Fundalina Jolie filmi için kullanýcý yorumlarý

Beklentilerimi kat be kat karşılayan bu destansı film için ne söylesem az. Heyecanın hiç bitmediği, hop oturup hop kalkarak izlediğim film, uzun süre belleklerimizden çıkmayacak.
Mad Max üçlemesinin üzerinden tam 30 yıl geçti. Seriyi özlemişiz ama Mad Max : Fury Road, seriyi bambaşka bir noktaya taşıyor…

Tom Rob Smith’in aynı adlı romanından uyarlanan 44 Çocuk vizyonda. Beyazperde.com’um özel gösterim davetiyle izlediğim film, dram sevenler için bu haftanın iyi alternatiflerinden biri. Romanın sağlam bir polisiye gerilim olduğunu ancak filmde dram yönünün ağır bastığını belirtmek isterim. Romanın gerçek bir seri katil olan ve “Rostov Kasabı” olarak bilinen Andrei Romanovich’in hayatından esinlenerek ...
Devamını oku

Sonu gelmeyecekmiş gibi duran aksiyon sahnelerinin yanına yetenekli yönetmen ve yazar Joss Whedon’un kıvrak zekası da eklenince ortaya bir o kadar da eğlencelik bir eser çıkmış. Hareketli sahnelerinin yanına karakterlerin kendi aralarındaki ilişkiler, tespitler ve zamanda geriye dönüşlerin filme beklenen derinliği kattığını söylemek mümkün. Kahramanlar arasındaki eğlenceli diyaloglar ve kimya bu filmde daha bir ...
Devamını oku

Büyük savaştan yıllar sonra, barışı sağlamak adına hayatta kalanların tümü beş farklı gruba ayrılıyor ve çevreleri bir duvarla çevriliyor. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk, Bilgelik adı verilen bu grupların her biri farklı bir erdemi temsil ediyor. 16 Yaşına giren her genç bir teste tabii tutuluyor ve yer almak istediği gruba kendisi karar veriyor. Bu seçim bir kere yapılıyor ve ömür boyu bu seçime ...
Devamını oku

İlk filme oranla daha temposuz olan insurgent, finalini güzel yapıyor.
İlk filmi izlediyseniz ikinci filme bir şans vermenizi öneririm, bence mutlaka izlemelisiniz. Seri belki beklentilerin altında kalıyor ama yerin dibinde vurulmayı da hak etmiyor. Bu sebeple izleme listenize almanızda fayda var.

Warner Bros Türkiye basın gösterim daveti ile izleme şansı bulduğum Neill Blomkamp‘ın yeni filmi Chappie, bu cuma sinemalarda gösterime giriyor. Baştan söylemeliyim ki, genç yönetmen yine yapacağını yapmış ve kalburüstü nefis bir film ortaya çıkarmış. Film sadece genel hikayesi ile değil içerdiği mesaj ve sorgularla da dokunmayı başarıyor size. Ana tema ise daha çok biz büyüdük ve kirlendi dünya olarak ...
Devamını oku

American Sniper’ı izlemeden önce aşağı yukarı nasıl bir film izleyeceğimi biliyordum. Clint Eastwood’un politik görüşü, çıkışları ve çizgisi malum. Her ne kadar Amerikan ordusunda bir efsane olarak kabul edilse bile kendi ülkesinde de eleştirilen Chris Kyle’ın yaşam öyküsünü beyazperde’de izlemek biz seyirciler için kolay değil. Nihayetinde efsaneleşen kişi, bunu adam öldürerek yapıyor ve anlatılan bir ...
Devamını oku

Warner Bros Türkiye Basın Gösterim olanağı ile izlediğim film, düşmeyen temposu ve Wachowski kardeşlerin idealist bakış açısıyla şekillenen fantastik ögelerle bezeli bir bilim kurgu filmi. Fragmanları ekranlarımıza ilk düştüğünden beri merakla beklediğimiz Jupiter Yükseliyor temelinde “seçilmiş kişi” hikayesi anlatıyor ama anlatırken hiç düşmeyen temposuyla adeta sizi sürüklüyor ve ne zaman bittiğini ...
Devamını oku

Aşk, komedi ve dramın iç içe geçtiği film, hayatın getidiği trajediye rağmen gülümsemeye devam eden bu üçlünün melankolik ama gülümseten öyküsüne odaklanıyor. Filmin en dikkat çekici özelliği kurgusu. Biri altmışlı yıllarda, diğeri ise günümüzde geçen iki anlatım iç içe. Kahramanların hem geçmişleri hem de günümüzdeki halleri ve yoğun olarak yaşanana merak duygusu keyifli bir film izletiyor. Engin ...
Devamını oku

