Hesabım
    Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri
    Ortalama puan
    3,8
    84 Puanlama
    Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri hakkında görüşlerin ?

    20 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    11 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Berkay Yıldız
    Berkay Yıldız

    Takipçi 16 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    10 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
    Sam Rockwell Oscarı dibine kadar hak etmiş. McDormand ve Harrelson da fena oynamamış. E tabii böyle iyi oyunculukların üzerine kaliteli bir kara mizah ve dram da eklenince tadından yenmiyor. Çok etkilendim açıkçası bu filmden. Özellikle son 30 dakikada yaşananlar gerçekten çok iyiydi.10/10
    TAHA ŞABAN DİLMAÇ
    TAHA ŞABAN DİLMAÇ

    72 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Şubat 2023 tarihinde eklendi
    Bana göre hikayesiyle ve oyunculuk pergormanslarıyla 4 yıldızı hakeden bir flim olmuş. Tabi ki herkesin aklında tek soru var neden sonu böyleydi? Ben de kendime aynı soruyu sordum ve o yüzden 4 yıldız verdim. Sonu keşke daha iyi bir şekilde bitseydi. Zamanınız varsa ve flim arıyorsanız izleyin derim.
    Eleştirimi okuduğunuz için teşekkürler.
    İzlenir mi İzlenmez mi?
    İzlenir mi İzlenmez mi?

    26 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    11 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    Filmde bir aksiyon yok. Monoton gidiyor. Hikayesi idare eder durumda. İzlerken uykunuz gelebilir. Berbat diyememem ama niye izledim diye düşünüyorum.
    İzlenir mi? İzlenmez mi?
    - İzlenmez.
    sinema
    1 ziyaretçi
    3,0
    3 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    Çok aksiyon olmayan ama hikayesiyle çok kötü olmayan bir film. İzlerken uykunuz gelebilir. Berbat değildi ama niye izledim diye sorgulamadım değil. Siz vakit kaybetmeyin.
    Hasan Karakol
    Hasan Karakol

    30 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    22 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Çok güzel buldugum frances mcdormand isimli oyuncunun sanırım Oscar aldığı hikaye olarak pek içine cekmeyen yani pek cazip bulamadığım ama oyunculuklar ve sinematografik olarak başarılı bulduğum bir yapıt. Bu kadın efsane oyuncu be
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    "Son derece özgün senaryosunu" da yazan Martin McDonagh'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri", her bir saniyesini ilgiyle izleyeceğiniz bir "dark comedy / kara mizah" olarak çıkıyor karşımıza...

    Gelin hiç uzatmadan hikayesi aracılığı ile filmimize daha yakından bakarken, başta nefes kesen performansları ile Frances McDormand ve Sam Rockwell olmak üzere kadrodaki oyuncular nedeniyle bir tür yıldızlar geçidine dönüşen ana karakterleri de birer birer tanımış olalım...

    Yedi ay önce tecavüz edilerek öldürülen Angela Hayes'in (Kathryn Newton) annesi Mildred (Frances McDormand), aracı ile gitmekteyken Drinkwater Yolu üzerinde yer alan Missouri'deki "kurgusal" kasaba ile aynı ismi taşışan Ebbing Şirketine ait "üç reklam panosunun" önünde durur...

    Ve derken soluğu, kasabanın polis karakolu ile karşı karşıya bulunan panoları kiralayacağı Ebbing'in merkezindeki, göz ucu ile karşısındaki sekreter Pamela'yı (Kerry Condon) kesmekte olan Red Welby'nin (Caleb Landry Jones) odasında alır...

    Birinde, "Nasıl olur, Şef Willoughby?" yazan bu panoları ilk gören, "ırkçı" polis memuru Jason Dixon (Sam Rockwell) olur...

    Diğer ikisinde de "Ve halen kimse tutuklanmadı mı?" ile "Ölürken Tecavüze Uğradı" yazmaktadır...

    Söylenmek isteneni daha iyi anlayabilmek adına siz bunları, sondan başlayarak okuyun lütfen...

