.Ancak masallarda tam ismiyle belirtilmeyen ve 'bir ülke varmis' ya da 'bir krallik varmis' gibi ifade edilen yer adi kurali Bir Zamanlar Amerika filminde yikilmakta ve gerçek bir ülke adinin baslikta geçmesiyle beraber masalsi ton kasti olarak bozulmaktadir. Bu sayede izleyicinin hem masal gibi hem de gerçek gibi bir olayin anlatilacagini var saymasi saglanmaktadir ve izleyici filmi bitirdiginde elinde kalan aci gerçeklerle bir arada olan masalsi duygusalligin arasinda öyle bir kalakalmaktadir ki, bu da filmin hemen her izleyicinin gözünde kazandigi büyük sayginlik ve hayranligin ardindaki sebeplerden biridir.Film, çocukluktan beri arkadas olan ve bu arkadasligin seyrinde suça karisan, Max, Patsy, Cockeye ve Noodles isimli karakterlerin Büyük Buhran dönemi Amerikasinin soyo-ekonomik kosullariyla yogurulmus inisli-çikisli hayatlarini ve hayatlarina hükmeden dostluklarini, zaaflarini, asklarini, ve hirslarini konu aliyor. Güçlü olan hayatta kalir prensibinin insan yasamina bir zamanlar ve Amerikada nasil hükmettigi anlatilirken, izleyiciye, hayatta kalmak için gereken gücün ne tür bir güç olmasi gerektigiyle ilgili mesaj masal üslubunun dolayliligi ve yumusakligiyla, ve didaktik olmaktan hassasiyetle kaçinarak veriliyor.Masalsi anlatinin tam olarak belirtilmeyen zaman detayina filmin adinda yer vererek, filmde gerçek zaman disinda gerçeklesen bir olaylar bütünüyle karsi karsiya oldugumuz hissi verilirken, film boyunca anlatilan olaylarin bir kisminin gerçeklestigi zamanin son derece net detaylarla verilmesi anlamli bir karsitlik olusturuyor. Bu karsitliginin dikkatleri çekmeye çalistigi sey ise yine masalsi olanin iyiligiyle gerçekçi olan zalimligi arasindaki ikilem duygusudur.Filmdeki Max, Patsy, ve Cockeye karakterlerinin mezarlarindaki dogum ve ölüm tarihlerine odaklanarak çekilen karelerde, bu karakterlerin 1900lerin baslarinda dogup, 1933te vefat ettiklerini ögreniyoruz. Karakterler, Amerikan Tarihinde Kusaklar basligi altinda William Strauss and Neil Howe tarafindan dogum yillarina göre kusaklarin kendilerini karakterize eden basliklarla gruplara ayrildigi listede G.I Kusakin dogum araligina tekabül eden 1901-24 arasi tarihlerde dogmuslardir. Kusaga verilen addaki G.I kisaltmasi Amerikan ordusu ve savas siyasetiyle ilgili çoklu göndermeleri olan bir sözcük. Baska kaynaklara göre iki savas arasi kusagi anlamina gelen, Interbellum Kusagi olarak adlandirilan, dogum tarihleri 1900-10 olarak belirtilen kusaga dahil olan bu karakterler, her halükarda savas ile tanimlanan bir kusagin temsilcileridir. Ilginç olan, savasla karakterize edilmis bir kusak olmalarina ragmen 1900-1910 arasi dogan kisminin büyük kisminin Birinci Dünya Savasi zamaninda savasamayacak kadar çocuk, Ikinci Dünya Savasinda ise savasmasi tercih edilmeyecek kadar yasli olmalarindan dolayi savasa aktif olarak katilmamis olmasidir.Amerikan tarihinde Gürleyen Yirmiler ve gürlemenin dinmesine yakin patlak veren Büyük Buhran (1929) ve Rooseveltin bu dönemi sonlandirma girisimiyle 1933 yilinda baslattigi Yeni Düzen (New Deal) girisimi ile seyri degisen Amerikan Rüyasinin ekseninde yasayan bir kusagin, siyaset, sermaye ve suç düzleminde anlamlanan hayatlarinin bir anlatisi Bir Zamanlar Amerika. Ve film bu dönemin evladi olan bir grup gencin tüm bu dönemi kapsayan, tam tarihi son derece belli olan Alkol Yasagi (1920-33) döneminde içki kaçakçiligi yoluyla suç dünyasina çekilisinin gerçekçi bir öyküsü. Bir suçlu olarak 1933 yilinda sahte bir ölümle ölen Maxin, Yeni Düzenle beraber Bakan Bailey olarak yeni bir hayata baslamasi da sembolik düzlemde bu dönem Amerikasinin siyasi düzenine yöneltilen en sert elestirilerden biri belki de?Bir taraftan sosyo-ekonomik ve siyasi kosullarin tekinsizliginin paralize ettigi insan iliskileri ve kimsenin kimseye güvenip kendini teslim edemeyecegi insan usulü bir vahsi hayatin zalim gerçekligiyle, Ingilizce karsiliginda depresyon sözcügünün kullanildigi Büyük Buhran dönemi Amerikasindan bahsediliyor. Diger tarafta ise, Yasaka ragmen kapali kapilar ardinda ve jazz esliginde yasanan, masallardaki saraylara has bir gösteris ve bollugun anlatisiyla Gürleyen Yirmiler ve Amerikan Rüyasinin sarhoslugu resmediliyor
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    10 Ekim 2010 tarihinde eklendi
    Ennio Morricone, iç burkan bir müzik kullanmış bu film için. Acı bir suç-dramı havasını fazlası ile veriyordu, müzikler...
    keep4bans7er
    keep4bans7er

