Parazit: en yeniler yorumlar - Sayfa 2

Mühteşem senaryoya sahip bir film. Açıkçası filmi sevdim ama en iyi film Oscar'ı alacak kadar iyi film değildi. Yani niye buna verdiler anlamiyorum. En iyi film oscar'ını Joker,Jojo Rabbit yada 1917 hak ediyordu.

İlk başlarda biraz zorlama geldi jesicanın şöför için yaptıgı planın hemen tutması zorlamaydı bence. Orada bıraktım sonra devam ettin kore filmlerine alışıksanız seversiniz. Bir ailenin dagılması diyor açıklamada ama ortada dagılan 3 aile var. Verdiği mesajlara ah özellikle yagmur sonrası..

Konusu guzel vermek istedigi mesajda gercekten güzel

Harika bir film. Eşsiz bir konu, eşsiz bir işleme şekli. Tamamen kendine has bir tarzı var.

Gerilim, dram, komedi, aksiyon, macera gibi çok sayıda türün birleşimi.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

Çoğunluk gibi ben de filmi çok beğendim film bittiğinde bayağı etkilenmiştim Bence herkesin kesinlikle izlemesi gereken bir film insana birçok duyguyu aynı anda yaşatıyor ilk başta eğlenceli ve komik başlayan film maalesef bir dramla son buluyor

“Gisaengchung / Parasite”, senaryosunu da kendi hikâyesinden, Jin Won Han ile birlikte uyarlayarak yazan Bong Joon Ho’nun yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

Prömiyeri, 21 Mayıs 2019’da büyük ödül “Altın Palmiye”yi kazanan ilk Güney Kore filmi olarak Cannes Film Festivalinde yapılan ve 30 Mayıs 2019 tarihinde Güney Kore’de vizyona giren filmin, 8.6 /10 (510.932 oy) ve 4.5/5 (7.274 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 9.4/10 (452 yorum) ve 96/100 (52 yorum) olan Rotten Tomatoes ve "Mutlaka İzlenmeli" etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, fazlasıyla iyi bir görüntü sergiliyor…

Ama biz yine de 4 Academy, 1 Golden Globe ve 2 BAFTA ödüllü bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Bunun içinde, 11,4 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 264,4 milyon dolarlık ciddi bir hasılat rakamına da ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin Nevzat Evrim Önal’ın, soLhaberportalı’ndaki 16 Şubat 2020 tarihli “Parazit’in sorunu ne?” başlıklı blog yazısında da belirttiği gibi tüm estetik becerisinin yanında “kötü” değil fakat “yanlış” bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Zira Önal’a göre, “Parazit yanlış bir film çünkü içinde yaşadığımız sistemin adaletsizliğini göstermek için yola çıkıyor ancak sonuçta onun gerçek kaynağını kamufle eden bir yere varıyor. Bu hedeften sapma, filmin iki ana tezi arasındaki çelişkiden kaynaklanıyor” …

Tam da bu noktada, artık biz devreye girelim ve Önal’ın oldukça isabetli bir biçimde işaret ettiği kadar Bong Joon Ho’nun da neredeyse gözümüze soktuğu bu “tezler” ile “çelişkileri” açıklamaya koyulalım istiyoruz…

1. “Yoksul, yoksulun kurdudur…”

“Gerçekten de öyle midir, değil midir?” tartışmasına girmeden bu çerçevede filme yerleştirilen karakterler ve bu karakterlerin aralarında yaşanan olayları, elbette spoiler vermeden yeniden bir hatırlayalım…

Anne, baba ve (Kevin ile Jessica takma isimli) iki kardeşten oluşan dört kişilik Kim ailesi, boğuştuğu yoksulluk ve sefalet sarmalından kurtulmak için yöntem olarak, kendileriyle aynı toplumsal sınıfta yer alan insanları devre dışı bırakmayı tercih etmektedirler… Ki, bunun için rüşvetten, yalan ve iftiraya kadar her aracı kullanmayı da mubah saymaktadırlar…

Nihayetinde amaç, ailecek rahatlayıp düze çıkmaktır…

2. “Zenginler, yaşamları konforlu olduğu için kurnazlığa pek ihtiyaç duymaz ve bu yüzden de daha naif olurlar...”

