ilsalaron filmi için kullanýcý yorumlarý

Aslına bakarsanız böyle bir tarihi kişiliği ve tarihi elin oğlu film yapacağına bizimkilerin yapması gerekirdi. Böyle bir olay ülkemiz sineması adına hayal kırıklığı. Ancak, yine de yabancılar çevirsede karşımızda müthiş bir film var. Bana göre sadece aday kalmakla yetinmemeliydi, hatta ödül bile almalıydı. Görüntü yönetmenliği'nden tutun kurgu'ya, kurgu'tan tutun Japon Oyuncu Asabou'nun (Cengiz Han'ı oynuyor) ...
Devamını oku

Harikulade bir film tek kelimeyle ve her yönüyle Harikulade. Muhakkak seyredilmesi ve dersler çıkarılması gereken bir film. Müziğin her yönüyle ne kadar evrensel olduğunu, sadece müziğin değil ritmin bile ne denli etkili olduğunu anlatan, her yönüyle duygusal ve sizin tüylerinizin ürpereceği bir yapım. Aşk, Sevgi, Ölüm, Doğum, Nefret, Üzüntü, Sevinç, vs. bunların hepsini aslında müziğin sesi bize sunuyor. ...
Devamını oku

Çok başarılı bir Stephen King uyarlaması. Genelde, üstadın romanları filme çevrilirken adeta kuşa dönüyordu. Ancak, bu sefer hiç öyle olmamış (yıllar önce 'The Mist'i okumuş biri olarak söylüyorum'). Burada Frank Darrabont çok başarılı yönetmenliği söz konusu. Oyuncular çok iyi iş çıkarmışlar, hele Dini Fanatiği oynayan Garden adeta Oscar’lık performans sergilemiş. Filmde, Din, Felsefe, Politika üzerine de ...
Devamını oku

Ben genelde remake’leri sevmem, hele bu film gibi aslı uzakdoğu kökenli (Çin) olursa o remake’den hiç hazzetmem. Ancak, 'Göz' filmi aksine çok başarılı bir remake olmuş. Bunda ilk önce 'Onlar' filmini yöneten yönetmenlerin müthiş başarısı var. Tabii, Jessica Alba’nın çok inandırıcı ve başarılı performansını da unutmamak gerekir. Geçen Yıl DVD’de orijinal versiyonunu izlemiş biri olarak söyleyeyim şimdiye ...
Devamını oku

Son zamanlarda adeta gülmekten yerlere yıkıldığım film diyebilirim. Şahan olağanüstü, bu Recep İvedik karakteriyle daha çok filmler yapar. Diğer oyuncular Tuluğ Çizgen haricinde çok vasat olmasına rağmen Şahan’ın tek kişilik şovu filmi götürüyor. Hasılat rekoru bekliyorum bu filmden.

Oscar ödül töreninde en iyi film dalında favori adayım bu film. Üç saat nasıl geçti anlayamadım olağanüstüydü. Daniel Day-Lewis muhteşem bir performans sergiliyor, bence genç fanatik rahibi oynayan oyuncunun da Lewis’den aşağı kalır yanı yoktu. İlgimi en çok sonradan sağır olan Lewis oğlunu oynayan oyuncu çekti bu yaşına rağmen çok olgun bir görüntü çiziyor filmde. Kaçırılmaması gereken bir film.

Bu film duyduğuma göre Amerika'da Oscar Adaylığını kılpayı kaçırmış bir film. Bana göre Akademi bu filmi Oscar ödüllerinde aday yapsaydı çoğu ödülleri parsellerdi. Bu hafta seyrettiğim en iyi film. Philipp Seymour Hoffman adeta Oscar'lık bir performans sergiliyor, Ethan Hawke Hoffman'ın kardeşi rolünde oldukça başarılı. Her iki aktör iyi bir ikili oluşturmuş. İlk başlarda Kara Mizah şeklinde başlayan film daha ...
Devamını oku

Haftanın iyi filmlerinden. Çok başarılı bir müzikal. Deep ve Bonham Carter müthiş bir ikili oluşturmuşlar. Tim Burton'un filmin yönetmeni oluşu film açısından çok iyi bir şseçim olmuş bence. Filmin tek kusuru sanılan aksine şiddet ve korkunç sahnelerin dozajının çok düşük ve bu sahnelerin çok az oluşu. Burton filmde bana göre müzikale, korku tarzından çok daha fazla önemsemiş halbuki bana göre tam tersi olmalıydı.

