Ortalama puan
4,3
2435 Puanlama
Cennetin Krallığı hakkında görüşlerin ?
5,0
25 Kasım 2010 tarihinde eklendi
Selahattin Eyyubi nin, yerden haçı kaldırdığı sahne, çok başarılı bir sahneydi...
4,0
4 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
eğer buradaki bazı seyirciler gibi fazlaca kasmazsanız gayet de hiçbir taraflılık falan görmezsiniz.yani anlamıyorum ben mi çok körüm yoksa siz mi çok akıllısınız'izlediği her filmden tarihsel bir anlam,mesaj,gönderme,hakaret,yüceltme,ezme vs. çıkaran bir kesim var ülkemizde.oturun rahat rahat izleyin.haçlı seferleri ve kudüs ile ilgili bir film sonuçta.müslümanlara kesinlikle bir hakaret tarzı şeyin yanından bile geçilmiyor.hatta o dönemki hristiyanlara çok daha fazla eleştiri var illa ki ben böyle film izlerim diyorsanız.rahiplerin ikiyüzlülüğünü,barışın bozulmasının kendilerinin suçu olduğunu vs.vs.vs pek çok örnek sayılabilir.neyse istediğiniz gibi izleyin ve anlayın ya ne yapalım...genel olarak güzel bir tarihi film beğendim,yalnız filmde beni rahatsız eden bir olay vardı onu hala düşündükçe garipsiyorum,balianın bir seçimi var filmin tam ortalarında,izleyenler bilir,o neden öyle bir seçim yaptı diğer mis gibi bir seçenek varken orasını biraz üstün körü yapmışlar ya da en azından bana pek inandırıcı ve gerçekçi gelmedi diyeyim.yan rollerde çok kral oyuncular ziyarette bulunmuş.izlenebilir bir film kesinlikle.savaş sahneleri isteyenler hayal kırıklığına uğrayacaktır bu arada onu da söyleyelim...
4,5
11 Kasım 2014 tarihinde eklendi
Mukaddes şehir Kudüs'e bir de bu açıdan bakın 9/10
4,0
17 Aralık 2007 tarihinde eklendi
Ridley scott’ın Gladyatör kadar olmasada çok iyi bir iş çıkardığı gayet güzel bir savaş filmiydi.Ben gerek çekim teknikleri,gerek savaş sahneleri gereksede oyunculukları ile filmi beğendim.8/10 iyi seyirler.
4,0
14 Temmuz 2007 tarihinde eklendi
Oldukca basarili bir film.
4,0
23 Ekim 2006 tarihinde eklendi
Film elinden geldiğince tarafsız olmaya çalışıyor ancak ibre az da olsa Hristiyanlığa kayıyor doğal olarak.Müslümanları rahatsız edecek bir iki sahne ve diyalog dışında olabildiğince tarafsız ama.Aynı zamanda filmde Kudüs'ün kaybedilmesi o kadar yumuşatılıyor ki izleyen hiçbir Hristiyan üzülmememiştir muhakkak.Tabii bunlardan dolayı Ridley Scott'ı eleştiremeyiz.Sonuçta bu onun filmi.Hatta onun ’’iyi’’ bir filmi. 8/10
3,5
30 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
müslümanları karalamayarak tarihin hakkını veren fakat bazı savas sahnelerinde eksikleri olan bir film.bloom cok iyi oynamıs.7/10
4,5
13 Eylül 2006 tarihinde eklendi
Süper bir filmdi.En azından Truvadan çok daha iyiydi.Fakat sanırım bu filmde en başarılı oyunculuk Ghasson Massoud olmasına rağmen (Selahaddin Eyyubi) nedense ismi dahi geçmemiş tabii ben yanılmıyorsam :))
3,5
1 Şubat 2007 tarihinde eklendi
sıkılmıcanız gzl bir film
5,0
11 Haziran 2012 tarihinde eklendi
Haçlı zihniyetine İslam hoşgörüsünü aşılayan film: Cennet'in Krallığı0 comments Posted by Agent on Nis 19, 2010 in Yazılarım Haçlı zihniyetine İslam hoşgörüsünü aşılayan film: Cennet'in KrallığıEpik filmlerin başarılı yönetmeni Ridley Scott, 12. yüzyılda 3. Haçlı Seferi'nden önce, Selahaddin Eyyubi ile Kudüs Kralı IV. Baldwin arasında 1187 yılında cereyan eden Hıttin Savaşı'nı merkeze alarak çektiği The Kingdom of Heaven (Cennet'in Krallığı) isimli filmle, ?tarih-sinema-gerçeklik? temalı tartışmayı yine ateşledi. Scott, 2000&8242;de çektiği Black Hawk Down (Kara Şahin Düştü) isimli filmde Somali'deki iç savaşa müdahale eden BM? nin operasyonları çerçevesinde Somali'de sivil halkla çatışmaya giren Amerikan özel birliklerini, tarihî gerçekleri manipüle ederek kahraman gibi gösterince, İslam dünyasının tepkisini çekmiş, ağır bir dille eleştirilmişti. Scott, yine eleştiriliyor. Ama bu kez eleştiren Hıristiyan dünyası! Eleştirilerin odak noktasında ise, Scott'un ?Sultan Selahaddin'in gıyabında tüm Müslümanları medeni ve adil gösterirken, Hıristiyanları ise barbarlığa mahkum etmesi? iddiası bulunuyor.Filmin İslam ülkelerinde sempati toplaması haksız değil. Scott, dönemin Hıristiyan ve Müslümanları arasındaki anlayış ve hoşgörü farkını çarpıcı bir şekilde resmederken, filmin bir karesinde Kudüs'ü teslim alan Selahaddin'in yere düşen haçı kaldırması gibi, özellikle de, Doğu'yu ya da genel anlamda Müslümanları basit sembollerle tanıyan