İzlediğim en etkileyici filmlerden bir tanesi.Başroldeki Winona Ryder inanılmaz fakat yardımcı rolde oynayıp başrolu çalan Angeline Jolie filmin ağır topu.Gerçekten harika bir performans sergiliyor.Film gerçekten kusursuz herşeyiyle..
Bu filmi izlemeden önce yorumlara bakan arkadaşlara tavsiyelerim; yavaş ilerleyen bir film, pek eğlenceli değil ve de psikolojiniz müsait değilse bayabilir. Ama az çok konusuna kanınız ısındıysa, kesinlikle yeterli bir anlatımı var ve kesinlikle vakit kaybı değil. Özellikle hayatta en çok, ne insanların canını sıkar? Gertçeklerin yüzüne söylenmesi üzerine kurulu, bazı kısımları izleyiciye bırakılmış bir film. Ve de Angelina Jolieden hiç haz etmem ama bu filmde beğendim.
Borderline winona ya ne kadar da yakışmış..bu filmi bir kişilik bozukluğu olan BPD yi araştırırken buldum ve izlemek istedim.Film kesinlikle sabır istiyor..yavaş ilerliyor..Angelina iyi özellkle agresif sahnelerde..winona nın sakin ve cool ancak güvensiz tavrı oldukça iyi vurgulanmış..Ayrıca yardımcı karakterler de iyi..(baba tacizi iç acıtıcı)..Psikolojiniz müsaitken izleyin..
Film için Guguk Kuşu’nun dişi versiyonu benzetmesi yapılmış gerçekten de öyle. Ama Guguk Kuşu’nu yakalayabilmesi çok zor. Angelina Jolia’den böyle bir performans beklemiyordum açıkçası, gerçekten güzel oynamış. Ama film genel olarak çok durgun. Guguk Kuşu’nu izleyen biri şimdi ne olacak sorusuna çok rahat cevap verebilir. Akılda kalan tek şey Susanna ve Lisa’nın gitarla çaldıkları Petula Clark’ın Downtown şarkısıydı. 6/10
çok parlak bir film desek belki yalan olur ama angelina jolie başta olmak üzere iyi oyunculukları ağır ilerleyen ve yavaş hazmedilen filmlerden hoşlananlar için ideal olan senaryosu ve bir biyografi anlamında hiçbir noktasında sırıtmayışıyla başarılı bir film.sakin kafayla güzel vakit geçirilip tebessümle başından ayrılınabilecek bir seyirlik...
Yönetmenin başarılı karakter çalışması,göz dolduran oyunculuklar ve sağlam konusuyla değerli bir yapım.Temelde Winona Ryder’in filmdeki susanna rolünün üzerine gidilmesinden,sorunların kaynagına inilmesinden ziyade lisa-susanna arkadaşlığıyla kendini besleyen ve eleştirilerini de cesurca yapan bir anlayış hakim filmde.Olayların yaşandığı dönemi(60’lı yıllar) eleştirerek ve sorumlu olarak da o dönemdeki toplumsal anlayışı göstererek bir bakıma hükmü seyirciye bırakmadan kendisi vermiş.Tabi kendi toplumuna yaptığı bu eleştirinin yanında tüm dünyayı da delilik kavramının göreceliği hakkında uyarmayı da ihmal etmiyor.Belki bu filmin benzerleri var,doğrudur, ama asla taklidi denemez çünkü sonuçta bu gerçek bir yaşamdan alıntı ve her yaşam kendine ait özgünlükler mutlaka içerir...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.