Burak H.
Filmler
Diziler
Programlar
4,5
11 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Gloria’nın belli bir kalıba sokmakta zorlanılan hikayesini seyrederken seyircinin pek çok konuda seçim yapması mümkün gözükmüyor. Yönetmenin yarattığı bu karaktere karşı ne hissetmemiz gerektiğini kestirmek bir hayli zor. Bazen ona acımamız gerektiğini düşünürken, zihnin bunu sorguladığı sırada Lelio ters köşeye yatırıyor. Aynı şekilde Gloria’nın başına gelen hiçbir şey için sevinemiyor seyirci. ...
Devamını oku
4,5
11 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Yönetmen Netzer filminde oldukça başarılı bir olay örgüsü işliyor ve hiçbir detayı kaçırmadan, gerçekçi bir bakış açısıyla kamerasını kullanıyor. Öyle ki seyirci, seyirci olmaktan çıkıp bir adım öteye, gözlemci olmaya geçiyor. Uzun sekanslarda anne karakterinin farklı karakterlerle kendi doğrusunu bulma çabasına odaklanıyor. Bu doğru ise kadının oğluyla olan çarpık ve çalkantılı ilişkisinden kurtulma ...
Devamını oku
0,5
11 Ocak 2014 tarihinde eklendi
Serinin ilk dört filminden çok ayrı bir noktada duran, işlenişi ve anlatımı başta olmak üzere her şeyi farklı olan Paranormal Activity: İşaretliler, başta seyirci için bir parodi gibi gözükse de Oren Peli’ın yapımcılığını üstlendiği ve önceki üç filmin senaristliğini yapan Christopher Landon imzası taşıyarak kendi ayakları üstünde durmaya çalışa(maya)n bir eser. Latin karakterlerle dolu filmin esas erkeği ...
Devamını oku
3,0
30 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Oldukça hızlı başlayan Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı, daha ilk dakikalarındaki renkli atmosferi ile Stiller'ın yönetmen koltuğundaki becerileri konusunda beklentileri ani bir yükselişe sokuyor. Hiç ivme kaybetmeden macera dolu, mizahi yönü bol ve popüler kültürü alay konusu alan kurgusu ile seyirciyi kendine çeken film, ilk bir saatin sonunda bir final yaparcasına ritim kaybediyor. Walter Mitty'nin Grönland'dan İzlanda'ya, ...
Devamını oku
3,5
26 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Assayas’a göre yarı otobiyografik bir eser olan Direniş Günlerinde Aşk, anlattığı dönemin ruhunun gençlerin gözündeki masumiyetini oldukça başarılı bir şekilde perdeye yansıtıyor. Filmi için “Zamanın ruhunu özümseyerek, faka basmadan ve kurban olmadan kendimiz hakkında düşünmeyi öğrendiğimiz tehlikeli yolları anlatıyor” diyor Assayas; yazdığı senaryo ile Venedik Film Festivali’nde en iyi senaryo ...
Devamını oku
3,0
25 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Genç ve Güzel, her ne kadar öyküsünün çıkış noktası itibariyle tatmin edebilen bir Ozon filmi olmasa da anlatımında ve işleyişinde yönetmenin imzasını fark etmek oldukça basit. Söz konusu basitlik belki de filmin tek olumlu yanı (Isabelle’e hayat veren Marine Watch’un güzelliğini bir kenara koyarsak). Ozon, sansasyon boyutundaki bir ergen fahişelik öyküsünü anlatırken karakterinin dışındaki hiçbir şeye önem ...
Devamını oku
4,0
21 Aralık 2013 tarihinde eklendi
“Şansa bakın, Camille Claudel´in hastaneye yatırılışı ile ilgili bir kitap okuyordum ki bunu Juliette ile aynı yaştayken yaşadığını öğrendim. Beynimde bir şimşek çaktı ve ‘işte bu!’ dedim. Hayatı hakkında, hastaneye yatırılışı hakkında tıbbi kayıtlar hariç hiçbir şey bilmemek hoşuma gitti. Elimde hiçbir şey olmaksızın bir senaryo yazmak da öyle.” diyor Bruno Dumont, tarihin en başarılı ve ...
Devamını oku
4,0
20 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Vinterbeg, modern insanı tasvir ederken akla gelebilecek tüm klişeleri kullanıyor en baştan. Herkesin birbirine iyi davrandığı, bir otoritenin hissedilmediği ve huzurlu bir yaşamın sürdüğü küçük bir toplum yapısından yararlanıyor. Ne zaman ki asılsız bir dedikodu bu küçük toplumun damarlarında zehir gibi dağılıyor, işte o zaman barbarlığın ve nefretin saklı yüzü açığa çıkıyor. Ön yargıların havada ...
Devamını oku
4,5
20 Aralık 2013 tarihinde eklendi
Her ne kadar filmin ismi Muhteşem Güzellik olsa da, yönetmen koltuğunda oturmasının yanında senaryoyu da kaleme alan Sorrentino’nun Celine’in eserinden ne kadar etkilendiği fark ediliyor. Jep’in kendini ve geçmişini keşfetme yolculuğu, onların gerçekliğiyle yüzleşme denemeleri, çevresindekileri aydınlatma ve onlarla aralarında olan örtüleri kaldırması odaklarında ilerleyen Muhteşem Güzellik’te Sorrentino, ...
