Ortalama puan
4,1
1409 Puanlama
Lucy hakkında görüşlerin ?
2,0
8 Ağustos 2014 tarihinde eklendi
“Zaman, tek geçerli ölçü birimidir” diyor Luc Besson, uzun zaman sonra döndüğü bilim kurgu evrenindeki denemesi Lucy’nin temelinde. Gerçi bunu diyebilmek için kılı kırk yarıyor, teorisinin dahi akla uygun olma ihtimali (bilimin şimdiki haliyle) söz konusu olamayacak bir konuyu deşiyor. Bir internet fenomeni olarak dolaşan “beynin yüzdelik kullanımı” sözde-teorisini duyduğu anda heyecanlanan fakat bunun bilimsel hiçbir temeli olmadığını da bildiğini belirten Besson, her şeye rağmen bu konunun sinemada işlenmeye değer bir çekiciliğe sahip olduğunu söyleyerek daktilosunun başına geçiyor (bu cümle hiciv amaçlı kurmaca olarak algılanmasın, tamamen yönetmenin kendi anlattıklarının yansıması).
1,5
15 Eylül 2015 tarihinde eklendi
Filmin adının Lucy olması öylesine mi yoksa Lucifer'e bir gönderme olabilir mi? Daha önce de bu gibi eleştiriler yapılmıştı. spoiler:
Lucy filmde bir kurban, aslında o masumdu. Bu bilinçaltında luciferle özdeşleştirilirse, luciferin de masum olduğu düşünülebilir. Yani insanlar şeytanın da dünya oyununun bir parçası olduğunu, rolünü oynadığını düşünsünler gibi bir mesaj verilmiş olabilir mi? Uyuşturucu özentisi oluşturuyor olabilir mi? Uyuşturucunun mucizevi bir yanı varmış gibi.. Burdan da başka bir anlam çıkabilir. İlim-bilim uyuşturucuyla geliyor, bilim şeytan işidir gibi bir anlam da çıkabilir...

..... Filmlerin verdiği görünen mesajlardan ziyade, alt mesajları iyi okumak gerekir. Komplo teorisi gibi gelebilir bunlar belki ama olmayabilir de...

...Ayrıca en başta kadın hastaneye giderken masum insanı bile öldürdü, kötü adamın yanındakileri de öldürdü ama kötü adamı bıraktı. Filmde ona ihtiyaç var ne de olsa. :) Çok saçma geldi bana..