Özellikle ilk yarısı çok durağan geçen film, ikinci yarısında toparlıyor. İnsan film bitince keşke bir mesaj kaygısı olmasaydı ve bu kadar uzun sürmeseydi diye düşünmeden edemiyor. Görüntü yönetimi başarılı olan filmin oyuncu kadrosunda Mert Turak, Talat Bulut, Mahsun Kırmızıgül, Seda Tosun, Ali Sürmeli ve Meral Çetinkaya bulunuyor. Özellikle Mert Turak Aziz rolünde döktürüyor. Sonuç olarak detaylara (kurgu ...
Devamını oku

“Bana Masal Anlatma” orta karar bir komedi filmi. Bazı sahneler güldürüyor ancak kurgu hataları oldukça fazla. Televizyon dizilerinden 2-3 Bölüm birleştirilerek bir film haline getirilmiş gibi bir havası var. Jilet ve Neriman aşkı ise yan hikaye olarak fazla sırıtıyor ve havada kalmış görünüyor. Oyunculuklar ise oldukça iyi, Nafi karakteriyle Cengiz Bozkurt çok başarılı. Filmde en çok sevdiğim yan karakterler oldu. ...
Devamını oku

“The Hobbit” Üçlemesi Orta-Dünya’da “Yüzüklerin Efendisi/The Lord of the Rings”den 60 yıl önce geçen kesintisiz bir hikayeyi anlatıyor. Bilindiği gibi, Oscar ödüllü sinemacı Peter Jackson ve ekibinin beyaz perdeye taşıdığı “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesi, Oscar ödüllü “Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü/The Lord of the Rings: The Return of the King”le sona ulaşmıştı... Serinin göz ...
Devamını oku

Ridley babanın epik destanı Exodus, “Hz. Musa” nın bildik hikayesinin modernize bir anlatımı... Bütünü düşünüldüğünde, kült bir Ridley Scott filmi izlemediğimiz muhakkak. Hikaye ve izlediklerimiz olağanüstü ancak karakter derinliği konusunda boşluklar var… Exodus : Tanrılar ve Krallar, önceden izlediklerimizle karşılaştırılmadan izlenmesi gereken farklı – taze bir bakış açısıyla sunulan, etkili bir ...
Devamını oku

2011’in hit komedisi “Horrible Bosses/Patrondan Kurtulma Sanatı”nı hatırlarsınız. Hepimizin sempatisini kazanan zavallı çalışanlar Nick, Dale ve Kurt patron olmaya karar verince başlarına neler geliyor neler. “Horrible Bosses 2/Patrondan Kurtulma Sanatı 2”nin yönetmenliğini Sean Anders; yapımcılığını Brett Ratner, Jay Stern, Chris Bender, John Rickard ve John Morris; yönetici yapımcılığını ise Toby Emmerich, ...
Devamını oku

Serinin son bölümünün ilk halkası olan Alaycı Kuş, önceden izlediklerimizin aksine aksiyon sahnelerinden çok karakter ve hikayeye odaklanıyor. İzlediğimiz görkemli distopya görüntüleri, öykünün derinlerine inmemezi sağlıyor ve etkiliyor. Bu defa izlediklerimizi günlük hayatımızla özdeşleştirmemiz de mümkün. Baskı rejiminin her geçen gün artması ve etkileri malumunuz… Alaycı Kuş, bu yanı ile de daha anlamlı ve önemli.

Belki de bu yılın filmi olmaya aday, Christopher Nolan’ın yeni filmi Interstellar, yarın gösterime giriyor. Warner Bros basın özel gösteriminde IMAX versiyonunu izlediğim filmin senaryosunu 2008’de Chris Nolan’ın kardeşi Jonathan Nolan’ın yazdığı senaryo, 2014’de Christopher Nolan’nın yeniden dokunuşları ile hayat bulmuş. Uzun süresi başta sıkıcı gelebilir, ancak özellikle IMAX edisyonunu tercih ederseniz ...
Devamını oku

Annabelle’e geçmeden önce, Korku Seansi & The Conjuring’i hatırlatmamak olmaz. Yaşanmış bir olaydan esinlenerek çevrilen film, bu türü sevenlerin zihninde hem özel bir tat bırakmış, hem de filmin en etkileyici karakterlerinden biri olan Annabelle’i çokça merak etmemize yol açmıştı.
Annabelle, tam da bu noktadan hareketle The Conjuring’den öncesini anlatıyor.

