Cannes ve Oscar ödüllerine damgasını vuran, yıllarca unutulmayacak, sinema tarihinde kültleşecek dev bir eser yaratılmıştır. Güney Kore sinemasına ne kadar mesafeli de olsam film beni muhteşem derecede etkiledi ve hayran olmamı sağladı.Zaten 96 yıllık Oscar tarihinde en iyi film ödülünü İngilizce dışında bir dille çekilen Parasite aldı. En iyi film dışında en iyi yönetmen, en iyi uluslararası film ödülünü de kazandılar.Altın Palmiye ödülünü de Cannes'te kazandı. Uluslararası otoriterler tarafından bu kadar beğenilmesi gerçekten boşuna değil. Film öncelikle bir oyunculuk filmi değildİ ; Senaryoyu işleme ve sosyolojik tabaka farklılıkların ortaya serilmesi filmiydi. Film hiçbir zaman bir sosyal tabakayı ne iyi ne de kötü göstermiş. Grileriyle, siyahıyla ve beyazıyla resmedip izleyiciye sunmuş, tarafgir bir yaklaşım yoktu açıkcası. Filmin isminin Parazit olmasından hareketle çözümleme yaparsak Park ailesi zengin olan aile yani, fakir ve alt sınıf Kim ailesinin yeteneklerinden daha önceden miras yoluyla kendilerine akseden paralarıyla kullanıyor. Nasıl derseniz Kim ailesinin babasının şoförlüğüyle, genç oğlanın İngilizce bilgisiyle, annenin yemek yapma yeteneğiyle falan. Hatta bir sahnede Park ailesinin Beyi diyor böyle giderse kıyafetlerim kokmaya başlayacak yeni bir hizmetçi tutmak gerekir. Diğer taraftan Kim ailesi de alevere ve dalevereyle Park ailesinden 4 maaş alarak krallar gibi geçinip, aileyi yönlendiriyorlar. Hatta masanın altında kalma sahnesi de parazit formlarına bir atıfta bulunmaydı. Kovulan temizlikçi kadın ve mahsende sakladığı eşi de bir alt sınıf sınıf parazit gibi yaşayan forma örnek. En dikkat çekici taraf bu iki alt tabakadan gelen aile parazit formu devam ettirebilmek için birbirlerine atmadıkları kazık, yapmadıkları kötülük kalmadı, hatta Kim ailesinin oğlu hediye kayayla mahsene girip adamı öldürmeyi bile düşündü.Alt tabakaların menfaat için birbirini ezebileceğine en bariz delili sunmuş.Metaforlarla yüklü senaryo. Özellikle koku metaforu; ne yapılırsa yapılsın alt tabaka olduğunun anlaşılacağı bir durum olacağını ortaya çıkarıyor. Bu özelliğin ne kadar saklansa da ortaya çıkacağı anlaşılıyor. Kim ailesinin babasının masada çocuklarının yanında farkında olmadan aşağılanması; en son bıçaklama sahnesinde kendini ortaya çıkarıyor. Belki de bu sınıfların refleksif olarak ilerde duygusal tepkiler verebileceğine ya da zaman zaman verdiğine bir işaretti diye yorumladım. En başta gelen o kaya ise aslında şöyle bir metafor gördüm. Alt sınıf tabakaların her zaman yukarı sınıfa çıkabilmek için içindeki umut metaforuydu. Hatta işlerinin bozulmaması için aynı tabakadaki rakiplerine karşı kullanılabilecek bir silah metaforuna dönüştü. Sel sahnesinde ise her şey mahvolsa bile o yüzeyde kalan inanç metaforuna dönüştü. Ona kaya mı desek taş mı fark etmese de hareketli, değişken ve farklı anlamlar yüklenebilen bir metafor oldu. Görüntü ve çekim açılarını çok beğendim. Zengin olan Park ailesini kamera hep aşağıdan yukarıya gösterdi, fakir olan aile Kimi ise kamerada yukarıdan bakan açıyla, hatta Kim ailesini Bodrumda göstererek mesaj verdi. Işıklandırma da bile Park ailesi aydınlığı temsilen rahat bir hayatı sembolize etti. Kim ailesi karanlıkta resmedilerek zorlu ve çetin bir hayatı ortaya koydu. O yüzden sanat ve görüntü yönetmeni de başarılıydı. Senaryo basit değildi; tahmin edilebilir kısımları vardı en büyük handikapı filmin. En son sahnede Kimlerin oğlunun babasını kurtarmak için en sonunda gösterilen sahne hayâldi zaten sonra gerçeğe döndüğünü fark ettik. Mors alfabesi Kimlerin babası için bir sinyal ve yardım çığlığına dönüştü.İlk baş fakir tabakadan birinin, zengin tabakadan Parkların hayatı kolaylaştırmak için kullandığı bir şeyken. Fakir sınıf her fırsatta kendi sınıfında olan kişilere kötülük yaptı, o sınıfın çirkin ama var olan yüzünü gösterdi, Park ailesinde sürekli kendini yüksekten görme, kibir, alt sınıfa karşı hep mesafe, onlardan bilinç altından duyulan tiksinçlik, kendini gerçek anlamda geliştirememe özelliklerini gördük; film hakkında sayfalarca yazılabilir, konuşulabilir ama burada noktalarsak harika film, harika senaryo, harika çekim, harika sosyolojik analiz, harika akıcılık ve harika uyum vardı filmde.