Ortalama puan
4,2
218 Puanlama
Yeşil Rehber hakkında görüşlerin ?
5,0
12 Mayıs 2024 tarihinde eklendi
Filmi çok beğendim o ailenin önemini anlatıyor hoş bir filmdi bittikten sonra mutlu oldum iyi seyirler
5,0
20 Mart 2023 tarihinde eklendi
HARİKA BİR BİYOGRAFİ FİLMİ. SAKİN SESSİZ Bİ ZAMANINIZDA OTURUN İZLEYİN. İÇİNDE ORJİNAL CÜMLELER DOLU GÜZEL BİR FİLM
4,5
21 Mart 2022 tarihinde eklendi
Çok güzel ve anlamlı bir film izleyin..
4,0
8 Ocak 2022 tarihinde eklendi
Her ne kadar Amerika'da ırkçılığa bakış açısını işleyen, artık sıradanlaşmış bir senaryo üzerinden gitse de son zamanlarda en çok etkilenerek izlediğim filmlerden birisiydi. Herşeyden önce muhteşem bir oyunculuk performansına şahit oluyorsunuz. Karakterler çok iyi ve etkileyicii derecede gerçek.
Filmden bana kalan ise , kendi başına ne kadar yetenekli ve başarılı olsan da , zengin de olsan mutluluğun; ait olduğun toplumun seni ne kadar kabul edebileceğine bağlı. Toplumun sorunlu ve mutsuzken , kendine odaklanarak rahatı bulamazsın. Bunu filmde en iyi ,piyanist ve şoförünün tek eğlendiği zenci barı sahnesinde hissediyoruz. Kişisel değil toplumsal düşündüğümüz sürece varız. Bunu gerçekleştirmek içinse mücadele ve cesaret gerekiyor. Ne diyor İtalyan Şoförümüz: "Dünya ilk adımı atmaktan korkan yalnız insanlarla dolu" Yalnız ve mutsuz olmak istemiyorsak biraz gayret gerek.
4,0
22 Eylül 2021 tarihinde eklendi
Tam bir "film'' başlıyor gelişiyor hikayesiyle sizi içine çekiyor baştan sona ve bittiginde ki genelde son isimdir izlemek sonra uyku evresine geçerim ve evet güzel bir uyku çektiren bir film, bu tarz filmlere kendi bulduğum kategorizem var ismi de "film" tırnak içinde.. bu bir "film" :)
3,0
20 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
Senaryosu, piyanist Don Shirley ile onun şoförü ve koruması olarak görev yapan Tony Vallelonga’nın gerçek yaşamından esinlenilerek Brian Hayes Currie, Peter Farrelly ve Tony Vallelonga’nın oğlu Nick Vallelonga tarafından yazılan “Green Book”, yönetmen koltuğunda Peter Farrelly’nin oturduğu biyografik bir drama…

Prömiyeri, 11 Eylül 2018’de Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 16 Kasım 2018 tarihinde vizyona giren filmin, kazandığı 3 Golden Globes ve 1 BAFTA ödülünün yanı sıra 5 Academy ödülü adaylığı bulunuyor…

Senaryosunun yazımında, Nick Vallelonga’nın, babasının annesine yazdığı mektuplar kadar bizzat babası ve Don Shirley ile yaptığı görüşmelerden de yararlandığı bilinen filmin, 8.2/10 (413.461 oy) ve 4.3/5 (10.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.2/10 (359 yorum) ve 69/100 (52 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları yeterince iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

Yine de gelin isterseniz,23 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve brüt 321,7 milyon dolarlık bir gişe rakamına ulaşan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım ve ardından da puanlamaya çalışalım…

Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi paylaşalım:

Karşımızdaki, IMDB ve Rotten Tomatoes’da kendisine verilen yüksek izleyici puanlarını, her haliyle teyit eder niteliklere sahip olan son derece “izleyici dostu / audience-friendly” bir film…

Şimdi tam da bu noktada; “Ne demek, bu izleyici dostu film?” diye bir soru yöneltebilirsiniz bize…

Hani, sorun da zaten...

Zira Oxford sözlükteki anlamına da başvurarak, ilk kez 1980’li yıllarda “Adweek” tarafından kullanılan bu kavramı en basit biçimde şu şekilde tanımlayabiliriz:

“Bir grup izleyici tarafından kolayca anlaşılan ve/veya takdir edilen, popüler çekiciliğe de sahip olan bir film…”

Sanıyoruz, “Green Book” için bunun tersini iddia edecek biri de çıkmayacaktır kanımızca…

Peki, bu kötü bir şey mi?

Eğer bütün filmlerin, sinemadan anlayan eleştirmenleri de mutlu etmek gibi bir zorunluluk ile çekilmesi gerektiğini düşünmüyorsanız, “elbette değil…”

Ki, şahsen biz de öyle düşünmüyoruz…

Bize göre de, arada sırada böyle kafa yormadan izlenebilen popüler filmler de yapılmalı…

Hele de oyuncu kadrosunda, bu filmde olduğu gibi Viggo Mortensen ve Mahershala Ali kadar nitelikli performans sergileyecek isimlere yer verilecekse…

1960’lı yılların Amerika’sının ve senaryosunun ruhuna uygun teknik altyapısı ile kurgusu da oldukça iyi olan bu filmin, 24 Şubat 2019 akşamı en az 1 Academy ödülünü kendi hanesine yazdıracağını düşünüyoruz…

Sonuç olarak, 130 dakika gibi biraz uzun da sayılabilecek süresine rağmen su gibi akıp giden bu film için puanımız 3 önerimiz ise, “siz de bir şans verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 21 Şubat 2019 günü saat 00:17’de yazılarak paylaşılmıştır...