Öncelikle bir gerilim filmi izlemek üzere hazırlanmışken, hem bolca güldüğüm hem de alt metinleri sebebiyle üzerinde düşündüğüm bir film izledim. Temelinde kara mizah olan Gone Girl, tahmin edilemeyen entrikaları, zaman zaman düşen temposuna rağmen sonuna dek merakımızı ve ilgimizi canlı tutmayı başaran bir anlatıma sahip.

Cem Yılmaz’ın hem yazıp yönettiği ve uzun zamandır merakla beklediğimiz Pek Yakında vizyonda. Şimdiye dek Cem Yılmaz’ın el attığı en iyi proje olan film, duygusal komedi türünde ve aynı zamanda Türk sinemasına bir saygı duruşu niteliğinde.

İçinizde intikam ateşleri yakan – heyecanlandıran ve su gibi akıp giden aksiyon – gerilim türünde bir film arıyorsanız bu filmi kaçırmayın.
The Equalizer, adaletsizlik karşısında gösterdiğimiz duygularımızı fena halde zorlayan ve sonuç itibariyle oldukça tatmin eden bir film. Konusu biraz klasik olsa bile, senaryosu – oyunculukları – temposu ve kurgusu ile bizi kendine bağlıyor.

Genç okurların büyük beğenisini kazanan "Eğer Yaşarsam & If I Stay", beyazperde'de özellikle 13-18 yaş aralığındaki izleyiciler için efsane olmaya aday bir yapım. Dram filmlerini, duygusal yoğunluğu ve edebi uyarlamaları seviyorsanız bu filmi kaçırmamanızı öneririm.

Yenilmez kahramanımızın, günümüzde geçen konusuyla beyazperdeye etkileyici bir dönüş yaptığını söylemek mümkün. Bu defa karşısında hem HYDRA örgütü hem de bir mit ve ölüm makinası olan Winter Soldier (Kış Askeri) var. İtiraf etmeliyim ki, Kaptan Amerika Marvel karakterlerinin içerisinde en itici buluğum kahraman. Amerikan bayrağı detaylı komik kıyafeti, fazla iyimser oluşu – aptallığa varan saflığı ve ...
Devamını oku

142 dakikalık uzun sayılabilecek süresi ile İnanılmaz Örümcek Adam 2 zevkle izlenen ama fazlaca yenilik ve sonraki bölüm için heyecan uyandırmayan bir anlatımla ilerliyor. Marvel karakterlerinin son dönemlerde güçlü yapımlarla ve sağlam senaryolarla ortaya konmasının ardından Örümcek Adam’ın bu haliyle cılız kaldığını söylemek mümkün. Senaryo güçlü olmayınca, ne kadar efekt kullansanız, yeni oyuncu ve ...
Devamını oku

1954 yılında sinema tarihine geçen bu hayali Japon kahramanı, sonrasında başarısız bulunan yapımlarla tekrar canlandırılmaya çalışılmıştı. spoiler: 123 dakikalık süresi boyuca izle ve unut türünde bir film olmuş Godzilla. Devam filmi için göz kırpan ancak ne Godzilla’nın hikayesini olması gerektiği gibi anlatan ne de heyecan ve umut veren bir anlatıma sahip. Nasıl ortaya çıktığı anlaşılamayan ...
Devamını oku

Gelecekten geçmişe dönme hikayesinin anlatıldığı bu bölümde mutantlar, neredeyse durdurulması imkansız sentineller tarafından avlanıyor ve soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Yedinci X-Men filmimiz; hem tüm X-Men yıldızlarını bir araya getiren hem de hikayenin özüne bağlı kalarak kurgulanan senaryosu ile seriyi kusursuz bir şekilde devam ettiriyor.. 130 dakika boyunca temponun neredeyse hiç ...
Devamını oku

Filmimiz yakın bir gelecekte geçiyor ve yok edilmesi neredeyse mümkün olmayan bir uzaylı ırkının dünyayı istila edişini anlatıyor… “Yaşa, Öl, Tekrarla” döngüsü ile ilerleyen “Yarının Sınırında” keyifle izlenen, temposu düşmeyen bir bilim kurgu. Belki haksızlık olacak ama film, oynadığımız oyunlar gibi, her ölüşümüzde baştan aldığımız ve önceki hatalarımızı tekrarlamadan bir sonraki level’a ...
Devamını oku