İlk tez de kullandığımız, “Gerçekten de öyle midir, değil midir?” sorusunun, bu teze dair olan yanıtını da aslında gerçek hayatlarımızdan hepimiz biliyoruz… Ama bunun farkında olmadığımızı düşünen Bong Joon Ho, zengin Park ailesinin ebeveynlerini, (insana hiç de inandırıcı gelmeyen) “süzme salaklarmış” gibi takdim etmiş…

Öyle ki, Kim ailesinin tüm fertleri, onları rahatlıkla parmaklarında oynatabilmektedir… Hem de ortalıkta dönmekte olan tüm pis numaraların kokusunu almaya başlayan evin küçük oğlu Park Da-song’a rağmen…

Çelişkilere gelince…

Her nedense, Park ailesinin yanı sıra Kuzey Kore olarak da bilinen bitişiklerindeki Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ve liderleri Kim Jong ile de kafa bulmayı ihmal etmeyen “zeki” ve “uyanık” Kim ailesinin birbirinden cevval fertleri, yaşadıkları sorunların temel kaynağının, kapitalist sömürü düzeninin bizzat kendisi olduğunu bir türlü fark edemiyorlar…

Hatta o kadar ki, bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmurda kendi yaşadıkları semtlerdeki bütün evleri bellerine kadar yağmur suyu ve lağım bastığı için ahali geceyi topluca spor salonunda geçirirken, Park ailesinin oğlu aynı yağmurda, Amerika’dan getirtilen bir çadırın içinde evlerinin bahçesindeki çimlerin üzerinde rahatlıkla sabahlayabilmektedir…

İsterseniz yorumumuza son noktayı yine Nevzat Evrim Önal’dan yapacağımız küçük bir alıntı ile koyalım:

“İşçi sınıfı, tek tek bireyleri ne kadar alçalırsa alçalsın, asla ‘Parazit’ olamaz, çünkü bütün insanlığı onun emeği doyurur, giydirir, barındırır. Burjuvazinin parazitliği ise bilimsel olarak ispatlıdır.”

Keyifli seyirler,

Film hakkında bir çok güzel yorum da var eleştirinin dozunu fazla kaçıranlarda var. Genel olarak olumsuz yorumların bir kısmı filmin vermek istediği ince detayları anlamamış gibi. Bir kısmı da yine boş sözlerle IRKÇILIK şeklinde yargılamış. Lanet çekikler felan filan.
Genel olarak bence film gayet güzeldi tabi anlayanlara. Bunların dışında bir tık fazla kaçmış yerler var tabii ki. Sonuç olarak izlemek isteyenlere net ve net öneriyorum. Şimdiden iyi seyirler...

Film kötü değil güzel. Ama ben daha fazla bir beklentim vardı açıkçası. Bu filmi çok duymuştum ve özellikle erteliyordum nasıl olsa bu film güzel diye. Konusu güzel, oyunculuk güzel fakat yavaş ve sıkıcı sahneleri oldukça fazla. Tavsiye edermiyim? Ederim ya izleyin

Kurgusu güzel ama çok fazla beklentimi karşılamadı yine de izlenebilir. Oyuncular rollerini güzel bir şekilde ortaya koymuş

spoiler:

Filmin garip bir atmosferi vardı ve bunun yanı sıra olaylar güzel bir akışta devam etti. Ayrıca, filmde koku üzerindeki simgeleme cidden harikaydı. Fakir bir aile her şeyi düzeltip, ayar çekebilir, yalandan bir hayat da yaşayabilirdi. Ama o kokuyu üzerinden atamazdı. Yaşadığı yerin kokusuydu bu. Üzerlerinden atamadıkları şey, bu kokuydu... Hatta filmin adı koku olabilirdi cidden! Çünkü filmde benim açımdan en akılda kalıcı kısmı, işte buydu...
Önceden film hakkında yorumlar okurken ''parçalanan aile'' kavramını duyunca bu zengin ailenin parçalanacağını düşünmüştüm şahsen. Aileyi dolandırıp kendi yanlarına çekecekler vs. fakat gerçek anlamda parçalanan aile her ikisiydi de...
Ve Koreliler için mimik yok filan diyenler olmuş, buna asla katılmıyorum. Çünkü onlar gözleriyle, bakışlarıyla bile o duyguyu bize geçiren çok özel insanlar... Bizim gibi belirgin hatlara sahip olmamaları, onları oyunculuk anlamında başarısız kılmaz. Dizi ve film sektöründe Kore gerçekten harika bir yerde. Diğer film ve dizilerini de önereyim. Özellikle Hong kardeşlerin dizilerine göz atmanızda fayda var.
Filmin başında Park Seo Joon'u görünce filmin içinde devam edecek gibi düşündüm ama sonrasında gördüm ki filmin içinde değildi artık, fakat olayları başlatan kişi -dolaylı da olsa- o olmuştu... İhanet, dolandırıcılık, zengin-fakir çatışması, en açık ve soft gerçekler.. İşte hepsi ''parasite''in temelinde yatan düşüncelerdi.
Puanım 4/5

kötü fakir kokmuş iğrenç bir ailenin iyi insanların iyi niyetlerinden nasıl faydalandığını anlatan normal hayatta çok sık rastladığımız olaylar zinciri

Ah be unutulmaz bir gerçeklik izledim bekle bekle aylar geçti ama ...
sanki eski bir Türk filmi gözler dolar akamaz beyin israrla bu bir film der ama çekilen yoksulluk evrenseldir zaman mekan değişir fakirlik gerçektir. Bir Tarık usta bir Yılmaz Güney Kemal Sunal bile anlatır anlatır bitiremez. Çok üzgünüm bu film değil aynaydı sanki o araba anahtarının alınışı varsa o özetti kopardı beni. Vicdan ekrana dökülmüş gibiydi.
Yorumları okudum ne boşları var asıl israf o zaman dendiyse Yaşar Kemal demekle yapılmış

Film çok iyiydi izlenmesi gerek filmin senaryosu hiç klişe değil akıla gelmez resmen ve son 30 dk zirve yapıyorlar kesin izleyin
Puanım:9.1/10

Film gayet başarılı olmuş bence insan sınırlarını ne kadar zorlar, hırsları için neleri göze alır net anlatılmış ailenin ne olduğu film başında zaten belli ama bu derece parazit olacaklarını düşünmemiştim izlenmeye değer pişman olmassınız.

Zengin bi ailenin bahçesinde çocuklarının doğum gününu kutlamak isteyen bi ailenin ve zengin kesim arkadaşlarıyla eğlendiği sırada evin bodrumunda saklanan evin hizmetcisinin kocası cinnet geçirip doğumgününü basar ve o sırada sadece evin yardımcılarını bıçaklar.( anlatılacak büyük bi ayrıntı) spoiler:
O da yetmezmiş gibi evin şoförü de cinnet geçirip zengin evin sahibini bıçaklar ve çoğu şey ölümle sonuçlanır.Demek istediğim küçük veyahut büyük çaplı cinnet sonucunda bir çok ölüme sebep olan karmasik bi film ele alinmis ve bir cok dalda bu karisik film oscar almış. Bu film OSCAR ALMIŞ. NEDEN KARAYİP KORSANLARI OSCAR ÖDÜLÜ ALMADI. Parasite tam olarak oscarlık diyemiyorum. Oscarlık değil de diyemiyorum. Araftayım.