ve aşırı derecede yüzeysel yargılardan hareket eden ortalama Amerikan sinema izleyicisine hoş gelebilecek jestleri de filmin içerisine başarı ile serpiştirmiş. Bu bağlamda, Scott'un, 11 Eylül sonrası birbirlerine ?gözünün üzerinde kaşın var? modunda yaklaşan İslam dünyası ile Amerika'nın yönlendiriciliğindeki Batı'yı bir ortak noktada buluşturma misyonu edindiğini söylemek haksızlık olmayacaktır.?Filmdeki Müslüman karakterler mutlaka gerçeğe uygun olmalıydı, biz de buna çok özen gösterdik.? diyen Scott, ?Selahaddin savaşıyor, ama diyalog kapısını da kapatmıyor. Biz de diyaloğun savaştan daha önemli olduğunu göstermek istedik.? diyerek, filmiyle, 11 Eylül sonrasında Batı'da oluşan olumsuz Müslüman imajına farklı açıdan bakmayı denediğini de söylüyor. Bu arada Scott'un, Selahaddin'in ruh halinin daha iyi yansıtılabilmesi ve filmin gerçeklik payının artırılabilmesi için, Müslüman komutanın özellikle Suriyeli aktör Hasan Mesut tarafından canlandırılmasını istediğini not edelim.Hasan Mesut da, filmin verdiği mesajın isabetli olduğu kanaatinde. ?Sultan Selahaddin savaşmasına rağmen, diyalog kapılarını düşmanına her zaman açık tutmuştu. Filmle diyaloğun savaştan daha iyi olduğunu göstermek istedik. Bu filmle 11 Eylül saldırıları sonrasında adil olmayan bir şekilde Batı medyasında oluşan Müslüman imajının tekrar tamir edileceğine inanıyorum.? diyerek, filmin mesajının adresini de saklamıyor: ?Bugün süper güce sahip olan Amerika, fakat kendisi bir diyalog kurmak istemiyor.?Filmde Selahaddin'in komutanlarından birini canlandıran Mısırlı aktör Halid En Nebi de, filmin ?zihinlerdeki muhtemel etkisi? hususunda iyimser olanlardan. Film sayesinde Arap ve İslam dünyasının Batı'da daha iyi anlaşılabileceğini iddia eden Mısırlı aktör, ?Bazı Hıristiyanlar bu filmin Müslümanları desteklediğini, bazı Müslümanlar da filmin Hıristiyanları desteklediğini düşünebilirler, ama her iki tarafın da filmi görmesini istiyoruz, zira bunun tarafların birbirini anlaması yönünde olumlu etkisi olacağını biliyoruz.? demekte.Batılıların öfkesi büyük?Bununla birlikte Batılı akademisyenlerin Mesut gibi düşünmediğini belirtmekte fayda var. Sözgelimi, Cambridge Üniversitesi'nden Hıristiyan Kilisesi tarihçisi ve Haçlı Seferleri üzerine uzman olan Profesör Jonathan Riley Smith, Usame Bin Laden'in film çekmeye kalksa, ancak böyle bir film çekebileceğini iddia ediyor ve ?Filmde, Müslümanlar adil ve medeni, Hıristiyanlar ise zalim ve barbar olarak resmediliyor. Bu, tarihî açıdan kabul edilemez bir çarpıtma.? diyor. Smith, Batılı insanın Haçlı Seferleri'ne dönük algılamasının halen, bu seferleri, gelişmemiş ve fanatik haçlılarla medeni ve diyaloğa açık Müslümanların karşılaşması olarak tasvir eden romancı Walter Scott'un ?The Talisman (1825)? isimli eseriyle ve yine Batı'nın bugünkü halini emperyalist kahramanlar olan Haçlıların başarılarına borçlu olduğu temasını işleyen tarihçi Joseph François Michaud'un ?Histoire (1812-22)? isimli eseriyle sınırlı olduğundan şikayet ediyor. Ve ekliyor: ?Film, Batılılara ?Aslında biz de çok hatalar yapmışız.? dedirtmekle birlikte, Müslümanlardaki ?Batı'ya beslediğimiz kin boşuna değilmiş? inancını pekiştirme potansiyeline sahip.?Merkezi Kahire'de olan El Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden akademisyen Muhammed El Said de, filmin, zamanlamasına dikkat çeken isimlerden. ?Irak'taki Amerikan işgalinden dolayı kendilerini tehdit altında hisseden Müslümanlar, hiç şüphe yok ki, Sultan Selahaddin'in olumlu tasvir edilmesinden etkileneceklerdir.? diy
4,0
1 Eylül 2011 tarihinde eklendi
Kutsal topraklarda geçen Haçli seferlerini sonuçlarini ve büyük lider Selahaddin Eyyubiyi basariyla anlatan ve bu savasin anlamsizligini basariyla vurgulayan elestiren çok basarili bir film.Tabi filmin iki kurgusu var dediklerim 190 dakikalik yönetmen kurgusu için yoksa sinema kurgusu hiçbirseyin tam olarak anlatilamadigi fazlasiyla havada kalan bir film.Filmin eksiklerine gelirsek Scootun klasik takintisi sifirdan zirveye bir çirpida çikan dünyayi degistiren prensesi tek bakisiyla kendine delicesine asik eden çok abartili bir bas kahraman çiziyor kötü adamlar seytani kötü, kahramanimiz melake bunun gibi bildik kliseler filmin kalitesini düsürsede yaptigi dogru elestiriler sayesinde ve kaliteli çatisma sahneleriyle segredilmesi gereken bir film.
