En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
eyyüp tunahan
2 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
17 Şubat 2024 tarihinde eklendi
Tarantino demişki öyle bir film yapayımki ben neden farklı bir yönetmenim, ben neden Hollywoodun Picassosuyum demiş ve sonra siz iki usta; leonardo ve bradd sizin oyunculuğunuz karizmanızdan ve yakışıklılığınızdan neden daha öte deyip bir film yapmış vede benim gibi sinemaseverleri gerçekten büyülemiş. vede o tarantinoya göre sadece bir film ..
Tarantino filmlerine bayılan biri olarak şu filmin atmosferi, dialoglar, kostümler sizi o yılların vahşi batı filmlerine götürüyor çok başarılı. Zaten Leo'nun performansına diyecek yok. Ama Tarantino bu kadar filmi uzun tutup oyuncuların adım sayılarını bile iki saat gözümüze sokunca evet film bayıyor be. Sanat manat bir yere kadar. Verdiğimiz dakikalarda boş bir araba sürüş sahnesini yada yolda yürüyüş sahnesini bu kadar uzun tutması olmamış. Dialogları genelde ağırdan alır, bazen boş lakırdı dinleriz falan, tarantino'dan alıştık biz ama bu 3 harika oyuncuyu bir araya getirince daha dolu sahneler bekledik.
ben tarantino filmlerinden genelde haz etmem. Gene benim için sıkıcı. Fazlaca gereksiz sahneli. Basit konulu hatta konusuz. Kurgu seneryo çok kötü.. Kadronun hatrına sonuna kadar dayandım. Millette bir saplantı var tarantino filmiyse fecidir güzeldir falan diye... ama değil işte yahu.. kelimenin tam anlamıyla leş bir film. 10 / 3 o üçde kadronun hatrına..
Öncelikle insanların izlerken sıkılmasını anlayabiliyorum. Herkese göre bir film değil. Özellikle daha önceden yönetmen Tarantino'nun filmlerini izlemediyseniz 30 dakika bile dayanamayabilirsiniz. Çünkü bu film kişisel bir film. Tarantino tamamen kendi zevklerine göre yapmış filmi resmen. Ama ben yönetmenin önceki filmlerini sevdiğim için bu filmi de sevdim. İzlemesi gayet keyifli. Fakat bazı eksiklikleri var. Normalde Tarantino filmlerinde her sahne, sonunda bir olaya bağlanır. Hiçbir sahne için boş diyemezsiniz. Filmin başındaki bir detay illaki karşınıza filmin sonunda veya herhangi bir yerinde karşınıza çıkar. Fakat bu filmde gereksiz uzatılmış ve bazı boş sahneler var bana göre. Ve izledikten sonra aklınızda kalan sahne çok az. Bu konuda film beklentimin altında kaldı. Özellikle oyuncu kadrosu böyle olunca insanın beklentisi artıyor. Fakat biraz pozitif düşünüp iyi yanlarına bakarsak : Dönemin atmosferi ve kullanılan müzikler çok iyi yansıtılmış. Çekimler, oyunculuklar, kullanılan kamera teknikleri , senaryo kurgusu ve güzel sonu filmin iyi yanları. Artı olarak Bruce Lee sahnesi ve Cliff Booth yani Brad Pitt in oynadığı her sahne bana göre filmdeki en iyi sahneler. İzlemesi gerçekten çok keyifli. Kısaca Tarantino tarzı film seviyorsanız hemen izleyin. Çünkü Pulp Fiction da aldığınız tadı bu filmde de alma olasığınız çok yüksek. Başyapıt olmasa da gayet güzel ve izlenesi bir yapım. Nokta
“Once Upon a Time... In Hollywood”, senaryosunu da yazan Quentin Tarantino’nun yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…
Prömiyeri, 21 Mayıs 2019’da “Altın Palmiye” ödülü için yarıştığı Cannes Film Festivalinde yapılan ve 26 Temmuz 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 7.6/10 (558.244 oy) ve 3.8/5 (25.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.8/10 (562 yorum) ve 83/100 (62 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, oldukça etkileyici…
Ama biz yine de 3 Golden Globes, 2 Academy ve 1 BAFTA ödülü kazanan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, 90 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 373,3 milyon dolar gibi yeterince tatmin edici bir hasılat rakamına ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe karşımızdakinin:
“Yaparsa ancak Tarantino yapar” denilen türde 2 Academy, 3 Golden Globe ve 1 BAFTA ödüllü bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
1960’lı yılların popüler Amerikan kültüründen bugünlere ciddi esintiler taşıyan filmde, Steve McQueen (Damian Lewis), Roman Polanski (Rafał Zawierucha), Bruce Lee (Mike Moh) ve Burt Reynolds (James Marsden) şöyle bir boy gösterseler de filme damgasını vuran asıl karakterler, ortalıklarda hiç görünmeyen Sergio Corbucci ile Polanski’nin hamile karısı güzeller güzeli Sharon Tate (Margot Robbie) ...