?Blair Cadısı? tarzında ancak ?Blair Cadısı'ndan kat ve kat başarısız bir Film. Bu Filmin neden çekildiğini bile açıkçası anlayabilmiş değilim (zira bu yol zaten ?Blair Cadısı'ndan denemişti). Filmleri kıyaslamayı sevmem ama ?Blair Cadısı? amatör oyuncuları olmasına rağmen zamanında bayağı başarılı bir amatör korku filmiydi, bu filmde yeni yetme genç aktör ve aktristler kullanılmış ancak çok başarısız ...
Devamını oku

Haftanın en vasat filmi resmen hayal kırıklığına uğradım. Ferhan Şensoy başarılı oyunculuğu haricinde, geyik gençlik filmi mi yoksa bir politik dram mı belli olmayan saçma sapan bir film var karşımızda. Ferhan Şensoy böyle bir filmde harcanmasına çok üzüldüm doğrusu. Ayrıca, filmin ses düzeni de çok kötü.

Ülkemizde korku filmi denince maalesef korkmak yerine çoğumuz filmlerde kahkalarlagülmek durumunda kalıyoruz. Bir iki yönetmen haricinde Türkiye'de çekilen korku (!) filmleri maalesef bu katogoriye giriyor, resmen fiyasko ile sonuçlanıyor çoğu. Ancak, Hasan Karacadağ bu korku işini çok ciddiye aldığını ilk ?Dabbe? filmiyle gösterdi (bence şu ana kadar çekilmiş en iyi korku filmi ülkemizde), hoş o filmde de bazı sahneler ...
Devamını oku

Film olarak değerlendirecek olursak özellikle Tom Hanks ve P.S.Hofmann ikilisinin müthiş oyunculukları söz konusu (Hofmann zaman zaman tek başına filmi götürüyor), başarılı sayılacak bir senaryo, hikaye var karşımızda zaten ister inanalım (!) ister inanmayalım bu bir otobiyografik film sonuçta. Ancak, filmin yorum kısmına gelecek olursam ABD’nin başka ülkelerde yaptıklarına girecek olursak tamamen göz boyamaya ...
Devamını oku

Ben bu film hakkında çoğu eleştirmenlerin aksini düşünüyorum. Bu filmin zaten daha önce benzerleri yapılmıştı, o benzerlerden farkı bence hiç yok. Freeman ve Nicholson çok başarılı bir ikili oluşturmaları haricinde vasatın üzerine çıkmayan bir film. Düşünün, filme adını veren o muhteşem listeye ancak ilk yarının sonunda değiniyor film.

Efsane geri döndü hem de mükemmel bir şekilde geri döndü kült 'İlk Kan'. Stallone bir önceki Retrosu Rocky (maalesef) fiyasko ile sonuçlanmıştı. Halbuki bu yeni İlk Kan 'retrosunda' Stallone bu yaşına rağmen (en az 60 var) adeta gençlere taş çıkartmış. Ahım şahım bir senaryo olmayabilir, yine bilinen 'Malkaçoğlu' (!) tarzında bir film izliyoruz ama inanın bana 20 yıl önceki Rambo’nun muhteşem dönüşünü izlemek için gitmeye değer.

Bir kaç yıl önce sinemalarımızda gösterilen 'Mystic River' tarzında bence onun kadar da başarılı bir polisiye-dram. Ben Affleck’in yönettiği filmde yeni yetme kardeşi Casey yine adeta döktürmüş. Gerçek hayatta nasıl olduğunu bilemiyorum ama, oynadığı filmlerde donuk yüz ifadesi, kampluğba modunda (!) hareketleri, çok ağır konuşma tarzı olmasına rağmen (bazen cidden baydığını söylemeliyim) müthiş bir ...
Devamını oku

2008 yılının ilk hayalkırıklığı bana göre. Çok yapay bir film. Şimdiye kadar izlediğim en vasat Smith performansı diyebilirim. Film çok havada kalmış, bölük pörçük derdini tam olarak anlatamamış. Bana tam bir fiyasko

Ben pek animasyon filmleri izleyen biri değilim ancak benim için Red Kit bir klasik insanı hakikaten bu film yirmi yıl öncesine götürüyor. Bu sefer Red Kit çevreci olmuş ve ağızında otu (!) bırakmış. Volkan Severcan ve Peker Açıkkalın’ın Avarel ve Joe Dalton’u seslendirmeleri olağanüstü, Red Kit’i tanıdık bir ses seslendirseydi daha başarılı olurdu. Bu animasyon büyük küçük bence herkese hitap ediyor. Kaçırmayın.

