Diyaloglar senaryoda yer alıyor muydu, yoksa emprovize mi gelişti?
Nuri Bilge Ceylan: Çehovun kısa hikayesinden esinlenildi, filmin bitiş jeneriğinde de yazıldı. Diyaloglarda Çehov'dan da alıntı var ama genel olarak Ebru (Ceylan) ile beraber yazdık diyalogları. Çok bağlı kalmak istiyorduk senaryoya bu yüzden çok iyi oyuncularla çalışmak istedim. Amatörlerde diyalogları onlara göre yazarsınız. Burada diyalog kötü olsa da oyuncular ağızlarına çok iyi oturtuyorlar. Emprovize az da olsa var.
Daha önceki filmlerinizde diyaloglara bu kadar yer vermiyordunuz? Neden arttı?
Nuri Bilge Ceylan: Ben aslında diyalogları çok severim. Kasaba'da da çok yazmıştım ama sesli çekim olmayınca diyaloglar konusunda bana bir korku geldi. Tiyatroyu çok severim mesela, aslında amacım Edebi bir dil oluşturmak. Sinema için tehlikeli olabilecek bir edebilik yüklemek, bunu denemek istedim. Sinemada doğallığa ve gerçekçiliğe çok önem veriyordum. Şimdi o epey halledildi. Sokak dili var Türk sinemasında hatta reklamlarda bile artık... Sinemaya ait bir edebi dil olabilir mi diye düşündüm bu kez ve bunu denemek istedim. Shakespeare ya da Dostoyevski sinemada işleyebilir mi diye düşündüm...
Haluk Bilginer: Kış Uykusu'nun senaryosu başta korku vericiydi. Uzundu, sabaha kadar okudum. Çok beğendim, çok dürüsttü ve öz eleştiri çok güzel yazılmıştı. Diyaloglar öncesinde prova yaptık, tiyatro provaları gibiydi ama kamera hep açıktı. Denemeleri de çektik. 200 saatlik materyal var Nuri Bilge Ceylan'ın elinde. Ben tiyatrodan alışık olsam da sinema için çok zordu.
Melisa Söze: Çok zordu ama provalardan sonra sıkıntı olmadı.