En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Muhammed Ç.
1 değerlendirme
Takip Et!
0,5
8 Mayıs 2015 tarihinde eklendi
Türk yapım korku filmlerini İzlemicem diyorum ama belki bir tık gelişme vardır diye bu filme zaman ayırdım. Senaryo ve yönetmene yazıklar olsun. Ancak bu kadar kötü olabilirdi
Musallat kadar korkutamadı tabi ki , hiçbir filminde beni o film kadar korkutabileceğine inanmıyorum açıkçası. Çok kısa bir film olmuş veya bana öyle geldi. Oyunculuklar gerçekten çok iyi özellikle çocuk oyuncu Merve Ateş (bu büyüdü mü ne oscarlar alıcak) yaşatıyor size filmi. Dabbe ve bu film , cidden iyi geldi ve ilk defa arka arkaya gülmeden veya sıkılmadan iki korku filmi izlemiş bulundum. Filmin sonunda bir mantık hatası bulacaksınız ben hala çözemedim , şimdi spoilerde vermeyeyim buradan :) Bu arada filmin adı ile konusu arasındaki ilişkiyi de kuramadım ben.. Hikaye güzel , basite kaçılmamış en azından..
Uzun zamandır korktuğum en iyi film. Kesinlikle tavsiye edebilirim. Özellikle son 2 3 yıldır Türk Sineması da çok başarılı filmler çıkarıyor. Emeği geçenleri tebrik ederim.
Korkutucu bir film ama, senaryonun temelindeki ve ilerleyişindeki yanlışlıkları görmezden gelirsek. Filmin başından başlarsak : Öznur Halaoğlu Kudreti kendine aşık etmek için cinci hocaya gider ama hoca hala oğlu ile haram diyerek büyüyü yapmaz ve cinlerle Öznur'u korkutur. Demek ki hoca efendi haramdan korkuyor. Büyü haram değl mi? Sonra tekrar Öznur, aynı şey için tekrar gelince, hoca Öznurun başına gelenler için ben seni uyarmıştım der ama, bu sefer büyü yapmayı kabul eder?. Öznur'un istediği Kudretin kendisine bağlanması hocanın yapacağı büyüde böyle bir şey yok o sadece Kudretin yalnız kalmasına neden olacak büyü yapacaktır. Sorun burada başlıyor Kudret yalnız kalınca Öznura aşık olacak mıdır belli değil. Bundan hiç bahsedilmez. Ayrıca sanki aşk büyüsü yokmuş gibi. Büyüler hadislere ayetlere dayandırılıp binküsür yıllık bir geçmişi varsa hoca efendi teknolojik büyü icat etmiş ki fotoğraf istiyor.? Öznur hocanın istediği saç ve kanı bulmak için Nisanın banyosunda tarakta bulduğu saç tellerini peçeteye sarar halbuki, evde bir genç kız vardır. Nasıl emin olur saç telinden.? Saç telini alıp çıkacakken çöpe atmaya yeltenmez mi!! En azından hareket bu şekilde ama orada başka bir şey görür vs. Gereksiz anlık ses efektleri ve bağırtılı diyaloglar filmin diğer zayıf yanları. Finalde çarçabuk bitiveriyor ve olanlar bilgi olarak perdeye yansıtılıyor. Gerçek hikayeymiş..