    Bunu "acil bir durum" olarak algılayan Dixon derhal telefonuna sarılarak, karısı Anne (Abbie Cornish) ve küçük kızları Polly (Riya May Atwood) ve Jane (Selah Atwood) ile Paskalya yemeğindeki şefi William "Bill" Willoughby'a (Woody Harrelson) bildirir...

    E tabii Çavuş Cedric Connolly (Zeljko Ivanek) ile Willoughby ertesi sabah, Red Welby'nin başına ekşiyi verirler...

    Ama ortada yasal bir sorun olmadığı için Welby onları iplemez bile...

    Birde Mildred, TV'ye çıkıp Willoughby'ın şahsında yerel polise yüklenmesin mi...

    Çadır iyice karışır...

    Bunu savaş ilanına benzeten Willoughby, Mildred'in ziyaretine gider...

    Akşam olunca da Dixon, öfkelenerek sokakta üzerine yürüdüğü ve şu an James (Peter Dinklage) ile bilardo oynamakta olan Welby'nin yanına...

    Aynı barda birasını yudumladıktan sonra evine dönen Mildred'ı, salonda oğlu Robbie (Lucas Hedges) ile sohbet eden Peder Montgomery (Nick Searcy) beklemektedir...

    Beklemektedir beklemesine de...

    Panolardaki reklamları kaldırmasını istediği Mildred'ın ağzından çıkanları duyduğunda, geldiğine bin pişman olacaktır...

    Mildred'in haklı öfkesinden payını, dişini kontrol ettirmek için uğradığı tombul dişçi Geoffrey'de (Jerry Winsett) alır...

    Bu olayda iş fiziki zor kullanmaya kadar uzandığı için Mildred karakola götürülür...

    Fakat ifadesi alınırken akciğer kanseri olan Willoughby'ın ağzından gelen kan Mildred'ın suratına saçılır...

    Yalnız söz konusu bu panolara, o yoldan her geçtiğinde kendisine ablasının başına gelenleri anımsattığını düşünen oğlu Robbie ve on dokuz yaşındaki Penelope (Samara Weaving) ile yaşamakta olan eski kocası Charlie'de (John Hawkes) karşıdır...

    Bu arada Dixon'ın annesinin (Sandy Martin) önerisi üzerine Mildred'ın çalışma arkadaşı Denise Watson (Amanda Warren), üzerinde uyuşturuculu sigara bulundurmaktan tutuklanarak göz altına alınır...

    Amaç, bir anlamda yakınındaki insanlara zarar verilerek Mildred'ın yola getirilmeye çalışılmasıdır...

    Hani zaten Mildred'ın panoların kirasını ödeyecek parası da tükenmiştir...

    Dakika 48...

    Hepsi bu kadar mı?

    Olur mu hiç...

    Geride şaşırtıcı sürpriz ve ters köşelerle dolu 67 dakikalık bir bölüm daha sizleri bekliyor...

    Bugüne kadar izlememiş olanlara "hararetle" öneriyoruz 2 Academy, 4 Golden Globe ve 5 BAFTA ödüllü bu sıra dışı filmi...

    Keyifli seyirler,
    Mayis Sikintisi
    Mayis Sikintisi

    30 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Mart 2020 tarihinde eklendi
    Filmde ki kasaba Türkiye ye benziyor. Herkes haklı olduğu için her şeyi yapabileceğini sanıyor. Sevdiğiniz karakter başkalarına şiddet uygulayınca ilk başta seviniyorsunuz. Sonuçlarını görünce pişmanlık yaşıyorsunuz. Ben filmi sevdim.
    martinscorsese
    martinscorsese

    Takipçi 125 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Haziran 2018 tarihinde eklendi
    Epeydir izlediğim en iyi filmdi. Her karakterle biraz özdeşleşebiliyorsunuz ama her karaktere de biraz mesafelisiniz. Film politik doğruculuk yapıyor ve fazla ders veriyor ama yinede çok iyi. Filmi herkese tavsiye ediyorum.
    Mehmet ç.
    Mehmet ç.