Neden Corbucci ve Tate, diğerleri mostralık mı yer almışlar filmde?
Her şeyden önce Corbucci, “Django Unchained” (2012) in ana esin kaynaklarından olan ve (“Django Unchained” in oyuncu kadrosunda da yer alan) Franco Nero’nun başrolde oynadığı, Spaghetti Western’in önemli filmlerinden “Django” (1966) nun yönetmenidir…
Bu “bir” …
“Spaghetti Western” ve “Sergio” denilince de sinema dünyasında akla gelen ilk önemli isim ise, “Dolar Üçlemesi”nin yanı sıra, (bu filmin adına da esin kaynağı olmuş olan) “Once Upon a Time in the West” (1968) ve “Once Upon a Time in America” (1984) filmlerinin de yönetmeni olan büyük usta Sergio Leone’dir…
Bu da “iki” …
“Üç” değil de Tate konusuna gelince…
O yılları bizzat yaşamış olanlar yahut da merak sonucu araştırarak öğrenenler, 9 Ağustos 1969 akşamı filmde anlatılanların tam tersi bir biçimde, Sharon Tate ve evindeki diğer dört kişiye, zaman içinde tam bir “suç makinası”na dönüşmüş olan Charles Manson’ın “aile” olarak nitelediği müritlerinden oluşan (ve kesinlikle Vietnam savaşı karşıtı da olan “hippiler” olarak tanımlanamayacak) bir çete tarafından yaşatıldığını çok iyi bilirler…
Bütün bu olacakları, yani olası bir katliamı, Tate’i ve müzik yapımcısı Terry Melcher’ı arıyormuş numarasıyla evlerinin etrafında dolanan Manson’ın uğursuz suratını görür görmez anlıyorsunuz zaten…
Tahmin edemediğiniz tek şey, bu bir “biyografi” ya da “Sharon Tate belgeseli” olmadığına göre Tarantino’nun buradan nasıl hikâye üreteceği…
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi kendisi bize, başrollerini Dean Martin, Elke Sommer ve Sharon Tate’in paylaştığı bir film olan “The Wrecking Crew” (1968) ve “The F.B.I” isimli (gerçekte de var olan) TV dizisi aracılığı ile dönemin Amerikan ruh ve kültürünü çok iyi yansıtmış…
Tabii bu arada Manson çetesinin, filmdeki kurguya uygun olarak Rick Dalton (Leonardo DiCaprio) ve Cliff Booth’un (Brad Pitt) bulundukları malikâneye yaptıkları saldırıda yaşanan oldukça “sert” ve “kanlı” sahnelerin insana, “Böylesi olsa olsa yalnızca bir Tarantino filminde bulunabilir” dedirttiğini de belirtmiş olalım…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden”, farklı bir bakış açısı ile yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar, Tarantino’nun, çekimleri 35 mm Kodak film ve Panavision kameralarla yapan görüntü yönetmeni Robert Richardson’a, “Retro hissettirmesini ama çağdaş olmasını istiyorum” dediği filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; sinemanın yaşayan efsanelerinin filmlerini izlemeyi tarz edinmiş sinemasever dostlara, “Tarantino markalı filmleri de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, bir “Tarantino başyapıtı” olmasa da kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de olumsuz puan ve yorumlarda söylenilenlere aldırmadan “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Film çok ilginç Çok birbirinden kopuk Özellikle başrol kadın oyuncusu Diğer oyuncular hiçbir araya gelmiyor Birbirinden kopuk bağımsız anlamsız çok fazla sahne vardı Benim de izlediğim en kötü dicaprio filmi diyebilirim. Filmin müziklerine kostümlerine çekimine söylenecek hiçbir söz yok ama beni de pek tatmin etmedi. Bu paun da sirf Leonardo Dicaprio hatrina.
boşuna demogoji yapmaya gerek yok resmen çöp yönetmenın en kötü filmi .insan kadroya aldanıp izliyor yarısına kadar izleyebildim parama yazık oldu . işin ilginç yanı imdb puanıda çok yuksek kım nasıl verdi bu puanı
İlk dakikasından son dakikasına kadar her anlamıyla bir sinema şöleni. İki büyük sinema efsanesinden muazzam performanslar. Müthiş tasarıma sahip dekorlar, coşkulu harika müzikler, kusursuz bir final. Bir filmde daha ne olsun. Kesinlikle Tarantino'nun en iyi üç filminden biri. Başyapıt !
