Pesimistik ama dürüst bir film. Sosyal meseleler, politik meseleler, "Şiddet size olunca cevap vermemek mi lazım" meselesi. Film Türkiye'de yaşanan durumlarla ne kadar ilgili?
Nuri Bilge Ceylan: Türkiye'de şu anki durum da insan doğasının genel yapısıyla açıklanabilir. Bu film Gezi olaylarından bile önce çekildi. Bence sinemada politikayı kovalamak mümkün değil, güzel de değil. Daha temellerine inmek lazım, Gazetecilik yapmaya gerek yok. Sosyal meseleler insan yapısıyla da açıklanabilir, Sanatçının görevi gazeteciden farklı olarak daha başka birşey olmalı, o kültüre yeni bir anlayış enjekte etmek gibi. Japonya'da çok küçük bir olayda insanlar istifa ediyor bizde etmiyor örneğin, bunu göstermek yerine film ile insanlara onur, gurur, utanma duygusu enjekte edersek belki o zaman bir şeyler değişebilir. Kendi zayıf taraflarımızla yüzleşmek... Doğuda kendini kandırmak daha çoktur. Sosyal reflekslerle film yapmıyorum, insan ruhunu anlamaya çalışmak kendi filmlerimi yapma sebebim.
Ebru Ceylan: Son 3 filmdir genellikle beraber yazıyoruz. Altı aylık süreç gerek tartışarak kavga ederek şiddetli geçimsizliğe varana kadar... Senaryo konusunda uyumlu bir birlikteliğimiz olduğunu düşünüyorum. Hayata, insanlığa, ilişkilere bakıştaki benzerliğimizden dolayı iyi gidiyor sanırım.