Dün eşimle birlikte izledik. Normalde şuana kadar hiçbir korku filmi beni ciddi manada korkutamamıştır. Uzun zamandır Türk yapımı bir korku filmine gitmedim. Geldiği mesafeyi görmek için gittik. Gittiğimize değdi. Korku sinemamız bayağı bir mesafe katetmiş. Yönetmen ve senarist arkadaşın ellerine emeklerine sağlık verdiğimiz paranın karşılığını aldığımız için mutluyuz. Öncelikle en arka koltukta oturuyorduk salonun yarısı doluydu ve senaryo seyirciyi başından itibaren yakaladı ve bırakmadı. Sevgili veya eşi olanlar birbirlerine sarılarak ellerinden tutarak filmi izliyor diğer tek olanlarda koltuklarında çakılı bir şekilde kıpırdamadan izliyordu. Sahneler ve özellikle ses efektleri çok etkileyiciydi. Tüylerimi diken diken yapan birçok sahne halen hafızamda birde gerçek bir olaydan yola çıkan bir senaryo....dahada çarpıcı... Ha bu filmi izledikten sonra büyü yaptırmayı düşünen varsa eminim vazgeçmiştir. Bu filminde böyle bir pozitif mesaj içermeside oldukça takdire şayan tebrikler.... Pek tanınmayan bir kadro ile isminide yeni öğrendiğim senarist ve yönetmen arkadaşa ve ekibine bir kez daha tebrikler bir sinema sever olarak halen sinemaya gitmemizi sağlayacak eserler ortaya koydukları için...Kesinlikle tavsiye ederim gidilebilir bir film....
Ürpermek mi istiyorsunuz? O zaman doğru filmdesiniz! Ben yazıma filmin yönetmeni Alper Mestçi ile başlamak istiyorum.Beni türk korku filmlerinde ilk ve tek etkileyen film bu adamın elinden çıkmıştır,malumunuz; Musallat.Evet,Mestçi korku filminden anlıyor ve umarım çok daha iyi yerlere gelecek.Kendinisin 3.korku filmi ve asla kendini tekrarladığını göremezsiniz.İşin güzel yanı ''korku'' çekmesine rağmen mantıksız olan hiç bir detay yok.Şöyle bir örnek vereyim; Hasan Karacadağ'ın filmlerinin sonunda arkadaşına büyü yaptıran ve yapan kişiler,bilgisayar oyunundaki görüntülere benzer komik bir cehennem ateşiyle ölürler...E arkadaşım filmdeki büyü yapan karakter yıllardır yapıyor ,şimdi senin sahnende mi ölesi tutmuş,zira yaptıran kişi aynı şekilde.İşte böyle mantıksız örnekleri bu filmde göremeyeceksiniz.Çok fazla örneklendirme yapamayacağım biraz süpriz olsun..Verdiği sosyal mesajlardan tutun ,oyunculuklara kadar başarılı bir iş.Üzerine konuşulup ,eleştri yapılacak bir film değil zaten.Kesinlikle tavsiye ediyorum,ürpermek ve başarılı bir yönetmenin elinden ''Türk korku'' filmi izlemek isteyenlere..
Türkiye de Dabbe gerçeği varken siccin felan tutmaz zaten tutturamıyorsunuz o yüzden uğraşmayın fazla derim siccin yapımcılarına söylüyorum alın çerezinizi gidin dabbe yi izleyin adam yapmış siz komedi yapın
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bu sitede film hakkında yazılan birçok yorum fazlasıyla 'spoiler' içeriyor ve gerçekten filmi izlemeye gidecek bir insan önce bu yorumları okusa filmin hiçbir zevki kalmaz onun için.Siteden isteğim yorumları -benki de dahil- bir filtreden geçirmesi... Sinemaya gitmeyi ve özellikle korku türündeki filmleri izlemeyi tercih edenlerdenim.Açıkçası söylemek gerekirse kendi imalatımız -Türk yapımı- olan korku filmlerine bugüne kadar gitmedim. Gerçekten ön yargılıydım ve gitmeyi de pek düşünmüyordum...Sonraları beyazperdenin eleştirilerine kulak vermeye ve güzel bulduğu -genelde üç ve üzeri puanları hesaba alıyorum- filmleri izlemeye başladım.Tabi sağ olsun bu site sayesinde seçkin güzel filmler izledim ve halen de izliyorum tabi arada bazı filmlere verdiği puanlar tam tutmayabiliyor tabi kendi açımdan baktığımda... İlk