Bu Film ?sözde? çok basit bir hikayesi olmasına rağmen, ?özde? çok derin mevzulara giren ve belki ülkemizde (yavaş yavaş bugünlerde hafif hafif başlamış durumda) ileride hem Çağan Irmak hem de film açısından çok tartışma yaratacak bir film. İlk önce şunu belirteyim, bu film tabiri caizse her yönüyle ama gerçekten her yönüyle. Babam ve Oğlum'a ?beş basar?. Sanat Yönetmenliği, dönemin kostümleri, Yetkin Dikinciler ...
Devamını oku

Ben açıkçası filmi çok fazla beğenmedim ve filmin süresi oldukça uzun geldi bana. Bu filmin tek artıları filmde oynadıkları rollerle ön plana çıkan Denzel Washington ve Russell Crowe, onun haricinde film vasatın ancak üzerinde bana göre.

Son derece asab bozucu bir film. Aslında konusu çok humanist olabilir ancak bir kişinin sol gözünü kamera olarak kullanarak bir filmi seyrettirmek resmen işkence başka bir şey değil. Ancak, ne tesadüfdür ki bu filmde işlenen konu birebir Türkiye’de şu an yaşanıyor bu kadar tesadüf az bulunur herhalde. Eski Futbolcu Sedat Balkan, ASL diye bir hastalıktan muzdarip ve işin ilginç yanı o da sadece sol gözünü oynatabiliyor ...
Devamını oku

Ben sanırım ilk defa bu sitede bir filme 10/10 verdim filmi ne kadar beğendiğimi filmden ne kadar etkilendiğimi anlayın. Müthiş bir Müzikal (20 yıl kadar önce John Waters ilk versiyonu çekmiş izleme şansım olmadı). Grease tarzında ama bence çok çok daha başarılı ve etkili. Hele yni yetme şişman kız Nikki Belonsky’in performansı olağanüstü, ama bir John Travolta var ki muhteşem kaçırmayın.

Ben son zamanlarda Türk sinemasında popüler komedi anlamında bir çok film izledim bir kaçı haricinde maalesef çoğu vasatı geçmedi hatta bana göre berbattı. Ancak, Maskeli Beşler ilk iki bölümü bence bu alanda diğerlerine nazaran vasatın çok üzerinde idi, ben de bu umutla Maskeli Beşler Kıbrıs’a gittim inanın gitmez olaydım. Birine deseniz ki, Ocean’s 11 filmini al seyret ezberle Türkçe yeniden çevir biraz da ...
Devamını oku

Film tek kelimiyle harika. Eğer Akademi bu film hakkında biraz önyargıları (!) bir kenara bırakırsa bu filmin Oscar’larda ödül yahut ödüller almaması içten bile değil, hatta iddia ediyorum rakipsiz bile olur. Ben son zamanlarda en çok etkinlediğim. Oyuncular harika hele Resee Witherspoon gerçekçi performansıyla muhakkak bir ödül alması gerekir. Film de en ilginç olay da bence, filmin kronolojik akışı filmden sonra ben ...
Devamını oku

Büyük Hazine filmini ilkini ben bir hayli beğenmiştim, bence çok başarılıydı. Bu bölüm de ilk bölümü zaman zaman aratmıyor özellikle İngiltere de geçen bölümler bir harika, ancak ilk filme nazaran ikinci film biraz bana göre ticari kaçmış özellikle Başkan olan sahneler çok sulandırılmış çok abartılmış bence. Yine de zevkle izlenebilecek film.

Kurgusu (hikaye pek öyle sayılmaz ama) Üç Dört sene önce izlediğim 'Butterfly Effect' (Kelebek Etkisi) çok benzeyen bir film. İlk başlarda film bayağı heyecanlı gerilim dozu yüksek başlıyor ve hakikaten beni oldukça ümitlendirdi. Ancak dakikalar geçtikçe özellikle film ikinci yarısından itibaren bayağı bir tıkanlık söz konusu (film adeta bitti dedikçe tekrar başlıyor havasında. Son yarım saate film bitsin diye ...
Devamını oku

Genel olarak Kore ve Japon gizem/korku/gerilim tarzında filmler aynı matıkta işliyor bence çok az farklıklar dışında (dil, Japon filmlerinin daha çok Hollywood’da alıcı bulması, Kore yapımı filmlerin Japon filmlerine nazaran biraz daha karmaşık olması)farkları yok. Her iki ülkeden bu alanda çok başarılı filmler çıktı bugüne kadar. Ancak, ben Kabir Hikayelerini maalesef ayrı kefeye koyacağım, şu ana kadar ...
Devamını oku

Bayağı kötü bir film var karşımızda gerçekten çok ama çok kötü. Halbuki kendi alanlarında usta üç oyuncu söz konusu ama maalesef film ne yazık ki beş para etmez. Billy Bob Thorton mükkemel bir karakter oyuncusu ama bana göre bir komedi oyuncusu değil. Seann William Scott Amerikan Pastası’ndaki performansından çok aşağılarda adeta bu filmde oynamak istememiş gibi. Biraz Susan Sarandon çabalıyor o kadar. Bence verilen paraya değmez.

