Bu filme sadece sinema filmi dersek haksizlik ederiz, filmde neredeyse sanatin bütün dallari yer almış: resim, şiir, edebiyat, müzik, bale hepsi olağanüstü bir şekilde filmin her karesinde inanilmaz bir estetikle vücut bulmuş. Özellikle renklerin kullanimi inanilmazdi, dış çekimlerdeki görüntüler ise adeta bir tabloydu....Dolls filmini izleyenler bilir, işte oradaki görsel estetik uzak doğu dövüş sanatlariyla bir aşk öyküsünün etrafinda buluşmuş ve ortaya defalarca izlenesi bir film çıkmış. Yaşanan aşkın yoğunluğu karşısında filmin sonunda gözümden bir damla yaşın dökülmesine engel olamadim.Filme aksiyon macera arayarak gidenler aradiklarini bulamayacaklar ve kesinlikle sıkılacaklardir.Ama sinemadan anlayan gözlerle filmi izlediginizde gördükleriniz karsisinda nefesinizin kesilmesine engel olamiyorsunuz....(sennur hic bana sinemaya gidiyorsun deme kendin 10 günlük bir adamla utanmadan hergün orada burada gezerken) Kaplan ve ejderhadaki müthiş ve fantastik dövüş kurgusu bu filmde de mevcut.Özellikle Matrixi animsatan yavaş çekimler filme ayri bir lezzet katmiş.Film hernekadar kısmen fantastik de olsa tarihi gerçeklere dayanip Çin imparatorlugunun kuruluşunu anlatiyor....7.sanata gönül verenler bu filmi izleyin ve siz de hayran kalin....Bu arada Tarantinonun filmle hicbir ilgisi yok sadece çok görüp beğendigi bu filmin USA ve Avrupada gösterime girmesine ön ayak olmuş yapimci kimliğiyle: Dövüş sahneleri abarıltılmiş diye yazanlara bu son notta, filmde zaten herşey görsel estetiğe dayaniyor ve bu sahneler aynen bir bale eserini sergiler gibi kurgulanmiş fizik kurallarindan bağımsız olarak normalden kat kat üstün ve etkileyeci bir performans sergilemek için.Siz kalkıp bunu sorgularsaniz sonra Cüney Arkinin Kara Murat filmlerini izler gibi gülersiniz, biz de sizin halinize güleriz...