Ele alınan konunun ve verilmek istenen mesajın çok açık olmasından dem vuran haklı bir eleştiri yapılabilir bu film için. Fakat bu haklılık filmin kalitesini düşürmez. Çünkü klasikleşmiş anlatılar beyaz perdeye taşındığı zaman diğer sinematografik unsurlar devreye girer. Bunlar görüntü, sanat, ses yönetmenlikleri veya oyunculuk şeklinde sıralanabilir. Frank Darabont'un usta gözü, görsel efektler , iyi oyunculuklar sayesinde film değerli hale gelmiş. Bağnazlık meselesinin eleştirilmesi, zor durumda kalan insanın psikolojik seyrini, kurtuluş yolunun ne kadar zor olduğunu çok güzel işlemiş. Filmin finaline kadar gösterilen aksiyon sadece bir senaryo ilerletme tekniği. Yani pastanın üstündeki kiraz gibi bir unsur. Bu filmden yaratıkların olduğu sahneleri çıkardığınız zaman film gücünden çok bir şey kaybetmez. Meselenin özü körü körüne bağnazlık olduğundan bu filmi aptal bir aksiyon veya korku filmi diye nitelendirmek haksızlık olur. Bağnazlığa ve işler sarpa sarınca sorgu sual etmeden boyun eğmeye karşı güzel bir eleştiri bu filmi. Final sahnesi de gayet başarılı bir twist idi bana göre.