Burada yaptığımız tek şey, rakamları güncellemek oldu...
4,0
21 Nisan 2021 tarihinde eklendi
Çok şey katabilecek film olmuş kaliteli dk lar geçirdim. Tek kızdığım hatta 1 puan eksik vermeme sebep olan fil dişi gösterilmesi sergilenmesi tamamen yanlıştı !
4,5
10 Nisan 2021 tarihinde eklendi
Oyunculuk olsun kurgu akış hepsi çok iyiydi. Film beni içine o kadar çekti ki sanki bende aralarında üçüncü karakter gibiydim. İki saat içinde çok farklı duygular yaşadım. Günümüzde bile devam eden ırkçılığın o dönemlerde had safhada olduğunu gösteren en iyi yapımlardan bitanesi. İzlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler...
4,5
30 Aralık 2020 tarihinde eklendi
Tek kelimeyle muhtesem bir yol hikâyesi. En sevdiğim 5 film listesine anında girdi. Ara ara açılıp tekrar seyredilebilecek bir film. Viggo Mortensen döktürmüs.
5,0
13 Aralık 2020 tarihinde eklendi
Ne pis bir milletmişiniz bu kadar filim bu kadar kitap bu kadar sömürü hikayesi yıl 2020 hala sömürü hala ırkcılık olayları ile gündemdesiniz
0,5
29 Kasım 2020 tarihinde eklendi
arkadaşımın zoruyla izledim ve hayatımda izlediğim en kötü filmdi. Boşuna vakit kaybı. Saçma sapan bir film.
4,5
10 Mayıs 2020 tarihinde eklendi
1960 Amerika’sını ırkçılığı o kadar güzel anlatmış ki... sadece film bana biraz uzun geldi onun dışında harika bir film. Oyunculuklar müthişti ,
5,0
7 Mart 2020 tarihinde eklendi
Güzel filmdi zamanın zencilere karşı haksızlıklarindan bahs edilmiş, oyuncularda güzel oynamış hakkını vermişler rollerinin
4,0
1 Şubat 2020 tarihinde eklendi
Bu sene en iyi film Oscar ödülünü aldığı için daha fazla beklemeden izleyeyim dediğim bir film oldu. Filmin hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Çok iyi değildi ama sevdiğim bir film oldu. Filmin hikayesi şu şekilde; 1960'lı yıllarda Amerika'nın çeşitli bölgelerinde yüksek oranda ırkçılık baş gösteriyordur. İtalyan-Amerikalı olan Tony Lip bir yerde garsonluk yapmaktadır ama çalıştığı yer kısa süre sonra kapanacaktır. Bunun üzerine iş aramaya koyulur. Bir gün Afro-Amerikalı Dr. Shirley adında birinden iş teklifi alır. Dr. Shirley, Tony'den çeşitli yerlerde yapacağı konser turu için ondan şoförlük yapmasını ister. İlkten anlaşamasalar da sonradan Tony işi alır. Sonradan güneye doğru yolculukları başlar. İki çok farklı insanı bir yolculukta buluşturur film. Bir yanda mahalle ağzıyla konuşan, kibar olmayan hareketler sergileyen bir adam, diğer yanda son derece titiz, evhamlı bir insan. Yolculuklarında başlarına çeşitli olaylar gelir ve sonunda New York'a gelerek yolculuğu tamamlarlar. Filmin hikayesi bu şekilde. Film, o zamanın sosyolojik durumlarını iyi yansıtmış. Bir kasabada polisler tarafından durdurulduklarında Dr. Shirley'e polisler dışarı çıkamayacağını söylemesi ırkçılığın ne boyutlarda olduğunu gösteren bir yerdi bence. Film dönemini de çok iyi yansıtmış bence. Kıyafetler, mekânlar filmin ruhuna uygundu. Görüntü yönetmenliği olarak da çok iyi olmasa da iyiydi bence. Kurguda biraz sıkıntılar vardı. Sahne geçişlerinin kötü olduğu yerler vardı. Başlarda da kameranın çok farklı açılara hızlı bir şekilde geçmesi iyi bir göz zevki oluşturmuyordu. Oyunculuk olarak Viggo Mortensen'i beğendiğimi söyleyebilirim. Bir İtalyan'ı iyi canlandırmış. Canlandırdığı karakterin öz benliğini bozmaması hoşuma gitti. Mahershala Ali de iyi iş çıkarmış bence. Film sıkmadan izlettiren bir yapımdı. Sürükleyicilik iyiydi bence.
İki farklı dünyalardan olan insanları bir yolculukta bir araya getiren,o dönemde Amerika'daki ırkçılığı göz önüne getiren, keyifli bir seyahat filmiydi.
Filme verdiğim puan= 7,8
5,0
23 Ağustos 2019 tarihinde eklendi
Filmi ilk izlediğimde muhtemel Oscar adayı diğer filmlere de bakmıştım. Netflix'in Roma filmi ödülü alacakken, bu filmin resmen ödülü çekip alması da ayrıca bir hoşuma gitti. Filmde iki adet muazzam ötesi oyunculuk performansı izliyorsunuz. Tüm filmde bu iki adam üzerine kurulu zaten. Danimarkalı olan Viggo Mortensen'in İtalyan olup Amerika'da yaşayan bir adam rolü, ders olarak gösterilebilir. Karnınız açsa, karnınızı doyurup filmi izlemenizi ayrıca tavsiye ediyorum. Muazzamdı.
Daha Fazlasını Göster