yorumum olduğu için biraz fazlaca giriş kısmını uzun tuttum kusura bakmayın. İlk kez 2014 yapımı Muska filmini vizyona girdiğinde izlemiştim ve bizim korku türünde yapılan filmlere ön yargımı yıkmam gerektiğini anladım tabi yine beyazperdeye güvenerek gitmiştim.Açıkçası Siccin filmine beyazperdenin verdiği puan beni biraz kararsız kılmıştı.Geçen gün sinemaya başka bir filme gidecekken kendimi Siccin filmine girerken buldum tabi bunun sebebi diğer filmin vizyondan kalktığından bihaber olmamdı. Korku filmi için sinemaya gidecekseniz özellikle Türk korku yapımıysa asla kalabalık ve de kızların çoğunlukta olduğu bir salona mümkünse girmeyin -tecrübeyle sabit- Çünkü korkacaklarını bildikleri halde filme girip başlarını ekranı görmeyecekleri bir yerlere sokmaya çalışıyorlar sırf korkmamak için ve o da yetmezmiş gibi gerilimin tavan yaptığı yerde saçma sapan gülmeye başlıyorlar. Resmen filmden alacağınız zevk varsa onun içine etmeye yetecek kadar gülmeye devam ediyorlar. Bu filmde oyuncu kadrosu hakkında eleştiri çok yapıldı ama şu da bir gerçek ki oyuncular açısından korku türü özellikle bizim ülkemizde tehlikeli bir viraj gibi...Usta olarak sınıflandırdığımız oyuncuların bu kulvarda yer almaması hem tercihi hem de maddi sebeplerden kaynaklı olabilir. O yüzden bu kulvarda oynayacak oyuncular yeni ve bazen tecrübesiz olabiliyor ama bu işe yüreğini katacak oyuncudan çok yönetmendir ki Alper Mestçi bunun hakkını veriyor.Filmin en önemli noktalarından biri tabi sesler ve müzikler...yönetmen gerek büyü sahnelerinde gerekse filmin genelinde birçok sahnede ses olgusunu muazzam kullanıyor.Sadece bununla yetinmeyip görsel efektten çok gerçek makyajlarla işe biraz daha orijinallik katmaya çalışmış. Tabi birkaç konuda yakınmalarım olacak. Şöyle ki artık bu kulvarda çok filmle karşılaştık ve devam da edecek.Alper Mestçi elbette kendince bir şeyler yapmış ama cin mevzusunda ve dinimizin bu konuda verdiği bilgileri araştırmış mı bilemiyorum ama artık bu konu gerçekten istismar edinilmeye başlandı.Filmi izleyenler artık cinlere ve dine bakış açıları alaycı olmaya başladı ve bu konu gerçekten dikkate alınmalı ve gerek yönetmenlerin gerekse izleyicilerin bu konu da daha saygılı ve daha duyarlı olmalarını bekliyorum.Yabancı bir film izlerken şeytan çıkarma sahnelerinde nasıl ki o dini ve şeytan çıkarma mevzusunu alay konusu etmiyorsak bizim kendi inancımızda olan konular da aynı durumdadır... Son olarak filme gitmek isteyenler için şunu söyleyebilirim eğer sizde benim gibi beyazperdenin eleştirilerine kulak verip filmlere gidenlerden iseniz -tabi korku türüne merakınız varsa hiç şüpheniz olmasın gerçekten filmi beğeneceksiniz..Alper Mestçi ve ekibini tebrik ediyorum salondan çıkarken memnun bir şekilde ayrıldım ama kendisinin ve diğer yönetmenlerin bir sonraki bu tür filmleri çekerken daha duyarlı olmalarını bekliyorum.Beyazperdeye de eleştirisinden ötürü teşekkürler...
şimdiye kadar izlediğim en ürkütücü türk filmi,sesler rahatsız edici ve gereksiz olarak aşırı kullanılmış fakat görüntü açısından çok etkileyici,amacına ulaşmış tebrikler.
Film efekteleri gerçekten güzel olmuş,şimdiye kadar izlediğim korku türk filmlerinde efektleri en iyi olan diyebilirim,sadece efektler biraz daha,özellikle ilk perde de daha fazla kullanabiilnir.Diğer korku türk filmlerindeki gibi sadece izleyiciyi seslerle değil ses ve görsel efektle korkutuyor.Film korkutuyor mu,evet korkutuyor,bazı yerlerinde insanı yerinden fırlattığı oluyor.
