Ortalama puan
3,8
636 Puanlama
Tutku Oyunları hakkında görüşlerin ?
2,5
6 Şubat 2007 tarihinde eklendi
Gereksiz sıkıcı bir kaç sahnesi ve sinirlerimi alt üst eden finali dışında başarılı bir filmdi!!!!??
2,5
15 Şubat 2009 tarihinde eklendi
Bu yaz TVde denk gelmiş izlemiştim hikayesi ilginç geldi bana ama süper bir film değil tabiki...
2,5
27 Şubat 2007 tarihinde eklendi
??Tutku Oyunları??neyi anlatıyor'Amerikan orta sınıfının çürümüşlüğünü mü'Yoksa banliyö yaşamının getirdiği katı kurallar altında üzüntüleri ve sevinçleri tornadan çıkmışçasına aynı kalıba oturan bireylerin zincirlerinden boşanma arzusunu mu'Banliyölere özgü olabilecek bir??ahlakçı tandansla??tutkusallık arasındaki gerilim belli ki senaryonun ana hattı.Sam Mendes'in,David Lynch'in,Lars Von Trier'in dingin kasaba yaşamının üstündeki örtüyü ustaca ortadan kaldırdıkları ,Amerikan rüyasını adeta şerre yordukları yapıtları Amerikan ??orta sınıfının??kaypaklığı(yoksa dünyadaki tüm orta sınıfların mı demeliydim?)üzerine birçok şey söylemekteydi.Özellikle de bir Lars Von Trier filmi olan ??Dogville??,bu anlamda tam bir manifesto filmi gibiydi.Tekdüze bir yaşamın örttüğü ??aşırılık ve patlama potansiyeli??,belki de en duru haliyle bu filmde ortaya konmuştu..??Dogville??,Amerikan orta sınıfının ??ahlakçı görüntüsünün??altında gizli olan ??tortuları??,öylesine sert bir şekilde yansıtmıştı ki, izlediğim en canlı ??polemik filmleri??nden biriydi. ??Tutku Oyunlar??şüphesiz daha naif'Sınıfsal bir bağ olsa da tutkusallık ile ahlakçılık arasında bir ??Ahmet Altan eseri ??olarak da pekala okunabilir.Edebiyat doktorasını tamamlayamamış,kendini çocuğuna adamış Sarah,kariyer sahibi güzel eşinin ağırlığı altında ezilen Brad,marazi bir anne-çocuk ilişkisinde cinsel dürtülerini dizginleyemeyen pedofilik bir karakter Ronald ve canı sıkıldıkça Ronald'ın kapısına musallat olan ?baş belası? bir polis memuru.Senaryonun ayaklarını oluşturan bu karakterler içerisinde öne çıkanlar şüphesiz Sarah(Kate Winslet)ve Brad(Patrick Wilson)...Kocasından beklediğini bulamayan Sarah, Madam Bovary romanından kopup gelmiş?? çağdaş bir Emma??adeta.Başarılı bir belgesel yönetmeni olan karısının kariyeri altında ezilen Brad'le ??yasak bir ilşkiyi??başlatıyorlar.Sonrası malum'Bu ilişkinin yarattığı tutkusal gerilim ile ??kutsal aile kavramı??arasında bir sarkaç salınım yapmaya başlıyor. Öykünün anlatımındaki müstehzi ton,dramatik yapıyı sulandırırken,sonuç itibariyle yönetmenin durum tespitinden öteye gidememesi de filmde boşluklar yaratıyor.Sarah'ın kasabanın diğer kadınlarıyla Madam Bovary romanını tartıştıkları sekansta Sarah'ın tam bir özdeşlik duygusuyla Emma'yla bütünleşmesi ve bunun seksüel bir tutkunun yansımalarıyla verilmesi etkileyiciydi.Aynı şekilde Ronald'ın ??bir teşhir materyali??olarak okuduğumuz çocuk biblolarını(malum: uzak durulması gereken bir pedofilik o?)hayattaki son dayanağı alan annesinin ölümü sonrası paramparça ettiği sekansa da vurgu yapmadan geçemeyeceğim? Kate Winslet'in ve Jackie Earle Haley'in oyunculuk anlamında ön plana çıktığı filmi izledikten sonra pekala şöyle bir tespite varmak da mümkün:Amerikan orta sınıfının bireyleri tutku bahsinde radikal hamlelere girişseler de sıkıyı görünce pes edip elindekileriyle yetinirler. Filmin sonunda parkta Ronald'la karşılaşan Sarah'ın bir ailesi olduğunu hatırlayıp apar topar evine yönelmesi sanırım bu durumu açıkça ortaya koyuyor'Tabi yine de tartışmaya değer!
2,5
14 Ocak 2007 tarihinde eklendi
Bu tarz filmler neden eleştirmenler tarafından çok tutulur neden Oscar’da aday bile gösterilir halen anlayamıyorum doğrusu. 2001 yılında aynı yönetmenin In the Bedroom diye bir filmini izlemiştim, ilk defa hayatımda o filmde resmen uyuya kaldığımı hatırlıyourm, ama gel gör ki o film o yıl Oscar’a aday oldu (!). Bu film ondan bile kötü, tempo yok son derece sıkıcı, adeta bir roman gibi filme ne katkı sağladığını anlamadığım üçüncü şahış anlatımı mevcut, üç saatlik sadece kilit zina sahneleri ve büyüklerin performanslarını altüst eden iki küçük çocuğun (orijinal ismi herhalde buradan geliyor)olağanüstü performansı hariç, filmde hiç bir şey yok. En önemlisi Winslet Wilson arasındaki aşk hiç inandırıcı değil. Filmde resmen öfledim.
