şunu öğrendim ki sanırım brugesde polis,kanun,insanlık diye birşey yok.hele ki polis molis hiç yok,filmi izleyenler anlamışlardır özellikle son 15 dakikayı kastediyorum.bu garip durumu görmezden gelirsek,filmi oldukça beğendim.ön plana çıkmamış ama rahatlıkla izlenebilen filmlerden.colin farrellı hiç mi hiç sevmem,ama bir düşününce ray rolünü de ondan başkasına yakıştıramıyorum.brendan gleeson ise gerçekten bir harika.ralph fiennes her zamanki gibi.cümlelerin yüzde sekseni küfürden oluşuyor ancak kulak tırmalamıyor ve senaryoya çok iyi oturtulmuş.bazı filmler vardır ya başyapıt veya şaheser diyemezsiniz ama düşünür düşünür bir kusur da bulamazsınız,gayet beğenmişsinizdir,işte in bruges de öyle bir filmdi bana göre.ve tabii ki herşey bir yana filme adını da veren belçikanın tarihi bruges kentini de anmamak olmaz,güzel görüntülerin arasına yerleştirilen klasik müziklerle daha da bir hoş olmuş.