Filmin Teaser’ında 'No hiphop yes Müslüm' duvar yazısını görünce yüzümde bir gülümseme belirdi.Yaklaşık 18(bilemiyorum)sanatçı ile bizi sıradışı bir İstanbul yolculuğuna çıkarıyor bizi Fatih Akın.Ve filmi yerden yere vuran şahsa bir cevap:Filmin amacı İstanbul’un güzel yerlerini göstermek değil,Türkiye’nin müziğini kitlelere duyurmak ve gurbetçi(üstelik ödüllü)bir yönetmenin gözünden kendi ülkesini seyretmek,yani bir taşla iki kuş vurmak.Bu noktada da kesinlikle kendi kendiyle çeliştiğini söyleyemeyiz.Ya da söyleyebiliriz diyeyim,sinema sanatının amacı da bu değil mi zaten'Kimi zaman duygu çelişkisi,tek bir olay örgüsüyle ilerleyen filmler bu yüzden nadiren sevilir ve bu örgü konusunda kendi kabuğunu kıran filmin yönetmeni de hiçbir zaman suçlanamaz.Hayal ile gerçek karışır bazen,bazen de müzik ve hayat.Tamamen naturel,katkısız bir belgesel var yani karşımızda,kötü eleştrileri haketmeyen ve gönülden..Özellikle rock ile arabeskin(Duman) karışımını inceleyen bölüm beni mest etti.Tebrikler,10/9