Korkuya, (iyi ki de) “Musallat” (2007) ile bulaşmış olan Mestçi’nin bu filminin senaryosunu Ersan Özer yazarken yapımcılığını da serinin tamamının yapımcılığını yapmış olan Muhteşem Tözüm – Muhteşem Film üstlenmiş…
Doğrusunu isterseniz, “The Conjuring Universe / Conjuring Evreni” projesinin, zekice bir kurgu ile “İslami yorumu” biçiminde işlenmiş olan hikâye, “haunted house / hayaletli – perili – cinli ev” konseptine bire bir denk düşmüş…
“Hristiyanlığın” temel alındığı Batılı versiyonlarından en önemli farkı ise, orada yalnızca bu beladan kurtulmak için (Vera Farmiga ve Patrick Wilson’ın canlandırdıkları ikili gibi) işin uzmanlarına ve din adamlarına başvurulurken, burada hem insanların başına dert açmak ve hem de bu dertten kurtulmak için doğrudan din adamlarına gidilmiş…
Zira işin içine, Orta Doğu kökenli İbrahimî dinlerin hiçbirinde bulunmayan ve aslında tamamen bir “pagan” gelenek olan “kara büyü” sokulmuş…
Ancak hemen söyleyelim ki, evli barklı Kudret’e (Koray Şahinbaş) olan aşkını ciddi bir takıntını haline getirmiş olan Öznur’un (Ebru Kaymakçı) başlattığı olaylar zinciri, ne kadar saçma sapan olursa olsun kendini izletmeyi beceriyor…
Düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filmde, başta Kudret ve Nisa (Pınar Çağlar Gençtürk) çiftinin görme engelli küçük kızları Ceyda’yı canlandıran Merve Ateş olmak üzere oyuncuların tamamı oldukça etkileyici bir performans sergilemişler…
“Hadi yahu, nerede kaldı görsel efektler” derken de filmin son bölümüne bomba gibi girilmiş plastik makyajlar ve Pixel Winds Production’un VFX çalışmalarıyla…
Üsküdar ve çevresindeki yerleşim birimlerinde çekilmiş olan filmin hikâyesinin ayrıntılarına, “spoilersiz” konuşmak pek mümkün olamayacağı için girmiyoruz…
Bu hususta söyleyebileceğimiz tek şey:
“Vatikan’ın şeytan çıkartan pederleri olur da İstanbul’un cin çıkartan Tayyar Hocası (Toygun Ateş) olmaz mı?” dedirten final görüntüleri ile Öznur’un yaptığı inanılmaz bir hatanın yol açtığı müthiş “sürprize” de hazırlıklı olun biçiminde olabilir…
Keyifli seyirler,