Hande Kara: Her ikinizin de ilk sinema filmi Seni Seviyorum Adamım. Dizi seti ile sinema seti arasında nasıl farklar var? Ne gibi zorluklar yaşadınız?
Gizem Karaca: İkimizin de ilk deneyimi olduğu için, çok heyecanlıydık öncelikle. Ben kendi adıma şunu fark ettim; dizide bir yetiştirme çabası olduğu için, bazı yerlerde tamamen kendini veremeyebiliyorsun, tamamen odaklanamıyorsun ya da bunun üzerine çalışmaya vaktin olmuyor. Sinema projesi en azından bir ay önceden eline geçtiği için, o senaryoyu yalayıp yutup, hikayeyi içine sindirme şansın oluyor. Dizilerde film uzunluğundaki senaryoyu bir haftada çekerken, filmde bu aylar sürebiliyor. Sinemada oyunculuk açısından kendini ortaya koyma şansın daha fazla.
Barış Kılıç: Bence burada oyuncunun senaryoya karşı duyduğu heyecanı koruyabilmesi de önemli. Dizilerde bu heyecanı sonsuza kadar korumak çok zor, böyle bir matematik de yok zaten. Sonuçta ortada bir hikaye var ve bu hikayeyi her hafta 90 dakika seyircinin önüne koyma zorunluluğun var. Dolayısıyla senaryo yoruluyor, oyunculuklar yoruluyor, mizansenler yoruluyor. Bir zaman sonra heyecan da azalmaya başlıyor. Ama sinema filmi dediğimizde, başı ortası sonu hepsi 90 dakikanın içinde saklı, oyuncu her sahneyi çekerken bütün performansını ortaya koyuyor, bunun vermiş olduğu heyecan diziden çok daha farklı ve yüksek. Ben kendi adıma bunu deneyimledim.
Gizem Karaca: Bir de sinema filminde sana verilen karakterin önceden bir yaşanmışlığı var, sen bunu biliyorsun ve ona göre o an sana verilen hikayeyi oynuyorsun. Dizide ise, daha fazla vaktin olduğu için karakterin geçmiş hayatını, sonradan başına gelecekleri daha fazla irdeleme şansın oluyor. Sinema filminde oyuncu karakter oluyor, dizide ise tip.
Barış Kılıç: Bir de sinema filminin telafisi yok, bence en önemli şey bu, bir oyuncu için. Sonuçta doksan dakika zamanınız var, filmi çekiyorsunuz bitiyor ve siz ömür boyu onu izleyeceksiniz. Dolayısıyla çektiğiniz sahneden pişmanlık duymamak için, çok daha temkinli ve uyanıksınız. Dizide bazı şeylerin telafisi olabiliyor. Bir hafta pas geçtiğin bir şeyi, önümüzdeki hafta telafi şansın olabiliyor.