2,5
7 Mart 2007 tarihinde eklendi
Olumlu veya olumsuz yorum yapma konusunda karar veremediğim nadir filmlerden biri.Net bir şekilde iyi ya da kötü diyemiyorum film için.Başında çok iyi bir filmle karşı karşıya olduğumu sanıp filme kendimi kaptırmıştım ama filmin ağır havası, film ilerledikçe hiçbirşey olmaması,farklı hayatları kesiştirecek bir sürpriz yaşanmaması ve filmin finalindeki sonuçsuzluk beni tatmin etmedi açıkçası. Oyunculuk iyi,hikaye sağlam ama daha iyi işlenebilirdi gibi geliyor.Filmi izlerken beni düşündüren tek şey Ronald karakterıydı.Gerçekten yaptığı çok kötü bir şey olmasına rağmen düzelmeye ve yaşama tutunmaya çalışması insanı düşündürüyor.Bu tip insanlara ikinci bir şans verilmeli mi,bu şekilde dışlanmaları,hergun yaptıklarıyla yargılanmaları ne derece doğru diye.. İnsanların yapmak zorunda oldukları ve gerçekte yapmak istedikleri şeyler arasında ikilemde kalmaları pek çok filmde işlenen bir konu ama filmin finalinde anlıyoruz ki yapmak istedikleri şeylerı yapacak inancı ve cesareti çok az insan bulabiliyor ve çoğu en ufak bir zorlukla karşılaştığında pes ediyor.Düşündükçe filmden pek çok şey çıkarılabilir fakat filmin ağır ilerleyen yapısı ve fazla uzun sürmesi insanı bunu yapmaktan biraz uzaklaştırıyor.
2,5
24 Ocak 2007 tarihinde eklendi
büyük bir merakla girdiim salondan buruk ayrıldım farklı iki konu ele alınmış ve ortak noktaya bağlanlımaya çalışılmış ancak hiç kusura bakmasınlar beceremişler :) çok daha iyi bekliyorum büyük bir hayal kırıkığına ugradım kesinlikle bu film vizyondayken tercih etmeyiniz derim
2,5
14 Kasım 2008 tarihinde eklendi
film gayet sürükleyici sonuda gercekten cok etkili bir şekilde bitti.izlemenizi tavsiye ederim.
2,5
27 Kasım 2008 tarihinde eklendi
Çok sağlam bir kurguya sahip bir film. zevkliydi.
2,5
6 Nisan 2007 tarihinde eklendi
filmi az önce bi arkadaşla izledik. çok acayip geldi film bize. sanki öylesine çekilmiş bir film. sinemada bu filmi izlemek zaman kaybı olurdu. ama yinede ortada bi emek olduğu için ok kötü demiyorum;vasattı.
2,5
13 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
American Beauty(Amerikan Güzeli)'nin yakaladığı başarı ve gördüğü ilgiden sonra Amerikan Banliyölerine bakan birçok dizi(En ünlüsü Desperate Housewives),birçok film yapılmaya başladı.Bunların çoğu eli yüzü düzgün yapımlar.

Fakat anlayamadığım nokta,bu tip yapımların temel olarak kendisine"aldatma"temasını alması.Amerika'yı hiç tanımayan ve bu yapımları izleyen bir insan,Amerikan toplumunun yoğun bir cinsel açlık çeken"zavallı"bir toplum olduğu sonucunu çıkaracaktır.Eğer Amerika'nın tek sorunu buysa ne mutlu onlara!Zira biz hala toplum olarak ekmek kavgasıyla meşgulüz.Daha Amerikalılar kadar yüksek seviyelere(!)çıkamadık....
2,5
10 Aralık 2008 tarihinde eklendi
konusu güzel sonu güzel ama çok gereksiz sahne var çokkk ileri sarasım geldi ...
2,5
23 Ocak 2007 tarihinde eklendi
büyük beklentiyle gittiğim bu filmde tam bir hayalkırıklığı yaşadım. bir kere film gereksiz uzun...gereksiz ayrıntı dolu...sadece eşlerini aldatanları konu alsaymış bence daha vasat denilebilecek bi film olcakmış ama alakasız bi sapığı da konuya dahil ederek hem filmde bağlantı kuramamışlar hem de sonu bağlayamamışlar. Gitmeye lüzum olmayan bi film...zamanınıza yazık...
2,5
13 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
film başlarda iyi başlıyor ama yavaş yavaş tempo düşüyor. sonunda ne olduğu anlayamıyorsunuz.
2,0
17 Ocak 2007 tarihinde eklendi
film umduğum gibi çıkmadı çok uzunn sıkılıyosunuz film arası verildiğinde film bitti sandım..bide aşk filmi ağırlıklı sandımm çok piss sahnelerde vardı yani aşktan uzaklaşıyoduu bazı yerlerde gitmeyi düşünürseniz tatil i öneririm 10 numara bi film..
2,5
15 Şubat 2007 tarihinde eklendi
başları bazen sıkıcıda olsa sonununun iyi bağlandığı bi film..!!
Daha Fazlasını Göster