hepimiz kendimize o kadar yabancıyız ki, başkalarına yakınlaşamıyoruz. bence filmin yüksek sesle söylediği cümle buydu. "hello stranger!" cümlesinin iki farklı karakter tarafından kullanılması, açılan serginin adının bile "strangers" olması, kişinin yalnızlığını ve belki de daha çok, ilişkilerdeki soğumayı, uzaklaşmayı vurguluyordu. "modern" birlikteliklerin, erkek eksenli cinsel egoya sırtını yaslaması, yer yer filmin tonunu sertleştirsede, kesinlikle yapmacık, yapay ya da ışıltılı bir hale dönüştürmüyor. çoğu filmde hatta kendi hayatlarımızda yaşadığımız ilişkilerin, duyguların, söylenen sözlerin törpülenmiş, cilalanmış olması ve bizim bu tarz bir "sansüre" alışkın olmamızdan dolayı, film sindirilmesi biraz zor bir hal alıyor.
yabancılaşmayı, ya da yakınlaşamamayı merkeze oturtarak ikili ilişkilere de laf atıyor "closer". ilk görüşte aşık olduğumuz birini tanıdıkça, yani "daha yaklaş"tıkça ondan soğumamız ve her zaman "yabancı"yı, uzakta olanı, erişemediğimizi istememiz konusunda, kendimize davranmadığımız kadar dürüst davranıyor. bir çok kişinin filmi kaldıramamasının sebebi de bu belkide. Gerçekler, hem kendi hayatımızda hemde beyazperde de, canımızı yakıyor.