    Takipçi 16 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Simdiye kadar izledigim en güzel filmlerden birisi. çocukluk yillarindan baslayan bir dostlugun ilerleyisini, baska bir deyisle hayatin nasil akip gittigini gösteren muhtesem bir yapit. Sergio leone öyle bir film yaratmis ki, film 3 zamanli isliyor ve sürekli zamanlar arasinda bir geçis var. Saniyorum ki bu filmi izlemekten öte bu filme kafa yormak gerekir.Çünkü bende bu filmi begenmeyen insanlara rastladim, fakat sorun bu filmi anlayamamalarinda daha dogrusu kafa yoramamalarinda.Filmin sonunda izleyiciler bazi ufak ayrintilari kaçirmis olabilirler fakat bu ufak görünen ayrintilari yakalayabilmek bile filme ayri bir tat veriyor.Zaman zaman sert sahnelere rastlasakta film bir dramadan ibaret.Müzikleri de buna ayri bir hava katiyor.Benim oyum 10/10
    weswesor
    weswesor

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    27 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    bu filmin neyini beğendiniz 3 saaat boyunca adamlar saçma sapaan işler yapıyorr 3saat israsf oldu resmen bırakın postmodernliği
    electronica
    electronica

    Takipçi 228 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    Noodles gözü parada olmayan, yetinmesini bilen aç gözlü bir karakteri canlandırmasına rağmen dostu Max ise tam tersi aç gözlü, hep daha fazlasını isteyen, gözü yükseklerde olan birini canlandırıyor.Noodles dostu Maxe, geçmişte kendisine attığı kazıklardan dolayı hiçbir kötülük yapmıyor ve Maxe : - Umarım hakkınızdaki soruşturmadan bir şey çıkmaz. Uğruna bir hayat harcanmış bunca şeye yazık olur sonra diyerek adeta bir insanlık dersi veriyor. Filmden çıkardığım sonuç : Kendini bileceksin. Elindekiyle yetineceksin. Aç gözlü olup hep daha fazlasını istersen, insanlara kazık atmaya çalışırsan, su testisi su yolunda kırılır misali bir gün mutlaka yok olur gidersin ...Genel olarak değerlendirdiğimde; oyunculuk, mekan, dekorasyon, kostüm bakımından çok güzel buldum.Filmin müzikleri zaten tartışmasız çok güzel ... 20li 30lu Amerika yılları ve insan ilişkileri iyi yansıtılmış ...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top