Ruhların Kaçışı: en yeniler yorumlar

Sanırım Miyazaki'nin filmlerine dair artık kanaatim oturdu. Yürüyen Şato'da hikayeyi yakalamakta zorlanmış ancak Mononoke ile açıkçası yargılarım pozitif tarafa kaymıştı. Çünkü Mononoke'nin hikayesi daha oturaklı ve en azından daha yakalanabilir cinstendi. Devamında Gökteki Kale ve Totoro gibi yapımları çok keyif almadan izledim. Bu iki filmdeki hikayeler de yakalanamayacak cinsten değildi. Dolayısıyla izlediğim dört film neticesinde Miyazaki'ye dair yargılarım daha ortalarda bir yerlerdeydi.

Ancak Ruhların Kaçışı ile birlikte artık daha net eleştirel tarafta olduğumu söyleyebilirim. Yürüyen Şato'dan sonra burada artık tamamen kopuk bir senaryo ile beraberiz. Açıkçası animelere karşı ön yargısı olan biri değilim, hatta Miyazaki filmlerini izlemeye başlarken çok motiveydim. Kardeşimle beraber hem güzel bir anı olarak görüyor, hem de çocukluğa bir nevi geri dönüş seansı olarak değerlendiriyordum. Ki şunu eklemem de gerekir, bu filmleri çocukken izlemiş olsaydık yargılarımız çok daha pozitif olurdu. Çevremde Miyazaki ile erken yaşta tanışan çoğu kişinin kuvvetli bir gönül bağı olduğunu görüyorum. Ancak bu tanışma benim gibi otuzlu yaşlara yakın gerçekleşince filmin o büyülü ve masalsı yapısı yeterli kalmıyor ve senaryodaki çiğlikler göze batıyor.

Ne olursa olsun, izlediğim bir yapıtın her şeyden önce beni kurgusal olarak doyurmasını beklerim. Masalsı doku mutlaka iç okşayıcı olabiliyor veya karakterler arasındaki duygusal bağların geçişi de öyle. Ancak bu film her anlamda eksik ve her şeyden önce ne anlattığı bile anlaşılamayan bir film. Kurguya etkisi olmayan yan karakterler, kafada kalan birçok soru işareti, sürekli koşuşturmaca içerisinde geçen bu yüzden aralarda basamak atlayan bağlantılar... Miyazaki seninle çok daha kuvvetli bir bağım olsun isterdim....

Herkeste iyilik veya kötülüğün, fedakarlık ya da bencilliğin bir derece bulunduğu, animasyon ve fantasy olmasına rağmen live action filmlerden çok daha gerçek bir film. Başyapıt.

Filmde yer alan tüm karakterler harika ve ilgi çekici. İzlerken insanı gerçek hayattan koparıp bir hayal dünyasına götürüyor ve 2 saatlik bir kafa tatiline çıkarıyor. Miyazaki bu işte çok iyi zaten onun elinden çıkan bir şeyin de kötü olmasını pek beklemiyorum.

Bir insanın animasyondan ne kadar büyük bir beklentisi olur da hayal kırıklığına uğrar anlayamadım,hiçbir beklentim olmadan açıp izledim ve şu zamana kadar izlediğim çoğu animasyondan farklı,yaratıcı ve rengarenk bir animasyonla karşılaştım. Sürekli bir merak içinde "acaba şimdi ne olacak ?" diye sordurtan cinsten. Bence bir animasyondan çok daha fazlası,kesinlikle izleyin

Bu filmin neden bu kadar begenildigini bir türlü anlayamadım ki beğenenler de hep aynı cümleleri kurmuş neden beğendiklerini onlar da açıklamış. Normalde 0.5luk da bir film değil fakat bu kadar abartilmasina istinaden ben de abartılı bir düşük puan vermeyi uygun buldum

Ölmeden önce kesinlikle izlenilmesi gereken, usta yönetmen Miyazaki'nin elinden çıkmış bir başyapıt!

Ödülünü hakeden sıradışı bir film.Fantastik ama insanı yormayan,aksine kendine çeken ve rahatlatan yapıt.Fantastik deyince vurdukırdıyı bekleyenlere hitap etmez.Beğenen çok beğenir.Tekrar izlenebilir

fazla söze gerek yok aslında bu film için tek cümle yeterli:yine bir miyazaki klasiği,izleyin izletin...

Bayıla bayıla tekrar tekrar izlediğim tek animedir. Miyazaki çok farklı bir distopya işleyerek tüm yaratıcılığını konuşturmuştur. Karakterler oldukça iyi işlenmiştir. Kurguda bir eksiklik bulmak zordur. Bu animenin sonunda garip bir huzur hissederim hep :) Neyse işte tavsiye ederim.

SPİRİTED AWAY:
Animeler sadece çocuklara hitap eden yapımlar değildir. Her yaştan izleyici için farklı dersler çıkarabilecek türden yapımlardır. Çocuklar için eğlence, macera kısmı ön plana çıkarken büyükler için ise daha çok gerçekçi kısmı; ders çıkarma, aşk ön plandadır.