Devamını oku
3,0
20 Aralık 2013 tarihinde eklendi
86. Akademi Ödülleri’nin en büyük favorisi olan 12 Years a Slave için Amerikanları memnun edecek ve onların başyapıt anlayışına fazlasıyla uygun bir eser demek uygun olur. Kendi geçmişleri üzerine yapılan dramatik yapımları yere göğe sığdıramayan ve bunu tüm dünyaya kabullendirebilmek için pek ala çaba gösteren bir sektörün McQueen’in ödül kaygısıyla çektiği her halinden belli olan son filmi için de ...
Devamını oku
3,0
14 Aralık 2013 tarihinde eklendi
İlk filmin kaldığı yerden devam eden Ruhlar Bölgesi Bölüm 2, tahmin edeceğiniz gibi oğlunu kurtarmak için kendini feda eden Josh (Patrick Wilson) ve eşi Renai’in (Rose Byrne) yaşadıkları travma sonrasında yeni bir hayata adım atma çabaları üzerine kuruluyor. 1986 yılından bir bölümle daha ilk dakikalarda korku dozunu üst seviyelerde tutan yönetmen James Wan, ilk filmde de parmağı bulunan Leigh Whannell ile kafa kafaya ...
Devamını oku
3,5
14 Aralık 2013 tarihinde eklendi
İlk filmin seyirci için bir hayli sıkıcı olan bir saatlik hazırlık bölümünün aldığı olumsuz eleştirilerden ders çıkaran Peter Jackson, serinin ikinci filminde hikayeye kaldığı yerden devam ederken duraksamalara izin vermiyor. Hızlı bir açılışın ardından soluksuz devam eden öykü kurgusu, dramatik ögelere pek fazla izin vermezken Yüzüklerin Efendisi’ndeki ciddiyetin bir kenara koyulduğu Beklenmedik Bir ...
Devamını oku
4,0
21 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Uyarlandığı kitaba göre oldukça hızlı bir başlangıç yapan ve inişlere izin vermeksizin seyir zevkini finale kadar yükselten bir tempoyla devam eden Ateşi Yakalamak, sinemada Açlık Oyunları algısını Francis Lawrence’ın ellerinde çok daha farklı bir boyuta taşıyor. İlk filme göre çok daha profesyonel bir ekiple çalışıldığı ve oyuncuların da karakterleriyle daha sıkı bütünleştikleri rahatlıkla hissediliyor. ...
Devamını oku
4,0
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Oyuncuların doğallıktan ödün vermeksizin seyirciyi kendilerine hayran bırakan performanslarının yanı sıra bir an olsun düşmeyen temposu ve kahkaha tufanı yaratan replikleri ile sımsıcak bir ikinci bahar öyküsü Başka Söze Gerek Yok. Yönetmenin hikayeyi dallandırıp budaklandırmadan anlatması da bu sıcaklığı ve sempatiyi körükleyen önemli birer unsur. Tam her şeyden umudu kesip, Eva’nın yaşantısını rutin ...
Devamını oku
4,0
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Pek çok film oyunculuklarıyla kendini gösterir, bazılarını sevip sayma sebebimiz ise başarılı senaryolarıdır. Bir kesim ise sinemayı sadece göz mastürbasyonu amacıyla kullanmayı tercih eder. Tüm bunların aksine Yerçekimi için Alfonso Cuaron’un filmi demek gerekiyor. Yönetmen bu son filminde kendini kanıtlamış, Hollywood sektöründe artık çok sıkça gördüğümüzün aksine ön plana kendi işini çıkarıyor. Her ...
Devamını oku
3,0
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Sosyal ve hukuki anlamda bir çöküşü anlatması itibariyle dikkatleri üzerine toplasa da, Son Durak’ı değerlendirirken duygusal olmamak gerekiyor. ABD’nin varoşlarında geçen bir öyküyü sinemaya uyarlayan Coogler, filmine gerçek görüntülerle başlayarak seyirci için merak uyandırıcı bir metot tercih etse de kısa zamanda kızıyla ilişkisini iyi tutmaya çalışan sorumsuz baba figürü üzerinde fazla durarak etkileyici ...
Devamını oku
4,5
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Siyah beyaz bir filmde ana karakterin telefonunun iPhone melodisi ile çalması başlarda garip hissettirse de zamanla Baumbach’ın bu fantastik evrenine kolayca alışıyorsunuz. Daha önceki senaryo denemelerinde her seferinde birbirinden özgün işler çıkaran sinemacı, bu sefer de komedi dozu yüksek bir işe imza atıyor, üstelik eskiden yaptığı gibi yetişkinliğe adım atma meseleleri üzerinde durma tavrını koruyor. Gerçi ...
Devamını oku
5,0
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Yönetmen daha önceki filmlerinde olduğu gibi Geçmiş’te de düşük dozda gerilim vererek seyirciyi bir çıkmaza sürüklüyor. Kimin masum, kimin ise suçlu olduğunu bir kez daha kişinin kendi vicdanına bırakıyor. Karakterlerin her birini, kendilerini olayın merkezine koymadan en küçük detaylarına kadar işliyor. Bunu yaparken hikayenin etrafında döndüğü karakter olan Samir’in komadaki karısı Celine’i ise filmin ...
Devamını oku
5,0
10 Kasım 2013 tarihinde eklendi
Hiç şüphe yok ki Kechiche’nin bir çizgi romandan uyarladığı bu estetik filmi Mavi En Sıcak Renktir, eşcinsel sinemasında son yıllarda kendini gösteren akımın bayrak taşıyıcısı olacak kadar iddialıyken özellikle içinde bulunduğumuz dönemin en başarılı işlerinden biri. Üç saat boyunca Adele’in yaşantısına dahil olmak, bir sinema seyircisinin salondan içeri girerken arzu ettiği her şeyi karşılıyor. ...
Devamını oku