En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
cherie2389
Takipçi
41 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
30 Aralık 2009 tarihinde eklendi
pff diyorum filme. tamam kurgu falan güzel hikaye iyi ama nası bi film o öyle yaa uzak doğu sinemasına küstürecek bi 2 saat.boş bomboş.. otur boşluğa bak daha anlamlı..garip ya
tamamiyle can sıkıcı bir film konusuda çok saçma vakit kaybı denilebilir filzmi izlerken uyumamak için kendimi zor tuttum yarısına geldiğimde dayanamadım uyku daha güzeldi uzak durun...
Bence bu filmde yönetmen üç aşk hikayesini anlatarak aşkın üç halini anlatmak istemiş seyirciye; 1-Uzun bir yolculuğa çıkan nişanlı çiftin hikayesinde,elindekinin kıymetini bilemeyip onu kaybettikten sonra yaşanılan pişamnlığı anlatmış yani Loser aşkı, 2-Yakuza çiftin hikayesinde elde edememenin verdiği özlem yaşamak isteyipte hep dışında kalacağımız bir aşkı istemeyi anlatmış yani olmayanı dileyenlerin hikayesi Wish aşkı, 3-Pop stara duyulan aşka gelince bence aşkta fedakarlık anlatılmış çünkü daima bir taraf vericidir yani her zaman için fedakarlık yapan birisi daha fazladır yani self-sacrifice aşkı... Tabi bunlar sadece benim fikrim ama filmi izleyipte film üzerine ve de aşk üzerinde düşündüğümde bu kanıya varmıştım
Sanatsal olarak üst düzey bir film olduğu gerçek.Etklileyicilik konusunda ise pek katılamayacağım,aşk hikayelerinde büyük boşluklar söz konusu (bazen yeşilcam gibi abartmalar,popstara gözler feda olsun gibi...)Filmin gerçek zamanlı yürümesi (kişiler yüz metre yürüdüyse izleyicide kamerayla yüzmetre yürüyor)ayrı bir sorun.Sonuç olarak Eksileri ve artıları filmi bence dengeliyor.10/7
bu yönetmenin izlediğim ilk filmiydi. ama sanırım bundan sonra ilk işim tüm filmelerini bulup izlemek olacak. Sıradışı bir üç aşk hikayesini sıradışı yöntemle anlatan ilginç ve güzel bir film. mutlaka izlenilmeli
1001 metaforla 1000 takla attırsa da tablodan fırlamış hissi yaratan, ardarda fotoğrafları izliyormuşçasına dinlendiren, huzur ve huzursuzluğu aynı anda veren, durağan ve yalın bir anlatıma sahip duvar kağıdı gibi bir film...
hani işte budur dedirten duygu yüklü filmlerden.o kadar güzel ve etkileyiciydi ki sanki ne yazsam filmin kalitesinin yanında havada kalacak gibi geliyor.her açıdn sanat kokan ve aşkı bu derece hissettirerek anlatan ve bu açıdan da amacına ulaşmış bir film.takeshi kitano bir daha böyle bir film çekebilir mi acaba???
bu film başımı döndürdü.aslında BU FİLMİ daa önce izlicektm ama arkadaşlrm çok sıkıcı bi film oldunu söleyp wazgeçrmşlerdi beni.tv de izledm dün gece bu sefer kaçırmadm izledime çok memnun oldm kesinlkle kaçırılmıcak bi baş yapıt.renkler can alıcıydı
Aşkı yitirmenin bedelini üç farklı hikaye ile anlatan büyüleyici bir yapıt.Filme eşlik eden müzikler ise olağanüstü renklerdeki doğa manzaraları ile sizi kendi hikayenize götürecektir.
Daha çok şiddet içeren filmler çeken bir yönetmen olan Takeshi Kitano'dan şiirsel bir aşk filmi. Yine bazı sahnelerde şiddet gösterisi olsa da bunlar mümkün olduğunca azaltılmış.Film iç içe geçmiş üç aşk hikayesini anlatıyor. İlk hikaye; sevgilisini iş dünyasındaki etkinliğini artırmak için terk etmiş olan bir adam ve bu terk ediş üzerine intihar edip, akıl sağlını yitiren kızı anlatıyor. İkinci hikaye; sevdiği insanı yıllar önce işleri için, geri dönmek üzere, gitmiş olan bir yakuza ve onu her cumartesi yemeğiyle bekleyen kadını anlatıyor. Üçüncü hikaye ise; bir Pop yıldızı ve bu Pop yıldızının hayranının arasındaki sevgi anlatılıyor. Bu üç hikaye birbiri içine geçmiş ve bazı sahneler aynı mekanlarda geçiyor. Bu hikayelerinin dışında da günümüz Japonya'sına dair de bilgi sahibi olabileceğimiz insan manzaralarına tanıklık ediyoruz. Manzara demişken, filmdeki manzaralar da harikaydı. Kitano, arka fon olarak sararmış, dökülmüş yapraklar, gün batımı gibi görsel öğeler kullanmış. Görselliğin bu kadar harika aktarıldığı fazla film yok. En azından da ?Dolls'un bu filmler arasındaki yeri çok sağlam gibi. Bu arka fon ile uyumlu ve şiirselliğin son derece yüklendiği müzikler de muazzam. O kadar muazzam ki müzikleri melodram izliyormuş hissi veriyor bizlere zaman zaman. Filmin senaryosunun filmin etkileyiciliği açısından da önemi büyük. Anlatılmak istenenler son derece başarılı bir şekilde izleyiciye aktarılmış. Bu şiirsel anlatımın karşısında izleyiciyi düşüncelere sürükleyen, az sözle çok şey anlatan mistik bir aşk filmi diyebiliriz ?Dolls? için. Filmde sadece aşk vurgusu yapılmıyor, pişmanlık ve zaman olgusu da sorgulanıyor. Kitano bazı şeyleri izleyicinin gözüne sokmuyor, izleyicinin farkına varmasını istiyor. Bu da Kitano'nun imgelere yüklediği manalarda gizli. Filmdeki renk kullanımı da mükemmel. Kullanılan renkler göz kamaştırıyor 114 dakika boyunca. Her açıdan harika bir film. Son yıllardaki klişe, birbirini tekrarlayan filmlerle dolan sinemada özgünlük açısından da çok önemli bir film. Yalnız Japon kültürüne de fazlaca değinen film bizlere biraz sıkıntı verici gelebilir. Ama öyle bir film ki ne kadar yavaş ilerlese de ne kadar Japon kültüründen bahsetse de her kesimden izleyiciye kendisine çekmesini başarıyor. Çünkü; günümüz insanın, aşklarının insan ruhuna yaptığı darbeyi ve de tüm dünyanın içerisinde bulunduğu ruh hali ekrana tüm etkileyiciliğiyle yansımış durumda. Sinemanın estetik yönünün, metaforla süslenmiş ve müzikleriyle de mükemmeliyete ulaşan, izlenilenlerin dışında bir aşk filmi. İzleyen ve izlemeyenlere izletin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.