Çok faydalı mesajlar verdiğini düşünmüyorum. Aksine, gençlerin olumsuz etkilenebileceğini düşünüyorum.
Zaten herhangi bir mesajı olmasa bile, standart aksiyon filmi izlermiş gibi bir tad veriyor. Öyle abartıldığı kadar güzel bulmadım.
2,0
25 Eylül 2014 tarihinde eklendi
Üç büyük oyuncu ve bir zamanların fenomen yönetmenine rağmen orta seviye bir film.
Filmin felsefik ve bilimsel altyapısına önem verilmiş.Bu görev daha çok prof.norman karakterine yüklenmiş.Belgesel seslendirmelerine alışık olan Morgan Freeman'ın rolüne fazla inandırıcılık katabildiğini düşünmüyorum.Rolden çok anlatıcılık yapmış gibi geldi bana.
Leon'dan sonra düşüşe geçen yönetmenin kendi açımdan beklentilerin altında kaldığı bir film.
4,0
25 Ekim 2014 tarihinde eklendi
değişik konusu olağanüstü oyunculukları ve şaşırtıcı finaliyle kesinlikle izlemeye değer 8/10
3,5
20 Ağustos 2014 tarihinde eklendi
Sonda söyleyeceğim şeyi başta yazıyım süresi bence kısa olmuş;böyle detaylı bir konuyu en azından 2 saatlik bir filmde anlatmalılardı,bazı aksiyon sahneleri biraz abartılı bunlar eksi yönleri artılarına gelirsek değişik ve sizi saran bir konu,aksiyon sahneleri ve çekimler diyebilirim eğer insanın beynini kullanılması konusu daha detaylı anlatılsaydı kanımca daha iyi bir film olurdu...
2,5
3 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
Beklentilerimi yüksek tutup izlediğim bir film olmuştu Lucy. Belkide o yüzden biraz hayal kırıklığı yaşadım ama yine de film için kötü diyemem. Gayet izlenir bir film. Ama yine de konuya bakınca ortaya çok daha iyi bir film çıkabilirmiş diye düşünüyorum.
3,0
31 Ekim 2024 tarihinde eklendi
Seyir zevki yüksek ilgi çekici ve sıkmadan izleten bi film ama içine girip düşündüğünüzde alt metinde verdiği mesajlar korkunç diyebileceğim bir boyutta. Tüm saçmalıklarını geçtim finalde bir Tanrı edasına bürünmesi ve bunu büyük bir ciddiyetle yapması filmi benim açımdan düşürdü. Zira bu sonuca bi uyuşturucu ile değilde felsefik bi altyapıyla ulaşmış olsa hadi neyse diyecem ama bu haliyle yeterli değil yine de keyifli bir film izlemek isteyenlere tavsiye edilir
4,0
27 Mayıs 2018 tarihinde eklendi
Değişik bir senaryo. Beynimizin yüzde yüzünü kullanırsak neler olurdu sorusunun cevabı aranıyor. Oyunculuklar güzel.Scarlett Johansson güzel bir oyunculuk sergilemiş. Ben beynimizin yüzde yüzünü insanlık yararına kullanılmasından yanayım. Uyuşturucu kimyasallar olmadan beynimizin tümünü insanlığın faydasına olacak bir şekilde, yaşabilir güzel bir dünya yaratmak için kullanmalıyız.
3,0
26 Aralık 2014 tarihinde eklendi
Luc Besson’ un hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstlendiği son filmi “Lucy” de, bilim-kurgu ve aksiyon dolu bir hikaye ile yönetmen, yaradılışı kendi bakış açısıyla anlatmaya çalışıyor.
3,5
4 Eylül 2014 tarihinde eklendi
Öncelikle, eğer Brick Mansions eleştirisinin başını hatırlarsak eğer, Luc Beeson'dan bahsetmiştim. Son zamanlarda bir sürü filmin yapımcısı olarak karşımıza çıktı ve onlar da pek de iyi filmler olmadığı için "aman be, Luc Beeson yapımcıysa ne yapalım?" der olduk. Şimdi ise Lucy isimli yeni filminde yönetmen olarak karşımıza çıkıyor. Gerçi yönetmen olarak Luc'u görünce biraz beklentilerimiz düştü. Halbuki bu adam The Fifth Element veya Leon gibi dönemine damga vurmuş filmlerin yönetmeniydi.

Yine de bir şans verdik ve pişman pek olmadık. Beeson, başarılı bir filme imza atmış. Filmi başarısız bulanların filmden bekledikleri şey ise hiç durmayan aksiyon ve Lucy'nin beyninin %100'ünü kullanmaya başladığında ortaya müthiş bir şeyin çıkmasıydı. Bence filmin aksiyonu da, mantığı da yerinde sayılır. Pardon, mantığı bazı yerlerde doğru fakat sonuçta bu uçuk bir film. Her şey mantıklı değil bu filmde. Buna Lucy ve polis memuru Pierre Del Rio'nun hastaneye acele ile gittiği araba sahnesi tam da yerinde bir örnek olur. Yani her şeyde de mantık aranmaz, eğlenmene bakacaksın biraz. Film de aslında konusu bir yana sürükleyici ve eğlendirici.

Bu arada filmin konusunu söyleyeyim: Lucy (Scarlett Johansson), Richard (Pilou Asbæk) ile 1 haftadır birliktedir. Richard, ondan Bay Jang'e (Min-sik Choi) elindeki çantayı götürmesini söyler. Lucy, çantayı götürürken bunun bir tuzak olduğu ortaya çıkar ve çantanın içinde mavi bir uyuşturucu olduğu ortaya çıkar. Bay Jang, uyuşturucu paketlerinden birisini Lucy'nin karnına yerleştirir fakat bir süre sonra uyuşturucu sızdırmaya başlar. Bu Lucy'nin beyin kapasitesinin artmasına neden olur. Beyin kapasitesi her dakikada artmaya devam etmektedir ve bu Lucy'ye güçler kazandırır.

Scarlett Johansson, iyi ve doğal bir biçimde oynamış, performansı akılda kalıcı bir biçimde. Morgan Freeman ise, filmde az gözüken bir yan karakter. Fazla büyütülecek bir yanı yok. Yine de filme bir şeyler kazandırmış Freeman. Bunun dışında Oldboy gibi Kore filmlerinden tanıdğımız Min-sik Choi, iyi bir kötü adam olmuş filmde. İngilizce değil de kendi dilinde konuşması ise onu daha bir etkileyici yapmış.

Lucy'yi aslında başka filmlere benzetebilirsiniz, özellikle de Limitless'a. Yani ben bu konuyu biliyorum demenize gerek yok. Limitless ve Lucy apayrı iki film. Limitless daha gerçekçi bir şekilde ilerlerken Lucy daha bir fantastik.

