2011 yılında vizyona girmiş olan The Mechanic filmini hatırlıyor musunuz? Cevabın hayır olduğunu biliyorum çünkü o filmi o zamanlarda pek kimse umursamamıştı, şimdi de pek kimse umursamıyor açıkçası. Ve İnanılmaz Aile, Unbreakable gibi devam filmi olmayan ama olması çok istenen başarılı filmlerin olduğu bir dünyada, The Mechanic'e kimsenin isteyip sormadığı bir devam filmi geliyor. Peki karşılığını alıyor mu?
Öncelikle filmin konusu şöyle: "Adam öldürmekte usta olan Arthur Bishop (Jason Statham), artık emekliye ayrılıp bu işlerden sıyrılmanın niyetindedir. Bu yüzden bir adaya yerleşir ve orada Gina (Jessica Alba) ile tanışır. Ve 1 gün içerisinde birbirlerine aşık olurlar. Daha sonra Gina kaçırılır ve Bishop'ın onu görmesi için tek şansı, kendisine verilen görevdeki 3 kişiyi öldürmektir."
Kötü yanlardan başlayalım. Bu filmdeki mantık hataları saymakla bitmiyor, resmen yer çekimi ve fizik kanununu yok sayıyor. Bunların içerisinde olduğu sahnelerden birkaçı eğlenceli olsa da genel olarak bu durum, göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Mesela daha filmin açılış sahnesinde Bishop, bir teleferikten atlıyor ve resmen bir planör paraşütün üzerine konuyor. Senaristlerin bu sahnede uçtuklarını söyleyebilirim açıkçası.
Bunun dışında filmin 30 dakikası gereksiz derecede uzundu ve aşırı yavaştı. Sadece Statham ile Alba arasındaki aşka biraz değinip ondan sonra hemen kaçırma işlemine bodoslama dalmış.
Ama bütün bunlar bir yana, filmin asıl sorunu konusunda açıkçası. Mantık hatalarından ziyade senaryodaki boşluklar, gereksiz sahneler ve zayıf karakterler çok fazla. Mesela filmdeki kaçırma olayı, eğer Statham ile Alba'nın karakterleri evli olsaydı mantıklı olurdu. Ama birbirlerini daha 1 gün tanıdıktan sonra her şey gelişiyor ve olaylar mantıksız bir hale geliyor.
Filmdeki korumalardan hiç bahsetmiyorum bile. Bishop, herkesi teker teker öldürürken korumalar ise ya olayın hiç farkında bile değil, ya çok kötü nişan alıyorlar ya da öyle aval aval bakıyorlar. "Nasıl bir koruma olunmaz?" sorusunun cevabı bu filmde var kısacası.
Son olarak da filmin yanıltıcı posteri pek hoşuma gitmedi. Poster dediysem de resimden değil, başrolde olan kişilerden bahsediyorum. Bu kişiler fragmanlarda ve posterlerde, filmin büyük bir parçası olarak gözükse de, gerçek hiç de öyle değildi.
Jessica Alba'dan başlayalım. Alba'nın oyunculuğu bu filmde hiç de iyi değildi açıkçası. Bazı dramatik anlarda biraz parlasa da genel anlamda çok donuktu. Filmdeyse en fazla 15-20 dakika vardı.
Tommy Lee Jones ise fena değildi ama onun karakteri filmin son 20 dakikasında gözüküyor ve filmde kaç dakika görünüyor dersiniz? En fazla 3 dakika. Bu yüzden Jones'dan büyük bir şeyler beklemeyin.
Ve son olarak da posterde yazan Michelle Yeoh, koca filmde sadece 1 dakika gözüküyor. Ama filmin posterinde başrol oyunculardan biri olarak gösterilmiş. Bu pek hoşuma gitmedi açıkçası.
Normalde bu kadar eksiği olan filmleri epey kötü bulurum. Fakat bu filmdeki durumlar aslında çok daha farklıydı. İlk The Mechanic filmi, farklı konusuna rağmen kendisini çok fazla ciddiye alıyordu ve eğlenceli sahnelerine rağmen ortaya daha önceden gördüğümüz bir Statham işi ortaya çıkarıyordu. Bu film ise yaptığı saçmalıkların farkında olup yavaş-dramatik sahnelerine rağmen ortaya tamamen uçuk ama izlemesi çok eğlenceli olan bir seyirlik çıkarıyor. Ve Mechanic: Resurrection, kesinlikle çok eğlenceli bir "guilty-pleasure" filmi oluyor. (guilty-pleasure, bir film çok kötü olduğu halde izlemekten zevk aldığınız, sorunlarına kafayı takmadan eğlendiğiniz filmlerdir kısaca
Bir de benim için iyi yanlarına bakalım. Jason Statham, bu role resmen uymuş, hatta ilk filminden bile çok daha iyi bir performans sergilemiş. Üstelik karakterinin aksiyon sahneleri saçma olsa da, izlemesi çok eğlenceli.
Ayrıca filmin zayıf konusunun uyarlanma şekli hoşuma gitti. Film oldukça kötü başladı, sonra 30 dakika boyunca sabit bir şekilde ilerledi, daha sonra ise hikaye ilgimi çekmeye başladı ve olacakları keyifle izlemeye başladım. Bunu diyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama bu filmi izlerken zevk aldım.
Ama dediğim gibi bu film mükemmel değil. Hatta epey kötü. Klişe ve tahmin edilebilir, senaryo boşlukları, mantık hataları çok fazla... Ama film bunlara kafanızı takmanızı istemiyor zaten. Eğer ciddi, mantıklı ve gerilim dolu bir aksiyon filmi arıyorsanız yanlış yerdesiniz. Eğer Jason Statham'ın ve 70'li yıllarda çekilmiş gürültülü aksiyon filmlerin hayranıysanız, sadece eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız bu filmi tavsiye edebilirim.
Kıscası Mechanic: Resurrection, kendi halinde bir film. Hiçbir sahnesi şaşırtmıyor, klişeleri ve mantık hataları da çok fazla. Ama aynı zamanda epey eğlendiriyor da. Özellikle de filmin ikinci yarısı klişe olmasına rağmen epey sürükleyiciydi. Fakat bu film herkese göre değil, eğer mantıksız B sınıfı aksiyon filmlerini ve Jason Statham'ı seviyorsanız, bu filmi izlerken iyi vakit geçireceksiniz. Sonuç başarılı olmasa da, beklediğimden bir tık daha iyiydi açıkçası. Kafa boşaltmak isteyenler için hoş bir seçim.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Jason Statham.
+ Saçma ama çok eğlenceli aksiyon sahneleri.
+ Klişe senaryoyu izlenebilir hale getirmiş olması.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Mantık hataları, senaryodaki boşluklar ve görsel efektlerin yerlerde gezinmesi.
- Jessica Alba.
- Gereksiz yere uzatılmış ilk 30 dakikası.
TOPLAM PUAN: 5.9/10