10/7,5 Yönetmen Cut
10/5 Sinema Versiyon
3,5
27 Nisan 2005 tarihinde eklendi
...(26 Nisan tarihli ozel gosterim sonrasinda yazilmistir)...Ridley Scott tekrar bir tarihi yapima soyunarak 12. yy'da Kudus'te yasananlari beyazperdeye tum gorkemiyle aktarmis. Siradan bir demirci olan Balian'in babasi Godfrey'le karsilasip bir anda tum hayatinin degismesi ve Kudus'e ciktigi yolculukta sovalye olup bir anda kahramanliklariyla Hirsitiyanlarin bir bolumunun hayatini etkileyemesi, tam da Scott'in her alandaki isciligini gosterdigi bir anlatimla beyazperdeye aktarilmis. Gladiator'u andiran bir gorsellikle (bana gore filmin en etkileyici dakikalariydi) ilk yarim saatinde seyircisini hikayenin icine alan film, sonradan Kudus'te Muslumanlar ile Hiristiyanlar arasindaki gerginlige odaklanirken Hiristiyanlari dusmanca tavirlari ile resmeden bir Hoolywood yapimi olarak fazlasiyla sasirtici oldugunu soylemek lazim, hatta bu yonuyle belki de bir ornegine daha rastlayamayacagimiz turden bir yapim. Gorsellik yonune gelince...Scott beyazperdede filmlerinin gorsel yapisiyla fazlasiyla ozel bir konmda yeralan bir yonetmen. Burada da ozellikle savas sahnelerinin kusbakisi goruntusu, savas sahnelerindeki carpismalarin icinde gezen yakin plan kadrajlari yine olaganustu. Ancak su da varki zaten onceki filmlerinden, ozellikle de "Gladiator" ve "Black Hawk Down'dan buna alisigiz. Yani ortada gorsel bir solen var ama Scott'in sinemasina yabanci olmayanlar icin cok da farkli birsey yok ortada. Orlando Bloom rolunde birazcik temiz yuzlu kalmis,saniyorum ki onun da dezavantaji fazlasiyla "Lord of the Rings" uclemesi ile aklimza kazinmis olmasi...Liam Neeson ve Jeremy Irons gayet rollerine oturmuslar, Eva Green'in rolu biraz havada kaliyor bence...Yani Sybilla karakteri uzerine fazla dusulmedigi icin ortada bir sus gibi geziyor. Edward Norton ise yuzunu bir kez dahi gorememize ragmen Kudus Krali olarak vucut hareketleri ile kendini konusturuyor...Bir de muziklerin bir kisminin Kardes Turkuler'e ait olmasi fazlasiyla bizim seyircimizi mest edecektir kuskusuz...Her Scott filmi gibi ilgiyle izlenmesi gereken bir film...Kacirmayin...(7/10)
5,0
23 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
İşte budur. Cidden tam sağlam bir film. Hele de S.Eyyubi’nin yaşantısındfan küçük örnekler verebilecek bir film olması bakımından. Arşivciler eminimki tedariklerinde geç kalmamışlardır.
4,0
16 Aralık 2007 tarihinde eklendi
Kesinlikle izlediğinize pişman olmayacağınız bir film.. Hala izlemeyen varsa acil izlemeli.. Orlando Bloom’un filmdeki oyunculuğu ise gerçekten alkışı hakediyor
2,5
16 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
konusunu gercekci we tarafsiz buLmadim ayrica zaten fiLm bastan asagi ben ii bir fiLm degiLim diye haykiriyor gibi...
Daha Fazlasını Göster