Siccin neden çekildiğini anlamak için,farklı bir seviyede düşünme becerisine sahip olmayı gerektiren,Fazlasıyla kötü bir film.
Kanalizasyon ve Musallat gibi filmleriyle tanıdığımız Alper Mestçi’nin son filmi Siccin, her hafta vizyona giren Türk korku filmleri için yazmaktan artık dilimizde tüy biten olumsuz yönde ne varsa hepsini istisnasız uygulayan, maalesef yine yeni yeniden korku türünde vasat bir film. Teyzesinin oğlu Kudret’le evlenmek isteyen Öznur bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmek için bir hocadan bozma büyücüye gider ve büyücü onu Kudret’ten uzak durması konusunda uyarır ama Öznur dinlemez ve ondan hamile kalır. Fakat Kudret evlidir ve gözleri görmeyen bir çocuğu vardır. Sonunda tahmin edileceği gibi bir tartışma esasında Öznur bu anı bekliyormuşçasına bebeğini düşürür ve biraz dizginleyemediği tutkusu biraz da kiniyle Kudret’in eşine büyü yaptırarak ondan kurtulmaya çalışır. Aslında söylenecek çok da bir şey yok. Çünkü film zaten aynı konuda çekilmiş binlercesi gibi binlerce kez tekrarlanmış hatalara düşüyor. Mesela Siccin’i tek cümleyle özetlemek gerekirse; yarım saatlik anlamsız sessizlikler, yarım saatlik anlamsız bağrışmalar kalan zamanda, bolca iç organ ve yanmış deri gösterilmesi tüm bunlar olurken de arkadan yine sebebini anlama şerefine nail olamadığımız bol efektli Arapça ilahiler. Belli ki Mestçi; cin musallat etme, cin çarpma, cin çıkarma gibi konuları şimdiye kadar girilmemiş engin bir dünya olarak görüyor. Yoksa en ufak bir farklılık ya da yaratıcılık göstermeden böyle bir film çekmesinin çok da mantıklı bir açıklaması yok. Finalde ters köşe yapma girişimi de açıkçası hiçbir şeyi kurtarmaya yetmiyor. Filmi izlerken attığımız her kahkaha sinema salonuna sinmiş o tarihi dokudan yansıyarak bizlere, Türk korku sinemasının gözyaşlarını ve hıçkırıklarını fısıldıyor, bu gerçekten üzücü bir şey. Ama daha da üzücü olan, filmde aslında elle tutulur bir tane de olsa bir unsurunun olması. Oyunculuklar! Siccin oyunculuk anlamında belli bir kalitede performans gösteriyor. Bu elbette iyi bir özellik olarak bizleri mutlu etse de geri kalan her şey öylesine başarısız ki böylesine yoğun emek ve gösterilen başarılı performanslar için insan vicdan azabı duyuyor. Sinema dendiğinde hepimizin aklına gelen şeyler; hikaye, görsel, kurgu, film dili gibi örneklerdir. Haliyle bir filmi izlerken de bunları bekliyor insan. Ama tüm atmosfer yaratma anlayışı yüksek kontrastlı görsel kullanmak olan bir anlayışa karşı ne diyebiliriz ki ya da olmayan hikayeye ve film dili mi o da ne seviyesinde bir yaklaşıma… Evet Siccin başarılı oyunculuk performansı gösterilmiş bir yapım, onun dışında hiçbir tutunacak dalı olmayan neden çekildiğini anlamak için farklı bir seviyede düşünme becerisine sahip olmayı gerektiren maalesef ve maalesef fazlasıyla kötü bir film. Yine de eğer sinema namına beklediğiniz bir şey yoksa ve cin teması daha hala ilginizi çekmeye devam ediyorsa Siccin, sıfır beklentiyle sizleri sinema salonlarında mutlu etme ihtimali olabilecek bir film.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.