Les Quatre Cents Coups / The 400 Blows / 400 Darbe (1959)Yönetmen : François TruffautCahiers Du Cinema dergisinde film eleştirmeni olarak sinema hayatına başlayan Truffaut'ın ağır eleştirilerine maruz kalan fransız yönetmenlerin, (başarısız olacağı düşüncesiyle) yönetmen koltuğuna Truffaut'ın kendisinin geçmesini ve nasıl bi eser çıkardığını görmek istemeleri sonucu ortaya çıkar 400 Darbe.Film başından sonuna kadar bir çocuğun etrafında seyir izler. Sorumsuz bir anne ve ilgisiz bir üvey babayla aynı evi paylaşmak zorunda kalan bir çocuk; Antoine ( Jean-Pierre Leaud ). Okulda ceza olarak aldığı ödevi akşam yapmaz ve ertesi gün okulu kırar. O gün annesini başka bir erkekle görür. Ertesi gün okula gittiğinde, öğretmeni hesap sorarken ona annesinin öldüğünü söyler. Aynı gün babası okula geldiğinde yalanlar bir bir ortaya çıkar; artık ne eve ne de okula gidemez bizim ufaklık. Çareyi arkadaşıyla saklanmakta bulur,hayallerindeki yerde yani deniz kenarında yaşamak için paraya ihtiyaç duyarlar ve bizim ufaklık babasının daktilosunu çalıp satmaya karar verir ama işler yolunda gitmez, ıslahevine doğru bir yolculuk başlar cepte kalan hayallerle?Filmdeki her kurum her karakter derinlemesine analiz gerektiriyor. Okul kurumu herşeyden önce; geleneksel yaklaşımın izlerini fazlasıyla görmekteyiz burada. Esasicilik eğitim felsefesine göre hareket eden, sınıfta kendini imparator sanan, her hakkı kendinde bulan, şiddetin serbest, hak aramanın yasak olduğu bir okul düşünün? Disiplin adı altında haklarından bihaber yetiştirilen bir nesil, tahtaya ne yazılmışsa onu öğrenecekler,sorgu yok sual yok! Eğer aile de ilgisizse yada çocuğu emanet edeceği yer okulsa tekdüze bir nesil sizi bekliyordur? Antoine için durum tam olarak bundan ibaret, başarı çıtası düşük başlamış bir çocuk eğer zamanında kendini ispatlayamamışsa ağzıyla kuş tutsa nafiledir, takdiri hak etmez,cüzzamlı muamelesi yapılır. Okul onun için kendisi olabileceği bir mekan değildir kısaca?Gelelim aile kurumuna; aile bir çocuğun nefes almaya başlayacağı, özgüven aşılayacağı, ahlaki değerlerini oturtacağı, sevginin saygının tadını ilk olarak tadalacağı ve başkalarına da tattıracağı küçü(ük dünya? Antoine bunların hiçbirini yaşamadı tabiki! 8 yaşına kadar anneannesi bakmış ona, o güçten düşünce de ?mecburen? annesi almış yanına. Evde üvey baba var, çocuğa nasılsın diye soran yok, tek soruları yüksek bir not alıp almadığı? anne-babanın olaylara yaklaşımı o kadar enteresan ki;o çocuğu karşısına alıp bir kere bile dinleme ihtiyacı hissetmeyen bir baba çocuk yalan söylediği için tokat atabiliyor. Sorgu yok, anlamaya çalışmak yok, dinlemek yok, suç-ceza prensibi işliyor? anne apayrı bir telden çalıyor zaten, o kendi hayatını yaşamanın hasretiyle yanıp tutuşuyor. Oğlunun veda mektubunu dinlerken kadının aklına takılan soru ?neden senin değil de benim öldüğümü söylüyor? oluyor. Bu kadar vazifesini mükemmel icra ettiğini düşünen bir anne işte? çocuk bu ikilinin her tartışmasına şahit olurken aynı zamanda fazlalık olarak göründüğüne de şahit oluyor her seferinde. Ve biz bu çocuktan hala dürüst olmasını mı bekliyoruz? Zaten kendisine neden yalan söylüyorsun diye sorulduğunda verdiği cevap ona ne kadar değer verildiğinin kanıtı; ?doğruyu söylesem de bana inanmıyorlar, bu yüzden yalan söylemek kolayıma gidiyor.? Aile de onun için kendisi olabileceği bir mekan değildir kısaca?Yorum duygu sömürüsü gibi gelebilir ama inanın değil. Filmde herşey tüm yalınlığıyla hiçbir süsleme ve abartıya yer verilmeden olduğu gibi aktarılmış bize. Zengin muhitler seçilmemiş, olduğu gibi yansıtılmış perdeye yaşamlar? yönetmen aslında bir nevi kendi geçmişini taşımış beyazperdeye. (yönetmende evlilik dışı bir ilişkiden dünyaya gelmiş,anneannesiyle büyümüş,ıslahevinde kalmış?) Cannes film festivalinde ?en iyi yönetmen? ödülü ayrıca ?en iyi senaryo? dalında oscar ödülü getirmiş bu film yönetmene. Unutmadan ekleyelim 400 Darbe Fransızcada ?okulu kırmak? anlamına geliyormuş. Bu siyah-beyaz filmi izlerken bir öğretmen ve geleceğin annesi olarak kendimi sorgulama fırsatı buldum birkez daha. Bir çocuğu yalnızlığa itmenin onda bıraktığı etkiyi çok iyi anlatan, bu psikolojiyi harikulade işleyen bi yapıt. Mutlaka izlenmeli?.