Beraberindeki maymunlara liderlik ederek ormana sığınan Ceasar’ın öyküsü kaldığı yerden devam ediyor. 1968 yılında ilk defa filme çekilen ve devam filmleriyle serileşen Planet of the Apes, 2011 yılında Rise of the Planet of the Apes ile başlangıç öyküsünü anlatmaya başlamıştı. Genleri değiştirilen ve konuşmaya başlayan Ceasar, beaberindeki maymunlar ile birlikte ormana sığınmıştı. Filmimiz Dawn of the Planet ...
Devamını oku

Bu yaz sezonuna damga vuran en iyi filmlerden üçü de Marvel imzalı ve onlardan biri de Galaksinin Koruyucuları. Film ciddi bilim kurgu öğelerinden sıkça uzaklaşsa da bu uzaklık esprilerin ve eğlencenin dozunu yükseltiyor. Ayrıca gemi, gezegen ve çevresel tasarımlar gayet başarılı. Bilim Kurgu’cular için yeni fikirler ve hoş ayrıntılar da yok değil. Günün stresinden kurtularak eğlence ve aksiyon dolu 2 saat geçirmek ...
Devamını oku

Açık Pencereler & Open Windows, maceralı ve gerilimli dakikalar vaad ediyor. Kısa film projeleri ve korku – bilim kurgu türünde filmleri ile tanıdığımız İspanyol yönetmen Nacho Vigalondo’nun yönettiği ve senaryosunu Daniel Mas ile yazdığı filmi özensiz bulduğumu söylemek isterim. Popüler oyuncu kadrosu ile ses getirmeye hazırlanan İspanyol yapımı film, efektleri ile zaman zaman bilgisayar oyunlarına gönderme ...
Devamını oku

Uzay ve uzaylılarla ilgili pek çok film izledim ama uzaylı olmanın psikolojisini, dışlanışını böylesi sergileyen başka bir filme rastlamadım. Uzaylılar ya düşmandır, saldırgandır, güçlüdür, yok eder, ya da dosttur ve iletişim kurar. Ama bu filmde uzaylılar insanlaştırılıyor ve insanlığın yaşadığı – yaşattığı tüm acizliği öğreniyor. Film süresince bunu yadırgamıyoruz da üstelik.

Tekrar izlemek için sabırsızlandığım Avatar’ı herkese tavsiye ederim ama layık olduğu şekilde iyi bir salonda izleyiniz. Sinema tarihinde artık yeni bir sayfa açıldı, beklentilerimizi yüksek tutacağız ve zor beğeneceğiz Avatar’la karşılaştırdığımızda. Herhangi bir kategoriye sokamadığım, film bile diyemediğim Avatar, yedinci sanatı daha anlamlı kılan görsel bir şölen.

İlkokul öğrencilerime senaryo yazdırsam daha ilginç gelebilir. Mahzun KIRMIZIGÜL yönetse neyse ama film Strause kardeşlerin :/ son dönemde bu tür filmlerde adamların adı geçiyor. Filmde en çok arkamda mısır yiyen çiftten etkilendim ve sonuç olarak Skyline’da ne sürpriz ne de yenilik var…

Film zaman zaman temposu düşmesine rağmen bilim-kurgu öğeleri doğru olarak kullanılmış bir aşk filmi. Matt DAMON ve Emily BLUNT iyi oyuncular ve filme yakışıyorlar. Tanrı, melekler, kader, yazgı gibi kavramların öykünün içine doğru oturtulması öyküyü izlenir kılıyor. Bana çok sevdiğim Sliding Doors filmini hatırlattı. Salondan çıkınca hayatınızı gözden geçirip acaba diye düşünüyorsunuz.

Bu yıl en çok beklediğim ve sizinle paylaştığım Bilim-Kurgu filmleri içinde yerini alan Battle: L.A yılın ilk hayal kırıklığı olarak tarihteki yerini aldı!..

Yaşam Şifresi olarak güzel dilimizde çevrilen bilim kurgu türündeki bu film; dram, romantik, aksiyon ve gerilim türünde de izlenebilir. Tek bir kategoride ele alınacak olursa zayıf kalacağı için mümkün olduğu kadar türde etiketlemekte fayda var :)

47 Ronin uzun zamandır merakla beklediğim bir filmdi. ‘un ön gösterim davetini alınca durur muyum, hemen izledim. 18. yüzyıla dayanan konusuyla “47 Ronin” Japon kültürünün en bilindik efsanelerinden biri. Samuraylar; bağlılık, onur, gururları için yaşar ve hayatları pahasına bu değerlere sahip çıkarlar. Filmimiz, nesiller boyu aktarılan bu değerler ve samuray kültürünü merkezine alarak anlatmak derdinde. Sanat ...
Devamını oku