    18 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Mart 2018 tarihinde eklendi
    Dram ve kara komedinin harika birleşimi Üç Billboard Ebbing Çıkışı Missouri kesinlikle tavsiye edebileceğim bir film.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    8 Mart 2018 tarihinde eklendi
    ZAMANLA KÜLT FİLME DÖNÜŞECEK BİR BAŞYAPIT 10 ÜZERİNDEN 10

    imdb top 250 listesine 136. sıradan girmeyi başarmış olan mükemmel bir başyapıt içerisinde her duygunun olduğu bir film gülüyorsunuz,üzülüyorsunuz,sinirleniyorsunuz,empati kuruyorsunuz,hissediyorsunuz. tam anlamıyla olmuş bir film" yani. realizm ya da mantık aranan kısımlar için kara mizah deyip geçmek gerekir. bütünselliği etkileyen bir şey değil. frances mcdormand zaten tüm övgüleri alacaktır ama sam rockwell de rolün hakkını fazlasıyla vermiş ben şahsen son 10 yil icersindeki en iyi 3 senaryoya dahil ettim.bu yapımı ödülleri topladigi duyulunca izlenilecek, izlenildikce beğenilecek zamanla kült filme evrilecektir.Kesinlikle izleyin pişman olmazsınız. Benim filme puanım 10 üzerinde 8.5

    sinema sanatının nadide örneklerinden. güzel bir hikaye ve ışığıyla, müziğiyle, kurgusuyla, oyunculuğuyla mükemmel bir hikaye anlatımı.yönetmenin çok iyi bir hikaye yazarı ve anlatıcısı olması yanında filmin görüntü yönetmeninin ben davis olması çok güzel olmuş zira davis marvel'ın bir çok süper kahraman filminin görüntü yönetmeni bu sebeple aksiyonu ve coşkusu bol sahneleri nasıl yakalayacağını bildiği gibi karakterlerin içlerindekilerle yüzleştikleri trajik anları nasıl vereceğini de çok iyi biliyor in bruges ile tanıdığımız martin mcdonagh, seven psychopaths ile çıtayı düşürdükten sonra yine kendine has sağlam diyaloglar içeren metniyle bir dakika önce gerilirken sonra gülümseten, iki dakika sonra hüzünlendiren bir iş çıkarmış. yönetmen, martin mcdonagh yine muhteşem bir kadro toplamış, frances mcdormand, woody harrelson, zeljko ivanek, peter dinklage sam rockwell, kendisine yapışmış, arızalı, kompleks rolün "yine" altından girip üstünden çıkmış

    SİNEMA TARİHİNİN EN İYİ VE EN İNCE İŞLENMİŞ İNTİHAR SAHNESİ

    Polis şefi willoughby, intiharının etkileyebileceği her insanı ince ince düşünüp yalnızca onların bilmesinin yeteceği ayrıntıları, yalnızca muhataplarına açıklayarak dünyaya veda ediyor, üstelik dağılan yüzünü ailesinin görmesini engellemek için kafasına geçirdiği kılıfın üzerine "sakın açmayın, hemen bizim çocukları arayın!" diye yazarak. eşine, yalnızca eşinin bilmesi gereken şeyleri açıkladığı bir mektup bırakırken mildred'e de yalnızca mildred için yazılmış bir mektup bırakışında çok yüce bir ayrıntı var, eşine "mildred'den nefret etme, onun yüzünden intihar etmiyorum," diye bile açıklama gereği duymuyor, kişilerin birbirleri hakkında hissedeceklerine karar verecek bir makam rolü oynamadan incelik gösteriyor, willoughby için yalnızca kişilerin bu intihar ile ilgili vicdanlarının rahat olması ve hüzünlerini gidermek önemli, dünyadan ayrılmayı seçerken başkalarının fikirleri üzerinde bir yetkisinin kalmadığının farkında. hangi hissin muhatabı kimse her his yalnızca onun bileceği şekilde kalıyor ve kendi aleyhine asılmış slogan panolarının bir yıllık ücretini peşin olarak öderken mildred'i bu intiharın yükünden olabildiğince esprili bir şekilde kurtarıyor. yine dixon'a yazılmış mektup da hissinin muhatabına, polis merkezindeki diğer polisler mektup falan almıyorlar, dixon'un kendi yokluğunda yönünü iyice kaybedeceğinin farkında ve diğer polislerin nazarında dixon'un haysiyetini azaltmadan gizliden bir baş okşayıp öyle gitmeyi tercih ediyor. intiharı seçerken tüm dünyaya bir isyan, güç gösterisi, naiflik şovu yansıtma değil de yalnızca intihardan etkilenecek kişilere, kendilerini ilgilendiren hisleri anlatıp sessizce dünyadan ayrılma hikayesi beni gerçekten çok etkiledi, sanıyorum ki ekranlarda ve beyaz perdede izlediğim en iyi intihar buydu
    Erdem TERZi
    Erdem TERZi