Lucy, etkileyici ve birazcık kısa bir film. (85 dakika) Filmin kötü yanlarına girebilir bu. Kötü yanları demişken onları da söyleyeyim: Filmde anlatılan evrenin sırları vb. sorular biraz havada kalıyor. Film yavaş başlayarak konuya biraz adapte olmamızı sağlıyor fakat 2. yarı çok hızlı ve enerjik geçtiği için bir yandan bitmesin istiyoruz ama biraz çabuk bitiyor.

İyi yanları ise: Sürükleyici ve başarılı bir film olmuş kötü yanlarının aksine. Konu ve aksiyon tatmin edici, uçuk ama bu yüzden de eğlenceli işte.

Lucy, türünün hayranlarını, aksiyon sevenleri veya Luc Beeson hayranlarını bile az bile olsa tatmin edebilecek bir yapım. Ben şahsen sevdim filmi. Zaman geçirmek için de ideal bence. Tavsiye ederim. 3.5/5
4,5
3 Eylül 2014 tarihinde eklendi
Gayet güzel, enteresan konusu olan ilginç bir film; ama oldukça da kısa. Az ve öz olmuş, oysa ki konu değişik olduğu için daha işlenebilirdi. Bir de sonu baya abartı olmuş: "hee hee tabi" diyosun izleyince ister istemez.. Bir de mafyadan intikam almak adına pek fazla bir şey yapmadı, bunu arttırıp aksiyon sahnelerine daha fazla yer verilebilirdi. ama gene de mutlaka izleyin derim.
3,5
2 Aralık 2014 tarihinde eklendi
Scarlett Johansso oyunculuğunu beğendim. Hikayede iyi.
3,0
18 Mart 2023 tarihinde eklendi
"Limitless" filminden sonra internet ortamında bolca geyiği yapılan "Peki ya beynimizin %100'ünü kullansaydık ne olurdu?" sorusuna dayanamayıp bu filmi izledim. Limitsiz filminde yapı ve işleyiş varken bu filmde maalesef onu göremiyoruz. Garip bir tempoda ilerliyor ve sonra vereceğinden bahsettiği şey hiçbir şekilde filmin gidişatını etkilemiyor. Yavaşça zekası artan kızımız en sonunda her yerde var olmuş oluyor , ayrıca tüm bilgileri içeren bir flaşdisk bırakıyor. Bakın tüm bilgileri bir flaşdisk'e sığdırıyor. Gene akıl tutulması.

Beynimizin zaten hepsini kullanmamız bir kenara film bilimsel bakımdan beynin gelişmesiyle teletapi ve bazı değişik yetenekler kazanacağını öngörmüş ama bunları açıklamamış. Bu bakımdan çok kısır kalıyor. Kurgu bakımından elinize bir şey vermiyor. Lucy yerine başka biri de olabilirdi, Lucy özelinde bir durum yaşanmıyor.

Aklımda kalan ve etkileyen kısmı ise hayatın amacının bilgiyi taşımak olması. Morgan üstadımızın sondaki endişesi anlaşılır. İnsanların bunca bilgiye ve gerçeğe hazır olmadığını ve bunun kaosa gideceğini söyluyor. Lucy bacımız ise cevabı yapıştırıyor:

"Bilgi değil cehalet kaos getirir"
sinema
1 ziyaretçi
4,0
15 Nisan 2015 tarihinde eklendi
İnsan beyninin sınırlarını zorladığı zaman neler yapacağını konu alan filmin en büyük artısı kuşkusuz Morgan Freeman. Paris sokaklarında geçen zamanın nasıl aktığını anlamayacaksınız. Özgün bir film değil eleştirilerine asla aldırış etmeyin zira böyle bir filme hiç rastlamadım. Son yılların akım haline gelen bu tarz filmler olsada bu film konusu itibariyle diğer hiç bir filme benzemiyor. Sonunda şaşırtmayan oldukça olağan bir şekilde sonlanan film izlenebilir kisvesini hiç hak etmiyor. İyi seyirler.
3,5
15 Ağustos 2014 tarihinde eklendi
Film hakkında pek söylenecek birşey yok,şunu belirteyim fragmanına aldanarak oradaki sahnelerle filmin dolu olduğunu sanıp ,o beklenti içinde filme giderseniz aldanırsınız.Bekleneni vermeyen ama yine de kötü olmayan bir film.Ortanın biraz üstü.
Daha Fazlasını Göster