İzlediğim animelere bu yüzden hep farklı bakmışımdır. Birçoğunun eğlence kısmından çok anlatmak istedikleri hep dikkatimi çekmiştir. Örneğin; 5 Centimetres Per Second da (Saniyede 5 Santimetre) aşk, Princess Mononoke de (Prenses Mononoke) savaşlarda kazananların olamadığı, My Neighbor Totoro da (Komşum Totoro) bağlılık vs. dikkatimi çeken bazı şeylerdi. Animelerin çekicilik kısmı da buradan gelir işte. Anlamadığınızdan çok anladığınız konu üzerine düşünürsünüz. Halbuki içinde anlamlandıramadığınız birçok olay, daha önce görmediğiniz birçok karakter vardır. Ama siz hep o gerçekçi yönüne takılırsınız. Anlatmaya çalıştığı önermeye, konuya takılırsınız. Bu yüzden Anime izlemeye bir kere başladınız mı bir daha bırakamazsınız.

Spirited Away, özgün adıyla Sen to Chihiro no kamikakushi, anime ustası Hayao Miyazaki’nin elinden çıkmış nadir güzel yapımlardan birisidir benim için. Miyazaki severler için tüm yapımları eşdeğer güzelliğe sahiptir aslında. Ancak yinede anlatılan konu açısından ayrım yapılabilir. Spirited Away, ruhlarla dolu kasabaya düşen Chihiro adlı küçük kızın ailesini kurtarmak için yaşadığı macerayı anlatır. Burada asıl anlatılmak istenen açgözlülüktür. Bu açgözlülüğü Chihiro’nun ailesinde, kasabada bulunan birçok ruh ve çalışanlarda görebilirsiniz.

Anime severlerin kaçırmaması gereken bir yapım. İMDB’nin en iyi 250 yapımları arasında 43. sıraya yerleşmiş Miyazaki’nin harika eserlerinden biridir. Şunu da belirtmek isterim ki hangi film olursa olsun beklentinizi asla çok yüksek tutmayın yoksa her zaman hayal kırıklığına uğrarsınız. İyi seyirler… Puanım:10/9

Hayao Miyazaki'nin Oscar aldığı animasyon filmini sonunda izledim. Ve bu filmle büyülendim adeta. Bu yazım diğerlerine göre kısa olabilir çünkü filmin konusunu veya olanları yazmak istemiyorum, sizin yaşamanız daha iyi olacak bence.

Bu filmin senaryosu öncelikle çok yaratıcı, gördüğüm en özgün senaryolardan birisi. Karakterler, olaylar gerçekten insanı sürüklüyor. Ayrıca ufak detaylar da çok iyi işlenmiş.

Filmle ilgili ufak bir sorunum var sadece, ufacık. Bu bir kısmınız için pek sorun olmayabilir de benim için biraz oldu, filmin içinde olduğu Japon kültürünü ve bütün nicelikleri bana biraz garip geldi. Bunu anlayabilmek için de epey bir araştırma yapmam gerekti. Bu yüzden filmi izlerken bazı yerlerde olan şeylerin niye öyle olduğunu tam olarak anlayamadım.

Ama genel anlamda Spirited Away, mükemmel bir animasyon. Eğer hala izlemediyseniz, kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle de film bittikten sonra hem sevinip hem üzüleceksiniz.

FİLMİN İYİ YANLARI:

+ Muhteşem animasyon, senaryo, karakterler, olaylar, kişilikler.

FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

- Bazı sahnelerin kafa karıştırıcı olması.

TOPLAM PUAN: 9.2/10

bir çocuğun geniş hayal gücünü anlatan bir anime fakat yine de beklediğim gibi değildi 5/10

Miyazaki'nin izlediğim ilk gücünün sınırlarını zorlayan,sizi içine çeken değişik bir anime filmi ruhların kaçışı belki abartıldığı kadar mükemmel bulmadım ben de ama isimlendirmekte zorlandığınız fakat beğeninizi kazanan şeyler var filmin içinde bunlar da bu kadar ödül ve puan almasına sebep olmuş sanırım ama izlenmeyi hak ediyor

IMDB listesinde üst sıralarda olduğu için yıllardır büyük bir merakla izlemek istediğim bir filmdi.O merakın karşılığında aldığım şey sadece hayal kırıklığı.
Burada ki ve başka sitelerde filmi beğenenlerin hayal gücü filmin yönetmeninden aşağı kalır değil.Çünkü filmde gizli!! mesajlar bulmakta üstlerine yok.

Anime ve animasyonlar her zaman gereğinden daha fazla abartılan, daha fazla beğenilen işlerdir. Nette şöyle bir gezinin puanı 8'in altında animeye/animasyona kolay kolay rastlayamazsınız. İnsanların çocukluklarına duyduğu özlem sanırım bu aşırı sevginin sebebi. Bu kısa girizgahtan sonra filme gelirsek ''Ruhların Kaçışı'' da yukarıda anlattığım durumdan dertli. Film hakkında nette sayfalarca methiyeler düzülmüş. Olumsuz yorum neredeyse yok gibi. Filmi üzerinden 11 yıl geçtikten sonra, dün izledim. Kötü bulmamakla birlikte abartıldığı kadar iyi de bulmadığımı dürüstçe söylemem gerek. Öykünün ana iskeleti oluşturulurken ''Alice Harikalar Diyarında'' romanından bolca esinlenilmiş (sinema tarihinde fantastik bir öyküsü olupta bu romandan esinlenmeyen film yok gibidir neredeyse). Edebiyat tarihinin başyapıtlarından bu kitap olmasaydı filme kesinlikle başyapıt derdim. Ancak ''Alice..'' in olduğu yerde bütün bu filmler -başarılı da olsa bu film gibi- iyi bir esinlenmeden öteye gidemiyor.