Testere filminin baş mimarı olan ve o projeden ayrıldıktan sonra Dead Silence filmini çeviren James Wan yine müthiş bir gerilim/korku (bu sefer işin içinde aile dramı da var) imza atmış. Testere filmi James Wan ayrıldıktan sonra bana göre hiç bir şekilde dikiş tuturamamıştı. Dead Silence ise DVD de çıkmasına rağmen olağanüstü filmi, bu da ha keza çok başarılı bana göre. Özellikle, Kevin Bacon çok başarılı. ...
Devamını oku

Bana vasatın çok altında bir film. Ayrıca, bence film çok abartılı sadece çocuk oyuncunun performansı müthişti.

?Cassandra'nın Rüyası? Woody Allen'ın bir önceki filmi ?Maç Sayısı'nın aksine çok kolay anlaşılabilir çok eğlenceli, çok basit (bu kelimeyi iyi anlamda kullanıyorum), yabancı dil bilmeyenlerin altyazıları takip ederek bile rahatça anlayabileceği bir film. ?Maç Sayısı? filmi bu anlamda bana göre tam bir fiyaskoydu hala bazı sinema eleştirmenlerini o filmi nasıl övdüğünü anlayabilmiş değilim. Filmde, Collin ...
Devamını oku

Bu film ileride çok tartışılacak, çok gündeme gelecek çok konuşulacak bana göre. Düşünün, nüfusun %99'unun Müslümanların oluşturduğu bir ülkede Hristiyan temalı ve bütün Hristiyan sinema sektöründe bulunan şeytan çıkarma ile ilgili (?Exorcist? filmleri esas alınarak) bir ?ti'ye alma-alay? filmi yapılmış. Kafamda benim film boyunca ciddi sorular oluşmuya başladı, 1) acaba bu ekip ?mahalle baskısından? korktuğu ...
Devamını oku

Ben bu filmi sinemalara geldikten çok sonra izleyebildim. Şunu belirteyim (işin ahlaki boyutuna girmeden) çok başarılı bir film var karşımızda. Marianne Faithfull rolünü hakkını çok iyi vermiş bence. Düşünün bir Babaanne, çocuğunun tedavi masraflarını karşıyabilmek için erkekleri cinsel yönden tatmin etmeye çalışıyor. Hikayenin ahlaki boyutu çok tartışılır ama böyle bir hikayede böyle cesaret isteyen bir ...
Devamını oku

Bu filmin oyununu Playstation da oynama fırsatım olmamıştı, ancak filmi bir hayli beğendim. Film adeta bana 'James Bond' filmi serileri ile müthiş Güney Kore mafia filmi 'Old Boy'un karışımı gibi geldi. Adeta yönetmen ikisi harmanlamış ve bir film ortaya çıkmış. Müzik eşliğinde 'slow-motion' çekilen aksiyon sahneleri süper. Filmin tek sıkıntısı bence oyuncular olmuş, oyuncular böyle bir film için zayıf kalmış bence.

Bu filmi ilk önce 'Eşkıya' filmiyle kıyaslamayın, bu film başka 'Eşkıya' filmi bambaşka film. Bu film bence çok uzun olmuş adeta iki üç bölümlü uzun metrajlı dizi çıkardı içinden. Şener Şen ve Rasim Öztekin çok başarılılar, ancak aynı tanımlamayı Kenan İmzarlıoğlu için yapamıyorum (iyi oyuncu olmasına rağmen o rol gitmemiş bence ona). Genel itibariyle vasatın biraz üzerinde bir film, sıkıntısı uzun oluşu.

Bir yanda geçen hafta izlediğim ?müthiş? denilen 3/d Imax teknolojileri kullanan, ?motion-capture animation? tarzında çoğu sinemalarda yer sorunu yaşanan Fantastik-Epik film ?Beowulf?, diğer yanda usta oyuncuları olan zaman zaman teknolojinin nimetlerinden yararlanmış ama ?Beowulf? filmine kıyasla kendi yağında kavrulmaya uğraşan bu hafta izlediğim ?Altın Pusula? Filmi, iddia ediyorum ikincisi ilkine herşeyiyle fark attı bana ...
Devamını oku

Bu film hakkında yorumumu yazmadan şunu belirteyim; bu filmin ilk versiyonunu (yani 8 yıl önceki bol Oscar ödül adaylı filmi) hatırlamıyorsanız yada o film elinizde yoksa yandınız demektir, zira bu film tipik bir devam filmi. En büyük dezavantajı da bu filmin, film içinde bize 8 yıl önce yapılmış ilk bölüm hakkında hiçbir ?background? vermemesi. Filmde bu büyük handikapa rağmen, müthiş bir Cate Blanchett izliyoruz ...
Devamını oku