    Takipçi 35 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Film, çok iyi başlıyor, çok enteresan ilerliyor, fakat sonuç bölümü filmi bitiremiyor. Dolayısıyla filmi izledikten sonra, film sizde kendisini bir yerler de eksik kalmış hissini veriyor. Yani film beklentinin bir tık altın da kalıyor. Fakat filmin sonuç bölümü hariç, filmin geneline bakıldığın da, film oldukça iyi ve kesinlikle izlemeye değer. Film kesinlikle bu yıl ki en güçlü Oscar adaylarından! Filmin finali yüzünden Bence puanı 7/10, yoksa film 8/10 puanı hak ediyor.
    tosun_pasa
    tosun_pasa

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    18 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Harika bir film, farklı bir şeyler izlemek isteyenler tavsiye ederim. Film western gibi ama iki tarafa da düşman olmuyorsunuz. Oyunculuklar mükemmel.
    SE A.
    SE A.

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    13 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Değindiği evrensel durumlarla, kurgusuyla, oyunculuklarla bence çok etkileyiciydi. Yavaş ilerlese de ben hiç sıkılmadım. Çok anlamlı bir filmdi. Aksiyon, macera türü sevenler aradığını bulamayabilir. Burdan belirtmek isterim.
    mustafa k.
    mustafa k.

    Takipçi 13 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    11 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    O kadar gereksiz bir zaman kaybı ki anlatamam bir filmde 150 kere “fuck” denir mi? Herşeyin üzerine kurulu olduğu olay başroldeki hanımefendinin kızının tecavüze uğrayıp yakılarak öldürülmesi olmasına rağmen bu olay filmde yok film olaydan sonra başlıyor nasıl bedavaya film çekeriz diye çok uğraşılmış Kasabanın polis şefinin kanser olup ölmesi filme ne kattı anlamadım?? Kafadan kırık bir polis bir cüce kafayı yemiş yaşlı teyze ve kendini tekrarlayan olaylar. Gelelim başroldeki teyzenin oscara aday gösterilmesi bizim ayla filminin aday gösterilmesinden daha saçma artık kesin kanaat getirdim ki bu ödülü dağıtanlar Canları kimi isterse yada yandaşları kimse ödülü onlara veriyorlar güzel ülkemde de aynı şeyler oluyor beş para etmez filmler pohpohlanarak zirveye çıkarılıyor üstelik sinema tv gibi değil tv de bir diziyi beğenmezsen 1 kere izlersin bir daha izlemezsin Reyting almaz dizi yayından kalkar ama sinema öyle değil pohpohlamalara kanıp iyidir deyip gidiyorsun film gişe yapmış oluyor artık bu sinema işinden iyice midem bulandı artık gitmeyeceğim yazık yahu parayı yolda bulmuyoruz!
    You don't mess w
    You don't mess w

    7 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    7 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Film gibi film... hikaye olarak çok etkileyici ve sarsıcıydı.. Özellikle sinemada farklı öyküler arayanlar için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top