Filmde ortam ve kıyafetler filmin geçtiği dönemi çok güzel yansıtmış. Bu kadar iyi oyuncunun bir arada olduğu filmi başka bir filmde görme ihtimalimiz de olmayacaktır sanırım (brad pit, leonardo dicaprio, al pacino, kurt russel ve sayamadığım bir çok oyuncu). Filmi bu saydıklarım için izlemeye değer ama filmin süresi çok uzun ve ağır ilerliyor. farklı kişilerin hayatından kesitler veriyor bu da filmin sonunda kesişip güzel bir olay örgüsü olacak diyorsunuz ama maalesef beklediğinizi bulamıyorsunuz. çok fazla gereksiz sahne var. Ayrıca bruce lee dövüş sahnesi var filmde. O sahnede gülsem mi ağlasam mı bilemedim, rahatsız oldum açıkçası. bazıları tam bir tarantino filmi demişler ama ben katılmıyorum buna. Tarantino filmleri diyalogların bol olduğu tek bir mekanda çekilse bile sıkılmadan izlediğin ve senaryosu sağlam filmler olur. Bence Tarantino o dönemi kendi içinde yorumlayarak kendini tatmin etmek için bir film yapmış. En başta saydığım nedenlerden dolayı 7/10 veriyorum ben.
Tarantino yine sıra dışı bir filme imza atmış. Bu filmi önceki filmlerinden de daha farklı olmuş bence. Filmin bir hikâyesi yok. Filmin vermek istediği bir ana fikir de yoktu bence. Bir ana fikir vermiyor ama sahneler arasında bazı mesajlar veriyordu. Filmi Tarantino çekince kaliteli bir hikâyesi olmasa da gayet keyif veriyor. Tarantino bu dönemin en özgün yönetmenleri arasında rahatlıkla yer alabilecek biri. Aslında film gerçek bir hikâyeden uyarlanıyor ama o hikâye, filmde yan hikâye gibi kalıyor. Yani Tarantino gerçek hikâyede oynama yaparak bize sunmuş. Kötü sona sahip bir hikâye olacakken, bunu iyi bir sona dönüştürmüş. Hem gerçek karakterlerin hem kurgusal karakterlerin yer aldığı bir film olmuş. Filmin oyuncu kadrosunda çok büyük oyuncular yer alıyor. Brad Pitt, Leonardo DiCaprio, Margot Rabbie, Al Pacino ve daha niceleri… Brad Pitt ve Leo iyi ikili olmuş. Leo, bir aktörü(Rick Dalton), Brad de onun dublörünü(Cliff Booth) canlandırıyor. Usta Al Pacino'nun çok az sahnesi vardı. Margot Rabbie, gerçekte cinayete kurban giden Sharon Tate karakterini canlandırıyor. Dönem filmi olarak bakarsak çok beğendim. Film bizi 1969 Los Angeles şehrine götürüyor. Dönemin arabalarını, kostümlerini, hippilerini, sinema sektörünü gayet iyi bir şekilde yansıtmışlar. Tarantino dendi mi filmde en önemli unsurlardan biri diyaloglardır bence. Bu filmde de diyaloglardan yeterince zevk aldım. Bu adam çok iyi senaryo yazıyor gerçekten de. Filmin en beğendiğim kısmı gülme krizine girdiğim son sahneler oldu. Cliff Booth ve köpeğinin eve gelen üç hippiyi tarumar ettikleri sahne ve daha sonrasında bir hippiyi de Dalton'un lav silahıyla öldürmesi beni çok güldürdü. Tarantino'nun gerçek yaşanan olayları değiştirerek bize sunduğu güzel ve eğlenceli bir dönem filmiydi. Filme verdiğim puan= 8,4
Bukadar keliteli bir iekibi bir araya getir, bukadar kötü bir film yap yuh diyorum başkada bişey demiyorum. okadar dağınık ve saçma sapan bir seneryoki hep biyerde toplansın birleşsin diye bekliyorusun ama yok yok yok. Yaw arkadaş O leonardo dikaprionun yan malikanesinde oturan kadını (Margot Robbie) ve o aileyi niye koydun filme ? figüran modunda bütün filmde.
Filmin sponsoru destekleyeni kesinlikle sigara firmaları, hayatımda bu kadar sigara içilen bir film görmedim. Kesinlikle filmin amacı sigarayı gözönünde tutmak. Ne seneryo var ne hikaye çöp vakit kaybı bir film.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.